Ben Kimim

 
 
 

HACI BABA

 
Sami TABAKÖZ
Emekli Hava Pilot Kıdemli Başçavuş
İrtibat Kıt'ası-Diyarbakır
1968
 

Yıl 1968; Diyarbakır İrtibat Kıtası’nda görevliyim.

NATO Güneydoğu Taktik Hv.K.K. (Amerikalı general), görevi sona erip ülkelerine gitmeden önce, İzmir’de bağlı bulundukları birlik komutanları ve eşlerine, bir yemek toplantısı verecekti.

Bu toplantıya katılacak olan Kuvvet Komutan› Korg. Ahmet DURAL, Kuvvet Komutan Yardımcısı Tümg. Kemal AKAT, Kurmay Başkanı Tuğg. İhsan SOYDAN ve 8’inci Üs Komutanı Tuğg. Selahattin ATAÇ ve eşleri, konforsuz bir C-47 ile Diyarbakır’dan İzmir’e gidiyorduk. Uçuş boyunca hava şartları çok fena idi. Kalktıktan bir müddet sonra, uçağın muhtelif yerleri buzlandı. Pervaneden kopan buzlar uçağın gövdesine çarptıkça, bilhassa hanımlar endişeleniyorlardı. Uçak soğuk olduğundan, bayan yolcular pilot mahalline gelerek ısınmaya çalışıyor, diğer yolculara da örtünmeleri için battaniye veriliyordu. Bu meşakkatli durum İzmir’e tahminen bir saat kala değişmeye başladı. Eriyen buzlardaki sular, aralık olan gövdeden azda olsa içeriye damlıyordu. İşte o zaman Ahmet DURAL generalimiz pilot mahalline gelerek, “hanımlar nasılsınız” diye sordu. Ahmet DURAL generalimizin hanımı, “Ahmet oldukça iyiyiz. Fakat şu damınız da akmasa” dedi. Generalimde cevaben; “Hanım, buna da şükür, arzu etmeyen hava yolu ile gider” diye cevap verdi.

C-47 Uçağı

O zamanlar en üst derecede komutanlar bile C-47’lere güvenirdi. Bende o yıllarda dünyada en uzun süre hizmette kalan bu uçağa, Hacı Baba ismini koymuştum.

Emekli olunca uçağa binip, “Hacı Baba, sen bana uzun yıllar her türlü hava şartlarında hizmet ettin” diyerek lövyeyi, dışarı çıkınca da muhtelif yerlerini öptüm. Geri dönüp, “Allahaısmarladık Hacı Baba” diyerek ayrıldım. Hey gidi Hacı Baba hey!

 

Kaynak: Kaynaklar Sayfası Yurtiçi Sıra No: 31