Ercan ÇETİNERLER |
Emekli Hava İstihbarat Kıdemli
Başçavuş |
4. Ana Jet Üs, 141. Filo /
Mürted-Ankara |
8 Nisan 1975 |
|
4'üncü Ana Jet Üs, 141'nci
Filo Komutanlığı'nda 1969-1977
yılları arasında sekiz yıl
harekât istihbarat astsubayı
olarak görev yaptım. Görev
yaptığım bu süre içerisinde
en güzel anılarımdan
biri de 8 Nisan 1975 tarihinde
415 numaralı TF-104G uçağı ile
resmî olarak plânlanan
uçuşumdur. |
Görevlerim arasında Radar
Prediction (Plânlanan uçuş
rotasında, uçak PPI (Plan
Position Indicator) skobu
görüntülerinin önceden
hazırlanması) konusu da
bulunmaktaydı. Radar
Prediction'un ortaya çıkış
nedeni kısaca şöyle
özetlenebilir: Uçak PPI skop
görüntüsünün haritaya
uyarlanması zor ve zaman alan
bir işlemdir. Uçuş esnasında
pilot bu uyarlama için fazla
zaman ayıramaz. Uçuştan önce
hazırlanan PPI skop görüntüsü,
uçuş profilinde ilgili noktanın
yanına konulur ve harita yerine
profildeki önceden hazırlanan
PPI skop görüntüsünün uçak PPI
skobuyla karşılaştırılması
pilota büyük kolaylık sağlar. Filoda bu iş için
ayrılmış bir odada bulunan
cihazla planlanmış
uçuş profilleri için PPI skop
görüntülerini hazırlıyordum.
Ayrıca F-104 simülatöründe
uçarak skop görüntülerinin
fotoğraflarını çekiyordum. Bu
konu ile ilgili olarak
Almanya'da 1974 yılı Ağustos ayında önce Köln
şehri güneyinde Porz-Wahn Hava
Kuvvetleri Karargahı'nda bir
hafta ve Büchel 33'üncü
Hava Üssünde üç hafta olmak
üzere toplam dört hafta kurs
görmüştüm. |
Önce kısaca F-104G Starfighter uçağının
radarı hakkında biraz bilgi
vermemin yararlı olacağını
düşünüyorum. Uçağın burun
kısmında bulunan ve radom olarak
adlandırılan koninin arka
tarafında, çalıştırıldığında
sağa ve sola seri olarak hareket
eden kenarları oval, dikdörtgen
şeklinde iç bükey parabolik reflektör bir
anten vardır. Kokpitin arka
tarafında yer alan bölümde
dikdörtgen prizma şeklindeki
cihaz kutularından biri de
radara aittir. Kokpitte ön
konsolun alt orta kısmında PPI
skobu, sağ tarafında anten eğim
göstergesi, sol konsolda radar
ana kumanda kutusu yer alır. |
Radarın üç temel
işlevi vardı:
|
- Air to Air
(Havadan Havaya) |
- Ground Map (Yer
Haritalama) |
- Terrain
Avoidance (Arazi
Kaçınma) |
|
Benim çalışma alanım Yer
Haritalama işleviydi. Bu işlevde
10 NM,
20 NM, 40 NM ve 80 NM (Nautical
Mile/Deniz Mili) olmak üzere
dört
radar menzili bulunuyordu.
Menzilin harita ölçeği değerleri
aşağıdaki tabloda görülmektedir. |
Menzil (Nautical
Mile) |
PPI Scop Ölçeği |
10 |
1/125.000 |
20 |
1/250.000 |
40 |
1/500.000 |
80 |
1/1.000.000 |
|
|
TF-104G
Arka
Kokpit
PPI
(Plan
Position
Indicator)
Skobu
Ve
Görüntüsü
Menzil: 40 NM (Nautical Miles/Deniz Mili) |
|
Fotoğraf:
Sayın
Atilla
Dalkılıç |
|
Radar Prediction konusunda çalışmalarımı
beş yıldır
sürdürmekle birlikte, uçuş
esnasında gerçek F-104G radar
skop görüntüsünü hiç
görmemiştim. F-104G PPI (Plan Position Indicator) skop
görüntüsünü sadece simülatörle
yaptığım uçuşlarda değerlendirme
imkânım olmuştu. 1975 yılında
Filo Komutanım Kurmay Binbaşı Yıldoğdu Karaoğlan, Filo Harekât
Subayı Binbaşı Dinç Haşimoğlu ve
Filo Eğitim Subayı Binbaşı
Tandoğan Koçboğan'dı. Dinç
Haşimoğlu Binbaşımla yaptığım
bir konuşma esnasında TF-104G
uçağı ile uçmamın mümkün olup
olmadığını sorduğumda, "Hava
Kuvvetleri'nin bu konuda bir
yönergesi olduğunu bildiğini, teknik
kontrol amaçlı uçabileceğim"
cevabını vermiş ve odasında
bulunan Hava Kuvvetleri Yönerge
kütüphanesinden ilgili yönergeyi
bulmuştu. Gerçek skop
görüntüsünü görmemin çok faydalı olacağını belirterek
istekte bulunduğumda Yıldoğdu Karaoğlan
Binbaşım ile Tandoğan Koçboğan
Binbaşım da uçmamın
çalışmalarıma katkı
sağlayacağını söylemişlerdi.
Durum arz edildiğinde Harekât
Komutanı Kurmay Albay Yüksel
Aykut ve Üs Komutanımız
Tuğgeneral İsmail Tunçman da TF-104G
uçağı ile uçmama onay
vermişlerdi. |
|
TF-104G Uçağı |
|
7 Nisan 1975 günü Haşimoğlu
Binbaşım "Yarın uçacağız,
hazırlıklarını yap" dediğinde
çok sevinmiştim. |
Mesai bitiminden sonra evime
geldiğimde üzerimde ertesi günü
yapacağım uçuşun heyecanı
olmakla birlikte ağırlıklı
olarak bir
şekilde mesai arabasını kaçırır
mıyım korkusu vardı. Çünkü mesai
arabasını kaçırdığım zaman ne
zorluklarla ve gecikmeli olarak
görevime yetişebildiğimi
biliyordum. Bu durum bir kaç kez
başıma gelmişti. O zamanlar
Ankara'ya 38 kilometre uzaklıktaki Mürted'e giden belediye otobüsü
veya dolmuş ve benzeri araçlar
yoktu. Ankara-İstanbul
karayolundan bulabildiğim
araçla, çoğunlukla üç kez araç
değiştirerek mesaiye gecikmeli
de olsa yetişmiştim. Normal
günlere göre biraz erken yatmama
rağmen özellikle mesai arabasını
kaçırabilirim endişesi ile
normal bir uyku uyuyamamıştım.
Buna rağmen sabah herhangi bir aksilik
olmadan mesai arabasına
binmiştim. |
Mesai
başladıktan sonra uçuş programı
yazılmış, Koçboğan ve Karaoğlan
Binbaşım tarafından imzalanarak
üs içinde ilgili yerlere
dağıtımı yapılmıştı. Filoda
028 ve 415 numaralı iki adet
TF-104G uçağı vardı. Bize 415
numaralı TF-104G uçağı
plânlanmıştı. Uçuş programında
görülmüyor ancak iki numara
İbrahim Yalı Üsteğmendi. |
Normal boyut için
programın üstüne
tıklayın |
|
141'inci Filo'nun 8
Nisan 1975 Tarihli
Uçuş Programı |
|
|
65-9415 Numaralı TF-104G
Uçağı |
|
Sonraki aşama sağlık
muayenesiydi. Uçuş öncesi uçuş
tabibi filoya gelir, uçuş
programında yer alan uçucuları
kontrol eder ve herhangi bir
sağlık sorunu görmediklerine +
işareti ile uçmalarına onay
verir. Sıra bana geldiğinde,
uçuş tabibi ısrarla çok az bile
olsa nezle olup olmadığımı
kontrol etmiş ve emin olduktan
sonra listeye + işaretini
yazarak uçmama izin vermişti. |
Uçuş hattına gitmeden önce
Haşimoğlu Binbaşım odasında iki
husus için sıkı tembihte
bulundu. Birinci tembihi; uçuş
sırasında kabinde herhangi bir
şekilde duman belirirse oksijeni
normal konumdan %100 konumuna
almam, ikinci tembihi; atla
komutu verdiğinde hiç tereddüt
etmeden sandalye jettison kolunu
çekmem idi. |
F-104G uçaklarının sandalye
sistemi Martin-Baker değildi. Bu
nedenle her uçucunun üzerlerinde
isimlerinin yazılı olduğu
kendine ait sırt paraşütü ve
kaskı vardı. Bana ait paraşüt ve
kask olmadığından, bir hafta
kadar önce başıma uyduğu için
T-33A uçuşunda Murat Yılmaz
Yüzbaşımın kaskını izin alarak
kullanmıştım. Bu uçuşta da kask
ve paraşütü kullanabilmem için
Murat Yılmaz Yüzbaşımdan tekrar
izin aldım. (T-33A Silver Star
uçağı ile uçuşum için
tıklayın) |
Paraşüt sırtımda, bir elimde
kask diğer elimde fotoğraf
makinesi ve sehpası filo
binasına yakın olan uçuş hattına
yürüyerek 415 numaralı TF-104G
uçağının yanına geldim. Arka
kokpite önce fotoğraf makinesi
sehpasını taktım daha sonra
fotoğraf makinesini sehpaya
yerleştirdim ve aşağıya inerek
Haşimoğlu Binbaşımı beklemeye
başladım. Haşimoğlu Binbaşım
geldikten sonra paraşütü sırtıma
yerleştirdim ve kolonları
bedenime göre beraber
ayarladıktan sonra merdiveni
kullanarak arka kokpitte yerimi
aldım. Uçak makinisti
arkadaşımın yardımıyla
sandalyeye bağlandıktan sonra
uçağın harici kontrollerini
tamamlayan Haşimoğlu Binbaşım da
bağlanmamı kontrol kontrol etti. |
Motor çalıştırıldıktan sonra
park yerinden çıkmadan önce
pilot ve uçak makinisti kontrol
listesindeki sıraya göre,
hatırladıklarımdan: Flapların
simetrik açılıp kapanmalarını,
yatay stabilizenin take off
(kalkış) konumuna göre
ayarlanmasını, nozul yedek
hidrolik sisteminin kontrolünü,
pito tüpü ısıtıcısını, landing
konumundaki flapların kanatla
birleştiği yerden çıkan ve
kaldırma kuvvetine katkı
sağlayan sıcak hava akımını
kontrol ederler. Son kontrol
sandalye emniyet piminin
çıkarılarak uçak makinistine
gösterilmesidir. Kontroller
tamamlandıktan sonra uçak
makinistine takozların alınması
işareti verilir ve uçak
makinistinin takozlar alındı
işaretinden sonra uçak park
yerinden ayrılır. Takozlar
alınmadan önce Haşimoğlu
Binbaşımdan radarı stand by
(bekleme) moduna almak için izin
istedim. "Alabilirsin"
cevabından sonra sol konsolda
bulunan kumanda kutusundaki
anahtarı kullanarak radarı stand
by moduna aldım. |
Park yerinden pist başına
doğru hareket ettik. Pist başına
gelmeden önce PPI skop
aydınlanmıştı. Ancak pist içinde
kalkış pozisyonu alıncaya kadar
radarı çalıştırmadım. Çünkü
radyo dalgalarının insan
sağlığına zarar verdiğini
biliyordum. Piste girmeden önce
son olarak iniş takım pimleri
alınır. Ben kokpitte profili
incelerken Haşimoğlu Binbaşım
interfondan "ellerini başının
üstüne koy" dedi. Sağ tarafıma
baktığımda uçak makinisti
arkadaşımın bana baktığını
gördüm. Her iki elimi başımın
üstüne koyduktan sonra uçak
makinisti uçağın altına girerek
ana dikmelerdeki iniş takım
emniyet pimlerini çıkardı ve
bize göstererek OK işareti
verdi. |
Piste girmeden önce Haşimoğlu
Binbaşım uçuş kulesine
"Haşimoğlu Çetinerler radar
çalışması" bildiriminde bulundu.
Uçuş kulesi "Hangi radarla
çalışacaksınız" diye sorduğunda
Haşimoğlu Binbaşım "Kendi
radarımızla çalışacağız"
cevabını verdi. Çalışma
bölgemiz Mudanya'dan batıya
doğru sahil şeridi ve Bandırma
Meydan'ıydı. |
Uçuş kulesinden kalkış izni
verilince 03 yönünde piste
girdik. İbrahim Yalı Üsteğmenim
de sağ tarafta ve biraz
gerimizde yerini almış, bu arada
ben de radarı 20 NM (Deniz mili)
menzilinde ve GMP (Ground Map
Pencil) modunda çalıştırmaya
başlamıştım. Motor kontrolünden
önce Haşimoğlu Binbaşım İbrahim
Yalı Üsteğmenime "Yalı yakın kol
uçma, taktik kol uç" demiş,
İbrahim Yalı Üsteğmenim "Anladım
efendim" cevabını vermişti. |
Piste girdikten sonra pilot
frenlere basarak gaz kolunu %100
RPM'e (military power) açar ve
sonra IDLE'a (rölanti) getirir
ve motor göstergelerindeki
değerleri kontrol eder. Gösterge
değerlerinin normal olduğunu
gördüğünde gaz kolunu %100 RPM'e
(Revoluitons Per Minute/1
dakikadaki devir)
açar, ayaklarını fren
pedallarından çeker ve uçak
hareket ettiğinde önce minimum
after burner ve ardından maximum
after burner konumuna getirir.
Uçağın 165 knot'ta ön dikmesi,
202 knot'ta ana dikmeleri yerden
kesilir, hemen ardından iniş
takımları toplanır ve 15-20
saniye sonra after burner'dan
çıkılarak plânlanan profil
rotasında uçuşuna devam eder.
Haşimoğlu Binbaşım motor
kontrolü için gaz kolunu %100
devre açtı ve göstergelerin
kontrolünü yaptıktan sonra IDLE
RPM'e getirdi. Nihayet kalkış
yapacaktık. Gaz kolunu tekrar
%100 RPM'e açtı ve daha sonra
tekrar IDLE RPM'e getirdi.
Motorda sorun olduğunu
anlamıştım. İnterfondan
"Binbaşım bir problem mi var?"
diye sorduğumda Haşimoğlu
Binbaşım "Motor yağ basınç
gösterge değerinin 40 PSI (Pounds
per Square Inch/İnç kareye
pound)
olduğunu ancak ibrenin 38 PSI'da
kaldığını" söyledi. Bunun
üzerine ben "Bir kez de arka
kokpit göstergesinden kontrol
etmemiz mümkün mü?" dediğimde
Haşimoğlu Binbaşım "Peki sendeki
göstergeden de kontrol yapalım."
dedi ve gaz kolunu %100 RPM'e
açtı. Arka kokpitteki gösterge
de 38 PSI değerindeydi. Sonucu
söylediğimde uçuş kulesine motor
arızası bildirilerek kalkış
yapmayacağımız bildirildi.
İbrahim Yalı Üsteğmenim "Ben
gideyim mi?" dediğinde Haşimoğlu
Binbaşım "Sen de gel" dedi.
Radarı kapattım ve iki uçak uçuş
hattına geri döndük. Uçak bakım
için hangara çekildi, biz de
filoya geri döndük. |
Ertesi gün mesai başladığında
aynı görev 415 numaralı TF-104G
uçağı ile yeniden plânlandı. |
Normal boyut için
programın üstüne
tıklayın |
|
141'inci Filo'nun 9
Nisan 1975 Tarihli
Uçuş Programı |
|
Saat 10:00 civarında
Haşimoğlu Binbaşımla beraber
uçak başına geldik. Az önce
anlattığım işlemleri
tamamladıktan sonra pist başına
geldik ve iniş takım emniyet
pimlerinin alınmasından sonra
uçuş kulesinin "Rüzgar arka
bacağında 2 F-102 uçağı olduğunu
ve inmelerini beklememiz"
uyarısı ile söz konusu uçakların
inmesini beklemeye başladık. İlk
F-102A uçağı hemen önümüzde
piste oturdu. Yaklaşık 6-7
saniye sonra ikinci F-102A uçağı
da inişini tamamladı. Biz
kuleden piste giriş ve kalkış
iznini beklerken, telsizden
ikinci F-102A'nın pistten
çıktığını duyduk. Sol tarafıma
baktığımda GCA (Ground Control
Approach/Yerden Kontrollu
Yaklaşma) hizalarında ikinci
F-102A'nın pistin sol
tarafında ön dikmesi toprağa
saplanmış şekilde durduğunu
gördüm. |
Bizden yaklaşık yarım saat
önce kalkış yapmış olan Harekât
Komutanımız Yüksel Aykut Albayım
duruma hemen müdahale ederek
"Albay Aykut. İnenler insin, kalkışlar iptal
edilsin" emrini verdi. Ben interfondan Haşimoğlu Binbaşıma
"Efendim, biz sağ kulvardan
kalkabilirdik" dediğimde
Haşimoğlu Binbaşım "Ercan emri
duydun, park yerine dönüyoruz."
cevabını verdi. İkinci gün de
kalkış yapamadan uçuş hattına
geri döndük. |
Birinci gün motor arızası,
ikinci gün pistin kalkışlara
kapatılması nedeniyle TF-104G
uçağı ile uçmam mümkün olmadı.
Bu duruma çok üzülmüştüm.
Üzüntümü "Bunda da bir hayır
vardır, kısmet böyleymiş"
diyerek hafifletmeye çalıştım.
Bu konuda ısrar etmedim. Israr
etmedim ama TF-104G uçağı ile
uçma arzusu içimde hep bir uhde
olarak kaldı. |
65-9415 numaralı TF-104G
uçağı halen Çorlu Hava
Meydan Komutanlığı
nizamiyesinde anı
olarak durmaktadır. |
|