Hava Pilot Üsteğmen |
M. Akif KARATAŞ |
2. Ana Jet Üs, Çiğli-İzmir |
|
T-37C Tweety temel jet
eğitiminin sonlarına yaklaşmış
pilot adayı bir teğmen olarak
içim içime sığmıyordu. O zamana
kadarki uçuş safahatımda
herhangi bir sıkıntı
yaşamadığımdan, bilgi seviyeme
ve yeteneğime güvenim giderek
artmaya başlamıştı. T-37C
uçağındaki son yalnız uçuşuma
gidiyordum ve kendimi pilot gibi
hissediyordum. Yerdeki
kontrollerde oksijen
regülatöründe blinker'in
çalışmadığını fark ettim.
|
|
T-37C Tweety Uçağı |
|
Bir sortiyi daha uçup T-37C
eğitiminin sonuna bir adım daha
yaklaşmak varken abort edip bunu
bir gün dahi olsa uzatmak benim
için çok büyük bir zaman kaybı
olarak göründü. Bu yüzden
blinker'in çalışıp çalışmaması
çok önemsiz bir detaydı o an
benim için. Motorlar ve bütün
uçuş aletleri çalışıyordu ve ben
de kendimi çok zinde
hissediyordum. Durum bu iken
uçuşa gitmemek çok büyük bir
ayıp olurdu. Bu düşüncelerle
bütün kontrollerimi tamamladım
ve bir an önce kalkışımı
gerçekleştirip çalışma sahasına
yöneldim. Bana tahsis edilen
saha 7Y idi. |
Çalışma sahasına girene kadar
her şey normaldi. Keskin
dönüşlerle çalışmama başlayacak,
bütün hareketleri tamamlayıp
seri akrobasiyi bitirdikten
sonra dönecektim. Bu esnada 7A
çalışma sahasında çalışmasına
başladığını ikaz eden Akrep kola
iyi çalışmalar da diledikten
sonra soldan keskin dönüşe
başladım. Keskin dönüşü daha
tamamlamadan garip bir hissin
içimi bir anda kaplamaya
başladığını hissettim. Hareketi
tamamlayıp düz uçuşa geçtim.
Evet bir gariplik vardı, ancak
tanımlayamıyordum. Aldığım nefes
yetersiz geliyor, kalbim hızlı
hızlı atıyor ve görüşte hafif
hafif karıncalanma başlıyordu.
Olanlara hiç bir anlam
veremediğim için de içimi büyük
bir korku kaplıyordu. Bir an
önce dönmeli miydim? Evet
çalışma sahasına daha yeni
girmiştim. Hemen çıkıp gidersem
benim hakkımda ne düşünürlerdi?
Olmaz, çalışmaya devam etmeli,
dayanmalıydım. Sağdan da bir
keskin dönüş yapar, çalışmaya
devam edersem, kendimi kaptırır,
rahatsızlığımı unuturdum nasıl
olsa. Sağa 45 derece yatışa
girdim. |
Daha dönüşe başlayacakken
durumun giderek kötüleştiğini
fark ettim. Bu hissi bir yerden
hatırlıyordum. Ama nereden? Bir
anda gözümün önüne rakamlar,
çeşitli matematik işlemleri,
çarpık çurpuk yazılar geldi.
Elimde kalem kâğıt yazmaya
çalışıyordum ama kalp
çarpıntısı, nefesin yetersiz
gelmesi, görüşte karıncalanma. O
anda her şey zihnimde netleşti.
T-37C uçağında kabin tazyik
yoktu, oksijen regülatöründe
blinker çalışmıyordu ve ben
yüksek çalışma sahasındaydım.
Evet hipoksi oluyordum. Bütün bu
düşünceler, yatışı tahdit etme
ile çekişe başlama anları
arasında akıp geçmişti
zihnimden. Hemen yatış aldım.
Görüşüm iyice bulanıklaşmıştı.
|
Alçak çalışma sahasındaki
kolla çarpışmadan ve görüşü
kaybetmeden emniyetli irtifaa
inebilmek için dua ederken hızla
alçalıyordum. Her yeri tekrar
net olarak görebildiğimde alçak
çalışma sahasının alt
limitlerine yakındım ve hâlâ
kimseyle çarpışmamıştım.
Alçalışa başlamadan önce
alçaldığımı telsizden ikaz
etmiştim ama hiçbir koordine
kurmamıştım. Sahanın altına
kadar alçalışı devam ettirdim. |
Kendime gelmiştim ve erken de
olsa normal patern ile meydana
döndüm ve inişimi
gerçekleştirdim. Filoya gelip
hocama olanları anlattım. "Sana
ders olmuş, geçmiş olsun.
Belirtileri tanımlayabildiğin
için şanslısın." dedi. Evet
Eskişehir'de aldığımız
fizyolojik eğitim esnasında
hipoksi olanlarla dalga geçip
eğlenirken, bu eğitimin bir gün
belirtileri tanımlamayı sağlayıp
hayatımı kurtaracağını hiç
düşünmemiştim. Herkese emniyetli
uçuşlar. |
|