Almanya'nın savaşa girmesi
ve İngiltere'nin Almanya'ya
harp ilan etmesi üzerine,
Akdeniz’deki İngiliz
donanması tarafından
kovalanan Göben ve Braslaw ismindeki Alman
kruvazörleri, 10 Ağustos 1914'de Çanakkale
Boğazına sığındı. Osmanlı Hükümeti bu gemileri
satın alarak Türk donanmasına kattığını açıkladı
ve isimlerini Yavuz Sultan Selim (sonradan
Yavuz) ve Midilli olarak değiştirildi. Ancak,
gemilerdeki Alman personeli değiştirilmediği
gibi, bu gemilerin komutanı olan Amiral Şuson
Türk donanma komutanlığına atandı. 27 Ekim
1914'de tatbikat amacıyla Karadeniz'e çıkan
gemiler 29 Ekim'de Rus harp gemileriyle çatıştı
ve bazı Rus limanlarını bombardıman etti. |
Meydana gelen bu olaydan
sonra Osmanlı
İmparatorluğu'nun olayın
incelenmesi yolunda
yaptığı teklifi reddeden
Ruslar savaş ilan ederek
1 Kasım 1914'de sınırı
geçtiler. Bu tarihte
tarafların konuşu
şöyleydi. |
Bölgede 3 ncü Ordu
bulunmaktaydı. Bu orduya
bağlı 9 ncu Kolordu
Erzurum batısında, 11
nci Kolordu Hasankale dolaylarında, 2 nci Nizamiye
Süvari Tümeni Erzurum kuzey doğusunda, 13 ncü
Kolordunun 37 nci Tümeni Muş’ta, diğer tümenleri
ile Siirt-Bitlis arasında yürüyüş halinde idi.
Ayrıca, yedek süvari tümenleri Köprüköy-Velibaba,
Karaköse, Diyadin dolaylarında, yedek süvari
tugayı ile jandarma tümeni Van'da bulunmaktaydı. |
1 nci Kafkas, 2 nci
Türkistan ve 4 ncü
Kolordudan ibaretti.
Ayrıca, Batum'da 3 ncü
Plaston tugayı vardı. |
|
(1) 1914 Yılı Hava Harekatı Ve
Faaliyetleri:
|
|
3 ncü Ordunun keşif ve
gözetleme görevleri için
iki uçaktan kurulu bir
ekip Trabzon'a asker,
cephane ve malzeme
götüren Bezmialem, Mithatpaşa
ve Bahriahmer gemilerine yüklenmişti.
Tarıkbinzeyat ve Edremit adındaki Bileriot
uçaklarıyla Yüzbaşı Salim (İlkuçan) ve Fessah
(Evrensel) bu birliğe atanmıştı. 6-7 Kasım
gecesi Rus savaş gemileri kafileyi yakalayarak
batırdı. Denize dökülenler arasında bulunan
uçucular Ruslar tarafından esir alınarak
Sibirya'ya gönderilmişlerdi. |
Sonuç olarak; Türklerin
havacılık bakımından
aldığı önlemler bu
nedenle başarısız
kalmış, 8-21 Kasım 1914
tarihlerindeki Köprüköy
savaşı ile 27 Aralık
1914 - 4 Ocak 1915
tarihleri arasında
yapılan Sarıkamış
kuşatma harekatında her
iki tarafta da hava
keşif ve harekat
faaliyeti olmamıştı. |
|
(2) 1915 Yılı Hava Harekât Ve
Faaliyetleri:
|
|
Ruslar ilk uçağı 4
Mart 1915'de 11 nci
Türk Kolordusu
bölgesinde 2 nci
Süvari Tümenine
karşı kullanmıştı.
Rusların bu hava
faaliyetleri
karşısında 3 ncü
Ordu Komutanlığı
Kafkas Cephesine bir
tayyare birliğinin
gönderilmesini
Başkomutanlık
Vekâleti’ne teklif
etmiş, alınan
cevapta eldeki
uçakların Çanakkale
Cephesinde görev
yapmakta olduğu ve
ancak Almanya'dan
uçak geldikten sonra
bir bölüğün
verilebileceği
bildirilmiş ve bu
nedenle 1915 yılı
içinde bir hava
keşif ve harekât
faaliyeti olmamıştı. |
|
(3) 1916 Yılı Hava Harekât Ve
Faaliyetleri: |
|
Ruslar, Çanakkale
Muharebelerinin sona
ermesiyle, orada
serbest kalan Türk
kuvvetlerinin Kafkas
Cephesine
gelmesinden önce, 3
ncü Türk Ordusuna
bir darbe indirmek
amacıyla taarruza
geçtiler. 10 Ocak
1916'da başlayan
Azap
muharebelerinde,
Türk Ordusunu
Erzurum'a kadar
çekilmek zorunda
bıraktılar. Erzurum
dolaylarında yapılan
şiddetli
muharebelerden sonra
16 Şubat'ta Türk
Ordusu şehri
boşaltarak geri
çekilmek zorunda
kaldı. Rus
taarruzunun
başlamasıyla 3 ncü
Ordu cephesinde hava
keşiflerine olan
ihtiyaç hemen
kendisini
göstermişti. Çünkü o
sırada kara keşif
birliklerinin en
süratlisi olan
süvari birlikleri
kar ve buzla örtülü
vadiler ve
ormanlarda istenilen
keşif görevlerini
yeteri kadar
yapamıyorlar bunun
yanında düşman
derinliklerine
gidemiyorlardı. Ordu
Komutanlığı uçağa
olan ihtiyaçlarını
sebepler ile
birlikte
Başkomutanlık
Vekâletine
bildirmişti. Ordunun
bu ihtiyacını uygun
bulan Başkomutanlık
bir hava birliğinin
gönderilmesini
emretmişti. 7 nci
Tayyare Bölüğü
olarak adlandırılan
bu birlik şu
personelden
ibaretti. |
— Bölük Komutanı Pilot Yüzbaşı Ali
Rıza |
— Uçuş heyeti Pilot Üsteğmen Aptullah
|
— Uçuş heyeti Rasıt Üsteğmen Muhsin
|
— Uçuş heyeti Rasıt Teğmen Fikri
|
|
Yeşilköy hava uçuş
okulunda bulunan iki
Gotha uçağı Yavuz'a
yüklenerek 6 Şubat
1916'da Trabzon'a
çıkarıldı. Bu esnada
Ruslar Erzurum'u almak
için büyük bir taarruz
hazırlığına
başlamışlardı. Bu
günlerde 3 ncü Ordu
biran önce uçakların
Erzurum'a gelmesini ve
hava keşiflerinin
başlamasını istiyordu.
Bu sebepten, uçakların
kara nakil araçlarıyla
ve süratle ulaştırılması
Trabzon Valiliğinden
istendi. Arabalara
yüklenen uçaklar, 10
Şubat 1916'da yola
çıkarıldı. Yolların
karlı arabaların da uzun
ve geniş olması nedeni
ile yola çıkıldıktan bir
süre sonra tekerlekler
kırılmış ve uçaklar
Trabzon'a geri
getirilmişlerdi. |
Uçakların karayolu ile
gönderilme girişimleri
için geçen birkaç gün
içinde Erzurum'u düşman
işgal etmiş olduğundan
uçakların uçarak
Erzincan'a taşınmasına
karar verildi. O sırada
kar yağdığından Tayyare
Bölük Komutanı kar ve
tipinin durmasına kadar
uçulamayacağını ve
havanın düzelmesine
kadar Trabzon'da
beklemenin zorunlu
olduğunu orduya
bildirmişti. |
26 Şubat 1916'da
havaların düzelmesi
üzerine hazırlanan bir
uçak Yüzbaşı Ali Rıza
yönetiminde Erzincan'a
gitmek üzere havalandı.
Uçak yerden kalkar
kalkmaz, motor
arızasından dolayı
mecburi iniş yapmak
zorunda kalmış ve pisti
tutturamadığı için
denize kadar
sürüklenerek su içine
girmişti. Uçağın onarımı
bittikten sonra havanın
uçuşa müsait olduğu gün
Erzincan'a gitmek üzere
havalanan iki uçaktan
biri motor arızasından
dolayı düzgün olmayan
bir yere inmek zorunda
kaldığından parçalanmış,
Erzincan'a varan diğer
uçak da inişte hasara
uğradığından Ordunun
ihtiyacı olan hava keşif
görevleri yapılamamıştı. |
Ruslar Erzurum'u
aldıktan sonra gerekli
hazırlıkları yaparak
takviye almakta olan
Türk kuvvetlerine bir
darbe indirmek amacıyla
1916 Mart
ayı ortalarında
Karadeniz kıyılarından
Of doğrultusunda, Çoruh
vadisinden Bayburt
bölgesine ve asıl
kuvvetleri ile
Erzurum'dan Tercan'a
doğru karşı taarruza
geçmişler, 15 Mart'ta
Tercan'ı ve 20 Mart’ta
Of'u ele geçirmişlerdi.
Üstün Rus taarruzu
karşısında 3 ncü Türk
Ordusu Bitlis güneyi,
Muş batısı, Bingöl
doğusu, Tercan batısı,
Bayburt ve Of batısı
hattına kadar çekilmek
zorunda kalmıştı. |
Türk Başkomutanlık
karargâhı Erzurum'u geri
almak amacıyla yeni bir
plan yaptı. Bu plana
göre; 2 nci Ordu doğu
cephesine nakledilecek,
3 ncü Ordu ile birlikte
bir ordular grubu
kurulacaktı. Yapılan bu
planı uygulayabilmek
için 2 nci Ordu
toplanıncaya kadar, 3
ncü Ordunun savunmada
kalması gerekiyordu. Bu
arada 3 ncü Ordu
Komutanlığı kendisine
verilen direktife rağmen
aldığı takviyelerle
kendiliğinden Rus
kuvvetlerine taarruza
karar vermiş, gerekli
hazırlıkları yapmaya
başlamıştı. Bu
hazırlıklar esnasında,
Erzincan hava alanına
gelmiş olan 7 nci
Tayyare Bölüğünden
Erzurum-Tercan
dolaylarındaki düşman
durumunun keşfedilmesi
istenmişti. Bu keşif
için görevlendirilen iki
uçaktan biri Kargın'a
diğeri de Kötür köprüsüne kadar giderek geri
dönmüşlerdi. Gerçekte havanın puslu oluşundan
keşif bölgesine ulaşamayan uçakların
pilotları Ordu Komutanlığında iyi karşılanmamış
ve bir raporla Başkomutanlık Vekâletine
bildirilmişti. |
Ordu Komutanı Tercan
civarındaki düşman
durumunun havadan tespit
edilmesini yeniden
istediğinden, 16 Mayıs
1916'da Tercan
dolaylarına gönderilen
keşif uçağı o bölgede üç
Rus taburu ile takviyeli
bir süvari bölüğünün
bulunduğunu tespit etmiş
ve keşif sırasında
şiddetli düşman ateşi
ile karşılaştığını
bildirmişti. Yapılan
hava ve kara
keşifleriyle Rusların
Tercan cephesini zayıf
olarak tuttuğu, Kop
bölgesinde daha fazla
kuvvet bulundurduğu
anlaşılmıştı. |
21 Mayıs 1916'da Aşkale-Pırnakapan-Yeniköy
civarında yapılan hava keşfiyle bu bölgede üç
piyade alayı, iki süvari bölüğü ve sekiz topun
bulunduğu tespit edildi. |
25 Mayıs 1916 sabahı
Tercan ve Tuzla
vadisinde yapılan
keşifte, Tercan doğusu
ve güneyi dolaylarında
takviyeli bir piyade
alayı, Parsinlik'de bir
süvari alayı, Çat
köyünde bir piyade
alayı, Çat köyü
batısında ve güneyinde
batıya karşı iki alayın
savunabileceği bir
mevziin görüldüğü, gene
Çat köyü güneyinde iki
süvari bölüğünün
bulunduğu tespit edilmiş
ve uçağın Çat üzerinden
geçtiği sırada düşman
ateşlerinden isabet
aldığı bildirilmişti. |
3 ncü Ordu Komutanlığı
havadan ve karadan
yaptığı keşifler sonunda
düşman durumunu
öğrenerek 2 nci Orduya
haber vermeden 31 Mayıs
1916'da Tercan
doğrultusunda taarruza
geçti. Bu taarruz
sonunda ordu Tercan'ı
geri almış ve Bayburt
bölgesinden Of yönüne de
taarruz ederek buradaki
Rus kuvvetlerini geri
çekilmek zorunda
bırakmıştı. |
Ordu Komutanı gelişen
kara harekâtına paralel
olarak hava birliğini
ileri kaydırmak
suretiyle düşmana daha
yakın mesafeden ve daha
fazla keşif
yaptırmak amacıyla
tayyare bölüğünün av
bombardıman uçağı ile
Kargın'a intikal
etmesini, Rampler tipindeki uçağın da Erzincan'da
bırakılmasını emretti. Bunun üzerine tayyare
bölüğü 9–11 Haziran günleri intikal hazırlıkları
ile uğraşmış, 14 Haziran 1916'da Kargın'a
hareket etmişti. Yeni alana intikal edildikten
sonra kısa zamanda uçuş hazırlıkları yapılmış,
keşif görevlerine tekrar başlamıştı. |
29–30 Haziran 1916'da
kop-Erzurum
dolaylarındaki düşman
kuvvetlerinin durumunu
anlamak amacıyla yapılan
keşif görevlerinde, Kop
cephesi karşısında bir
piyade alayı, bir topçu
bataryası, Aşkale'de üç
taburluk, Tilkitepesi
güneyinde iki taburluk, Alaca ve güney
bölgesinde dört taburluk, Ilıca'da iki taburluk,
Ilıca kuzeyinde iki topçu bataryası büyüklüğünde
ordugâhların bulunduğu, Erzurum batısında bir
sıra üzerinde dokuz uçak hangarı, bir süvari
alayı, Erzurum kuzey doğusunda üç taburluk
ordugâhların bulunduğu tespit edildi. |
3 Temmuz 1916'da Rus
ordusu Çar'ın
emriyle Trabzon'dan
Van gölüne kadar
olan cephe üzerinde
genel bir taarruza
geçti. Muharebelerin
bu kritik devresinde
Kargın'da bulunan
uçak Erzincan'a geri
dönmüş, buradan
yaptığı keşiflerle
düşman durumu
hakkında değerli
bilgiler elde
etmişti. Bu nedenle
Ordu Komutanlığı
keşiflerde başarı
gösteren tayyare
bölüğündeki
personele takdir ve
teşekkürlerini
belirten bir yazı
göndermişti. |
Rusların Of yönüne
doğru ileri çıkıntı
yapan Bayburt
bölgesindeki
taarruzları buradaki
Türk kuvvetlerini
yok etmeyi
amaçlıyordu. 3 ncü
Ordunun iyi sevk ve
idare edilmesi
sayesinde Türk
kuvvetleri Gümüşhane
ve Kelkit hattına
kadar geri çekilerek
durumu düzeltmiş,
Ruslar da 16
Temmuz'da Bayburt'u
almışlardı. Bu
durumda ileride
kalan 9 ncu
Kolordunun yarattığı
boşluktan yararlanan
Ruslar, Çardaklı
boğazına kadar
sarktılar. Bunun
üzerine Türk
kuvvetleri geri
çekilmek zorunda
kaldı ve düşman 25
Temmuz 1916'da
Erzincan'ı işgal
etti. |
Türk kuvvetleri
Erzincan'ı
boşalttığından 7 nci
Tayyare Bölüğü
Suşehri'ne intikal
etmişti. Bölükteki
Albatros uçağı
Suşehri'ne giderken
Zara'da mecburi iniş
yapmak zorunda
kalmış, uçak
onarılamayacak
şekilde hasara
uğramış ve Pilotun
ayağı kırılmıştı. |
Ordu Komutanlığı
düşmanın cephedeki
kuvvetlerinde bazı
değişiklikler
yaptığını haber
almış, bu
değişikliklerin ne
olduğunu anlamak
için bölükteki diğer
uçaklarla keşif
görevi yaparak bilgi
elde etmeye
çalışmıştı. |
30 Temmuz 1916'da
Kelkit’teki düşman
durumunu keşfe giden
uçak düşman
ordugâhlarını
bombardıman etmiş ve
Kelkit dolaylarında
bulunduğu bildirilen
4 ncü Rus Avcı
Tümeninin
toplandığını ve daha
sonra yapılan hava
keşifleri ile de bu
tümenin doğuya
hareket ettiğini
tespit etmişti.
|
Hava keşifleri ve
diğer kaynaklardan
alınan bilgiler,
düşmanın yeni bir
harekâta
girişeceğini
gösteriyordu.
Nitekim 3 ncü Ordu
cephesinde savunmada
kalan Ruslar, yan ve
gerilerini tehlikeye
sokan 2 nci Türk
Ordusuna 19
Ağustos’ta taarruza
geçtiler. Taarruz
21–22 Ağustos'ta da
devam etti. Türk
kuvvetleri karşı
taarruza geçerek
düşmanı geri
çekilmek zorunda
bıraktı.
|
29 Ağustos 1916'da
yapılan hava
keşfinde Çimendağı dolaylarındaki Rus mevzileri ve
kuvvetleri, Zazalar, Çardaklı ve Erzincan
dolaylarındaki düşman kuvvetleri tespit edildi.
Aynı gün yapılan ikinci keşifte Erzincan hava
alanında 5 uçak çadırının kurulduğu
öğrenilmişti. Ruslar 1 nci ve 2 nci uçak
müfrezelerini buraya naklederek 1 nci Kafkas
Kolordusu emrine vermişlerdi. |
25 Eylül'den 12
Aralık'a kadar
Ruslarla pek çok
muharebeler yapıldı.
12 Aralık'ta çok
sayıda Rus uçağı
Kemah ve Refahiye'yi
bombaladı. |
3 ncü Ordu
Komutanlığı
Karadeniz
kıyılarında düşman
durumunu öğrenmek
amacıyla Giresun'a
bir keşif uçağı
gönderilmesini
emretmişti. Bu emir
üzerine 7 nci
Tayyare Bölüğünden
bir uçak
görevlendirildi.
Uçak Giresun'da
alana inerken bir
engele çarparak
hasara uğradı.
Uçağın hasara
uğramasına çok
üzülen Ordu Komutanı
kaza ve kırımların
bilgisizlikten veya
uçuştan çekinmekten
dolayı yapıldığına
inanarak uçucuları
Başkomutanlık
Vekâletine rapor
etmişti. |
Başkomutanlık raporu
inceledikten sonra,
bu gibi kırım
olaylarının teknik
bir sınıf olan
havacılıkta
olabileceğini, en
iyi pilotların bile
ara sıra uçak
kırabileceklerini ve
son kırımda da bir
kasıt aramanın doğru
olmayacağını
bildirdi. |
Doğu cephesinde
yapılan
muharebelerde
yıpranan ve hasara
uğrayan 7 nci
Tayyare Bölüğünün
yeni uçaklarla
takviye edilmesi ve
yaralanan personelin
yerine başka
personelin verilmesi
gerekiyordu. Bu
nedenle Hava
Müfettişliği iki
Albatros-C III uçağını demiryolu ile Ulukışla'ya
gönderdi ve 7 nci Tayyare Bölük Komutanlığına da
Alman Üsteğmeni Fünfhausen'i tayin etti. |
Uçaklar Ulukışla'da
kurulup
hazırlandıktan sonra
Suşehri'ne
gönderildi. Bu
uçaklardan biri
havalandıktan bir
saat sonra motordan
su fışkırtması
yüzünden geri dönmüş
ve inişte
kırılmıştı. Diğer
uçak Suşehri'ne
varmış ve eldeki
uçaklarla 2 nci ve 3
ncü Ordu
cephelerinde hava
keşfine devam
edilmişti. |
23 Ekim 1916'da
Kelkit, Bayburt,
Erzincan
dolaylarında yapılan
hava keşfinde;
Kelkit'in
batısındaki Çilhoroz
tepesinin oldukça
iyi tahkim edildiği
ve burada bir alayın
bulunduğu, Köse'nin
güney çıkışında
ordugâh kurmuş bir
piyade alayının
bulunduğu tespit
edilmiş ve alana
dönüşte motorda
meydana gelen arıza
yüzünden uçak inişte
hasara uğramıştı. |
19 Kasım 1916'da 3
ncü Ordu ve
özellikle 2 nci Ordu
çekilen düşmanın,
bir manevra mı yoksa
kesin bir çekilme mi
olduğunun tespit
edilmesi için bir
hava keşfi
yapılmasını istedi.
Hava durumu
nedeniyle istenilen
keşif 21–22 Kasım
günleri yapıldı. 21
Kasım günü havalanan
uçaklar havanın kötü
olmasından dolayı
yeteri kadar
yükselemedikleri
için geri dönmek
zorunda kaldılar.
Kelkit dolayına
giden uçağa düşman
birlikleri ateş
açmışlardı. 22
Kasım'da ise Kelkit-Pulur dolaylarında bir alay kadar düşman
birliği görülmüş ve aslında bu bölgede bir
Türkistan alayının olduğu kara keşifleriyle de
teyit edilmiş olduğundan hava keşfiyle elde
edilen bilgilerin doğru olduğuna kanaat
getirilmişti. |
30 Kasım'da keşif
ekibinin 2 nci Ordu
bölgesinde Göynük
vadisinde yaptığı
keşifte; Oğnut'da bir,
Kılıkan'da iki, Kalecik’te iki ve Göynük
vadisinde bir tümenlik çadırlı ordugâh
görülmüştü. |
10 Aralık’la Oğnut'da önceden görülen tümenin
aynı yerde olup olmadığını tespit için tekrar
keşif görevine gidildi. Bu keşfe giden uçak
Oğnut'un doğu girişinde bir alaylık ordugâhın
bulunduğunu rapor etti. |
3 ncü Ordu
Komutanlığı uçak ve
personel bakımından
takviye edilen 7 nci
Tayyare Bölüğünün
yaptığı hava keşif
görevlerinden memnun
kalmıştı. Bu
memnuniyet tayyare
bölük komutanının
Hava Müfettişliğine
gönderdiği rapordan
anlaşılmakta idi. Bu
raporda özet olarak: |
''1.
Son
aylarda
yakıtın
azaldığı
ve bu
yüzden
uçuşların
aksadığı. |
2.
Burada
bir
hangarın
kurulduğu,
Giresun'da
bir alan
hazırlanmasının
Ordu
Komutanlığınca
emredildiği
ve
kurulma
işine
başlandığı. |
3. Rasıt
Üsteğmen
Fikri'ye
verilecek
harp
gümüş
liyakat
madalyası
için
Ordu
Komutanlığınca
Harbiye
Nezaretine
yazıldığı
ve pilot
astsubay Biren'de bir tane harp demir hilal madalyası
verilmiş olduğu. |
4.
Bölükte
görülen
düzen ve
işlemlerin
mükemmel
şekilde
akışından
ve
yapılan
uçuş
görevlerindeki
yetenek
ve
cesaretten
dolayı
bana da
Orduca
takdirname
verildiği''
bildiriliyordu. |
|
2 nci Ordu emrine verilen 10 ncu
Tayyare Bölüğünün faaliyetleri:
|
|
2 nci Ordunun doğuya
gönderilmesi
kararlaştırıldıktan
sonra orduya keşif
ve destek hizmetleri
yapacak 10 ncu
Tayyare Bölüğünün
dört uçak ve altı
personel ile
kurulmasına ve
Diyarbakır'da ordu
emrine verilmesine
karar verildi. Bölükte şu personel görevlendirilmişti. |
10 NCU TAYYARE BÖLÜĞÜNDE GÖREV ALAN
PERSONEL |
Bölük Komutanı
|
Alman Üsteğmen Westfa
|
|
Uçuş Heyeti
|
Pilot
|
Alman Frankel |
" |
Rasıt |
Üsteğmen Sadettin |
" |
" |
Üsteğmen Mehmet Nuri |
" |
" |
Üsteğmen Muzaffer |
" |
" |
Üsteğmen Mazlum |
" |
" |
Teğmen Bahaddin |
|
Bölüğün ilk varış
yeri Pozantı idi.
Burada 15 gün
bekledikten sonra
kara ve demiryolu
ile Ceylanpınar'a
ulaşıldı. Ceylanpınar'da kamyonlara yüklenen
uçaklar Mardin üzerinden Diyarbakır'a
getirildi. |
İstanbul'dan
hareketinden iki ay
sonra Diyarbakır'a
ulaşan bölük kısa
zamanda uçuş
hazırlıklarına
başladı ve ilk uçuşu
bölük komutanı
Üsteğmen Westfa yaptı. İkinci uçuşu
Üsteğmen Sadettin yapmışsa da yerden 250
metre yükseldikten sonra uçağın motoru
durmuş ve pilotun yeteneği sayesinde hasara
uğramadan iniş yapabilmişti. Motor üzerinde
yapılan incelemede benzine su karıştığı
tespit edilmiş ve gereken tedbir alınmıştı.
Aynı pilot, yaptığı tecrübe uçuşunda önceki
uçuştan morali bozulduğundan hata yaparak
uçağı kırmıştı. |
16 Kasım 1916'da
Üsteğmen Westfa, rasıt
Üsteğmen Muzaffer ve bir kaç gün sonra da
Alman pilot Frankel ile rasıt Üsteğmen
Mehmet Nuri birer uçakla Elazığ'a geldiler.
Bu suretle 10 ncu Tayyare Bölüğü Elazığ'a
konuşlanmış ve keşif görevlerine başlamıştı.
Fakat bu sıralarda Batı Cephesinde çok
sıkışmış bulunan Almanya'dan uçak malzemesi
ve yedek parça gelmediğinden bölük zor
duruma düşmüştü. Uçakların tekerlek
lastikleri kalmamış, bu sebepten cantların
üst tarafına sibop yayları gibi birçok
yaylar konmuş ve bu yayların üzerine de
düzgün tahtacıklar bağlanarak meydana
getirilen tahta tekerlekler ile uçulmaya
çalışılmıştı. Bu durumdaki uçaklarla yapılan
uçuşlarda tahta tekerlekler kısa zamanda
kırılmış ve lastikle uçabilen bir tek uçak
kalmıştı. |
|
(4) 1917 Yılı Hava Harekâtı Ve
Faaliyetleri:
|
|
1917 yılına girildiği zaman Doğu
Anadolu’daki 2 nci Türk Ordusu erzak ikmali
bakımından çok sıkıntılı bir duruma girmiş,
sağlık malzemesi ve teçhizat noksanlığı
yüzünden bulaşıcı hastalıklar nedeniyle çok
kayıp vermişti. |
Ordu ileri
kısımlarıyla
Murat nehri
güneyinden Fırat
nehrine kadar
olan sahada
Genç, Bingöl,
Kığı doğusu
hattında; 3 ncü
Ordu, yaptığı
muharebelerde
mevcudunun bir
kısmını
kaybetmiş
olduğundan 1916
yılı sonlarında
kuvvetlerini
yeniden
düzenlemiş olup,
Giresun doğusu
ve Kemah doğusu
genel hattında
bulunmaktaydı. |
Ruslara gelince;
Vermiş oldukları
ağır kayıplara
rağmen almış
olduğu takviye
kuvvetleriyle
mevcudunu
arttırmış, 2 nci
3 ncü Türk
Orduları
karşısındaki
mevzilerde
bulunuyordu.
|
Her iki tarafın
ordularını
destekleyen hava
birlikleri de
şöyleydi: |
2 nci Ordu
emrinde görev
yapan 10
ncu Tayyare
Bölüğü Elazığ, |
Karadeniz
kıyısının keşif
ve gözetlenmesi
için de 8 nci
Tayyare Bölüğü
Giresun'a
gönderilmek
üzere
İstanbul'da
hazırlanmaktaydı. |
3 ncü Orduyu
destekleyen
7 nci Tayyare
Bölüğü
Suşehri'ndeki
alanlarda
bulunuyordu. |
1 nci, 2 nci
Tayyare
Müfrezeleri
Erzincan'da, 3
ncü Tayyare
Müfrezesi Haydarabat'da (İran) ve 4 ncü Tayyare
Müfrezesi de Erzurum'da bulunuyordu. Bu
müfrezelerin Kelkit, Hınıs ve Karmış'da
yedek alanları vardı. Müfrezelere daha
gelişmiş nitelikte olan Godron tipi uçaklar
verilmişti. |
|
(a) 10 ncu Tayyare Bölüğünün
Harekâtı:
|
|
Bölüğün
Diyarbakır'dan
Elazığ'a
intikali
sırasında ve
deneme
uçuşlarında
meydana gelen
kazalardan
dolayı uçakların
bir kısmı elden
çıkmış
olduğundan,
bunların yerine
yenilerinin
verilmesi
gerekiyordu. |
Bölüğe Van gölü
doğusundan
Erzincan'a kadar
olan geniş
sahanın keşif ve
gözetlenmesi
görevi
verilmişti. Bu
sahanın
genişliği 400
kilometre
civarında idi.
Ayrıca; bölgenin
dağlık olması
uçuş
görevlerini önemli
ölçüde
güçleştirmekteydi. |
Bölüğün
bulunduğu Elazığ
alanı cepheye
bir hayli
uzaktı. Bu
sebepten bölüğün
cepheye daha
yakın bir alana
nakledilmesi
düşünülmüşse de
yol durumunun
iyi olmamasının
ikmal desteğini
aksatacağı
düşüncesiyle
bölüğün ileri
alınmasından
vazgeçilmiş,
fakat cepheye
yakın olan ileri
meydanlardan
geçici bir süre
faydalanılması
kararlaştırılmıştı. |
1917
Yılında Bölüğün personel ve uçak durumu ise
şöyleydi: |
10 NCU
TAYYARE BÖLÜĞÜNÜN KUVVESİ
|
TARİH
|
|
|
|
|
|
|
|
Mart 1917
|
1
|
1
|
3
|
-
|
12
|
4
|
-
|
Nisan 1917
|
-
|
1
|
2
|
-
|
13
|
2
|
-
|
Mayıs 1917
|
-
|
1
|
1
|
1
|
11
|
2
|
-
|
Haziran 1917
|
2
|
2
|
4
|
1
|
9
|
4
|
-
|
Temmuz 1917
|
2
|
2
|
4
|
-
|
8
|
4
|
-
|
Ağustos 1917
|
3
|
2
|
2
|
1
|
9
|
5
|
-
|
Kasım 1917
|
3
|
1
|
4
|
1
|
12
|
5
|
-
|
Aralık 1917
|
3
|
1
|
4
|
1
|
16
|
5
|
-
|
|
Pilot Üsteğmen
Sadettin, Pilot
Asteğmen Riga, Pilot
Asteğmen Haring, Pilot Asteğmen
İlmer,
Pilot Asteğmen Bolar, Pilot
Asteğmen Yakop, Pilot
Asteğmen Garbiykot, Pilot Başçavuş
Nuri,
Pilot
Başçavuş Alayınayık, Rasıt
Üsteğmen Lederer,
Rasıt
Üsteğmen Arif Hikmet,
Rasıt Teğmen Celal. |
Mart 1917'de
cephe hattına
daha yakın olan Sekerat mevkii Palunukçay batısında ileri
alandan görev uçuşu için havalanan Pilot
Üsteğmen Ahmet Nuri uçağın düşmesiyle şehit
olmuş, uçakta bulunan rasıt ile Alman
makinist yaralanmışlardı. |
Mevsimin kış
olması sebebiyle
Ruslar ciddi bir
harekâta
girişmemişler
ise de, her iki
taraf arasında
küçük çatışmalar
ve mevzi
düzeltmeleri
için çarpışmalar
oluyordu. |
8 Mart 1917'de
yapılacak
taarruz için 2
nci ve 3 ncü
Orduların sevk
ve idaresi Ahmet
İzzet Paşa'ya
bağlanarak
Ordular Grubu
Komutanlığı
kuruldu ve 2 nci
Ordu
Komutanlığına da
Mustafa Kemal
Paşa (Atatürk)
atandı. Ahmet
İzzet Paşa'nın
emrine girmek
istemeyen 3 ncü
Ordu Komutanı Vehip Paşa ayrılmış, yerine Fevzi Paşa
(Mareşal Çakmak) vekâlet etmişti. |
Rusya'da
başlayan devrim
Rus ordusundaki
disiplini
hissedilir
derecede
bozmuştu. Mart
ayındaki küçük
çatışmalarda Rus
askerlerinin
savaşmak
istemedikleri ve
küçük zorluklar
karşısında
Türklere teslim
oldukları
görülüyordu. |
Mustafa Kemal
Paşa görevine
başladıktan
sonra,
Başkomutanlık
Vekâleti
tarafından ordu
emrine verilmesi
kararlaştırılan
yeni uçakların
Elazığ'a
gönderilme
konusunu bölük
uçucularıyla
görüşmüş ve
uçakların
havadan
getirilmeleri
hakkındaki
tekliflerini
onaylamış ve bu
görüşmeden sonra
uçakların uçarak
Elazığ'a
gönderilmesi
için
Başkomutanlık
Vekâletine
çektiği mesaj
olumlu
karşılanmıştı.
Bu arada eldeki
uçaklarla ordu
cephesinde keşif
görevlerine
devam
ediliyordu. |
24 Nisan 1917'de
ordu komutanlığı
Muş ve
Göynük’teki Rus
kuvvetlerinin
bulunup
bulunmadığını,
bulunuyorsa
durumunun
meydana
çıkarılmasını
emretmişti. Hava
muhalefetinden
dolayı bu keşif
5 Mayıs 1917
günü yapılmış ve
Muş ovasında,
Ziyaret-Varto
yolu ile doğuya
giden diğer
yollarda
düşmanın
görülmediği,
Göynük vadisinde
Göynük köyü ve Hacıyan dolaylarında Rus
birliklerinin bulunduğu bildirilmişti. Keşif
yapıldıktan sonra meydana dönüşte motordan
yağ akmaya başlamış ve bir süre sonra motor
durduğu için ormanlık sahaya iniş yapmak
zorunda kalınmış, uçak kırıma uğramış, pilot
ve rasıt yaralanmıştı. |
10 Mayıs 1917'de
Göynük vadisinde
önceden tespit
edilen düşman
birliklerinin
yerinde olduğu
görülmüşse de
kuvvet ve durumu
meydana
çıkarılamamıştı. |
16 Haziran
1917'de Varto ve
Hınıs
dolaylarında
yapılan hava
keşfinde;
Varto'da bir
tümenin, Hınıs
dolaylarında bir
kolorduyu
kapsayan çadırlı
ordugâhların ve
dört uçağı
alabilecek bir
uçak hangarı ile
çadırının
görüldüğü
bildirildi. Bu
keşif sırasında
Hınıs alanından
havalanan iki
Rus uçağı ile
hava muharebesi
yapılmış, Türk
pilotunun cesur
saldırışları
karşısında
düşman
muharebeyi
keserek
uzaklaşmıştı.
Malazgirt
yönünde yapılan
hava keşfinde, Karmuş'da birçok çadır ve iki uçak
hangarının bulunduğu; Ahlat, Tendürek ve
Malazgirt'de düşmanla ilgili önemli bir şey
görülmediği, Kop ve Liz dolaylarında
yaklaşık üç alayın bulunduğu ve bunların
bombalandığı, keşif sırasında Karmuş'daki
düşman hava alanından iki Rus uçağının
havalandığı bildirildi. Yapılan bu keşifte
Liz'de görülen kuvvet, esir alınan Rusların
ifadesiyle de doğrulanmıştı. |
28 Haziran
1917'de Garip
köyündeki ileri
alandan kalkan
uçaklarla Göynük
ve Muş cıvarındaki düşman durumu keşfedilmiş ve
görülen topluluklara bomba ve uçak okları
atılmıştı. Bu keşifler sırasında düşman
uçakları da Türk birlikleri üzerinde uçmakta
ve Türk hava alanlarına taarruz
etmekteydiler. Bu taarruzlardan biri
Mezraa'daki alana yapılmış ve altı bomba
atılmıştı. |
Bu sıralarda
Türk ordularının
emir komuta
kademelerinde
bazı
değişiklikler
olmuştu. 8
Temmuz 1917'de 2
nci Ordu
Komutanı Mustafa
Kemal Paşa
Yıldırım Ordular
Grubunun 7 nci
Ordu
Komutanlığına
atanmış ve
yerine Fevzi
Paşa getirilmiş,
3 ncü orduya Vehip Paşa
tekrar gelmişti. |
Cephede bazı
keşif
faaliyetleri
devam etmekle
beraber taraflar
arasındaki
muharebeler
şiddetini
kaybetmişti. Bu
tarihlerde Rus
askerleri beyaz
bayrak çekerek
''yakında sulh
olacak'' diye
bağırıyorlardı. |
Kara harekâtının
yavaşlamasına
karşılık keşif,
gözetleme ve taarruzi hareketler
devam ediyordu. 10 Temmuz'da Malazgirt,
Bulanık, 27 Temmuz'da Tercan dolaylarında
yapılan keşifte düşman hakkında birçok
bilgiler toplanmış, Tercan'da görülen
karargâh ve depolar bombardıman edilerek bir
kısmı tahrip edilmişti. |
2 nci Ordu
Göynük ovası, Şoşar deresi,
Erzurum, Ilıca ve Tercan dolaylarındaki
düşman durumunu, yol ve tahkimat
bölgelerinin havadan keşfedilmesini
istemişti. Bu emir üzerine yapılan hava
keşfiyle düşman birliklerinin bulunduğu
yerler, yol ve tahkimat durumu bir raporla
komutanlığa sunulmuştu. Verilen bu rapora
göre keşif bölgesinde ortalama olarak 14
tabur görülmüştü. |
13 Ağustos
1917'de hava
keşifleri
Erzincan
dolaylarına
kadar uzatıldı.
Erzincan
dolaylarındaki
tahkimat, topçu
mevzileri,
cephane
depoları, şehrin
kuzeyindeki hava
alanı ve bu
alanda bulunan
uçaklar tespit
edilmişti. Hava
alanında görülen
dört uçak ve
alandaki uçuş
tesisleri
bombardıman
edilmiş ve bu
sırada havalanan
bir düşman uçağı
ile hava
muharebesi
yapılarak üsse
dönülmüştü. |
31 Ağustos
1917'de Göynük
dolaylarında
yapılan keşifte, Oğlut'un kuzeyinde Göynük
suyu kenarında bir alayı kapsayan ordugâh
görülmüştü. |
Cephede esir
alınan Rus
askerlerinin Tuğlıyan'da ve Çanak köyünde bir Rus
alayının bulunduğunu söylemeleri üzerine,
komutanlıkça Oğnut-Kalecik yönüne bir keşif
uçağı gönderilerek verilen bilgilerin doğru
olup olmadığının öğrenilmesi istenmişti. Bu
emir üzerine görev bölgesine giden uçağın
yaptığı keşifte, Göynük ile Kürit arasında
sahte bir ordugâhın kurulduğu ve burada hiç
bir birliğin bulunmadığı tespit edildi.
Kale'nin güney batısındaki sahada çadıra
benzeyen ot yığınlarına yangın bombası
atılarak yakıldı. |
1 Eylül 1917'de
10 ncu Tayyare
Bölüğüne Fırat
nehri üzerinden
Erzincan'a kadar
olan bölgedeki
düşman durumunun
keşfedilmesi
görevi
verilmişti. Bu
görev için Garip
köyündeki ileri
alandan kalkan
keşif uçağının
yaptığı keşifte,
Fırat nehri
dolaylarında üç
bölük, Erzincan
kuzeyinde Okul
dolaylarında iki
uçak hangarı ve
iki uçak, kışla
yakınında bir
taburluk ordugâh
tespit edildi.
Bu görevde uçak
hangarı,
kışlalar
bombalanmış ve
Tercan üzerinden
yapılan dönüş
sırasında Fırat
yakınında
bulunan Çimentepe dolaylarında Bristol
tipinde bir Rus uçağının hücumuna uğramıştı.
Kanatları üzerinde makinalı tüfekleri olan
bu süratli düşman uçağı Türk uçağına alttan
birkaç defa taarruz etmiş ve Türk uçağının
açtığı makineli tüfek ateşi karşısında
keskin bir dönüşle muharebeyi keserek
Erzincan yönünde uzaklaşmıştı. Eylül ayı
içinde Erzincan, Muş, Bitlis, Malazgirt,
Tutak ve Başkale dolaylarında birçok hava
keşif görevleri yapılmış ve düşman hakkında
pek çok bilgi toplanmıştı. |
Ekim ve Kasım
aylarında da
keşifler devam
etti ve
komutanlığın
istediği
bilgilerin elde
edilmesine
çalışıldı. |
|
(b) 7 nci Tayyare Bölüğünün
Harekâtı:
|
|
3 ncü Ordu
emrindeki 7 nci
Tayyare Bölüğü
Suşehri'nde
konuşlanmıştı.
Bölük mevsimin
uçuşa uygun
olmayan
günlerinde
uçamaz durumda
olan uçaklarını
onarmış, uçuşa
elverişli
havalarda keşif
ve taarruz
görevlerine
devam etmişti.
Bölüğün personel
ve uçak durumu
şöyleydi. |
7 NCİ
TAYYARE BÖLÜĞÜNÜN KUVVESİ
|
TARİH
|
|
|
|
|
|
|
|
28 Mayıs 1916
|
1
|
-
|
1
|
-
|
7
|
1
|
2
|
25 Ocak 1917
|
3
|
-
|
2
|
-
|
2
|
Albatros 1
|
Albatros 1
|
Mart 1917
|
-
|
2
|
2
|
-
|
2
|
Albatros 1
|
-
|
Nisan 1917
|
-
|
1
|
2
|
-
|
3
|
Albatros 2
|
-
|
Mayıs 1917
|
-
|
1
|
2
|
-
|
3
|
Albatros 1
|
-
|
Haziran 1917
|
1
|
1
|
3
|
-
|
5
|
Albatros 3
|
-
|
Temmuz 1917
|
1
|
1
|
3
|
-
|
5
|
Albatros 3
|
-
|
Ağustos 1917
|
1
|
2
|
3
|
-
|
6
|
|
-
|
Eylül 1917
|
2
|
2
|
3
|
-
|
7
|
|
-
|
Kasım 1917
|
1
|
1
|
2
|
-
|
4
|
|
-
|
Aralık 1917
|
1
|
1
|
2
|
-
|
4
|
|
-
|
|
EYLÜL 1917
UÇUCU PERSONEL İSİMLERİ
|
Bölük Komutanı
|
Rasıt Yüzbaşı Şükrü Koçak
|
|
Uçuş heyeti: |
Pilot Üsteğmen Abdullah
|
Pilot Teğmen Emin Nihat (Sözeri)
|
Pilot Astsubay Vecihi (Hürkuş)
|
Pilot Astsubay Hayrettin
|
|
Rasıt Üsteğmen Fikri
|
Rasıt Üsteğmen Bahattin
|
|
Uçaklar:
|
2 Albatros-C III (İki kişilik keşif) |
1 Goudron-G IV
(Ruslardan ele geçen)
|
Bu uçakardan 1 Albatros-C III
keşif uçağının iniş takımı kırık
ve Ganimet adındaki çift motorlu
Goudron hint yağı beklemekteydi.
|
|
KASIM 1917
UÇUCU PERSONEL İSİMLERİ
|
Pilot / Rasıt: |
Pilot Üsteğmen Abdullah (İstanbul'da Depo Müdür Yardımcısı)
|
Pilot Astsubay Vecihi (Erzincan'da düşürüldü, Rusya'da
esir) |
Rasıt Teğmen Bahattin (Erzincan'da düşürüldü,
Rusya'da esir) |
Rasıt Yüzbaşı Şükrü Koçak (3 ncü Ordu,
1 nci Şubede) |
Rasıt Üsteğmen Fikri (Bölükte görevde)
|
Pilot Astsubay Hayrettin (Bölükte görevde)
|
|
Uçak: |
2 Albatros C III (Biri uçamaz
durumda) |
1 Çift motorlu Goudron (Uçar durumda)
|
|
6 Ocak 1917'de
12 gemiden
oluşan Rus
filosu Esbiye açıklarında batıdan doğuya doğru bir
rota takip ederek Türk ordusunun sol yanını
tehdit etmeye başlamıştı. Ocak ayında her
iki taraf da keşif ve baskın harekâtlarına
devam ettiler. Harşit ormanları içerisinde
yapılan muharebelerde Türk birlikleri
Ruslara ağır kayıplar verdirmiş, özellikle
Kozan ve Kaynaş'da önemli başarılar
sağlamışlardı. Bu safhada Rus deniz uçakları
Tirebolu'yu Bombardıman ederek deniz
ulaştırmasına engel olmak istemişlerdi. |
13 Şubat 1917'de
Çardaklı ve
Erzincan
dolaylarında
yapılan keşifte
düzenli
ordugâhlar
görülmüş,
Erzincan'da Rus
hava alanı ve Yerhanı'ndaki Rus karargâhı
bombardıman edilmişti. Aynı gün Kemah ve
Erzincan yönünde yapılan ikinci keşiften
sonra alana dönen uçak mecburi inişte hasara
uğramıştı. Türk uçaklarının bu
faaliyetlerine karşılık Rus uçakları da
Refahiye'yi bombaladılar. |
8 Haziran
1917'de
Erzincan'a keşfe
giden Türk uçağı
Refahiye üzerine
geldiği zaman
iki düşman uçağı
ile karşılaşarak
hava
muharebesine
girişti. Türk
uçağının
maharetle
yapılan menevra ve ateşleri
karşısında düşman uçaklarından biri Kemah,
diğeri Dedege yönünde uzaklaştılar. Dedege
yönünde uzaklaşan düşman uçağını takip eden
Türk pilotu düşmanı bozuk bir inişle alanına
inmeye mecbur etti. |
16 Haziran'da
bir Rus uçağı
Suşehri'ne kadar
gelerek şehri
bombardıman
etmiş ve bu
sırada havalanan
Albatros
tipindeki Türk
uçağı hava
muharebesi
yapmak üzere
düşmana
yaklaşmış ise de
düşman
muharebeyi kabul
etmeyerek
uzaklaşmıştı. |
30 Haziran'da Godron tipi çift motorlu
Rus uçağı Kelkit zannederek yanlışlıkla
Alucra'ya indiğinden sağlam olarak ele
geçirilmiş, pilot ve rasıtı esir
edilmişti. Uçağı Astsubay Vecihi
uçurarak Şehrine getirmişti. |
18 Temmuz'da
Erzincan
dolaylarındaki
düşman durumu
keşfedilmiş,
görev esnasında
Erzincan hava
alanı
bombalanmıştı.
Bu
bombardımandan
sonra havada
bulunan Ferman
tipindeki Rus
uçağına taarruz
edilmiş, düşman
pilotu kendini
kurtarmak
amacıyla süratle
alana inmek
zorunda
kalmıştı. |
Devam eden hava
harekatından
dolayı 7 nci
Tayyare
Bölüğünde
uçaklar azalmaya
başlamıştı. Bu
nedenle,
İstanbul'dan
Sivas'a
gönderilen 8 nci
Tayyare
Bölüğünün bir
uçağı 7 nci
Bölüğe verilmiş
ve uçarak
Suşehri'ne
getirilmişti. |
3 ncü Ordu
Komutanı,
meydana gelen
kaza ve
kırımlardan
uçucuları
sorumlu
tutuyordu.
Komutan haklı
olarak uçakların
kırılmalarını,
yollarını
şaşırarak alan
dışına
inmelerini
kesinlikle
istemiyor,
uçucuların her
türlü hava
şartlarında
görev
yapmalarını arzu
ediyordu.
Meydana gelen
kırımları,
doğrudan doğruya
pilotların
hatası, ihmal ve
hatta uçuştan
çekinme ve uçuşa
karşı
isteksizlik
olarak kabul
ediyordu. Bu
nedenle ordu
komutanlığınca 4
Ağustos 1917'de
Başkomutanlık
Vekâletine, Hava
Kuvvetleri
Müfettişliğine
cephede görev
yapan uçucuları
şikâyet eder
içerikte olan
aşağıdaki
teklifi
sunulmuştu. |
''Uçuculardan
orduca istifade
edilmemektedir.
Buna sebep Hava
Kuvvetleri
Müfettişliğinin
orduya atadığı
pilot ve
rasıtların
yeteneksizliği
ve
ehliyetsizlikleridir.
Özellikle dağlık
olan bölgelerde
iyi yetişmemiş
pilot ve
rasıtlar hiç bir
işe
yaramamaktadırlar.
Buna karşılık
birçok
fedakârlık
karşılığında
getirilen
uçaklar ve
malzemenin kısa
zamanda elden
çıkmasına sebep
olmaktadırlar.
Cepheye
gönderilen altı
uçaktan üçü daha
bölüklerine
katılmadan
tecrübe
sırasında
parçalanmış ve
22 Temmuz'da
Suşehri'ne
gelmek üzere
Sivas'dan kalkan
bir uçak da
yolunu şaşırarak
Giresun
dolaylarında
kullanılamayacak
bir şekilde
hasara
uğramıştır.
Yeteneksizlikleri
görülenleri
Hava Kuvvetleri
Müfettişliğine
iade edeceğim. |
Ordu emrindeki
tayyare bölüğü
kuruluşunun
noksanlarını
daha önce
bildirmiş ve Sivas'da bir uçak
tamirhanesinin kurulmasını istirham
etmiştim. Verilen cevapta tamirhanenin
kurulmasına çalışılacağı ve bu hususta
Hava Kuvvetleri Müfettişliğine emir
verildiği bildirilmişti. Ayrıca Giresun
ve Suşehri'ne birer meteoroloji
istasyonunun kurulmasını Müfettişlikten
talep etmiştim. Bu isteğimin yerine
getirilebileceği bildirilmiş olmasına
rağmen hala yapılmamıştır. |
Düşmanın
Erzurum'da
bulundurduğu 6–8
uçaktan ibaret
ikmal
müfrezesinden
başka Erzincan,
Kelkit ve
Trabzon'da
bulunan 12
uçaktan 2-3'ü
hemen hergün cephenin
çeşitli kesimleri üzerinde
uçmaktadırlar. Buna karşılık ordunun iki
uçağı ve uçabilecek nitelikte olan bir
pilotu vardır. Bölüklerde yedek malzeme,
özellikle yedek pervane, kanat bezi,
emayit, kanat çivisi olmadığından küçük
arızalarda bile uçaklar uçamaz durumda
kalmaktadırlar.'' |
Ordu
Komutanlığının
bu şikâyetlerine
rağmen eldeki
imkânlarla hava
keşifleri devam
ettiriliyordu. |
1 Eylül 1917'de Oğnut, Tokliyon, Varto
ve Hınıs dolaylarında hava keşifleri
yapılmış, Oğnut'un kuzeyinde görülen bir
alaylık ordugâhın sahte tesisler olduğu
anlaşılmış, Hınıs'da görülen ordugâh ile
iki uçak çadırı bombardıman edilmişti. |
3 ncü Ordu
Komutanlığının
Müfettişlikten
istediği
malzeme,
personel ve
uçaklar hakkında
4 Eylül 1917'de
gelen cevapta Sivas'da kurulacak tamirhane için
gerekli hazırlıkların bitirilmek üzere
olduğu, ordudan bir uzman şahsın Sivas'a
gönderilmesi ve orada tamirhane olmaya
elverişli bir binanın bulunup
bulunmadığının tespit edilmesi, orduya,
Almanya'dan gelmesi beklenen en son
sistem A.E.G. uçaklarından üç uçak ile
bir makinist ve bir kanat tamircisi
verileceği bildirilmişti. |
Karşılıklı
yazışmalar devam
ederken
cephedeki hava
keşifleri devam
ediyordu. |
22 Eylül 1917'de
Kelkit ve
Bayburt
dolaylarındaki
düşman durumunu
keşfe giden
Pilot Astsubay
Vecihi ve Rasıt
Yüzbaşı Şükrü
yönetimindeki
Albatros-C III av-bombardıman uçağı Kelkit'e
vardığı zaman Kelkit alanında biri tek,
diğeri Ferman tipinde çift satıhlı iki
düşman uçağı havalandı. Tek satıhlı
uçak yükselmek üzere Köse yönüne doğru
uçmaya, çift satıhlı uçak ise kendi hava
alanı üzerinde yükselmeye başladı. Bu
sırada Türk uçağı 3400 metre yükseklikte
bulunuyordu. Türk pilotu hava muharebesi
yapmak amacıyla kalkan düşman uçaklarına
nazaran üstün durumda idi. Pilot
yükseklik avantajını kullanarak gaz
kesti ve çift satıhlı düşman uçağına
taarruza başladı. Bu sırada düşman uçağı
kendini savunmak için manevra yapıyor ve
aynı zamanda yükseklik kazanmaya
çalışıyordu. Böylece 20 dakika devam
eden takipten sonra her iki uçak aynı
yüksekliğe gelmişti. |
Türk pilotu, rasıtına iyi bir atış
olanağı taratmak amacıyla manevra
yapıyor ve rasıt da fırsat bulunca
makineli tüfekle düşmana ateş ediyordu.
Yapılan bir kaç atıştan sonra makineli
tüfek tutukluk yaptı. Bu fena durum
karşısında pilot uçağı yükselterek
makineli tüfeği ile düşmana taarruza
başladı. Türk pilotunun saldırışları
karşısında düşürüleceğini anlayan Rus
pilotu muharebeyi keserek, keskin bir
dalışla muharebe sahasından uzaklaştı.
Diğer düşman uçağı görülmüyordu. Türk
uçağı bombalarını 400 metre yükseklikten
alandaki uçak hangarlarına atarak şehir
üzerine yöneldi ve Kelkit'de bildiri
attıktan sonra üssüne döndü. Türk
pilotlarının bu başarılı hava savaşı 1
nci Kafkas Kolordu Komutanı Yusuf İzzet
Paşa tarafından övülmüştü. |
3 ncü Ordu
Komutanlığı
Erzincan ve
Tercan yolunda
Rusların geri
çekilen
birlikleri olup
olmadığının
meydana
çıkarılması için
24 Eylül
1917'de Refahiye,
Kemah ve
Erzincan
dolaylarında
hava keşfi
yapılmasını
emretti. Yapılan
keşifte Tercan,
Erzincan ve
Refahiye
yollarında
düşmanın
çekilmesine dair
bir faaliyet
görülmediği ve
Erzincan'daki
hava alanının
etkili bir
şekilde bombalandığı
bildirildi. |
8 Ekim 1917'de
keşifler devam
etmiş ve
Erzincan
dolaylarında çok
iyi bir hava
savunma şebekesi
kurulduğu
öğrenilmişti.
Aynı gün
Erzincan hava
alanını
bombalamak ve
Erzincan
ovasında keşif
yapmak üzere
görevlendirilen
Pilot Astsubay
Vecihi ve Rasıt
Üsteğmen Bahattin Erzincan'a yaklaştıkları sırada
alandan kalkan düşman uçağı ile
yaptıkları hava muharebesinde isabet
alarak iniş yapmak zorunda kalmış ve her
iki Türk uçucusu da yaralı olarak
düşmana esir düşmüşlerdi. |
9 Ekim 1917'de
Kemah kasabasına
bir düşman
uçağının atmış
olduğu mektuptan
Astsubay Vecihi
ve Üsteğmen Bahattin'in
düşürüldükleri öğrenilmişti. |
Esaretten kaçarak
Türk
topraklarına
ulaşmayı başaran
Astsubay
Vecihi'nin
Erzincan
dolaylarında
yapılan hava
muharebesi ve
düşürülmeleri
hakkında
''Vakayı ve Terakkiyatı Havaiye''
dergisinde yayınlanan yazısından
anlaşıldığına göre; Düşman hava alanını
bombalamak amacıyla Erzincan'a
yaklaştıkları sırada bir Rus uçağının
alandan havalandığını görmüşlerdi. Bu
sırada Türk uçağının yüksekliği 1600
metre olup, taarruz etme avantajı Türk
pilotundaydı. Fakat bu fırsattan
faydalanamayan Astsubay Vecihi,
bombaları düşman hava alanına atmak için
bir süre daha uçmuş ve bu sırada düşman
uçağı aradaki yükseklik farkını
gidererek taarruz için daha uygun bir
durum kazanmıştı. Başlangıçta Türk
pilotunun yükseklik bakımından olan
avantajı, yapılan taktik hatası sonucu
bombaları hedefe atmaya tercih etmesi
yüzünden kaybedilmişti. |
Bu sıralarda 7
nci Tayyare
Bölüğünde motor
arızası, pilotaj
hatası ve
düşmanla yapılan
hava
muharebelerinde
bazı uçaklar
elden çıkmış ve
böylece bölükte
iki uçak
kalmıştı. Buna
karşılık Ruslar
müttefiklerinden
aldıkları son
model uçaklarla
cephe üzerinde
ve gerisinde
hava üstünlüğünü
sağlayacak bir
duruma
girmişlerdi.
Özellikle 8 Ekim
1917'de
bölükteki en
cesur ve
kudretli iki
uçucunun hava
muharebesinde
vurularak yere
indirilmesi bu
üstünlüğün bir
ifadesi idi. |
Bu tarihte 2 nci
Rus Kafkas
Kolordusu Kapaktepe dolaylarında taarruzi bir
harekâta girişmişti. Rusların başka
cephelerden buraya takviye birlikleri
getirip getirmediğinin meydana
çıkarılması amacıyla komutanlık Şıran
suyu, Çilhoroz tepesi, Terekes, Gemori,
Elmadağı, Gümüşhane ve Başkilise
dolaylarında hava keşfi yapılmasını
emretti. |
1 Kasım 1917'de
keşfe giden
uçak, Gemori'de birşey görmediğini, Erzincan,
Trabzon şosesinin uçulabilen
kısımlarında önemli bir hareket
olmadığını; Taşlıca tepesi ve bu tepenin
güneyinde topçu mevzii görüldüğü ve bu
mevzilerden uçağa ateş açıldığı,
yollarda takviye birlikleri
görülmediğini bildirmişti. Ordu
tarafından Tercan ve Fırat
dolaylarındaki Rus kuvvetlerinin durumu
hava keşifleriyle göz altında
bulundurulmakta, uygun yerlere de
bildiri atılmaktaydı. |
|
(c) 8 nci Tayyare Bölüğünün
Harekâtı: |
|
3 ncü Ordu
emrinde görev
yapan 7 nci
Tayyare Bölüğü,
cephenin çok
geniş olmasından
Karadeniz'deki
Rus filosu ve
Karadeniz
kıyılarında
ilerleyen Rus
kuvvetlerini
gözetleyemiyordu. |
3 ncü Ordu
Komutanlığı
Başkomutanlık
Vekâletine
Karadeniz
kıyılarındaki
düşman
harekâtının
keşif ve
gözetlenmesi
için bu bölgeye
bir hava keşif
birliğinin
verilmesini
teklif etti.
Başkomutanlık bu
teklifi uygun
bularak 8 nci
Tayyare Bölüğünü
kurdu. Bölüğün
personel ve uçak
durumu şöyleydi. |
8 NCİ
TAYYARE BÖLÜĞÜNÜN KUVVESİ
|
TARİH
|
|
|
|
|
|
|
|
Ocak 1916
|
1
|
-
|
3
|
-
|
2
|
1 Albatros
|
-
|
Nisan 1917
|
1
|
-
|
3
|
-
|
2
|
1 Albatros
|
-
|
Mayıs 1917
|
1
|
-
|
3
|
-
|
2
|
-
|
-
|
Haziran 1917
|
2
|
-
|
3
|
-
|
4
|
-
|
-
|
Temmuz 1917
|
1
|
-
|
4
|
-
|
3
|
-
|
-
|
Ağustos 1917
|
1
|
-
|
3
|
-
|
3
|
1 Albatros
|
-
|
Eylül 1917
|
1
|
-
|
3
|
-
|
3
|
1 Albatros
|
-
|
Ekim 1917
|
1
|
-
|
2
|
-
|
2
|
1 Albatros
C III |
-
|
Kasım 1917
|
1
|
-
|
3
|
-
|
2
|
1 Albatros
|
-
|
Aralık 1917
|
1
|
-
|
3
|
-
|
3
|
1 Albatros
|
-
|
|
8 NCİ
TAYYARE BÖLÜĞÜNDE GÖREV ALAN PERSONEL
|
Bölük
Komutanı: |
Rasıt
Kurmay Yüzbaşı Yakup
Sami |
|
Uçuş
Heyeti: |
Pilot Üsteğmen Rifat |
Pilot
Üsteğmen Sezai
|
Rasıt Üsteğmen Mazlum Kevüsk |
Rasıt Teğmen Hüsnü
|
|
Bölük sözlü
talimata göre
Giresun'da
olacaktı. 1917
yılı Şubat
ayında
İstanbul'da
hazırlıklarını
tamamlayan bölük
Ulukışla'ya
kadar demiryolu
ile getirilmiş
ve trenden
indirilerek o
civarda önceden
seçilen bir
alana
götürülmüştü. |
Hava Kuvvetleri
Müfettişliğinden
alınan emre göre
uçaklar
Ulukışla'da
kurulup
tecrübeleri
yapılacak ve
sonra uçarak
Kayseri-Sivas
üzerinden
Suşehri'ne
gidecek, orada
Ordu
Komutanlığından
emir aldıktan
sonra Giresun'a
intikal
edeceklerdi. |
Ulukışla'da
seçilen alan
geniş ve düz
olmakla beraber
dolaylarında
küçük birçok
tepelerin ve
doğusunda Toros
dağlarının içine
uzanan bir
vadinin yer
alması burada
karışık hava
akımlarının
bulunması
olasılığını
kuvvetlendiriyordu.
Bu yüzden bu
alandan iniş ve
kalkışlar
emniyetli
olmayacaktı. Bu
durumu göz
önünde tutan
uçucular burada
uçuş
yapılmamasını ve
Kayseri'ye
gidilmesini
teklif ettiler.
Bu teklife
rağmen Bölük
Komutanı uçuşa
hazırlanan bir
uçağın
denemesini
yaptırmak için
Üsteğmen Sezai
ve Bölük Baş
makinisti
Salih'i
görevlendirdi. |
26 Mart 1917'de
yapılan deneme
uçuşunda Külek
boğazının hava
akımlarına giren
uçak düşerek
parçalanmış ve
içindekiler
şehit olmuştu.
Bu kazadan sonra
bölüğün
kamyonlarla
Kayseri'ye
nakline karar
verildi. Uçaklar
orada
hazırlanacak ve
uçulacaktı. Yine
günlerce
nakliyat
yapıldı.
Kayseri, İncesu
şosesinin
güneyinde ve
Kayseri'nin bir
buçuk kilometre
batısında
seçilen alana
uçak çadırları
kuruldu ve
çalışmaya
başlandı. |
2 Mayıs
1917'de tecrübe
uçuşu için bir
uçak hazırlandı.
Pilot Üsteğmen Rifat
uçağını yerde denedikten sonra
havalandı. İyi bir kalkıştan sonra
meydana dönerek inişe geçti ve inişte
kendi hatasından dolayı uçağı yere
çarparak kırdı. Bu kırımdan sonra 5
Mayıs 1917'de 3 ncü Ordu Komutan Vekili,
Başkomutanlık Vekâletine 8 nci Tayyare
Bölüğündeki iki uçağın tecrübe
uçuşlarında elden çıktığını ve bunların
yerine iki yeni uçağın gönderilmesini
teklif etti. Bu teklif üzerine 8 nci
Tayyare Bölüğünün Suşehri'ne nakline ve
iki Albatros keşif uçağının
gönderilmesine karar verildi. |
İstanbul'da
hazırlanan
uçaklar kara
nakil
araçlarıyla
Sivas'a
gönderilmiş ve
burada uçuşa
hazırlanmıştı.
Hazırlanan
uçaklar buradan
Suşehri'ne
gitmek üzere
havalanmışlar,
Bunlardan biri
hatalı pusula
ile bulut
üzerinden
yaptığı uçuşta
yolunu şaşırarak
Giresun
batısında
Bulancak
yöresine inmiş
ve buradan
havalandığı
sırada denize
düşmüştü.
Denizden
çıkarılan uçak
karayoluyla
Suşehri'ne
getirilmiş ve
uçuşa
hazırlanmış,
ikinci uçak ise
normal bir
şekilde
Suşehri'ne
varmıştı. |
8 nci Tayyare
bölüğü burada
Eylül ve Ekim
aylarında
Erzincan,
Tercan, Kelkit,
Kemah ve
Refahiye
dolaylarında
ordunun vermiş
olduğu keşif
görevlerini
yapmaya çalışmış
ise de
beklenilen
hizmet elde
edilememişti.
Bunun başlıca
sebebi seçilen
hava alanlarının
uçuşa uygun
olmaması ve
özellikle bölüğe
verilen
uçucuların
yetersizliği
idi. |
|
(5) 1918 Yılı Hava Harekâtı
Ve Faaliyetleri:
|
|
7 Kasım 1917'de
Lenin
taraftarları Kerenski'yi devirerek Rusya'da
Bolşevikler hakim olmuştu. Böylece
Rusya'da başlayan Bolşevik devrimi Rus
ordusuna bulaşmış ve 1917 sonlarına
doğru ordu çözülmeye başlamıştı. |
Bolşevikler
duruma hakim
olunca 18 Aralık
1917'de
Erzincan'da
Ruslarla
mütareke
yapılmış ve
bundan sonra
Kafkas
cephesinde
muharebe
olmamıştı. Fakat
Rus kuvvetleri
çekilirken Türk
kuvvetlerinin
karşısında
Ermeniler kalmış
ve kuruluşlarını
genişletmişlerdi.
Ermeniler Türk
halkına
saldırıya
başlayarak
yer, yer
Türkleri yok
etmeye
giriştiler. |
Bunun üzerine,
Başkomutanlık
Vekâleti Doğu
Cephesindeki
Türk
kuvvetlerine
harekete
geçmeleri ve
Ermeni
saldırılarından
halkın
kurtarılmasını,
elden çıkan
toprakların
geriye
alınmasını
emretmişti. |
Bu sırada Türk
kuvvetlerinin
durumu şöyleydi: |
3 ncü Ordu; 1
nci ve 2 nci
Kafkas
Kolorduları ile
Kemah-Tirebolu
hattında, |
2 nci Ordu; 4
ncü Kolordu
hariç bütün
birlikleriyle
Kafkas
Cephesinden
ayrılmış, Ordu
karargâhı ve
bazı birlikleri
Adana'ya, bir
kısım birlikleri
de Filistin
cephesine
gönderilmişti. 4
ncü Kolordu, 3
ncü Orduya
bağlanarak 5 nci
Tümeniyle Bitlis
dolaylarında ve
12 nci Tümeni
ile de Palo kuzeyinde bulunuyordu. Bu
Kolordunun 8 nci Tümeni lağvedilmişti. |
Hava birlikleri;
7 nci ve 8 nci
Tayyare
Bölükleri
Suşehri'nde, 10
ncu Tayyare
Bölüğü de
Elazığ'da
bulunuyordu. |
Alınan emir
gereğince 3 ncü
Ordu, Bitlis'den Tirebolu'ya kadar bütün
cephede altı koldan harekete geçti ve
rastladığı Ermeni kuvvetlerini atarak
Bayburt, Tercan ve Trabzon'u geri aldı.
Bu esnada başlayan barış görüşmeleri
sonuçlanmış ve 3 Mart 1918'de Brest-Litovsk'da
Ruslarla antlaşma imzalanmıştı. Bu
antlaşmaya göre 1878'de kaybedilmiş olan
üç sancak geri veriliyor ve buraların
yönetimi için plebisit yapılması kabul
olunuyordu. Bundan sonra da harekâta
devam edildi ve Malazgirt, Erzurum,
Köprüköy, Tortum, Yeniköy ve Oltu geri
alındı. |
Bu safhada 3 ncü
Ordu emrindeki
uçak durumu çok
fena bir durumda
idi. 3 ncü Ordu
Komutanı süratle
gelişen
harekâtta düşman
durumunu havadan
keşif ve tespit
ederek
kuvvetlerini
sevk ve idare
etmede fazla bir
elastikiyet
kazanmak
istiyordu. Bu
nedenle
emrindeki
tayyare
bölüklerinin
uçak sayısının
bir an önce
görev
yapabilecek bir
kuvvete
çıkarılmasını
arzu ediyordu.
Bu amaçla
Başkomutanlık karargâhına
bir teklif
yaparak 7 nci ve
8 nci Tayyare
Bölüklerine
Almanya'dan
gelecek
uçaklardan
altısının
verilmesini ve
kıyı harekâtı
için de en az
iki uçağın,
pilot, rasıt ve
yedek
malzemeleriyle
birlikte
gönderilmesini
istemişti.
Başkomutanlık
karargâhı,
uçakların
Almanya'dan
geldikten sonra
malzemeleri ile
birlikte
gönderileceğini,
bunlar gelinceye
kadar eldeki
uçak ve personel
ile
yetinilmesini
bildirdi. |
|
(a) 10 ncu Tayyare Bölüğünün
Faaliyetleri:
|
|
2 nci Ordu
emrindeki 10 ncu
Tayyare Bölüğü
Elazığ'da
konuşlanmıştı. 2
nci Ordu
bölgeden
ayrılırken bölük
4 ncü Kolordu
emrine verilerek
Silvan'a
nakledilmişti.
|
3 ncü Ordu
Komutanlığı, Van
gölü kuzey ve
güneyinden İran
yönünde
ilerleyen 4 ncü
Kolorduyu
yakından
destekleyebilmesi
için tayyare
bölüğünün
Bitlis'e intikal
etmesini
emretmişti. Bu
emir üzerine
tayyare bölük
komutanlığı yol
durumunun nakil
işine imkân
vermediğini Hava
Kuvvetleri Genel
Müfettişliğine
bir raporla
bildirmişti.
Raporu uygun
bulan
Müfettişlik
intikalden
vazgeçilmesini
sebepleriyle
birlikte
Başkomutanlığa
arz etmiş ve
Başkomutanlık
vekâleti de
öneriyi kabul
ederek gerekli
emri vermişti.
Bu emirde: |
Yolların
nakliyata uygun
olmaması
sebebiyle
Silvan'dan
doğuya hareket
etmesi gereken
10 ncu Tayyare
Bölüğünün
malzeme ve
yakıtını
götüremeyeceği
ayrıca uçakların
özellikleri
nedeniyle Sivan doğusundaki dağlar üzerinde görev
yapmaya elverişli olmadığı; bu bakımdan
10 ncu Tayyare Bölüğünün Cerablus'a
hareket ederek orada verilecek emri
beklemesi bildirilmişti. Bu emir üzerine
bölük Cerablus'a hareket etti. |
Bu sıralarda
bölgeden
ayrılmış olan 2
nci Ordu
Komutanlığı,
Fırat nehri
dolaylarındaki
kuvvetlerinin
durumu hakkında
havadan keşif
yapılmasına
şiddetle ihtiyaç
duyuyordu.
Ordunun emrinde
uçak
bulunmadığından
ve 6 ncı
Ordudaki uçakların da yakıt skıntısı
çekmelerinden arzu ettiği keşfi
yaptıramıyordu. Bu nedenle Cerablus'a
hareket etmiş olan bölüğün 2 nci Ordu
emrine verilmesini Başkomutanlığa teklif
etti. Başkomutanlık karargâhı, bölüğün
halen yolda olduğunu ve Almanya'dan
gönderilecek yeni uçakların bölüğe
verileceği ve bundan sonra 2 nci Orduya
tahsis edileceğini bildirdi. |
10 ncu Tayyare
Bölüğü Cerablus'a
geldikten sonra elindeki uçakları 6 ncı
Ordu Tayyare Kıtaat Komutanlığına teslim
ederek yeni uçakların verilmesine kadar
orada bekledi. Daha sonra 3 Ekim 1918'de
Başkomutanlığın vermiş olduğu emirle
İstanbul'a hareket etti. |
|
(b) Kafkas Tayyare Kıtaat
Komutanlığının Faaliyetleri: |
|
3 ncü Ordunun
ileri harekâtı
ile birlikte 7
nci ve 8 nci
Tayyare
Bölükleri önce
Kelkit, Erzurum
ve daha sonra da
Kars’ta
toplanmışlardı.
Türk
birliklerinin
bir kısmı
Tebriz'e girmiş
bir kısmı da Batum ve Bakü'yü işgal
etmiş, daha sonra da Hazar denizi
boyunca kuzeye çıkmaya başlamıştı. Bu
harekât sırasında tayyare bölüklerinin
elinde görev yapan uçak hemen, hemen hiç
kalmamış ve bu nedenle keşif görevleri
yapılamamıştı. |
3 ncü Ordu
emrinde kıyı
gözetlemeleri
yapmak üzere 3
ncü Deniz ve 16 ncı
Tayyare Bölükleri kurularak Batum'a
gönderildi. Bir taraftan da 17 nci
Tayyare Bölüğünün kurulmasına başlandı. |
Ordular emrinde
hava desteği
yapacak tayyare
bölüklerinin
lojistik
desteğini
sağlayacak bir
başa ihtiyaç
duyulduğundan Batum'da bir Tayyare
Kıtaat Komutanlığı kuruldu. |
Bu kuruluşun
başına Hava
Kuvvetleri Genel
Müfettişliğinin
emriyle Yüzbaşı
Şükrü tayin
edilmiş, fakat
bu konu hakkında
Doğu Ordular
Grubu
Komutanlığına
zamanında bilgi
verilmemişti. Bu
yüzden göreve
başlayan Yüzbaşı
Şükrü, Doğu
Ordular Grubunun
müdahalesiyle
yetkilerini
kullanamaz bir
duruma düşmüştü.
Bunun üzerine
Tayyare Kıtaat
Komutanı 30
Haziran 1918'de
Genel
Müfettişliğe
yazdığı bir yazı
ile ne yolda
hareket
edeceğini
sormuştu. Bu
teklif üzerine
Başkomutanlık
Vekâletine
başvurulmuş ve
teklifi
inceleyen
Başkomutanlık
Vekâleti 31
Temmuz 1918'de
Doğu cephesinde
bulunan tayyare
bölüklerinin
görev yapacağı
birlikleri bir
emirle
açıklamıştı. Bu
emre göre: |
7 nci ve 8 nci
Tayyare
Bölükleriyle,
Kara Tayyare
İstasyonu Doğu
Ordular Grubu
Komutanlığına,
16 ncı Tayyare
Bölüğünün 3 ncü Ordu emrine verildiği
bildirilmişti. Ancak bu emir Ordular
Grubu Komutanının daha önceden almış
olduğu düzenleme nedeniyle
uygulanmamıştı. |
30 Ekim 1918'de
Mondros
Mütarekesi
imzalandıktan
sonra Kafkas ve
İran'daki Türk
Kuvvetleri işgal
ettikleri
yerleri terk
etmeye
başladılar. Bu
sırada Kars'a
gelen 7 nci
Tayyare Bölüğü
Kars
boşaltılınca
Erzurum'a, 8
nci Bölük de
Tebriz'den
Erzurum'a
intikal etmişti. Batum'da bulunan 16 ncı Bölük ise, 9 ncu
Kolordu Komutanlığının emriyle
Şam adındaki gemiye yüklenerek Trabzon'a
gitmek üzere yola çıkmış, daha sonra bu
fikirden vazgeçilerek Haydarpaşa'ya
gönderilmişti. |
Kafkas
Cephesindeki
harekât
süresince,
bölgedeki hava
birlikleri
personel ve
lojistik desteği
bakımından ihmal
edilmiş
olduklarından
gerektiği gibi
görev
yapamamışlardı.
Hava Kuvvetleri
Genel
Müfettişliği
yeteri kadar
uçak, yedek
malzeme ve
personel
olmadığı halde
çok sayıda ve
fakat iskelet
halinde tayyare
bölükleri
kurarak kuruluşu genişletmişti. |
|