Emekli Hava Pilot Tuğgeneral |
Ömer ÇOKGÖR |
Eskişehir Hava Uçuş Okulu |
1950 |
|
1950-1954 yılları arasında
Eskişehir Hava Uçuş Okulunda,
Tekâmül Uçuş Bölüğünde uçuş
öğretmenliği yaptım. Tekâmül
uçuşları Amerikan T-6 (Teksan)
uçakları ile yapılıyordu. Bir
öğretmenin üç öğrencisi vardı.
Uçuş öğretmenliğimin ikinci
devresinde, gece uçuşları
safhasına gelmiştik. Öğrenci
başına iki saat olmak üzere, bir
gecede altı saat uçuyorduk. Gece
uçuşlarını Eskişehir yedek
pistinden yapıyorduk. Uçuşlar
mobil kule olarak, bir araç
üzerine konmuş telsizler ile
idare ediliyordu. |
Bir gece, iki öğrencim ile
ikişer saat uçtuktan sonra,
üçüncü öğrencim Teğmen Ahmet
GÖZEN ile uçuş brifingini
yaparak, çok sakin bir havada
gece yarısı uçağımıza bindik ve
seyyar kuleden müsaade alarak
kalkış için ruleye başladık.
Pist başına geldik, kuleden
tekrar müsaade alarak kalkış
için piste girdik. Piste
girdikten sonra dahili telefona
(interphone) geçerek öğrenciye
kalkış için gerekli öğretiyi
yapıyordum. Dahili telefonda
olmamıza karşın kulağıma
derinden, "İnen uçak, pas geç!"
diye bir ses geliyordu. Seyyar
kule, kalkış pistine çok yakın
olduğu için, kulenin sesini
duyabildim. Kulenin bağırışını
duyunca, kafamı arkaya çevirerek
baktım ki bir uçak ışıklarını
yakmış, üzerimize iniyor. Ani
bir kararla gaz koluna
yüklenerek sol taraftan pisti
terk etmeye çalıştım. Bir metre
kadar sol tarafa kaçtığımız anda
diğer uçak üzerimize inerek bizi
ileriye doğru sürükledi ve ters
tarafa dönerek durduk. Ön
kabinde olan Teğmen Ahmet
GÖZEN'e "Nasılsın?" diye sordum,
hiç cevap vermiyordu,
bayılmıştı. Kendimi yokladım,
herhangi bir ağrı
hissetmiyordum. Fakat üzerime
çok miktarda sıcak kan akıyordu.
Bir yerimden ağır bir yara
aldığımı tahmin ediyordum. Biraz
sonra nöbetçi uçuş doktoru,
ambulans ve kurtarma ekibi
geldiler. Bizi uçaktan çıkararak
ambulansa koydular. |
İnen uçak, biraz sol tarafa
kaçmamıza rağmen sol kanadıyla
kafamıza çarpmıştı. Pervane
yarım metre kadar sağımızı
sıyırarak geçmişti. Eğer kulenin
bağırışını duyarak pisti terk
etme çabasında bulunmasa idik
inen uçağın pervanesi
kafalarımızı kesip götürecekti.
Doktor ambulansta ilk tedaviyi
yaparak bizi Eskişehir Hava
Hastanesine gönderdi. Nöbetçi
doktor ve hastane ekibibizi
hemen tedaviye aldılar.
Öğrencinin ve benim, her
ikimizin de kafalarında 7-8
cm'lik yırtılma olmuş, büyük bir
şans eseri olarak
kafataslarımızda çatlak ve kırık
yoktu. Doktor, ekibi ile
birlikte bizim kafalarımızı
dikerek müşahede altına aldılar.
On gün kadar hastanede yattıktan
sonra ikişer ay hava değişimi
verdiler ve kafalarımız sarılı
olarak hastaneden çıktık. |
Bu kazanın sebebi, inen uçak
kuleden iniş müsaadesi aldıktan
sonra, öğrencisine gerekli
eğitimi vermek için dahili
telefona geçmesi, kalkışa giden
uçağın da aynı şekilde piste
giriş müsaadesi aldıktan sonra,
öğrencisini eğitmek için dahili
telefona geçmesi nedeniyle
birbirlerini duymamalarıdır.
Burada bütün sorumluluk kule
operatörünündü. Özellikle eğitim
uçuşu yapan uçaklara iniş-kalkış
müsaadesi verilirken, uçaklarda
öğrenim durumunda bulunan
öğrencilerin de bulunduğunu
dikkate alarak çok daha dikkatli
hareket etmesi gerekirdi. |
|