Ben Kimim

 
 
 

ABD HAVA KUVVETLERİ'NİN HAFİF TAARRUZ UÇAĞI PROJESİ

 
İrfan Sarp
Emekli Hava Pilot Tümgeneral
 

ABD Hava Kuvvetlerinin son yıllarda envanterine giren 5'nci nesil F-22 Raptor ve F-35A Lightning II muharip jet uçaklarının hem tedariklerinin, hem de idame/işletme masraflarının çok yüksek olması; Hava Kuvvetleri yöneticilerini yeni arayışlara sevk etmiştir. Bu arayışlar kapsamında, düşman hava savunmasının mevcut olmadığı harekât ortamlarında düşük maliyetli hafif taarruz uçaklarının kullanılmasının analizleri ve proje çalışmaları yapılmıştır. 5'nci nesil muharip jet uçaklarının tedarikleri ve idame/işletme masraflarının çok yüksek olduklarından bahsederken; ilgili havacılık dokümanlarında bir F-22 Raptor uçağının birim fiyatının 137 Milyon ABD Doları, bir F-35 uçağının birim fiyatının 100 milyon ABD Dolarıdır. Mukayese etmek için tek turboprop motorlu bir hafif taarruz uçağının birim fiyatının 10 milyon ABD Doları civarında olduğu söylenebilir.

ABD'nin 2001 yılında Afganistan ve 2003 yılında Irak topraklarının işgalinden sonra bu ülkeler üzerinde sürdürdüğü hava harekâtının kapsamı ile kullandığı uçak ve silahların cins ve miktarları ile kullanılma konseptleri; daha önce uygulanan hava harekâtı çeşitlerine göre önemli farklılıklar göstermiştir. Hava harekâtının uygulanmasında böyle bir farkın ortaya çıkmasındaki en büyük etken de, halen harekâtın sürdürüldüğü ve belki de daha uzun süre devam edileceği düşünülen Irak ve Suriye toprakları üzerindeki harekât alanlarında, taarruz eden uçaklara karşı yerden havaya füzeler ile av uçakları dahil, tehdit yaratan bir düşman hava savunma sisteminin yok denecek kadar az olmasıdır.

Hem muharip jet uçakları tarafından sürdürülen harekâtın yüksek maliyeti, hem bu harekâtın düşman hava savunma tehdidinin mevcut olmadığı bir ortamda yapılacak olması, hem de pahalı muharip jet uçaklarının yerine kullanılması düşünülen, tedariki ve idame işletmesi ucuz pervaneli uçakların, yerine getirilmesi düşünülen görevlerin ihtiyaç duyulduğu miktarda silah ve mühimmatı taşıyacak performansa sahip olmaları; hafif taarruz uçağı projelerinin başlatılması için yeterli sebepleri teşkil etmiştir. ABD Hava Kuvvetlerinin başlattığı bu projelere Light Attack/Armed Reconnaissance (LAAR), Light Air Support (LAS), Observer Attack Experimental (OA-X) gibi değişik isimler verilmiştir.

ABD Hava Kuvvetleri, bu programlardan ilkini, 27 Temmuz 2009 tarihinde uçak imalatçı firmalara yayınladığı bir Bilgi İstek Mektubu (Request for Information-RFI) ile başlatmıştır. Bu Bilgi İstek Mektubu ile, Hafif Taarruz ve Silahlı Keşif (Light Attack/Armed Reconnaissance) görevlerinde kullanıacak 100 uçaklık bir paket için firmalardan bilgi talep edilmiştir. Aşağıda teknik özellikleri belirtilen uçakların 2013 yılında hizmete girecek şekilde yapılacak imalat planlamalarına dair bilgilerin gönderilmesi istenmiştir.

Hafif Taarruz ve Silahlı Keşif (LAAR) Uçağından İstenen Özellikler:

* Uçaklar sıkıştırılmış toprak ve çim pistlerden kullanılabilmelidir.

* Uçaklarda Füze Yaklaşma İhbar Sistemi (Missile Approach Warning System - MAWS), Radar İhbar Alıcısı (Radar Warning Receiver-RWR), Chaff ve Flare Dispenserleri dahil olmak üzere elektronik savunma sistemleri bulunmalıdır.

* Kokpit ve motor kısmının zırhlı korunması.

* Uçak 5 saat havada kalabilmelidir (ilave 30 dakikalık yedek yakıt).

* Uçağın 900 deniz mili (1668 km) menzili (ferry range) olmalıdır.

* Data link kabiliyeti. Uçak uzak mesafe data link sistemi ile ses ve video görüntülerini alma ve gönderme kabiliyetinde olmalıdır.

* İstihbarat Arama ve Keşif (ISR) kabiliyeti. Uçaklarda laser, elekro optik ve infrared sistemlerle hedefleri tespit ve takip etmek yeteneği olmalıdır.

* Silah sistemleri: Uçağın kanat altlarında silah yükü taşıyacak en az 4 istasyonu bulunmalıdır. Bu istasyonlarda 500 librelik bomba, 2.75 inçlik roket, taşıma kızakları üstünden fırlatılan füzeler, aydınlatma flareleri taşınabilmelidir. Uçakta ayrıca dahili veya harici yerleştirilmiş makineli tüfek veya makineli top bulunmalıdır.

Tercih edilen ilave özellikler:
* Motorun infrared yayınının en az seviyede olması.
* 30.000 feet uçuş irtifası.
* Gece ve gündüz %90 faaliyet oranı ile yılda 900 saat uçuş yapılabilmesi.
* İniş kalkış mesafesi maksimum 6.000 feet.
* İmmelman, küban sekizi ve split-S gibi akrobasi hareketlerini yapabilme yeteneği.

Uçak imalatçı firmalarına gönderilen Bilgi İstek Mektupları ile toplanan bilgiler değerlendirildikten sonra 2013 yılı Ocak ayı içinde kontrat hazırlıklarına başlanmıştır. Başlangıçta 100 uçaklık olan tedarik paketi daha sonra 300 uçaklık bir pakete çıkarılmıştır.

İncelemeye alınan namzet uçaklar arasında, Brezilya Embraer A-29B Super Tucano, Amerikan Textron Aviation AT-6 Wolverine, Amerikan Textron AirLand Scorpion, İtalyan Leonardo M-346F, İngiliz BAE Systems Hawk, Amerikan Boeing OV-10X, Amerikan/İsveç Boeing/Saab T-X, Amerikan Lockheed Martin/Güney Kore KAI T-50 modeli, Amerikan AT-802L Longsword, Amerikan Northrop/Grumman ARES , Güney Kore KAI KA-1, Türk TAI Hürkuş-C, ve Arjantin FMA IA 58 Pucará gibi değişik model silahlı hafif taarruz modeli uçaklar bulunmaktadır.

ABD Hava Kuvvetlerinin değerlendirmeye aldığı namzet hafif taarruz uçağı modelleri arasında Türk yapısı silahlı Hürkuş-C uçağının bulunması dikkat çekicidir.

Şimdi burada bir parantez açalım ve dünyada söz sahibi ABD Hava Kuvvetleri tarafından yapılan hafif taarruz uçağı seçimi değerlendirmesinde listeye girmek başarısını gösteren TAI-Hürkuş uçağımızla ilgili bir kaç önemli noktaya temas edelim.

İlk uçuşunu 29 Ağustos 2013 tarihinde yapan Hürkuş-A uçağı, uzun süren test uçuşlarını tamamladıktan sonra 12 Temmuz 2016 tarihinde EASA (European Aerospace Safety Agency) sertifikasını almıştır. Hürkuş uçağı Türk havacılık tarihinde EASA tip sertifikası almak başarısını gösteren ilk uçak olmuştur. Takip eden aylarda Hürkuş'un prototip "A" modelinden geliştirilen eğitim modeli Hürkuş-B ve silahlı modeli Hürkuş-C uçaklarının imalatına geçilmiştir.

Aşağıdaki fotoğrafta silahlı Hürkuş-C modeli uçağımız görülmektedir.

Hürkuş uçağının ilk tasarım çalışmaları yapılırken, uçağın motorunun 5 palli pervanesi olan 1.600 hp. gibi güçlü bir turboprop modeli seçilmesinde büyük bir isabet oduğunu bu vesileyle belirtmekte fayda vardır. Hürkuş uçağının halen dünyada pek çok ülke tarafından kullanılan benzer özellikteki modelleri ve rakipleri ABD yapısı silahlı AT-6B Wolverine, İsviçre yapısı Pilatus PC-21 ve Brezilya yapısı silahlı A-29B Super Tucano uçakları da 1.600 hp. gücündeki ayni model turboprop motorları kullanmaktadır.

Hürkuş uçağının içeri alınan iniş takımları bulunmaktadır. Uçağın maksimum süratinin denenmesi için yapılan bir uçuşta test pilotu, uçağı 30.000 feetten dalışa geçirmiş ve saatte 356 knot (659 km/s) sürate ulaşılmıştır. Bu sürat, pervaneli bir uçağın yapabileceği çok yüksek bir sürat olarak kabul edilmelidir. Hürkuş uçağının uçuş tavanı 34.700 feet'tir. (10.576 m).

HÜRKUŞ uçağında, en modern telsiz cihazları, MFD (Multi Function Display), Air Data Computer, Altitude and Heading Referance System, F-16 ve F-35 uçaklarında kullanılanlara benzer HUD (Head Up Display), Emergency Locater Transmitter, GPS, Mode S Transponder ve Radar Altimetre gibi son derece gelişmiş, entegre aviyonik sistemler bulunacaktır. Silahlı HÜRKUŞ-C modeli, FLIR (Forward Looking Infra Red) sistemiyle de teçhiz edilecektir. HÜRKUŞ uçağında pilotun sıfır sürat ve sıfır irtifada paraşütle atlamasını sağlayan otomatik fırlatma sandalyesi bulunmaktadır.

HÜRKUŞ uçağının bütün test uçuşları tamamlanıp EASA sertifikasını aldıktan sonra, Hava Kuvvetlerimizin ihtiyacı için, Hürkuş-B eğitim modelinden 15 adet satın alınmak üzere kontrat imzalanmıştır. Takiben Kara Kuvvetlerimiz için silahlı Hürkuş-C modelinden 12 adedi kesin, 12 adedi opsiyon olmak üzere toplam 24 adet ve ayrıca Jandarma Genel Komutanlığımız için silahlı Hürkuş-C modelinden 6 adedi kesin, 6 adedi opsiyon olmak üzere toplam 12 uçak için sözleşme görüşmelerinde sona gelinmiştir. Kara Kuvvetlerimiz ile Jandarma Genel Komutanlığımız için temin edilecek harici yakıt tankı taşıyan silahlı HÜRKUŞ-C uçağının havada kalış süresi, kanat altlarına takılacak iki adet 80'er galonluk yakıt tankıyla, 4 saat 25 dakikadır. Uçağın tam yakıt yüküyle menzili (ferry range) 798 deniz milidir. Bu menzile sahip Hürkuş-C uçağı İzmir/Çiğli'den kalkıp ara meydanda yakıt ikmali yapmadan rahatça Van meydanına uçabilecektir. Harici yakıt tankı taşıma sistemi bulunmayan HÜRKUŞ-B modeli uçaklarımızın havada kalış süresi ise 2 saattir.

Hürkuş-C uçağının kanat altı istasyonlarında ikişer adet 250 librelik MK-81 ve ikişer adet 500 librelik MK-82 bombaları taşınabilecektir. Bu bombalara milli kuruluşlarımız tarafından üretilen HGK (Hassas Güdüm Kiti) LGK (Lazer Güdüm Kiti) ve KGK (Kanatlı Güdüm Kiti) takılarak akıllı bombalar haline getirilebilmektedir. Bu hassas güdümler sayesinde de hedeflere tam isabet sağlanabilmektedir. Kanat altı istasyonlarına istendiğinde Roketsan L-UMTAS (Lazer Güdümlü Uzun Menzilli Tanksavar Füze) veya Roketsan Cirit 2.75 inçlik güdümlü füzeler yüklenebilecektir. Uçağa ihtiyaca göre 12.7 mm. makineli tüfek veya 20 mm.lik makineli top podu takılabilecektir

Kontrata bağlanmış olan Hürkuş uçaklarının eğitim ve silahlı modellerinin imalatına halen TAI tesislerinin montaj hattında devam edilmektedir ve yılbaşından itibaren uçakların teslimatına başlanacaktır.

Şimdi tekrar konumuza dönelim. Amerikanın hafif taarruz uçağı projesinde 2013 yılı Ocak ayında kontrat aşamasına gelindiğinde, değerlendirmeye alınan yukarıda modelleri yazılı Amerikan ve diğer ülkelerin değişik uçakları arasında kazanma şansı en fazla olan uçaklardan Brezilya yapımı A-29 Super Tucano ve Amerikan yapımı Textron AT-6B Wolverin uçaklarının imalatçı firmaları ile ABD Savunma Bakanlığı birbirleriyle mahkemelik olmuşlardır.

Yeniden yapılan uzun değerlendirmelerden sonra seçilen dört namzet uçağın, 2017 yılı Ağustos ayında bizzat uçularak denenmesine karar verilmiştir. Bu dört namzet uçaktan jet motorlu Amerikan Textron Scorpion uçağı ile, turboprop motorlu Brezilya/Amerikan imalatı Embrear/Sierra Nevada A-29B Super Tucano, Amerikan Textron AT-6B Wolverin ve Amerikan AT-802L Longsword uçakları 9 Ağustos 2017 tarihinde başlayan ve yaklaşık bir ay süren deneme uçuşlarına tabi tutulmuştur

New Mexico eyaletinin White Sands Hava Üssü ve üssün atış sahasında yapılan deneme uçuşlarında; yer hedeflerine taarruz, gece ve gündüz şartlarında yakın hava desteği, istihbarat, arama ve keşif, olumsuz çevre ve hava koşullarında görev yapabilme kabiliyetleri denenip görülmüştür.

Bunlara ilave olarak, uçakların inişte park yerine geldikten sonra yeniden göreve hazırlanması (turn around) süresi, taşıdıkları silahların hedefler üzerinde meydana getirdikleri tahribatın derecesi, sensor, muhabere ve elektronik sistemlerinin özellikleri değerlendirilmiştir.

Her dört model uçağın yedek parça fiyatları dahil bir paket olarak tedarik maliyetleri ile idame işletme masraflarının miktarı da değerlendirmede dikkate alınan diğer faktörler olmuştur.

ABD Hava Kuvvetleri'nin hafif taarruz uçağı projesinde deneme uçuşlarına tabi tutulan dört uçakla ilgili bilgiler aşağıya çıkarımıştır.

1. ABD TEXTRON AIRLAND SCORPION UÇAĞI

AirLand Scorpion geliştirilen standart imalat modeli, ilk uçuşunu 22 Aralık 2016 tarihinde yapmıştır. Firma yetkilileri uçağın 1 saatlik uçuş maliyetinin F-35'lere göre 10'da 1'den daha az olacağını söylemişlerdir. Uçak toplam 3.000 libre ağırlığa kadar silah yükü taşıyabilecek ve 5 saat havada kalabilecektir. Firma yetkilileri uçağın satışıyla ilgili Malezya, Brunei, Filipin, Endonezya, Bahreyn, Katar, gibi ülkelerle görüşmeler yapıldığını belirtmişlerdir. Nijerya Hava Kuvvetleri, ülkesinde iç savaş halinde bulunduğu Boko Haram terör örgütüne karşı kullanılmak amacıyla Scorpion uçaklarından teşkil edilecek bir filonun temini için firmayla görüşmelerde bulunmuştur.

2. ABD AT-802U LONGSWORD UÇAĞI

Amerikan Air Tractor AT-802U Longsword uçağının fotoğrafı aşağıda görülmektedir.

Amerikan Air Tractor Inc. firması tarafından ilaçlama ve yangın söndürme amaçlı imal edilen ve orijinal ismi AT-802 olan bu uçağın daha sonra yapılan tadilatlarla silahlı AT-802U hafif taarruz modeli geliştirilmiştir. Uçağın gövde ve kanat altlarında bulunan 11 adet istasyonunda 9.000 libre ağırlığa kadar değişik bomba, roket yükleri ve makineli tüfek silahı taşınabilmektedir.

Uçağın maksimum sürati 192 knot, seyir sürati 90-110 knott arasıdır. Uçağın menzili (ferry range) 695 deniz milidir.

Uçağın kabin tazyiki bulunmadığından yüksek irtifaya çıkılamamaktadır.

Silahlı AT-802U model uçaklar, Yemen Hükümeti Hava Kuvvetleri tarafından Yemen iç savaşı sırasında isyancı güçlere karşı kullanılmıştır. Bu silahlı modellerden bir kısmı, Libya bölgesel hükümetinin kontrat yaptığı pilotlar tarafından Libya iç savaşı sırasında da kullanılmıştır.

3. ABD TEXTRON AVIATION AT-6B UÇAĞI

ABD Hava Kuvvetlerinin denemeye tabi tuttuğu uçaklardan üçüncüsü, Amerikan Textron Aviation silahlı AT-6B Wolverine uçağıdır.

AT-6 uçaklarının eğitim ve silahlı modelleri ABD Hava, Kara ve ve silinecek Deniz Kuvvetleri, İngiltere, Kanada, Yunanistan, İsrail, Irak, Meksika, Fas ve Yeni Zelanda Hava Kuvvetleri tarafından kullanılmaktadır.

Yukarıdaki listede kullanıcılar arasında görülen Yunanistan, pilotlarının temel eğitimleri için ABD imalatı T-6A Texan II uçağından 25 adet ve harbe hazırlık eğitimi ve yakın destek görevleri için bu uçağın silahlı modelinden de 20 adet satın almış bulunmaktadır. Yunan Hava Kuvvetleri eğitim üssünde T-6A model eğitim uçaklarıyla başlangıç eğitimlerini tamamlayan pilotlar, bu uçağın silahlı modelinde atış ve harbe hazırlık eğitimlerini aldıktan sonra muharip jet filolarına atanmaktadırlar.

ABD Textron Aviation AT-6B Wolverine uçağının fotoğrafı aşağıda görülmektedir.

T-6A modeli eğitim uçağında 1.100 shp gücünde motor kullanılırken, silahlı AT-6B modelinde, 1.600 shp (beygir gücü) motor kullanılmaktadır. Silahsız ve silahlı modellerin gövde yapıları, aviyonikleri ve diğer sistemleri arasında %85 benzerlik bulunmaktadır. İki uçak arasındaki bu benzerlik, uçağın her iki modelini kullanan ülkeler için hem kolaylık hem de lojistik desteğinde tasarruf sağlamaktadır.

Silahlı AT-6B uçağının kanat altında 6 adet istasyon bulunmaktadır. Bu istasyonlardan 4 adedine harici yakıt tankları takılabilmektedir. Gövde içi ve 4 adet harici yakıt tanklarında taşınacak tam yakıt yüküyle uçağın menzili (ferry range) 1.563 deniz milidir (2.895 kilometre).

Uçağa silah yükü olarak tercihe göre bir adet 12.7 mm.lik makineli tüfek veya 20 mm.lik makineli top podu takılabilmektedir. Kanat altı istasyonlarında klasik veya lazer güdümlü 250 libelik MK-81 ve 500 librelik MK-82 bombaları taşınabilmektedir.

AT-6B uçağının servis tavanı yüklü olarak 25.000 feet, yüksüz tavanı 31.000 feet'tir. Maksimum sürati 315 knot, seyahat sürati 270 knot'tır.

4. BREZİLYA EMBRAER A-29B SUPER TUCANO UÇAĞI

Brezilya Hava Kuvvetleri forsu taşıyan, kanat altı yakıt tankları ve silahları yüklenmiş A-29B Super Tucano uçağının fotoğrafı yukarıda görülmektedir.

A-29B Super Tucano uçakları, Brezilya, Angola, Burkina Faso, Siyam, Şili, Afganistan, Kolombiya, Dominik Cumhuriyeti, Ecuador, Endonezya Moritanya ve Honduras Hava Kuvvetleri tarafından kullanılmaktadır.

Uçağın uçuş tavanı 35.000 feet ve sürati 320 knot'tır.

Uçağın kanat ve gövde altındaki 5 adet silah istasyonunda 500 librelik MK-82 hassas güdümlü bomba ve füzeler dahil 3.300 libre silah yükü taşınabilmektedir. Her iki kanadın içine 12.7 mm.lik makineli tüfek yerleştirilmiştir.

Çim ve toprak pistlerden uçuş yapabilme kabiliyeti, kokpitinin mükemmel uçuş, atış ve aviyonik sistemlerle donatılmış olması, taşıdığı yeterli silah yüküyle bu uçaklar uyuşturucu kaçakçılarına ve terör örgütü unsurlarına karşı savaşan ülkeler tarafından tercih edilmektedir.

Kolombiya Hükümeti, 1960'lı yıllarda isyancılar tarafından kurulan ve FARC ismiyle bilinen (FARC İspanyolca: Fuerzas Armadas Revolucionarias de Colombia) gerilla örgütü Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri'ne karşı kullanmak üzere 2006-2008 yılları arasında Brezilya'dan 25 adet silahlı A-29B uçağı satın almıştır. Kolombiya hükümetinin FARC lideriyle bu yıl içinde bir barış anlaşması imzalayana kadar geçen yaklaşık 10 yıl boyunca bu uçakları FARC gerilla unsurlarına karşı etkin bir biçimde kullanmışlardır.

Dominik Cumhuriyeti hükümeti uyuşturucu kaçakçılarının Dominik sahillerinden özel bot ve teknelerle yaptıkları kaçakçılık faaliyetlerine mani olmak için 8 adet A-29B Super Tucano uçağı satın almış olup bu uçakları kaçakçılara karşı kullanmaktadır.

Nijerya hükümeti, ülkesindeki radikal dinci Boko Haram örgütüyle savaşmak için silahlı A-29B Super Tucano uçaklarından 12 adet satın almak üzere girişimde bulunmuştur.

Afganistan hükümeti, ülkesindeki radikal dinci Taliban örgütü unsurlarına karşı savaşmak için ABD hükümetinden 20 adet hafif taarruz uçağı talebinde bulunmuştur. Brezilya Embraer firmasıyla Amerikan Sierra Nevada Corp. firması tarafından müşterek imal edilen A-29B Super Tucano uçaklarından Mart 2017 tarihi itibariyle 12 adedi Kabil Hamid Karzai Havaalanı'nda Afgan Hava Kuvvetleri'ne teslim edilmiştir. Son uçağın teslimi 2018 ilkbahar aylarında tamamlanacaktır. Afgan Hava Kuvvetleri pilotlarına Amerikan Hava Kuvvetleri pilotları tarafından uçuş eğitimleri verilmiş ve Afganistan'ın pervaneli hafif taarruz uçaklarından teşkil edilen ilk savaş filosu kurulmuştur.

Aşağıdaki fotoğrafta, ABD Hava Kuvvetleri tarafından teşkil edilen Afgan Hava Kuvvetleri'nin ilk hafif muharip uçak filosuna bağlı bir A-29B Super Tucano uçağı park yerinde, içindeki pilotlarıyla beraber görülmektedir.

ABD Hava Kuvvetleri'nin en son değerlendirmeye tabi tuttuğu dört hafif taarruz uçağı arasından seçilen AT-6B ve A-29B uçakları savaş alanında denenecek.

ABD Hava Kuvvetleri'nin Hafif Taarruz Uçağı Projesi kapsamında, geçtiğimiz Ağustos ayında New Mexico eyaletinin White Sands Hava Üssu ve üssün atış sahasında denemeye tabi tuttuğu dört namzet uçaktan jet motorlu Amerikan Textron Scorpion uçağı ile, turboprop motorlu Brezilya/Amerikan imalatı Embrear/Sierra Nevada A-29B Super Tucano, Amerikan Textron AT-6B Wolverin ve Amerikan AT-802L Longsword uçaklarının deneme sonuçları merak edilirken; geçen hafta 27 Eylül 2017 tarihli Aviation Week&Space Technology dergisinde konuyla ilgili çok önemli bir haber yayınlandı.

Havacılık konularında verdiği güvenilir haberlerle tanınan ve bir bakıma ABD Hava Kuvvetleri'nin yarı resmi sözcüsü olarak kabul edilen bu dergide yayınlanan habere göre, ABD Hava Kuvvetleri'nin değerlendirmeye tabi tuttuğu dört ayrı model hafif taarruz uçağı arasından seçilen Brezilya menşeli Embraer A-29B Super Tucano ve Amerikan menşeli Textron AT-6B Wolverin uçağının, bir savaş alanında ve savaş şartlarında denenmeleri planlanmıştır.

Silahlı hafif taarruz uçaklarının yabancı bir ülkede, bir savaş ortamında denenmesi planlanırken, elbette bu görevlerin düşman hava savunma uçaklarının, radarlarının ve yerden havaya atılan füzelerinin bulunmadığı bir sahada yapılabileceği dikkate alınmıştır.

Biri Amerikan, diğeri Brezilya menşeli ve birbirinin rakibi durumundaki iki ayrı model turboprop hafif taarruz uçağından birinin seçilmesi amacıyla bu uçakların Amerikan Hava Kuvvetleri tarafından bir savaş alanında bizzat uçurularak denenecek olması daha önce hiç uygulanmamıştı ve bu bir ilk olacaktı.

Habere göre, ABD Hava Kuvvetleri tarafından teşkil edilecek özel filoda iki adet AT-6B Wolverin ve iki adet A-29B Super Tucano uçağı bulunacaktır. Özel filo, uçağın pilotları, bakım, silah ve yer personeli ile beraber 70 kişilik bir ekipten oluşacaktır. Henüz kesin yeri belli olmayan savaş alanında yapılacak bu uygulamaya Combat Sent III kod ismi verilmiştir.

Aviation Week dergisinin haberinde, bu iki ayrı model rakip uçağın harekata katılacağı savaş alanının kesin yerinin ilgili makamlar tarafından açıklanmadığı, ancak bu savaş alanının Suriye ve Irak topraklarında, radikal dinci Deaş unsurlarının bulunduğu sahalar üzerinde seçileceğini tahmin etmenin zor olmadığı belirtilmiştir.

Suriye ve Irak toprakları üzerinde belli bölgelere yayılmış olan Deaş unsurlarına karşı A-29B ve AT-6B uçaklarıyla yapılması planlanan hava harekatı için uçakların bölgedeki hangi meydanlara konuşlanacağına dair bir açıklama yapılmamıştır.

Bölgede ABD Hava Kuvvetlerinin ikili anlaşmalarla kullandığı Katar'daki Al Udeid Hava Üssü ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde Al Dhafra Hava Üssü bulunmaktadır. Ancak bu iki hava üssünün bulunduğu noktalardan, Suriye ve Irak topraklarındaki Deaş unsurlarının faaliyette bulunduğu bölgelere bu uçakların harekat yarıçapları yetmemektedir. Öyle anlaşılıyor ki bölgede Combat Sent III harekatı için A-29B ve AT-6B uçaklarının hedef bölgelerini kapsayabileceği mesafede bulunan başka uygun hava meydanları seçilip kullanılacaktır.

Denemeye katılacak turboprop hafif taarruz uçaklarının savaş sortilerinin maliyetinin, benzer taarruzları yapmak için görevlendirilecek bir F-35 uçağının maliyetiyle mukayese edilemeyecek kadar az olacağı hesaplanmıştır. Aviation Week dergisindeki makalede F-35'in hava savunması olmayan Deaş hedeflerine ve unsurlarına karşı kullanılması görevi için, İngilizce "overkill" tabiri kullanılmıştır. Gereğinden fazla güç kullanmak anlamına gelen "overkill" tabirini, güzel Türkçemizde "yumurtayı çekiçle kırmak" tabirine benzetebiliriz.

Önümüzdeki günlerde bir savaş ortamında denemeye tabi tutulacak bu iki model uçaktan hangisinin daha üstün performans göstererek yarışmayı kazanacağına dair çok farklı görüşler ortaya atılmaktadır. Savunma ve havacılık konularında yayın yapan Defense Media Network dergisinde çıkan bir makalede şu görüşlere yer verilmiştir.

Uzman görüşleri arasında, uçaklardan birinin seçilmesine etki edecek kriter ve faktörler belirtilirken, her iki uçağın performansları kadar konunun politik ve ticari yönleri üzerinde de durulmaktadır.

Konunun politik yönünden bahsedince, ABD Hava Kuvvetleri hafif taarruz uçağı projesinde 2013 yılı Ocak ayında kontrat aşamasına gelindiğinde, Brezilya yapımı A-29B Super Tucano ile Amerikan yapımı Textron AT-6B Wolverin uçaklarının imalatçı firmaları ile ABD Savunma Bakanlığı'nın birbirleriyle mahkemelik oldukları hatırlanmalıdır. Amerikan Senato ve Temsilciler Meclisi üyelerinden bazıları da A-29B Super Tucano uçağının Brezilya menşeli bir uçak olduğunu ve benzer görevi yapabilecek Amerikan menşeli AT-6B Wolverin uçağının tercih edilmesi gerektiğini savunmuşlardır.

Konuyu ticari açıdan ele alan Amerikan üst düzey yöneticilerinden bazıları da, Amerikan menşeli bir uçak dururken, Brezilya menşeli bir uçağın alınmasının Amerikan uçak imalatçı firmalarının ticari kaybına sebep olacağı görüşünü belirtmektedirler. Bu görüşlerin karşısında olanlar ise, A-29B uçağı Brezilya menşeli olmasına rağmen uçağın imalatçı firması Embraer ile Amerikan Sierra Nevada Corporation firması arasında bir ortaklık anlaşması yapıldığı, bu anlaşma uyarınca A-29B uçağının Amerika'da imal edileceği ve dolayısıyla uçağın imalatında ticari açıdan Amerika'nın zarara uğraması şeklinde bir düşüncenin söz konusu olmadığı görüşünü savunmaktadırlar.

Politik ve ticari görüşlerin dışında, her iki uçağın gövde yapısı, silah yükleri ve uçuş performanslarıyla ilgili şöyle değerlendirmeler yapılmaktadır.

Her iki uçak da beş palli pervanesi olan 1.600 beygir gücünde Pratt&Whitney PT6A-68C turboprop motor kullanmaktadır. Bu güçteki bir motor, hafif taarruz rolünde kullanılacak tek pervaneli bir uçak için ideal güçte bir motor olarak kabul edilmektedir. Sırası gelmişken bizim TAI Hürkuş uçaklarımızın da aynı model motoru kullandığını hatırlayalım.

A-29B Super Tucano uçağı, AT-6B Wolverin uçağına kıyasla daha geniş hacimlidir. A-29B'nin Maksimum Kalkış Ağırlığı (MTOW-Maximum Take-Off Weight) 11.905 libre iken, AT-6B'nin 9.998 libredir. A-29B'nin gövde uzunluğu 37.33 feet, AT-6B'nin 33.33 feet'tir. A-29B'nin kanat genişliği 36.5 feet, AT-6B'nin 34,4 feet'tir.

A-29B uçağı AT-6B'den biraz geniş hacimli olmakla beraber, taşıdıkları yakıt miktarları ve silah yükleri birbirine yakındır. Ancak A-29B'nin ana iniş takımlarının dizayn ve yapısında, AT-6B'ye göre farklılıklar vardır. Aviation Week dergisinde Fred George imzasıyla yayınlanan bir yazıda, A-29B'nin ana iniş takımları lastiklerinin yere temas eden kısmının geniş ve lastik havasının 6,5 -10 gibi düşük değerde olmasıyla, bu uçağın toprak ve çim pistlerden iniş kalkış yapmasına imkan sağlamasının önemi üzerinde durulmuştur. AT-6B'nin ana iniş takımlarının özelliği olarak lastik havalarının 4.4-20 değerinde yüksek tazyikli olması bu uçağın asfalt veya beton pistleri kullanmasını gerektirmektedir. Yazımızın başında, ABD Hava Kuvvetlerinin hafif taarruz uçağının seçiminde istenen özellik ve kriterler sıralanırken, seçilecek uçağın sıkıştırılmış toprak ve çim pistlerden kullanılabilmesinin başta gelen isteklerden biri olarak yazıldığı görülecektir.

Aslında bu iki hafif taarruz uçağından hangi modelin seçilecek olması kadar önem taşıyan ve bütün yönleriyle analiz edilip değerlendirilmesi gereken diğer bir husus, ABD Hava Kuvvetleri gibi halen dünyanın en güçlü, en fazla sayıda ve üstün performanslı muharip uçaklarına sahip bir kuvvetin, yeni geliştirdiği değişik bir konsept ışığında, tek turboprop pervaneli hafif taarruz uçaklarından teşkil edilecek filoları bünyesine katmak istemiş olmasıdır.

Bu konuda gözlerden kaçmaması gereken diğer önemli bir husus da şudur. ABD Hava Kuvvetleri tarafından temin edilmesi planlanan hafif taarruz uçağı kategorisindeki uçak sayısı önce 100 olarak planlanmış, daha sonra bu rakam 300 uçağa çıkarılmıştır. Eğer yapılan planlama uygulamaya konulur ise, kaba bir hesapla, bir hava üssünün 20'şer uçaklı üç filodan teşkil edileceği düşünülürse, bu durumda ABD Hava Kuvvetleri, ülkesi içinde veya ikili anlaşmalar yaptığı dış ülkelerde, pervaneli, hafif taarruz uçaklarından teşkil edilen beş hava üssü kurmuş olacaktır.

ABD Hava Kuvvetleri'nin Combat Sent III kod ismi verilen projeyle iç savaşların devam ettiği yabancı ülkelerde planladığı deneme uçuşlarının hangi tarihte başlayacağı ve uçuşlar için bölgedeki hangi ülkelerin hangi meydanlarının seçilip kullanılacağına dair şu ana kadar bir açıklama yapılmamıştır.

İrfan Sarp

12 Ekim 2017
Email: isarp56@gmail.com