Pilot performansını azaltan tüm
unsurların çok ciddiye alındığı
havacılık dünyasında pilotların hangi
yaşa kadar etkin görev yapabilecekleri
konusu da 50 yıldır tartışılmaktadır.
1950’li yıllarda havayolu pilotlarının
emeklilik yaşları 65 iken, jet
uçaklarına geçilmesi, uçak
performanslarının, uçuş mesafelerinin ve
yolcu sayılarının artması nedeniyle bazı
havayolu şirketleri 60 yaşına gelen
pilotların sözleşmelerini tek yanlı
olarak feshetmeye başladılar. 1959
yılında ABD Federal Havacılık Dairesi (FAA),
60 ncı yaş gününe gelen pilotların 10’dan fazla yolcu taşıyan ticari havayolu
uçaklarında görev almalarına, 55 yaştan sonra da pervaneli uçaktan jetlere
geçişe yasak getirdi. “60 yaş kuralı” olarak bilinen bu sınırlamanın
tartışmaları halen de devam etmektedir. |
Geçen zaman içinde hücrelerde
dejenerasyon ve organ işleyişlerinde
bozulmalar olur. Yaş ilerledikçe
dokunma, görme, işitme duyuları
azalır, refleksler, düşünme ve
bellek hızı yavaşlar, denge ve
koordinasyon bozulur, bağırsaklar
tembelleşir. Yaşlılarda görece fazla
olan rahatsızlıklar şunlardır:
Kalp-damar-akciğer hastalıkları,
hipertansiyon, kanserler, hormon
düzensizlikleri, diyabet, prostat,
katarakt, artroz, kas ve kemik
zayıflamaları, cinsel işlev
bozuklukları, uyku düzensizlikleri,
unutkanlık, beyin ve ruh
hastalıkları, vs. Bir rahatsızlığı
olmayan, ilaç kullanmayan ve gözlük
takmayan yaşlı insan yoktur
denilebilir. |
Ama son on yıllarda daha iyi
beslenme, sigara tüketiminin
azalması, hijyen, egzersiz, ve diğer
tıbbi desteklerle yaşlı insanların
artık daha sağlıklı oldukları, yaşam
sürelerinin giderek uzamasıyla
yaşlılık sınırının değiştiği de
gözden kaçırılmamalıdır. 60 yaş
kuralının uygulanmaya başladığı 1960
yılında 52 yıl olan dünya ortalama
ömür süresi 2005 yılında 66
olacaktır. Bugün gelişmiş ülkelerde
ortalama ömür 75, Türkiye’de 68 yıl
civarındadır. O halde, her kişi ve
her iş alanı için farklı bir yaş
sınırı ve performans grafiği
olmalıdır. Bu durum, başka alanlarda
da kullanılabilen “ters-U eğrisi”
ile açıklanabilir; yaşın
ilerlemesiyle deneyim artarak
performans eğrisi yükselir, sonra
bir yaştan itibaren grafik inişe
geçer. |
60 Yaş Kuralının Gerekçeleri:
|
a. Modern havacılıkta yüksek
beceri gerektiren yeni teknik ve
yöntemlerin öğrenilmesinde yaşlı
insanlar zorluk çekebilir, |
b. Tehlikeli durumlarda gerekli
olan seri dikkat, algı, bilgi
işleme ve karar verme
süreçlerinde yaşlı pilotlar
yavaş kalabilir,
|
c. Stresli ve karmaşık uçuş
durumlarında, fiziksel
dayanıklılığı sürdürme ve
yorgunluğa karşı koymada yaşlı
kişilerin performansı daha
azdır, |
d. Yaş ilerlemesine bağlı
gelişen fizyolojik ve psikolojik
bozukluklar ani tıbbi inkapasitasyona dönüşebilir; bunların çoğu
önceden belirti vermeyen kriz niteliğinde hastalıklar olabilir. |
59 yaş üzerinde arttığı
varsayılan bu problemlerin
özellikle 121 kategorisi
uçuşlarda görev alan Class-1 pilotları
için risk düzeyine varacağı düşünülmüştür. 60 yaş kuralını savunanlar,
pilotların sık sık tıbbi muayenelerden geçmekte olmalarına karşın özellikle ani
gelişen kalp ve beyin damar tıkanmaları olasılığının bu yaş grubunda daha fazla
olduğunu vurgulamakta; her yaş grubunda görülebilen kanser, diyabet, tiroid ve
diğer endokrin hastalıklarının yaşlı insanlardaki oranlarının yüksekliğine
dikkat çekmektedirler. |
Bazı araştırıcılar yaşlı
pilotları temize çıkaran bazı
araştırmalar bulunduğunu ancak
bu pilotların ticari
havayollarında değil özel
uçaklarda uçan kişiler
oldukları, son bir yıldaki uçuş
saatlerinin de az olması
yüzünden bu sonuçların geçerli
olmadığını, aslında yaşlı
pilotların kaza oranlarının
yüksek olduğuna inandıklarını
belirtmektedirler. ABD Ulusal
Araştırma Konseyi’nin (NRC) yaşlı otomobil sürücülerinin kaza oranlarını yüksek
bulmuş oluşunun da bu kanıyı destekleyen bir bilgi olduğu vurgulanmaktadır. |
Genellikle yaşlı pilotlar uzun
uçuculuk sürecinde kazandıkları
deneyimlere büyük bir önem
atfederek savunmalarını buna
dayandırırlar ve deneyimlerin
yaşa bağlı olası zafiyetleri
fazlasıyla telafi edeceğini
ileri sürerler. Pilotların 60
yaşına geldiklerinde emekli
edilmesini savunanlar ise,
kokpitte geçen uzun yılların her
pilota aynı avantajı
kazandırmayacağını, yaş ile
deneyimin her zaman paralel
giden olgular olmadığını
söylerler. |
60 Yaş Kuralına İtirazlar: |
FAA’nın 1976-1988 arasındaki uçuş kazalarının
analizini temel alan Hilton Raporu 1993 yılında yayınladı. Raporun bilimsel
sonucu, “60 yaş civarı pilotların kaza oranlarında artış olduğuna dair bir ipucu
elde edilemediği” şeklindeydi. Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü (NIH) ve
Profesyonel Pilotlar Federasyonu (PPF) da ticari havacılıkta uçan pilotlar için,
önemli bir sağlık sorunu olmadıkça yaşın bilimsel bir engel teşkil etmediğini
savundular. Yaşlı pilotlarda uçuş güvenliğiyle ilgili risk unsurları olarak,
ileri yaşlarda artan hastalıklar ve bunlara bağlı gelişmesi olası ani tıbbi
inkapasitasyon durumları öne sürülür. 60 yaş kuralına itiraz edenler, pilotların
sık aralıklarla tıbbi kontrolden geçiyor olmalarının, olası bir hastalığın hemen
belirleneceği için bu riskleri azalttığını ileri sürmektedirler. Örneğin ileri
yaşlarda artan ani tıbbi inkapasitasyon durumları sanıldığından çok azdır. |
Yaşlı pilotların
performanslarının en iyi
açıklayıcısı kaza
istatistikleridir; örneğin
konu üzerinde otorite olan
araştırmacılardan Dr. Guohua Li, 1983-1997 periyodunda, 3306 pilotu ve bunların
karıştıkları 165 uçuş kazasını incelemiş, 40-49 ve 50-63 yaş gruplarındaki
pilotların kaza oranlarında ve simülatör uçuşu performanslarında yaşa bağlı
anlamlı farklar bulunmadığını ortaya koymuştur. Baker genel havacılıkta 55-63
yaş pilotların kaza oranlarının daha az, 40-49 yaş grubu erkek pilotların insan
hatası (karar verme) oranlarının daha yüksek olduğunu iddia etmektedir.
Japonya’da 1991-2001 yıllarındaki ticari havayolu uçuşlarını kapsayan bir başka
araştırmada, 60-63 yaşlarında 159 pilotun 84.000 saat uçuş yaptıkları, bu
periyotta gerçekleşen 27 kazadan hiçbirinde bu pilotların rolü olmadığı, tıbbi
değerlendirilmelerinin de normal sınırlar içinde olduğu sonucu alınmıştır. |
Bu tartışmaların öznesi olan
yaşlıca pilotlara en çok
“neden, ve kaç yaşına kadar
uçmak istedikleri ?” sorusu
sorulmuştur. Bu soruların
altında, 60 yaşına gelen
pilotların “iyi düzeydeki
maaşlarını, toplumsal
prestijlerini ve mesleki
kariyerlerini kaybetmemek
için sonsuza kadar uçmaya
razı oldukları” kinayesi
vardır. Konuya şüpheci
gözlerle bakıldığında yaşlı
pilotların da genç-orta
yaşlı pilotlara imalı bir
sorusu vardır: ticari
havacılıkta yaşlı sayılan
(55 yaş üstü) pilotların
oranı sadece % 5-6’dır ve
kalan % 95 oranındaki
diğerleri, uçuş güvenliğini
bahane ederek, ama gerçekte
kendi ekonomik gelirlerini
ve uçuş kariyerlerini
yükseltmek amacıyla yaşlıca
grubun uzaklaştırılmasını
istiyor olamazlar mı?
|
Son yıllarda dünyada 60 yaş
kuralının yumuşatılmaya
çalışıldığı gözlenmektedir: |
1. Uluslararası Sivil
Havacılık Örgütü (ICAO),
1994 tarihli çalışma
raporunda, kaptan
pilotlar için 60 yaş
kuralını benimsemekle
birlikte, ikinci
pilotlara yaş
sınırlaması
getirmemiştir. |
2. Avrupa Birleşik
Havacılık Otoritesi (JAA) de
benzeri bir kararla, 1999 yılından beri birden fazla pilotun kumanda ettiği
uçaklarda, pilotlardan birinin 60-65 yaşlarında olmasına müsaade etmektedir. |
3. ABD Federal Havacılık
İdaresi (FAA) ise 60
yaşını geçen pilotlara 121 kategorisinde uçuş mühendisi, diğer kategori
uçuşlarda pilot olarak görev yapma izni vermektedir. |
Bugün havacılık
dünyasında 60 yaş
kuralını katı biçimde
uygulayan ülkeler ABD,
Fransa ve Almanya’dır. FAA, başka ülke uçakları
ABD hava sahasında uçacakları zaman ICAO standartlarına uymalarını istemektedir.
Büyük yolcu uçaklarında görev yapan (121 kategorisi) pilotların yaş sınırını
uzatmada öncülük eden ülkelerden birisi Japonya’dır; 1991 yılından beri sınırı
63’e getirmiş olup, 65’e yükseltmeye hazırlanmaktadır. Kanada, Avustralya, Yeni
Zelanda, Rusya Federasyonu, Ukrayna ve Belarus, pilotlarına yaş sınırı koymayan
ülkelerdir. JAA de inisiyatif kullanarak Avrupa Birliği üyesi ülkelerin çoğunda
yaş sınırını uzatmıştır. Bugün 65 yaş kuralı uygulayan ülkeler şunlardır :
İngiltere, İsviçre, İsveç, Danimarka, Finlandiya, İzlanda, Yunanistan, Malta,
İsrail, Bahreyn, Sudan, Güney Afrika Cumhuriyeti ve Peru. Yaş sınırı 62 olan
ülkeler Çek Cumhuriyeti ve Panama; 61 olanlar İran ve Tayland’dır. Türkiye 2002
yılından itibaren ticari havayolu pilotlarının yaş limitini 64 yaş sonuna
getirmiştir. |
Konuya performans
açısından
yaklaşıldığında yaş,
performansı azaltan
birinci faktör de
değildir; örneğin
stresin olumsuz etkileri
çok daha fazladır.
Kişiler arası iletişim
ve uyum sorunları,
düşünüş ve davranış
bozuklukları da yaştan
daha önemli
problemlerdir; ama
bunlar çoğu zaman gözden
kaçar, yaş gibi somut ve
puanlanabilir unsurlar
öne çıkar. Yaşlılığı da,
uçuşa tıbbi uygunluğu da
kronolojik yaş ile
değil, nesnel ve
bilimsel
sağlık/performans
verileriyle
değerlendirilmek daha
doğrudur. |
Uçağa bir yolcu olarak
adımını atan sıradan bir
insanı, pilotun kaç
yaşında olduğu değil,
uçuşun özellikle kritik
durumlarda en doğru
karar ve kumandalarla,
güvenlik içinde
tamamlanması
ilgilendirir. Pilotun
performansında yaşa veya
başka sağlık sorunlarına
ait bozulmalar bilimsel
verilerle saptandığında,
onu uçuştan
uzaklaştırmak,
kronolojik yaş gibi
kişiden kişiye çok
değişebilen bir ölçüye
uymaktan daha
mantıklıdır. Havacılıkta
birinci kaygı uçuş
güvenliğidir ve pilotun
yaşı da dahil tüm
değerlendirmeler,
bilimsel yaklaşımlara ve
konunun uzmanı ehil
ellere gereksinim
duymaktadır. |
Kaynak:
Doç. Dr. Muzaffer ÇETİNGÜÇ |
Havacılık Tıbbı Derneği /
http://www.hvtd.org/htm/index.html |
|
|