Ben Kimim

 
 
 

BEŞİNCİ JENERASYON MUHARİP JET UÇAKLARI VE TAŞIDIKLARI SİLAH YÜKLERİ

 
İrfan Sarp
Emekli Hava Pilot Tümgeneral
 

2'nci Dünya Savaşı'nın son yıllarında dünyanın ilk jet motorlu savaş uçağı olan Messerschimitt Me-262 uçağının Almanlar tarafından imal edilmesi havacılık tarihinde yeni bir çağın başlangıcı olmuştur. Takip eden bir kaç yıl içinde İngilizler jet motorlu Gloster Meteor ve Gloster Javelin uçaklarını, Amerikalılar F-80, F-84G, F-84F, F-86 model uçakları, Ruslar da MİG-15 savaş uçağını imal etmişlerdir. Saydığımız bu uçaklar havacılık literatüründe Birinci Jenerasyon Uçaklar olarak isimlendirilmiştir.

İkinci Jenerasyon Uçaklar kategorisinde İngiliz Electric Lightning, Fransız Dassault Mirage III, Rus MİG 19, MİG-21, İtalyan G-91, Kanada CF-101B, Amerikan F-100, F-102, F-104G, F-105, F-106, F-5 uçaklarını sayabiliriz.

Üçüncü Jenerasyon Uçaklar kategorisinde 1960 ile 1970 yılları arasında imal edilen Amerikan F-4E, İtalyan F-104S, Fransız Dassault F-1, İsveç Saab 37 Viggen, Avrupa konsorsiyumu imalatı Tornado, Japon Mitsubishi F-1, Rus MIG-23 ve MIG 25 uçakları bulunmaktadır.

Dördüncü Jenerasyon Uçaklar kategorisinde Avrupa konsorsiyumu imalatı Eurofighter, Fransız Rafale ve Mirage 2000, Amerikan F-14, F-15, F-16, F-18; Rus MIG-29, MIG-31, SU-30, Japon F-2 uçaklarını sayabiliriz.

Dördüncü Jenerasyon kategorisi içinde bulunan uçakların geliştirilmiş modellerinin bazılarında Dört Buçuk Jenerasyon tabiri kullanılmaktadır

Beşinci Jenerasyon uçaklar Internet sayfalarında iki ABD, iki Rus, iki Çin, bir Japon, bir Türk, bir İsveç, bir Güney Kore ve bir Hindistan uçağı modelleri olarak yer almaktadır. Beşinci Jenerasyon uçaklarını imal eden dünyanın belli başlı uçak imalatçısı ülkeleri arasında Türkiye'nin ismini görmek insana büyük gurur veriyor!

Beşinci Jenerasyon, radarlara karşı düşük görünürlükte, gövde içi silah taşıma yuvası donanımlı uçaklardan halen imalatı ve test uçuşları tamamlanıp harekât görevlerine verilenler ile henüz geliştirme (development) safhasında olanların listesi internetin ilgili sayfalarında şu şekilde yer almaktadır.

ABD : F-22 Raptor
ABD : F-35 Lightning II
Rus : Sukhoi SU-57 (eski ismi PAK FA T-50)
Rus : Mikoyan Mig LMFS---------Geliştirme (development)
Çin : Chengdu J-20
Çin : Shenyang J-31---------------Geliştirme (development)
Japon : Mitsubishi F-3 Shinshin----Geliştirme (development)
Türk : TAI TF-X------------------------Geliştirme (development)
İsveç : Flygsystem 2020-------------Geliştirme (development)
Güney Kore : ADD C103---------------------Geliştirme (development)
Hindistan : HAL (AMCA)----------------- Geliştirme (development)

Türkiye'nin 1970’li yıllarda ortaya koyduğu “Kendi Uçağını Kendin Yap” hedefine ulaşmak yolunda atılan adımların en önemlisi, 15 Aralık 2010 tarihinde yapılan Savunma Sanayi İcra Komitesi (SSİK) toplantısında, muharip jet uçağımızın yerli imkanlarla yapılması kararı olmuştur. Bu kararın açıklanmasını takip eden zaman içinde Savunma Sanayi Müsteşarlığı (SSM) bünyesinde, Hava Kuvvetleri Komutanlığı ile TAI temsilcilerinden teşkil edilen Müşterek Çalışma Grubu tarafından uçağın kavramsal tasarımları yapılmıştır. Bu tasarımlar kapsamında ikisi tek motorlu ve biri çift motorlu üç kavramsal model geliştirilmiştir. Sıfırdan imal edilecek olan bu uçağa TF-X tanımlama ismi verilmiştir. Tanımlama isminin başındaki “T”, Türkiye’nin baş harfi olarak, “F” Savaş Uçağı “Fighter” kelimesinin baş harfi olarak verilmiştir. Uçağın tipi henüz belli olmadığından sonradan belli olacak rakam yerine “X” harfi kullanılmıştır.

TF-X'İN TAI TARAFINDAN YAYINLANAN TEMSİLİ FOTOĞRAFI

Hava Kuvvetleri Komutanlığı ile TAI Müşterek Çalışma Grubu tarafından, kavramsal tasarımları geliştirilen çift motorlu ve tek motorlu uçakların avantajları ve dezavantajları üzerinde yapılan uzun değerlendirmelerin sonunda TF-X'in çift motorlu modeli seçilmiştir. Kanaatimize göre, TF-X'in çift motorlu modelinin seçilmesiyle, en doğru karar verilmiş ve gelecekte güzel yurdumuzun semalarının savunulmasında en etkili hava silahlarından birinin imalatı yolunda çok önemli bir adım atılmış olmaktadır.

Bugün dünyadaki belli başlı ülkelerin Hava ve Deniz Kuvvetleri'ndeki birinci hat muharip jet savaş uçaklarının modelleri incelendiğinde, Türkiye dahil 9 ülkenin ortak olarak üretim anlaşması yaptığı F-35 Lightning II uçağı hariç, diğer ülkelerin kullandığı birinci hat muharip jet savaş uçaklarının hepsinin çift motorlu uçaklar olduğu görülecektir. Avrupa üretimi Rafale, Tornado, Eurofighter; ABD üretimi F-15, F-18, F-22; Rus üretimi MİG-29, MİG-35, SU-24, SU-30, SU-35, Sukhoi SU-57 (eski ismi PAK FA T-50); Japon üretimi Mitsubishi F-3 ve Çin üretimi Chengdu J-20 ve Shenyang 31 muharip jet uçaklarının hepsi çift motorlu uçaklardır. Çift motorlu muharip uçakların tek motorlu muharip uçaklara kıyasla daha fazla silah yükü taşıması ve daha uzun mesafedeki hedefleri kapsamış olması, bu ülkelerin çift motorlu muharip uçakları tercih etmelerindeki etkenlerin başında gelmektedir.

Türkiye, milli muharip jet uçağımız TF-X'in imalatı aşamasında, daha önce muharip jet uçakları imal etmiş ülkelerin tecrübesinden istifade edilmesinin faydalarını göz önünde bulundurarak bu konuda geçmiş yıllarda muharip uçak imal eden ülkelerle temaslarda bulunmuştur. Muharip jet uçağı imalat teknolojisinde geçmişte deneyim kazanmış ve çeşitli modellerde jet savaş uçağı üretmiş olan İsveç Saab firması, Avrupa konsorsiyumu Airbus Military firması ve İngiliz BAE Systems firmasıyla görüşmeler yapılmıştır. Bu firmalarla yaklaşık iki yıl süren ikili görüşmelerden sonra Türkiye, TF-X in imalatında müşterek çalışmak üzere İngiliz BAE Systems firmasını seçmiştir. Yapılan bütün planlamalar ve çalışmalar, Cumhuriyetimizin yüzüncü kuruluş yıldönümünde, 29 Ekim 2023 tarihinde TF-X uçağımızı gökyüzüyle buluşturmak hedefine odaklanmıştır.

Müşterek imalat için seçimi yapılan İngiliz BAE Systems firmasıyla, İngiltere Başbakanı Theresa May'in Ankara'yı ziyareti sırasında, 28 Ocak 2017 tarihinde bir Çerçeve Anlaşması imza edilmiştir. TAI ile BAE Systems arasında imzalanan bu çerçeve anlaşmasının önemi dikkate alınarak, anlaşmanın ana maddelerini hatırlamak faydalı olacaktır. 156 Milyon ABD Dolarının taahhüt edildiği Çerçeve Anlaşması, dört yıllık bir takvim içinde, şu hususları kapsamaktadır:

1. Sözleşme ile ilk 7 uçağın tasarım, geliştirme, üretim, test ve sertifikasyon çalışmaları İngiliz firmasıyla müşterek olarak yapılacaktır.

2. Kokpiti tek kişilik olarak dizayn edilecek TF-X uçağının konfigürasyonu şöyle planlanmaktadır:

  * Çift motorlu,
  * Radara karşı düşük görünürlük (stealth),
  * Gövde içi silah taşıma özelliği,
  * Super Cruise (Afterburner kullanmadan ses üstü uçuş),
  * Gelişmiş aviyonikler (uçuş ve atış sistemleri),
  * AESA (Active Electronically Scanned Array) çift fonksiyonlu radar,
  * Elektronik harp kabiliyeti.

3. Söz konusu Çerçeve Anlaşması ile devletten devlete garanti sağlanacak ve her iki devlet proje tamamlanana kadar TAI ve BAE Systems'in arkasında duracak. Bu sayede TF-X Projesi her türlü iç hukukun üstünde tutulacak ve projede devletler arası anlaşmalara göre teminat verilerek hareket edilecek.

4. BAE Systems TAI'ye 400 adam/yıl mühendislik hizmeti verecek. BAE'nin mühendisleri süpersonik uçak tasarım/üretim tecrübesine sahip olacak.

5. Uçağın patenti Türkiye'ye ait olacak.

Yukarıda belirtilen anlaşma maddeleri içinde, TF-X uçağının radarlara karşı düşük görünürlük özelliğine (stealth) sahip olacağı belirtilmiştir. Sırası gelmişken, günümüzde sık kullanılan stealth sözcüğüyle ilgili bir ayrıntıyı hatırlayalım. İngilizce lisanında Stealth kelimesinin karşılığı, sözlükte gizli, sinsi, gizlice yapılan şeklinde açıklanmıştır. Dünyada ilk defa radarlara görünmeyecek teknolojiler kullanılarak Amerikalılar tarafından büyük bir gizlilik içinde imal edilen F-117 uçağı "Stealth Fighter" ismiyle tanımlanmıştı. Başlangıçta Stealth kelimesinin karşılığı olarak "Radara Görünmeyen Uçak" tabiri kullanılmıştır. Son yıllarda radar ve sensörlerin gelişmesine paralel olarak stealth teknolojisiyle imal edilen uçakların radar ekranında belli mesafelerden görünebildiği ortaya çıkınca, stealth kelimesinin karşılığında "Düşük Görünürlükte" (Low Observable) tabirinin kullanılması tercih edilmiştir.

Bir uçağın radarlara karşı düşük görünürlük kazandırılmasını sağlayan imalat tekniklerini ve uygulamalarını şöyle sıralayabiliriz:

1) Gövde, kanat ve kuyruğa verilen aerodinamik şekil ile hava alığı ve egzoz konisinin gövdeye en uygun açılarla yerleştirilmesi;

2) Uçağın imalatında, radar huzmelerinden gelen elektromanyetik dalgaları emen (RAM- Radar Absorbent Material) karbon fiber, seramik ve silisyum karbür (SİC) gibi boya ve kompozit malzemelerin kullanılması,

3) Gövde ve kanat altında hiç bir yük taşınmaması, silah yüklerinin gövde içi silah yuvalarına yerleştirilmesi ve böylece Radar Kesit Alanı'nın (Radar Cross Section - RCS) en asgariye indirilmesidir.

Bir uçağa düşük görünürlük özelliği kazandıran yukarıdaki üç faktörü sıraladıktan sonra, bu faktörlerden üçüncüsü olan, Radar Kesit Alanı'nın en düşük seviyeye indirilmesi için silah yüklerinin gövde içindeki dahili silah yuvasında taşınması konusu üzerinde bir değerlendirme yapmak ve bu değerlendirmeyi sizlerle paylaşmak faydalı olacaktır.

Yapılacak olan bu değerlendirmede, halen dünyada mevcut stealth yetenekli muharip uçakların gövde içindeki silah yuvasında dahili olarak taşıdıkları silah yüklerinin cins, miktar ve ağırlıklarını inceleyerek, bizim stealth yetenekli olarak imal edilecek TF-X uçağımızın gövde içindeki dahili silah yuvasında taşınacak olan silah yüklerinin nasıl planlanması gerektiği konusundaki görüşlerimi sizlerle paylaşacağım.

Değerlendirmemize, Amerikan Lockheed firması tarafından imal edilip 2005 yılında ABD Hava Kuvvetleri'nin envanterine giren F-22 Raptor uçağıyla başlayalım.

17 Ocak 1991 tarihinde başlatılan Birinci Irak Harekatı'nda kullanılan Stealth yetenekli F-117 uçaklarının yoğun hava savunması olan bir harekat ortamında sağladığı başarı bizzat görüldükten sonra Amerikalılar F-117'lerin yerine, düşük görünürlü daha modern bir uçak olarak F-22 Raptor modelini tasarlayıp imal ettiler.

Amerikalılar stealth uçakların teknolojisini geliştirirken, radar kesit alanının daha da küçültülmesi amacıyla, F-22'lerde gövde içi silah yuvası uygulaması yaptılar.

İlk defa F-22 Raptor uçağında yapılan gövde içi silah yuvalarının benzerleri, daha sonraki yıllarda stealth modelleri geliştiren diğer uçak imalatçısı ülkeler tarafından örnek alınarak kendi stealth uçaklarının imalatında uygulanmıştır.

ABD F-22 RAPTOR STEALTH SAVAŞ UÇAĞI
F-22 RAPTOR SOL SİLAH YUVASINDAN AIM-9M FIRLATIRKEN GÖRÜLÜYOR

F-22 uçaklarında gövde içi silah yuvası gövde altında, her iki hava alığının hemen arkasından başlayan bir yuva ve bunlara bitişik iki küçük yuva şeklinde imal edilmiştir.

Bu uygulama ile hava savunma görevlerinde ana silah yuvası içinde 6xAIM-120 AMRAAM radar güdümlü füze ve yanlardaki iki yuvada birer adet AIM-9M Sidewinder ısı güdümlü havadan havaya füzeleri taşınabilmektedir.

F-22 Raptor, yer hedeflerine taarruz görevlerinde gövde içi silah yuvasında 2x1.000 librelik MK-83 GBU-32 JDAM bombası, 2xAIM-120 AMRAAM füzesi ve yanlardaki iki yuvada 2xAIM-9M Sidewinder füzesi taşıyabilecek şekilde dizayn edilmiştir.

F-22 uçağının gövdesinin sağ tarafındaki dahili yuvaya yerleştirilmiş 20 mm.lik M-61A2 Vulkan makineli topu bulunmaktadır.

ABD F-35 LIGHTNING II STEALTH SAVAŞ UÇAĞI

Yukarıdaki fotoğraf, bir F-35 uçağının alttan bakıldığında, gövde içi dahili silah yuvasını göstermektedir. Bir önceki fotoğrafta görülen F-22 uçağının dahili silah yuvası, gövde altında tek bir bölüm halinde dizayn edilmişken, F-35 uçağının dahili silah yuvasının gövde altında sağlı sollu iki bölüm halinde dizayn edildiği görülmektedir. Dahili silah yuvasına dikkatle bakıldığında yuvanın dışa bakan kısımlarında havadan yere mühimmatın yüklendiği, yuvanın içe bakan kısımlarında da havadan havaya füzelerin yerleştirildiği görülecektir.

Fotoğrafta, F-35 uçağının her kanadı altında üçer adetten olmak üzere toplam 6 adet harici istasyona takılı bulunan silahlar görülmektedir. Kanat altlarındaki silah istasyonlarında en uçtakilere havadan havaya atılan füzeler, içteki ikişer adet istasyona da havadan yere atılan mühimmat yüklenmiştir.

Stealth yetenekli uçaklar, düşman hava savunma tehdidinin yoğun olduğu ortamlarda radar kesit alanını (RCS) en aza indirerek hem yerdeki hem de havadaki düşman uçaklarının radarlarına karşı en az görünürlük sağlamak için silah yüklerini gövde içinde taşımaktadırlar. Böyle bir tehdidin olmadığı harekat ortamında ise, dahili silah yuvasında taşıdığı yüklere ilave olarak kanat altı harici silah istasyonlarında da değişik silah yükleri taşınabilmektedir.

F-35 uçaklarıyla ilgili yayınlanan açık dokümanlarda yer alan bilgilere göre, F-35 uçakları gövde içi silah yuvalarında 5.700 libre ağırlığa kadar silah yükü taşıyabilmektedir. Bu silah yüklerinden görevin icap ettirdiği durumlara göre, belli sayıda havadan havaya AIM-120 AMRAAM orta menzilli güdümlü füzeler, AIM-9X Sidewinder kısa menzilli ısıya güdümlü füzeler ile bomba yükü olarak da 500 librelik MK-82, 1.000 librelik MK-83 ve 2.000 librelik MK-84 bombalarından tercih edilecek iki adedi taşınabilmektedir.

Amerikan Hava Kuvvetlerinin bugüne kadar kullandığı stealth yetenekli F-117 Nighthawk, F-22 Raptor ve F-35 Lightning II uçaklarına ilave olarak; ABD Hava Kuvvetlerinin envanterine 1989 yılında giren ve bugün Suriye ve Irak üzerindeki hedeflere karşı başarıyla kullanılan F-15E Strike Eagle uçaklarından geliştirilmiş stealth yetenekli F-15SE Silent Eagle uçağından da bahsetmeliyiz.

ABD F-15SE STEALTH SILENT EAGLE UÇAĞI

F-15SE uçağının tanımındaki "Silent" (sessiz) kelimesi, bu uçağın F-15E Strike Eagle modeliyle mukayese edildiğinde, düşman topraklarına sessizce giren, radarlara karşı düşük görünürlükte bir uçak olduğunu ifade etmek anlamında kullanılmaktadır.

F-15SE Silent Eagle uçağı, test uçuş safhalarını başarıyla tamamlamıştır. Uçağın imalatında, radar huzmelerinden gelen elektromanyetik dalgaları emen (RAM-Radar Absorbent Material) kompozit malzemeler kullanılmıştır. Uçağın stealth yeteneğine sahip olduğu, yapılan test uçuşlarıyla denenip görülmüştür. Uçağın gövde altında dahili silah yuvası bulunmaktadır. Bu dahili silah yuvasında dört adet 1.000 librelik Mk-83 veya dört adet 2.000 librelik MK-84 bombası taşınabilecek enstalasyon yapılmıştır. Dahili silah yuvasına ilave olarak, kanat altı istasyonlarında bugün F-15E Strike Eagle uçaklarının silah yüklerinin benzeri miktar ve ağırlıkta mühimmat taşınabilmektedir.

Stealth kabiliyetli F-15SE uçağı APG-82 AESA radarı, dijital elektronik harp teçhizatı, Sniper hedef arama ve tespit sistemi gibi modern cihazlarla teçhiz edilmiştir. Henüz seri üretimine geçilmemiş olan bu uçakla İsrail, Japonya, Güney Kore ve Suudi Arabistan'ın ilgilenmekte olduğu basın haberlerinde yer almıştır.

RUS SUKHOİ SU-57 (ESKİ İSMİ PAK FA) STEALTH SAVAŞ UÇAĞI
(NOT: Uçağın özel kamuflaj boyası çok dikkat çekicidir.)
SUKHOİ SU-57 (ESKİ İSMİ PAK FA) STEALTH UÇAĞININ GÖVDE İÇİ DAHİLİ SİLAH YUVASI

Sukhoi PAK FA (T-50) uçağının yukarıda alttan çekilen fotoğrafında, gövde altında dahili silah yuvasının F-22 ve F-35 uçaklarında olduğu gibi tek bir bölüm halinde değil, arka arkaya yerleştirilmiş (tandem) iki bölüm halinde olduğu görülmektedir. Uçağın silah yuvasının her bölümünde 3'er adetten toplam 6 adet gövde içi silah istasyonu ile kanat altlarında 3'er adetten toplam 6 adet harici silah istasyonu olmak üzere toplam 12 adet silah istasyonu bulunmaktadır.

Hava savunma rolünde dahili silah yuvalarına 4xRVV-MD ve 2xR-73 havadan havaya füze takılabilmektedir.

Yer ve deniz hedeflerine taarruz görevlerinde uçağa her biri 1.150 libre ağırlığında 4 adet Kh-38ME hassas güdümlü füze ve gemilere karşı kullanılan her biri 1.150 libre ağırlığında 2 adet Kh-35E hassas güdümlü füze yüklenebilmektedir. Bu silah konfigürasyonuna göre, SU-57 uçağının gövde içi silah yuvalarında toplam 6.900 libre silah yükü taşıyabileceği anlaşılmaktadır.

Uçağın burun kompartımanına bir adet 30 mm.lik Gryazev-Shipunov GSh-301 model otomatik makineli top yerleştirilmiştir.

RUS MİKOYAN (MİG) - STEALTH SAVAŞ UÇAĞI

Amerikalıların F-15E Strike Eagle uçağını geliştirerek F-15ES Silent Eagle stealth versiyonunu yapmaları gibi, Ruslar da MIG-29K uçağını geliştirerek onun stealth modeli olan Mikoyan (Mig) LMFS uçağını imal etmişlerdir.

Mikoyan (Mig) LMFS uçağının gövde içi ve kanat alı harici silah istasyonlarında ne kadar silah taşınacağına ait bir bilgi verilmemekle beraber, MIG-29K uçağından geliştirilen bu uçakta da benzer yüklerin taşınacağı tahmin edilmektedir. MİG-29K modeli uçak, havadan havaya AA-8, AA-10 ve AA-11 tipi hassas güdümlü füzeler taşımaktadır. Uçağın havadan yere taarruz görevlerinde 1.460 libre ağırlığında AS-12 ve 1.510 libre ağırlığında AS-14 hassas güdümlü bombalar kullanılmaktadır. Mikoyan (MIG) LMFS uçağının gövde altı silah yuvasında 2xAS-12 ve 2xAS-14 olmak üzere bu bombalardan 4 adedini taşıyacağı tahmin edilmektedir.

ÇİN CHENGDU J-20 STEALTH SAVAŞ UÇAĞI

Çin imalatı beşinci jenerasyon Chengdu J-20 stealth savaş uçağı ilk uçuşunu 11 Ocak 2011 tarihinde yapmıştır. Çin devlet haber ajansı, J-20 uçaklarından teşkil edilen filonun Mart 2017'de, Çin Hava Kuvvetleri'nde harekat görevlerine hazır halde konuşlandırıldığını açıklamıştır.

Uçağın gövde içinde bir ana silah yuvası ile hava alıklarının arka kısmında iki küçük silah yuvası bulunmaktadır. Bu silah yuvalarında PL-10 SRAAM ( Short Range Air To Air Missile) füze ve PL-12 orta menzilli havadan havaya füze taşınabilmektedir. Silah yuvalarında taşınacak havadan yere bomba/füze silahlarıyla ilgili bir bilgi verilmemiştir.

ÇİN SHENYANG J-31 STEALTH SAVAŞ UÇAĞI

Yukarıdaki fotoğrafta Shenyang J-31 prototip modelin 2014 yılında Çin Uluslararası Havacılık ve Uzay Fuarı'nın yapıldığı meydandan kalkışı görülmektedir.

İlk uçuşunu 31 Ekim 2012 tarihinde yapan J-31 stealth savaş uçağından halen üç adedi imal edilmiştir ve test uçuşları devam etmektedir. Uçağın 2018-19 yılında hizmete girmesi beklenmektedir.

Uçağın gövde altında 6 adet harici silah istasyonunda taşınan silah yüklerine ilave olarak, gövde içi silah yuvasında 1.150 librelik bombalardan dört adet taşınabilmektedir.

JAPON MİTSUBİSHİ F-3 SHİNSHİN STEALTH SAVAŞ UÇAĞI

Japonlar servis ömürlerini tamamlamakta olan ABD imalatı F-15J ve kendi imalatları Mitsubishi F-2 uçaklarının yerine kullanmak üzere Mitsıbushi F-3 Shinshin uçağını geliştirmişlerdir. Bu uçak Japonların stealth imalat teknolojisi kullanarak imal ettikleri gelişmiş sistemlere sahip beşinci jenerasyon ilk uçak olmaktadır. Uçağın taşıyacağı silah yükleriyle ilgili henüz bir açıklama yapılmamıştır.

İSVEÇ FLYGSYSTEM 2020 STEALTH SAVAŞ UÇAĞI

Flygsystem 2020 (kısa adı FS-2020) uçağı, İsveç Hava Kuvvetleri için geliştirilen stealth özelliğe sahip beşinci jenerasyon bir uçaktır. Kamuoyuna uçakla ilgili çok az bilgi verilmiştir. Uçağın geliştirme safhasıyla ilgili resmi bir açıklama da yapılmamıştır. Sadece 2012 yılında uçağın minyatür bir prototipi olduğu söylenen bir video yayınlanmıştır. Uçağın geleceğiyle ilgili şu anda bir tahmin yapılamamaktadır.

GÜNEY KORE ADD C103 STEALTH SAVAŞ UÇAĞI

Güney Kore, 2.000'li yılların başından beri ülkesinde, beşinci jenerasyon bir stealth muharip jet uçağı geliştirmek için çalışıyordu. Bu uçağı müşterek imal etmek üzere Endonezya ve Türkiye ile görüşmelerde bulunmuştu. Uçağın imalatında müşterek çalışmak ve teknik destek sağlamak amacıyla ABD Lockheed firmasıyla görüşmeler yapmıştı.

Güney Kore yetkilileri tarafından yukarıya çıkarılan çizimleri yayınlanan uçağın çift motorlu ve gövde içi dahili silah yuvası bulunan bir konfigürasyona sahip olacağı anlaşılmaktadır. Uçağın gövde içi yuvasında ve harici olarak toplam 10 adet silah istasyonuna sahip olacağı açıklanmıştır.

2023 yılında yapılması planlanan başlangıç uçuş testleri iki yıllık bir gecikmeyle 2025 yılına kaydırılmıştır.

HİNDİSTAN HAL GELİŞMİŞ STEALTH SAVAŞ UÇAĞI (AMCA)

Hindistan Hava Kuvvetleri için geliştirilen beşinci jenerasyon stealth savaş uçağı HAL (AMCA)'nın uçak gemilerinden görev yapabilecek modeli de bulunacaktır. Uçak hem havadan havaya, hem havadan yere çok maksatlı görev yapacak özelliklere sahip olacaktır. Uçağın ilk uçuşunu 2025 yılında yapması planlanmaktadır. Uçağın stealth rolünde gövde içi silah yuvasında 8 adet silah istasyonu ve kanat altlarında ilave olarak 6 adet harici silah istasyonu bulunacaktır. Harici ve dahili silah istasyonlarına lazer güdümlü 1.000 librelik Sudarshan LGB bombaları ile çeşitli model ve ağırlıkta havadan havaya ve havadan yere güdümlü füzeler takılabilecektir.

TF-X UÇAĞIMIZIN GÖVDE İÇİ SİLAH YÜKLERİ

Yapılan resmi açıklamalara göre, halen Hava Kuvvetlerimizin muharip uçak gücünü teşkil eden F-4E 2020 uçaklarımız 2020 yılında; F-16C/D uçaklarımız da 2030 yılından itibaren en eski modellerinden başlanarak bir plan dahinde servis dışı bırakılırken, kademeli olarak yerlerini F-35A ve TF-X uçakları alacaktır. Yine bu açıklamalara göre, önümüzdeki yıldan itibaren envanterimize girecek olan F-35A uçaklarından 100 adet ve 2023'te ilk uçuşunu yapacak ve takip eden yıllarda harekât görevlerine hazır hale getirilecek olan Milli Muharip Uçağımız TF-X'lerden de 200-250 adet arasında temin edilecektir. Bu iki model uçaklarla donatılacak filolarımız, Hava Kuvvetlerimizin gelecekteki muharip uçak gücünü teşkil edecektir.

Bilindiği gibi önümüzdeki yıldan itibaren Hava Kuvvetlerimizin envanterine girmeye başlayacak F-35 uçakları beşinci jenerasyon uçaklardır ve TF-X uçaklarımızın da beşinci jenerasyon uçak olarak imal edilmesi kararlaştırılmıştır. Bu planlamaya göre, F-4E ve F-16 uçaklarımızın servis dışı bırakılmasından sonra Hava Kuvvetlerimizin muharip uçak gücünü teşkil edecek uçakların tamamı, beşinci jenerasyon kategorisinde uçaklar olacaktır.

Beşinci jenerasyon muharip jet uçaklarının özellikleri şöyle sıralanmaktadır:

* Radara karşı düşük görünürlük (Stealth)
* Yüksek manevra kabiliyeti
* Gelişmiş aviyonikler
* Sensör ve aviyoniklerden ağa bağlı veri füzyonu
* Havadan havaya ve havadan yere görev kabiliyeti (multirole - çok maksatlı)

TF-X uçağımız, radarlara karşı düşük görünürlükte, yüksek manevra kabiliyetli, gelişmiş aviyoniklerle ve sensörlerle donatılmış teçhizatları vasıtasıyla hem havadaki hem de yerdeki hedefleri hassas olarak tespit edip en uygun silahlarla taarruzu gerçekleştirecek özelliklere sahip olacaktır. Bu özellikleri taşıyarak imal edilecek olan TF-X uçağımızın hem hava savunma, hem de yer hedeflerine taarruz görevlerinde çok maksatlı (multirole mission) kullanılması mümkün olacaktır.

Gelecek yıllarda, güzel yurdumuzun semalarını koruyacak olan F-35A ve TF-X uçaklarının her ikisinin de çok maksatlı olarak kullanılabilmesi sayesinde, uçaklara verilecek görevlerin seçiminde ve hedef planlamalarında büyük bir elastikiyet kazanılmış olacaktır. Sırası gelmişken, çift motorlu olarak imal edilecek olan TF-X uçağının, tek motorlu F-35A uçağına nazaran harekât yarıçapının daha uzun olacağı sebebiyle, yer hedeflerine taarruz görevlerinde F-35A'nın ulaşamayacağı daha uzaktaki hedefler TF-X uçağı ile kapsanabilecektir.

Her iki muharip uçağımızın görev kapsamlarıyla ilgili bu görüşleri ifade ettikten sonra TF-X uçağımızın taşıyacağı silah yüklerinin nasıl olması gerektiği konusunda şöyle bir değerlendirme yapılabilir.

TF-X uçağımızın taşıyabileceği silah yükleriyle ilgili bir değerlendirme yaparken, bu uçağımızı, yabancı ülkelerin yukarıda örnekleri verilen çift motorlu beşinci jenerasyon uçaklarının taşıyacağı silah yükleriyle karşılıklı bir mukayesesini yapmak bu konuda iyi bir fikir verecektir. Yapılacak mukayesenin basitleştirilmesi için uçakların sadece havadan yere taarruz görevlerinde kullanılması planlanan silah yükleri dikkate alınacaktır.

ABD F-35 Lightning II: Gövde içi silah yuvalarında 5.700 libre ağırlığa kadar silah yükü taşınabilmektedir. Bu silah yüklerinden görevin icap ettirdiği durumlara göre, belli sayıda havadan havaya radar güdümlü AIM-120 AMRAAM orta menzilli füzeler, AIM-9X Sidewinder kısa menzilli ısıya güdümlü füzeler ile bomba yükü olarak da 500 librelik MK-82, 1.000 librelik MK-83 ve 2.000 librelik MK-84 bombalarından tercih edilecek olan iki adedi taşınabilmektedir.

ABD F-15SE Silent Eagle: Uçağın gövde altındaki dahili silah yuvasında dört adet 1.000 librelik Mk-83 veya dört adet 2.000 librelik MK-84 bombası taşınabilecek enstalasyon yapılmıştır. Dahili silah yuvasına ilave olarak, kanat altı istasyonlarında bugün F-15E Strike Eagle uçaklarının silah yüklerinin benzeri miktar ve ağırlıkta mühimmat taşınabilmektedir.

Rus Sukoi SU-57: Yer hedeflerine taarruz görevlerinde uçağa her biri 1.150 libre ağırlığında 4 adet Kh-38ME hassas güdümlü füze ve gemilere karşı kullanılan 1.150 libre ağırlığında 2 adet Kh-35E hassas güdümlü füze yüklenebilmektedir. Bu silah konfigürasyonuna göre, PAK FA (T-50) uçağının gövde içi silah yuvalarında toplam 6.900 libre silah yükü taşınabileceği anlaşılmaktadır.

Rus Mikoyan (Mig) LMFS: Uçağın havadan yere taarruz görevlerinde 1.460 libre ağırlığında AS-12 güdümlü bomba ve 1.510 libre ağırlığında AS-14 hassas güdümlü bomba kullanılmaktadır. Bu uçağın gövde altı silah yuvasında 2xAS-12 ve 2xAS-14 olmak üzere bu bombalardan 4 adedi taşınabilecektir.

Çin Shenyang J-31: Uçağın gövde altında 6 adet harici silah istasyonunda taşınan silah yüklerine ilave olarak, gövde içi ana silah yuvasında 1.150 librelik bombalardan 4 adet taşınabilmektedir.

Hindistan HAL (AMCA): Uçağın stealth rolünde gövde içi silah yuvasında 8 adet silah istasyonu bulunmaktadır. Bu silah istasyonlarına lazer güdümlü 1.000 librelik Sudarshan LGB bombaları ile çeşitli model ve ağırlıkta havadan havaya ve havadan yere güdümlü füzeler takılabilecektir.

Yabancı ülkelerin beşinci jenerasyon, stealth kabiliyetli muharip uçaklarının gövde içi silah yuvalarında taşıyacakları silah yükleri incelenirken bu uçakların silah yuvalarında en az 1.000 libre ağırlıktan başlayan ve 2.000 libre ağırlığa kadar artan hassas güdümlü bomba ve füzeleri taşımaları dikkat çekici bulunmuştur.

Amerikan imalatı F-22 uçağı silah yuvasında 1.000 librelik, F-35 uçağı silah yuvasında 500, 1.000 ve 2.000 librelik, F-15SE uçakları silah yuvasında 1.000 ve 2.000 librelik bomba taşıma yeteneğine sahiptir.

Rus SU-57 uçağında 1.150 libre ağırlığında güdümlü füze; Mikoyan Mig LMFS uçağında 1.510 libre ağırlığında hassas güdümlü bomba taşınabilmektedir. Çin Shenyang J-31 uçağında gövde içi silah yuvasında 1.150 librelik bombalardan 4 adet taşınabilmektedir. Hindistan HAL (AMCA) uçağında lazer güdümlü 1.000 librelik Sudarshan LGB bombalar taşınabilmektedir.

Doğu ve batı ülkelerinin beşinci jenerasyon muharip stealth uçaklarının hepsinin gövde içi silah yuvalarında 1.000 libre ağırlıktan başlayan hassas güdümlü bombalar taşınmasının elbette çok geçerli sebepleri bulunmaktadır. Çünkü daha önce kullanılan 500 libre sınıfındaki bombaların tahrip gücünün yeterli olmadığı, bu bombaların kullanıcıları tarafından bizzat denenerek görülmüştür.

Muharip filoların harekat odalarında bulunan mühimmat el kitaplarında (şu anda kitabın kapağında yazılı ismi aklıma gelmedi) her ağırlıktaki bomba, roket, füze ve patlayıcının hedef üzerinde meydana getirdiği tahribatın derecesi çizimleriyle belirtilmektedir. Hedefe atılan bombanın meydana getireceği kraterin çapı ve derinliği, bu dokümanda tek tek gösterilmektedir. Bu dokümana bakıldığında, 500 librelik bir bombanın hedef üzerinde açacağı kraterin çapı ve derinliğinin 1.000 libre ve üzerindeki bombaların hedef üzerinde açacağı kraterin çapı ve derinliğine kıyasla ne kadar küçük olduğu net olarak görülebilmektedir.

Sonuç olarak, hem havadan havaya, hem de havadan yere görevleri yerine getirecek çok maksatlı milli muharip uçağımız TF-X'in gövde içi silah yuvasında, 500 librelik bombalara ilave olarak halen dünyadaki beşinci jenerasyon muharip uçakların tamamının gövde içi silah yuvalarında taşıdıkları gibi, en az 1.000 libre ve üzerindeki ağırlıkta bomba taşınacak dizaynın yapılması gerektiğine inanılmaktadır.

İrfan Sarp
10 Ağustos 2017

Email adresi: isarp56@gmail.com