Havacılık
zincirinin en uç
halkasında
bulunan pilot,
bilgisi,
mahareti,
fiziksel
performansı,
bedensel sağlığı
ve ruhsal
dengesi ile
emniyetli ve
etkin bir uçuşu
gerçekleştirmek
durumundaki en
kritik kişidir.
Onun sağlığı ve
hastalıkları çok
önemlidir. Bu
nedenle olsa
gerek, dünyadaki
hiçbir iş
alanında
pilotlar kadar
sık sağlık
kontrollerine
alınan bir
meslek grubu
yoktur. Mesleğe
girişinden
başlayarak,
periyodik sağlık
muayenelerinden
geçen,
vücutlarının her
sistemi için üst
seviyede
sağlamlık
nitelikleri
aranan pilotlar,
başka iş
alanları için
mahsur teşkil
etmeyen sağlık
sorunları
yüzünden uçuştan
ayırılabilirler.
Bu uygulama,
uçuş
doktorlarının
acımasızlığıyla
değil, uçuş
koşullarının
zorluğu ve uçuş
kazası
ihtimalini
minimize etme
titizliğiyle
ilgilidir. Uçuş
emniyetini
önceleyen bir
yaklaşımla
bakıldığında,
yüksek
irtifalarda, üç
düzlemde ve
yüksek süratle
hareket eden
büyük bir
uçakta, küçük
sağlık sorunları
bile pilotu ve
uçuşu zora
sokabilir. Yerde
görev yapan bir
kişi için ciddi
sorun yaratmayan
hafif bir nezle
bile, irtifadaki
basınç
değişimleri
nedeniyle
dayanılmaz kulak
ve sinüs
ağrılarına
dönüşebilir;
pilotu uçağa
kumanda edemez
hale
getirebilir.
Diğer taraftan,
mesleğe tam
sağlam olarak
giren ve
sağlığına özen
göstererek
periyodik
muayenelerden
başarıyla geçen
bir pilot, zorlu
veya rutin uçuş
koşullarında
zaman içinde
uçuşa bağlı
geçici veya
kalıcı sağlık
sorunları
geliştirebilir. |
Sivil
havacılıkta
pilot profili
çeşitlilik
göstermektedir;
balon, yamaç
paraşütü,
planör, hava
ambulans veya
akrobasi uçağı
pilotlarının
farklı iş
tanımları ve
yaptıkları uçuş
çeşidine göre
farklı stresleri
vardır. Ticari
havayolu
pilotlarını
temiz-ütülü
giysileri
içinde, serin
kokpit ortamında
kahvesini
yudumlarken
görenler,
onların hangi
stresler altında
görev yapmakta
olduklarına
inanmakta zorluk
çekerler.
Onlarca
göstergeden,
kuleden ve
meteorolojiden
gelen bilgileri
değerlendiren,
uçuşu parmağının
ucuyla yöneten
bir sistem
analisti,
mühendis ve
kritik karar
verici olan
pilot, bu işleri
yaparken belki
terlemez, ama
bazen çok
gerilir ve
yorulur.
Yüzlerce
yolcunun yaşam
sorumluluğunu
taşımak bile
başlı başına bir
strestir.
Pilotların
meslek
hastalıkları
aşağıdaki
başlıklar
altında
incelenebilir: |
1. Beslenme
düzensizliği:
Özellikle uzun
menzilli uçuşlar
yapıp farklı
bölgelerde yatıya
kalan pilotların
düzenli bir
beslenmeleri
olmadığı
bilinmektedir.
Varılan bölgenin
otel ve
restoranlarında,
farklı baharat ve
yağlar içeren
yiyecek-içeceklerden
kaynaklı besin
zehirlenmeleri
(seyahat ishalleri)
en riskli durumdur.
Hareketsiz biçimde
kokpitte oturuyor
olarak görev
yapmanın ve fazla
kalorili ve yağlı
yemekler yemenin
uzun süreçte
hiperlipidemi,
hiperglisemi, kilo
alımı, kalp-damar
hastalıkları ve
Tip-2 diyabet ile
sonuçlanma (metabolik
sendrom) riski
vardır. Uçuşta oruç
ve katı diyet gibi
nedenlerle yetersiz
beslenme durumları
ise hipoglisemi
yoluyla zihinsel ve
bedensel performans
kaybına yol
açabilmektedir. |
2. Sirkadien
ritim
düzensizliği:
Özellikle sık
sık kıtalararası
uçuşlar yapan
pilotların
günlük biyolojik
ritimleri de
bozulur; jet-lag
sivil uçuş
ekipleri için
neredeyse
rutindir. |
3. Yorgunluk:
Yoğun sezonlarda
limitleri aşan ve
aralarında yeterli
dinlenme periyodu
olmayan uçuş
görevleri,
kümülatif/kronik
yorgunluğa ve
tükenmişliğe neden
olabilir. Bu şekilde
göreve devam eden
pilotların
yorgunluğu,
kanlarında belirli
oranlarda alkol
varmış gibi olumsuz
etkilere neden olur.
Yorgunlukla birlikte
uykusuzluk da varsa
tablo daha da
ciddileşir;
dikkatsizlik,
unutkanlık,
öncelikleri yanlış
belirleme, karar
verme hataları,
gereksiz riske
girme,
tahammülsüzlük gibi
belirtiler ortaya
çıkabilir. |
4. Kozmik
radyasyona bağlı
kanser:
Kıtalararası ve
yüksek irtifa
uçuşlarında,
özellikle
güneşteki
patlamalar
sırasında daha
yoğunlaşan
kozmik radyasyon
maruziyeti
pilotlarda
beyin, testis,
mesane, meme,
kolon, melanoma
ve Hodgkin tipi
kanserlere neden
olmaktadır.
Yüksek oranlar
söz konusu
olmamakla
birlikte böyle
bir risk vardır.
Uçuş
aletlerinden
yayılan
elektromanyetik
dalgalar, jet
yakıtı buharı,
UV ışınları ve
ozon da
kanserojendir. |
5. Kabin
havasından geçen
hastalıklar:
Kabin ve kokpitte
sirküle eden havada,
bazı hasta
yolcuların
nefeslerinden
yayılan mikrobik
ajanlar bulunabilir
ve bunlar bazı
hastalıklara neden
olabilir. |
6. Tropikal
hastalıkları:
Tropikal
bölgelerde
sıtma, veba,
kolera, tifo
gibi hastalıklar
zaman zaman
salgınlar
yapmaktadır. Aşı
yaptırmadan bu
bölgelere uçuş
yapan ve
oralarda belirli
süreler kalan
pilotlarda
haşerat sokması,
yeme-içme veya
yerel halkla
temas sonucu bu
hastalıklara
yakalanma
olasıdır. |
7. Dekompresyon
hastalıkları ve
hipoksi:
Kabin basınçlama
sistem arızası veya
bir kabin parçasının
kopması yüzünden
basıncın birden
düşmesi
durumlarında,
insanların uçaktan
dışarı fırlamaları
en kötü senaryodur
ve yaşanmış olaylar
vardır. Ayrıca ani
basınç kaybına bağlı
hava embolileri,
bend, choke,
barotravma, soğuktan
donma olasılıkları
yolcular için de,
pilotlar için de söz
konusudur. Hipoksi,
bu durumlarda çok
ciddi bir başka
olasılıktır. |
8.
Dizoryantasyon
ve illüzyonlar:
Askeri
havacılığa özgü
sanılan
vestibüler ve
görsel
illüzyonlar
sivil
havacılıkta da
bazı kazaların
nedeni
olmaktadır.
Pilotun dış
görüş
referansının
kısıtlı olduğu
durumlarda her
an
karşılaşılabilecek
bu fizyolojik
yanılgılara
karşı teorik ve
pratik eğitimler
alarak
üstesinden
gelmesi
mümkündür. Genel
sivil
havacılıkta
vertigo
kazalarının
oranı %6-8′dir. |
9.
Bel-sırt-boyun
ağrıları:
Ticari havayolu
pilotlarında uzun
süreli oturma,
vibrasyon ve
gerginliğe bağlı
olan omurga ağrıları
rapor edilmektedir.
Oranı %40-50′leri
bulan bu tür
ağrıların
istirahatle azaldığı
bilinmektedir. |
10.
Psikolojik
stres:
Uçakta uçuşu
yönetirken,
kabin ekibi ve
yolcuların
streslerini
yönetmekten de
sorumlu olan
kaptan pilot,
bazen aşırı
zorlanabilir.
İtaatsiz/agresif
yolcular (akıl
hastaları,
histerik
kişiler, alkol
ve madde
bağımlıları),
acilen
hastalanan veya
ölen yolcular,
diversion
durumları, uçak
kaçırma, ciddi
arızalar,
yangın, acil
iniş ve ölümlü
kazalar… stres
yükünü arttırır. |
11. Psikiyatrik
durumlar:
Pilotun bir insan
olarak ailevi,
sosyal, ekonomik
veya kişilerarası
ilişki
problemlerinden
kaynaklanan
psikiyatrik
hastalıkları
olabilir. Uçuşta
veya yerde
depresyon, anksiyete,
panik, uçuş korkusu,
psikoz ve intihar
dürtüleri içine
girebilir. Bunların
çoğu uçuştan
kaynaklanan meslek
hastalığı
kategorisinde
olmamakla birlikte,
uçuş stresleri
tarafından
tetiklenmiş
olabilir. |
12. İlaç
kullanımı:
Ticari havayolu
pilotları
genellikle
orta-üst yaş
grubunda
oldukları için,
doktor raporu
ile idarenin
bilgisi
dahilinde veya
şirket doktoruna
deklare etmeden
kendi
inisiyatifleri
ile bazı
ilaçları
kullanmakta
olabilirler. Pek
çok ilacın yerde
hafif olan yan
etkileri, uçuşta
tahmin
edilemeyecek
biçimde artar.
Bunların başında
alerji, grip ve
sinir ilaçları
gelmektedir.
Keza, tansiyon,
kalp, şeker
ilaçları ile
ağrı kesicilerin
ve Viagra
benzeri
ilaçların da
uçuşta önemli
yan etkileri
olabilmektedir.
Yan etkileri
bilinmeyen
antiaging,
antioksidan,
bitkisel destek
ilaçları ve
Uzakdoğu
kaynaklı kilo
düşürücü, stres
azaltıcı veya
cinsel gücü
arttırıcı
şüpheli
karışımlar
piyasada
reçetesiz
satılmaktadır.
Bunlardan
kaçınılması en
doğru yoldur. |
13. Ani tıbbi
inkapasitasyonlar:
Yer koşullarında
bazı tıbbi
müdahalelerle
kontrol altına
alınabilecek
birtakım
rahatsızlıklar (örn.
tansiyon düşmesine
bağlı basit senkop),
uçuşta pilotun
başına geldiğinde
çok tehlikeli hale
dönüşebilir ve kaza
nedeni olabilir.
Safra kesesi, diş,
sinüs veya böbrek
taşı ağrıları;
migren, baş dönmesi,
alerji, besin
zehirlenmesine bağlı
kusma ve ishal, uyku
bastırması, ateş
yükselmesi, vs.
pilotun uçuşa
konsantrasyonunu ve
doğru kumandalar
vermesini bozabilir.
Daha ileri durumlar
olarak kokpitte
pilotun
yaşayabileceği kalp
krizi,
hipertansiyon,
hipoglisemi, inme,
sara nöbeti, mide
kanaması, apandisit,
fıtık, astım gibi
durumlar doğrudan
kazalara
götürebilir. Ancak
tüm uçuş kazaları
içinde pilotun tıbbi
inkapasitasyonuna
bağlı olanların
oranı %1′den azdır. |
Pilotların meslek
hastalıkları ile baş
etmede havacılık
organizasyonlarının
gerekli
düzenlemeleri
yapmaları şart
olmakla birlikte,
sorumluluk birinci
derecede pilotun
kendisindedir.
Profesyonel ve
erişkin bir insan
olarak, sağlığını
korumak ve uçuş
performansını üst
düzeyde tutmak için
bazı konularda
dikkatli ve özenli
olması gerekir ve
bunlar için uzman
doktor olmak da şart
değildir. Sigara
kullanmayan, uçuş
günlerinde alkol
almayan, oruç, diyet
ve ilaçtan imtina
eden, uçuş
aralarında
spor/egzersiz yapan,
istirahatine ve
beslenmesine özen
gösteren pilotlar bu
meslek
hastalıklarından
kendilerini büyük
ölçüde korumuş
olacaklardır. |
Pilotların
meslek
hastalıklarına
karşı ikinci
önlem uçuş
doktoru
desteğidir.
Pilotun uçuşla
ilgili veya
ilgisiz her
türlü sağlık
sorunlarında
danışman ve
destekçi olarak
görev yapacak
uçuş doktorları
sisteme dahil
edilmelidir.
Periyodik
muayenelerini
belirli
hastanelerde
rutin biçimde
yaptırıp sağlam
kararı alarak
uçuşlarına devam
eden bir pilotun
gündelik sağlık
sorunlarının,
yorgunluk ve
streslerinin
birebir
gözlemcisi ve
takipçisi olan
uçuş doktorları
askeri
havacılıkta
olduğu gibi
sivil
havacılıkta da
çok işlevsel
olabilir. |
Hazırlayan:
Prof.Dr.
Muzaffer
Çetingüç |
www.hvtd.org |
|
|