Emekli Hava Pilot Albay |
Doğan GİRAY |
|
|
Yıl 1952 baharı P-47 av
bombardıman uçağında intibak
eğitimini tamamladım ve
harbe hazırlık eğitimine,
benimle birlikte Erzincan'a
atanan devre arkadaşlarımla
birlikte başlamıştık. Taktik
kol ve Teke Tek Hava
Muharebesi eğitimini
yapıyorduk. Lider olarak
başlangıçta bizden bir sene
önce kıtaya çıkan
arkadaşlarla bu eğitimlere
katılıyorduk. Her seferinde
irtifa avantajı olan hava
muharebesinde üstün duruma
geçebiliyordu. Yine bir gün
bizden oniki yıl önce bu
görevlere başlayan astsubay
pilot olan Şefik ASLAN'la hava muharebesine
çıkmıştım. İrtifa avantajı bende olduğu
zaman dahi rahmetli Şefik ASLAN kısa bir
mücadeleden sonra üstün duruma geçiyordu.
Uçuş sonrası kritikte eğitim subayımız
Yüzbaşı Bekir AKKAN bana hava muharebesi
nasıl geçti diye sordu. Ben de bundan
evvelki hava muharebesinde hava üstünlüğü
kimde olursa o üstün duruma geçiyordu, bugün
ise her durumda liderim olan Şefik ASLAN'ın
hakim duruma geçtiğini söyledim. O da bana,
"ne biçim subaysın, insan astsubay pilota
yenilir mi?" diye beni kızıştırmıştı. |
Birkaç gün sonra ikili
kolun ikili kolla hava
muharebesi eğitimine
başlamıştık. Yüzbaşı
Bekir ALKAN'la bizden bir teğmen
pilotla Astsubay Şefik ASLAN'la iki numarası
olarak da beni programa yazmışlardı. Tabii
yerdeki brifingi müteakip bu göreve dört
uçak havalandık. Lider ve iki numarası
bizden 1000 feet kadar yukarı irtifaya çıktı
ve bir hedef üzerinde irtifa farkı ile aynı
süratle buluştuk. Hava muharebesi
başladığında ben de liderime taktik kol
nizamında mesafede onun yaptıklarını yapmaya
çalışıyordum (gaz kolu azami devirde).
Ancak; çok zaman uçağım perdövites oluyor ve
bazen de virile girmeye zorlanıyordum ki,
tabi lideri takip etmeye imkan bulamıyordum.
O gün gördüm ki, iyi eğitim almış tecrübeli
pilotlar, hava muharebesinde birbirine kolay
kolay üstünlük sağlayamıyorlar. Liderim
Şefik ASLAN'ın hava muharebesinde havada
tutunabilmek için bazen kanat flaplarını
açarak hareketlerini tanzim ettiğini sonraki
eğitimlerde gördüm. |
Jet uçaklarından önce
Hava Kuvvetleri'nde
pilotaj eğitimi okul
uçaklarındaki çift
kumand uçaklarla
yapılırdı. Kıtada harbe
hazırlık eğitimi ise her
birlikte kendi uçakları
ile yapılıyordu. Yani
çift kumand harbe
hazırlık eğitim uçağı
yoktu. Eğitim için
gerekli doküman da yoktu
denebilir. Bundan dolayı
da harbe hazırlık
eğitiminde çok fazla
şehit verdik. |
Benim esas anlatmak
istediğim rahmetli
Astsubay Pilot Şefik ASLAN'ı genç nesillere
tanıtmaktır. Astsubay Pilot Şefik ASLAN,
1940 senesi Hava Kuvvetleri'ne genç bir
pilot olarak katılmış, 1951'de tanıdığım
kadarı ile 40-45 kg. ağırlığında ufak tefek,
gösterişsiz bir bünyeye sahipti. Üstlerine
çok bağlı ve saygılı idi. Havada ise dört
numara uçarken üç numara yerinde durmakta
büyük bir güçlükle uğraş verirken o dört
numara olarak hiç yerinden oynamaz çakılı
gibi yerini muhafaza ederdi. Bunu nasıl
yaptığını sorduğumuzda "ben üç numaraya
biraz bakıyorum yerimi ise esas lidere göre
muhafaza ediyorum" diye yanıt verirdi. Hava
yer atışında ve hava atışlarında daima üstün
sonuç alır, bu başarısıyla yerde övünmezdi. |
1962-1965 yıllarında
Hava Kuvvetleri
Karargahı'na standardize
pilotu olarak
atanmıştım. Bir gün rahmetli Pilot Şefik
ASLAN'ın uçuş dosyasını ve uçuş sicilini
incelemek fırsatını bulmuştum. |
1943 senesi içinde
(İkinci Dünya Harbi)
Şefik ASLAN Gaziemir Spit-5 av uçağı ile
alarm nöbetinde sabaha karşı bir düşman
uçağının Romanya dönüşü İzmir hava sahasını
ihlal etmesi üzerine alarm düdüğü çalar ve
kalk emri alır. Tek başına göreve fırlayan
Şefik ASLAN yatağından don-gömlek uçağı Spit-5
av uçağını çalıştırır ve havaya fırlar.
Tabii o tarihte Türkiye'de radar henüz
yoktur. Şefik ASLAN havada kocaman bir
bombardıman uçağını görür (B-17 Uçankale,
dört motorlu, 7-8 mürettebatlı bombardıman
uçağı) ona çarpacak gibi birkaç dalış yapar.
Koca uçak ona kanat sallar (ne istersen onu
yapacağım manası ile), İzmir yakınlarında
bir düzlüğe mecburi iniş yapar; Spit-5 av
uçağı da yakınına mecburi iniş yapar. Uçak
içerisinden don-gömlekle inen Şefik ASLAN,
elinde tabanca ile bombardıman uçağına doğru
yürür. O anda bombardıman uçağında dev gibi
7-8 Amerikalı pilot ve uçuş ekibi ile yerde
karşılaşırlar. Amerikalı pilotlar gördükleri
manzara karşısında çok şaşırırlar. Zira
havada gördükleri o yırtıcı pilotla yerde
gördüğü çok farklı idi. Amerikalı pilotlar
onu tebrik ederler. |
Uçuş dosyasında bir
düşman uçağını mecburi
inişe zorladığı ve yere
indirdiği için o tarihte
Hava Kuvvetleri
Komutanlığı'nca 250 TL
ile taltif edildiğini
bizzat gördüm. |
Sayın Pilot Bekir AKKAN
ise Hava Kuvvetleri'nde
jet uçağına geçiş ve
sonrası (1953-1960
yıllarında) pilotlara
hava-hava atışında (manş
atışı) öğreten bir
otorite desem yetmez. |
|