Emekli Hava Pilot Tuğgeneral |
Nurettin GÜL |
8 nci Üs, Diyarbakır |
16 Ağustos 1962 |
|
8 Ağustos 1962 tarihinde çocuğum
doğduğu için izin almıştım. 15
Ağustos 1962 tarihinde öğle
yemeği esnasında radyo, 13:00
haberlerinde şu anonsu yaptı.
"Bugün sabahın erken saatlerinde
iki adet Irak uçağının taarruzu
sonunda Biskan Köyü yanmış, iki
er şehit olmuş, bir er de
yaralanmıştır. Hava Kuvvetleri
önünde gençler olayı protesto
etmiş ve bölgede bulunan hava
birlikleri alarma
geçirilmiştir." Ben izinli
olduğum için durumu bilmiyordum,
yemeği bıraktım ve filoya
gittim. Bu arada alarm ikazı
yapılıyordu. Lojmanlar çok yakın
olduğu için bütün personel
göreve geliyordu. (Meteorolojik
şartlar nedeni ile mesai sabah
erken saatlerde başlayıp saat
12:00'de bitiyordu.) Irak uçağı
düşürüldükten ve Hava Kuvvetleri
Komutanı Ankara'ya döndükten
sonra da aynı gençler Hava
Kuvvetleri Karargahı önünde Hava
Kuvvetleri Komutanlığı ve
komutana karşı sevgi ve
saygılarını ifade etmişlerdir.
|
Şefik AKTUĞLU Uçuş Grup
Komutanlığına vekâlet ettiği
için uçucular 181'inci Filoda
toplandılar. Filo Komutanı bana,
pilotların geliş sırası da
dikkate alınarak yarın için
devriye programı yapmam için
emir verdi. Ben de yukarıda
belirtilen görev kolunu ilk kol
olarak yazdım. Takiben görev
yapacak kolları da programa
dahil ettim. İlk kolda görev
almak için bütün diğer pilotlar
istekte bulundular. Kollarda
değişiklik yapılmadı. |
Uçuş brifingi Kara Kuvvetleri
Komutanlığından gelen kara
istihbarat subaylarının iştiraki
ile çok ayrıntılı olarak, komuta
heyeti de dahil, 181'inci Filoda
yapıldı. Daha sonra uçuş için
planlama yaptık. (Harita, profil
vs.) Kalkış saati gün doğumundan
bir saat önce olacaktı.
|
Meteorolojinin ifadesine göre
hava durumu ertesi gün için
uçuşa müsait olacaktı. Ancak
Basra alçak basıncının etkisi
görüş mesafesini sınırlayacaktı. |
16 Ağustos 1962 günü kalkış
saatinden bir saat önce uçak
başı yaptık. Bakım ve mermi
yüklemesi devem ediyordu. Kanat
tüfekleri yüklenmemişti. Ben
kalkış gecikse de kanat
tüfeklerinin de yüklenmesini
istedim. Yüklemeyi bekliyorduk
ki Üs Komutan Vekili Kurmay
Yarbay N. KOLCUOĞLU geldi. Ben
durumu izah edince savaşta bir
merminin bile önemli olduğunu
söyledi. Kol lideri KOLCUOĞLU'na:
"Irak uçağı ile karşılaşırsak
hareket tarzımız ne olacak?"
dedi. O da "Sulh şartları
angajman (hareket tarzı)
kurallarını uygularsınız.."
dedi. Yüzbaşı: "Bize veya yer
hedefine ateş açılırsa ve
bombardıman emareleri görürsek
ne yapacağız?" dedi. KOLCUOĞLU
da: "Sizin uçaklarınızda mermi
yok mu?" dedi. Biz o anda görevi
almıştık. |
|
F-84F Av/Bombardıman
Uçağı |
Fotoğraf: Türk Hava
Kuvvetleri |
|
İstihbarat subaylarının verdiği
bilgiye göre Irak uçakları
bölgeye sabahın erken
saatlerinde geliyorlardı. Bir
gün önceki olay da sabah erken
olmuştu, o nedenle hedef
bölgesinde o saatlerde olacak
şekilde plan yapmıştık. |
Zamanında kalkış yaptık, görüş
çok kısıtlı idi. 30.000 feet'in
üzerine tırmandık. Radar
kontrolünde Hakkari civarına,
alçalma noktasına kadar telsiz
sükutunu ihlal etmeden geldik.
İşaretlerle anlaşıyorduk.
Alçalmaya başladık. 20.000
feet'in altına inmiştik. Lider,
hedeflerin saat 3 yönünde
olduğunu söyledi. Sağa G'li
dönüşe başladı. R.P.M %100. Ben
lideri kaybetmemek için gaz
kesmesini ikaz ettim. Lider:
"Takip edemeyen meydana dönsün."
dedi. Uçağımda dış paylonlar
olduğu için sürati olumsuz
etkilemekte idi. Atmayı (jetison)
düşündüm, uçağın sürati yüksek
ve dönüş içinde olduğu için
kuyruğa çarpabilirdi. Vazgeçtim.
Hedefler, sağa tırmanış
dönüşünde ve birbirinden 3000 -
4000 feet açıkta iki uçak idi. |
|
IL-28 Hafif
Bombardıman Uçağı |
Fotoğraf: Wikipedia |
|
Yerde görünen durum: Nehrin
kıyısında iki üç noktasında
yangın başlamış büyük bir köy
vardı. Lider: "Köye bomba
atmışlar, köy yanıyor." dedi ve
önde bulunan uçağa taarruz etti.
Ben de lideri takip ettim.
Süratim çok yüksek olduğu için,
hedeflerin de sürati düşük
olduğundan atış yapamadım.
İkinci taarruzda atış yaptık,
uçak kaçmayı denedi, her iki
kanadından duman çıkıyordu.
Muhtemel motorları durmuştu,
kaçamadı. Biz makas içinde atışa
devam ettik. Uçak gövdesi ve
kanatlarından çok sayıda mermi
isabeti almış, kuyruk ve dikey
stabilize ve kabin mikası
parçalanmış vaziyetteydi ve
pilot kaskını çıkarmış, panik
içindeydi. Mermimiz kalmamıştı.
Hedef kontrolsüz olarak çok
düşük süratte sağa yatışta
Hakkari'nin güneydoğusunda hudut
civarında küçük bir tümseğin
yamacına düşerek parçalandı.
Silahları normal duruma
getirdik. (Şalterleri ve
reflektörü off yaptık.) Zira
alçalmaya başlamadan önce silah
şalterleri ve reflektör "on"
yapılmıştı. Yakıt kritik olduğu
için 30.000 feet üzerine
tırmanışa başladık. 2 ve 3
numara ile temas sağlandı. Onlar
da ikinci hedef uçağını takip
etmişlerdi. Daha sonra onun da
isabet alarak zorunlu iniş
yaptığını öğrendik. Görev kolu
Diyarbakır rotası üzerinde radar
kontrolünde toplandı. Radarla
ilk temas ettiğimizde Irak Hava
Kuvvetleri'ne ait iki adet uçak
düşürdüğümüzü, yakıt nedeniyle
Batman Meydanı'na iniş
yapabileceğimizi rapor ettik.
Kontrolör heyecan nedeni ile
bize cevap veremedi. Daha sonra
bizde hasar olup olmadığını
sordu. Biz de hasar olmadığını
bildirdik. |
Kuvvet Komutanı'nın emriyle
Diyarbakır'a iniş yapmamız
istendi. Diyarbakır'a iniş
yaptık. 3 numaralı uçak
yakıtsızlık nedeni ile motoru
pist sonunda durdu. |
Kuvvet İstihbarat Başkanı
Binbaşı bizi dört araçla park
yerinde bekliyordu. Dördümüz
ayrı ayrı Kuvvet Komutanı'na
rapor arz ettik. Komutanımızın
bana ilk suali: "Uçağı düşürmek
için kimden emir aldınız?" oldu.
Ben de hiçbir istasyonla
temasımızın olamadığını,
bombardıman sonucu köyün
yanmakta olduğunu, her iki
uçağın da yer hedeflerine
taarruz sonu çekiş durumunda
bulunduğunu, kuyruk taretinin
hava savunmasında çok tesirli
olduğunu bildiğimi, lider atış
yaptığı için ben de atış yaptım,
uçağı düşürdük, yere çarpıncaya
kadar da takip ettiğimizi
bildirdim. Bu arada telefon
çaldı. Muhtemel Hava Kuvvetleri
Komutanı idi. "Karşımdalar,
hiçbir yerden emir almamışlar,
kendileri karar vermişler."
dedi. İstihbarat Başkanı da ayrı
ayrı hepimizin yazılı olarak
raporlarını aldı. |
Hava Kuvvetleri Komutanı T-33
ile Diyarbakır'a gelinceye kadar
bizi serbest bırakmadılar. |
Hava Kuvvetleri Komutanımız bize
(bütün pilotlara) günün
heyecanını yansıtan bir konuşma
yaptı, ayrıca bütün personelle
de toplantı yaptı. Güncel bir
konuşmaydı. Polemik olmaması
için konuşmadan hatırında
kalanları ifade etmek
istemiyorum. |
Bize o yıl Ordu Moral İkramiyesi
uygun görüldü. 181'inci ve
182'nci Filoya şilt, bize de
taltif ve teşekkür belgesi
verildi. |
|