26 Temmuz 2002
tarihli Fedex
kazasında Ulusal
Nakliyat
Güvenlik Kurulu,
yapılan
soruşturma
sonucunda
pilotun renk
görme kusurunun
kazada payı
olduğunu tespit
etti. Renk görme
kusuru
dolayısıyla
pilot “PAPI”
ışıklarının
renklerini
yorumlayamamıştı.
Bu kaza bir
uçucuyu uçuştan
engelleyecek
renk görme
anomalisinin
derecesinin ne
olduğunu kesin
saptayacak
testler
konusundaki
tartışmaların
hızlanmasına
sebep olmuştur
(1). |
Diskromatopsi,
renkli sinyal
ışıkları ve diğer
renk kodlarını ayırt
etme kabiliyetinin
çeşitli derecelerde
bozukluğudur ve
modern havacılığın
başlangıcından beri
uçucular için önemli
bir risk faktörü
olarak kabul
edilmiştir. Doğuştan
renk körlüğü
oranları erkeklerde
%8, kadınlarda
%0.5’dir (2). |
Bilgisayar
teknolojisindeki
gelişmeler, gösterge
ışıkları sayısının
artışı, kokpitlerin
çok renkli
donanımıyla
sonuçlanmıştır.
Uçuşa ait tüm
elektronik
bilgilendirme
sistemlerinin
kokpitte yer alması
nedeniyle kritik bir
görevde uçuş
sistemlerinden gelen
verilerin uçuş ekibi
tarafından çabuk
algılanması, kritik
durumlarda doğru ve
hızlı karar
verilebilmesi,
haritaların doğru
okunabilmesi ve üst
yönetimlere hızlı
bilgi transferi için
pilotun renk görme
kusurunun olmaması
gerekir (3). |
ICAO renk görme
standartlarını
belirlemiştir.
2005 yılından
itibaren ABD
Hava Kuvvetleri
pilotları PIP1
ve PIP2 testine
tabidirler; bu
testlerde
başarısız
olurlarsa daha
ileri
tetkiklerle renk
görme kusurunun
tipi ve
dereceleri
belirlenir (3).
1998’den önce
temel olarak
kullanılan
Farnsworth
Lantern (FALANT)
veya
geliştirilmiş
modeli Optec 900
de güvenilirliği
kabul edilen
testlerdir.
Amerikan Hava
Uzay Tıbbı
Merkezi’nin en
çok kullandığı
test Pseudo
Isochromatic
Plate (PIP)’dir.
Buna rağmen
Amerikan Hava,
Kara, Deniz
Kuvvetleri ve
FAA renk görme
testlerinin en
güvenli olanını
belirlemek için
tartışmaktadırlar;
çünkü renk görme
testleri tek bir
standarda bağlı
değildir
(4,5,6). Bir
testte
başarısızlık
olursa diğerinin
de
tekrarlanmasını
gerektirir.
Diğerlerinde de
başarısız
olunursa
Havacılık Tıbbı
Muayene Merkezi
şu notu koymak
zorundadır;’Gece
uçuşuna uygun
değildir veya
renkli ışık
sinyali takibi
gereken yerlerde
uçamaz’.Yasağın
kalkması için
FAA Işık Sinyal
Testi (SLT)
yapılmasını
ister. Eğer
havacı bu testi
geçerse, gerekli
renkleri
(kırmızı-beyaz-yeşil)
algılama
konusundaki
standartlarla
karşılaşır. |
2001 yılındaki bir
araştırmada; SLT’yi
başarıyla geçen 274
1.sınıf, 133
2.sınıf, 217 3.sınıf
uçucuda renk görmeye
bağlı kaza
bildirilmemiştir
(7). 1982-2002
yılları arasında
yapılan bir
araştırmada da, 100
bin saatlik uçuşta
görme yetmezliğine
bağlı kaza oranı
0.001, renk görme
anomalisine bağlı
kaza oranı 0.0005
bulunmuştur (8). Son
derece nadir oranda
olmasına rağmen,
Ulusal Havacılık
Kurulu pilotların
güvenli uçuşları
için renk görme
testlerine önem
vermektedir. |
Kaynaklar: |
1. Cole
BL, Lian
YL,
Lakkis
C. Color
vision
assessment:
fail
rates of
two
versions
of the
Farnsworth
Lantern
test.
Aviat
Space
Environ
Med.
2006;77:624-30 |
2.
Delpero
WT.
Insights
into the
prevalance
incidence
of
congenital
and
acquired
color
vision
deficiency.
76th
Annual
AsMA
Scientific
Meeting
(2005)
Abs.#
302 |
3. Ivan
DJ.Gooch
J, Rabin
J, Kurz
C et al.
Retesting
color
vision
in
trained
USAF
aircrew.
77th
Annual
AsMA
Scientific
Meeting
(2006)
Abs.#
339 |
4.
Vansyoc
D,
Silberman
WS.
Color
vision
in US
aviation.
75th
Annual
AsMA
Scientific
Meeting
(2004)
Abs.#
448 |
5. Evans
AD,
Squire
T,
Rodriguez-Carmona
M,
Barbur
JL. JAR-
A
comparıson
of
accepted
color
vision
test.
76th
Annual
AsMA
Scientific
Meeting
(2005)
Abs.#
325 |
6. Ivan
D. USAF
color
vision
testing
methodology
past &
present.
76th
Annual
AsMA
Scientific
Meeting
(2005)
Abs.#
305 |
7.
Silberman
WS.
TheFAA’s
medical
certification
management
of color
deficient
airmen.
75th
Annual
AsMA
Scientific
Meeting
(2004)
Abs.#
450 |
8.
Dejohn
C,
Larcher
J. Color
vision
accidents
and
incidents
during
Part 121
and 135
operations:
1982-2002.
76th
Annual
AsMA
Scientific
Meeting
(2005)
Abs.#
153 |
Hazırlayan
:
Op. Dr.
Gülter
Çetingüç
(Göz
Hast.
Uzm.
Eskişehir) |
www.hvtd.org |
|
|