Ben Kimim

 
 
 

HAVADA BAYILMA

 

    Beyin kan akımının ve oksijenlenmesinin geçici olarak azalmasına bağlı bilinç kaybı durumlarının genel adı “senkop” tur. Bir yazıda insanların üçte ikisinin yaşamları boyunca en az bir senkop geçirdiği ileri sürülmektedir. Ortaya çıkış nedeni %11-52 olguda karanlıktır. Tanı koymada en önemli araçlar EEG, CT, MRI, SPECT ve PET’dir. Ancak beyin hastalıkları yönünden yapılan bu tetkikler çoğu zaman normal sonuç verir. Senkopların %11-13’ünün kalp rahatsızlıklarına (en çok ritim bozukluklarına) bağlı olduğu bilindiğinden, mutlaka EKG’yi de içeren bir kalp incelemesinin yapılması gerekir. Bu konu 3 başlık altında toplanmaktadır:

    1. Basit senkop: Çeşitli nedenlerle beyin kan akımının azalması sonucu kısa süreli bayılma halidir. Bilinen nedenleri stres, korku, düşük tansiyon, kalp ritim bozuklukları, açlık, kan şekeri düşmesi, sıcak, şiddetli ağrı, yatarken aniden kalkma, uzun süre ayakta hareketsiz kalma, aşırı alkol alma, travma, beyin hastalıkları, vs.dir. Bilincin kısmen veya tamamen yitirildiği kısa bir süre sonunda kişi kendine gelir.

    2. Konvulsif senkop: Başlangıcı basit senkoptaki gibi olmakla birlikte bayılma sırasında istemsiz kas kasılmalarının (ihtilaç) olduğu senkop türüdür. Bir organik beyin hastalığı yoksa, EEG ve diğer beyin görüntüleme teknikleri normal sonuç verir. Havacılıkta G kuvvetlerine bağlı olarak basit ve konvulsif senkop olgularıyla zaman zaman karşılaşılmaktadır.

    3. Epilepsi: Sara nöbetlerinin olduğu bir beyin hastalığıdır. Amerikan toplumunda epileptik insanların oranı %1-3’dür. Nöbetler konvulsif senkoptan daha şiddetlidir; kasılmalar 2-3 dakika sürer, gözler yukarı kayar, hasta morarır, otomatik davranışlar, kol-bacak atmaları olabilir; derin uyku veya koma benzeri bu bayılma sırasında dil ısırmaları ve düşmeye bağlı yaralanmalar olasıdır, idrar kaçırma daha fazladır, nöbet sonrasındaki sersemlik, başarısı, bulantı devresi de daha uzundur, 1-2 saat sürebilir...

    Havada Bayılma

   1. Dünya savaşında bazı İngiliz pilotlarının uçuş sırasında bayılarak uçağın kumandasını da, yaşamlarını da kaybettikleri bilinmekte ama nedeni bilinmemekte idi. Keskin dönüş, dalıştan çıkış gibi sert manevralarda merkezkaç kuvvetinin beyindeki kanı aşağı bölgelere çektiği ve böylece 30 saniye kadar süren bilinç kaybı oluştuğu anlaşıldı. Yerçekimi (gravity-G) birimine göre ölçülen bu kuvvetler, agresif uçuşların yapıldığı askeri havacılıktaki yüksek performanslı uçuşlarda rutindir ve G kuvvetine bağlı olarak ortaya çıkan bilinç kayıpları (G-loc) da birçok ölümlü uçuş kazasının nedenlerindendir. Bu riski azaltmak üzere, anti-G elbiseleri yapılmış, yüksek G simülasyonu altında anti-G manevraları eğitimi amacıyla da 1933 yılından itibaren Almanya, Hollanda ve ABD’de santrifüj cihazları geliştirilmiştir.

    Sivil havacılıkta pilotu inkapasitasyona düşüren senkop olgularının çoğu, kalp krizi, beyin kanaması, epilepsi nöbeti, kan şekeri ve tansiyon düşmesi gibi tıbbi nedenlere bağlıdır. 36 bin pilotun 10 yıl içindeki uçuşlarını kapsayan bir araştırmada, 10 enfarktüs, 7 epileptik bayılma, 6 senkop ve 3 hipertansiyona bağlı beyin kanaması nedeniyle uçağın kumandasını kaybeden 26 olgu rapor edilmiştir. ABD Hava Kuvvetlerinde 1978-87 yılları arasında, uçuş sırasında 14 pilotun bilinç kaybına düştüğü, bunların 7’sinin epileptik nöbet geçirdiği ve 3’ünün de uçuşta öldüğü bildirilmiştir.

   Havada bayılma pilotun uçağa kumandasını saniyelerle ölçülen sürelerde bile kesintiye uğratsa, çok ciddi kazalara yol açacağından, pilotlar hiçbir meslek grubunda olmadığı kadar sık ve ciddi muayene edilmektedirler.