Bican ERÇAKIR |
Emekli Hava Pilot Tuğgeneral |
8.Üs, Diyarbakır |
1979 |
|
1979 yılının çok güzel bir
yaz günü idi. Ben o tarihte 181
’inci Filo kol uçuşundaydım.
Filo Komutanı tarafından, T-33
uçağı ile Kur. Alb. ÖZDiLEKCAN’ı
Çiğli’ye götürmek için
görevlendirilmiştim.
Diyarbakır’dan Çiğli’ye uçuşu
23-24.000 feet irtifalardan
gerçekleştirdik. uçuşun ilk
yarım saatinden itibaren,
rahatsız edici baş ağrılarım
olmuştu. inişten sonra, aynı
rahatsızlık devam etmediği için
pek üzerinde durmamıştım. |
Aynı gün öğleden sonra
Diyarbakır’a uçuşumu aynı
irtifalardan planlamıştım.
Çiğli’den kalkış ve tırmanışı
tamamladıktan sonra Alb.
ÖZDİLEKCAN’a “Kumandalar sizde!”
dedim. Tabii ki kendileri de,
uzun süreli bir uçuş için böyle
bir teklifi memnuniyetle kabul
ettiler. Uçuş süresince ben
radarlarla konuşuyor ve ilgili
yerlere raporlar veriyordum.
Esenboğa kontrole rapor
verdikten sonra Sarkışla
radarının kontrolünde uçuşa
devam ediyorduk. Sabah
sortisinde kendini hissettiren
baş ağrım tekrar başlamıştı.
Sarkışla radarının ikazı ve
bizim gözlemlerimiz sonucunda
özellikle Kayseri civarında
oldukça geniş sahayı kapsayan
oraj oluşumunu belirlemiştik. Bu
nedenle hemen tırmanışa karar
vererek orajın üstünden geçmeyi
planladık. Ancak baş ağrılarım
tırmanış süresince devamlı
artmış, oraj teşekküllerini
aşacak bir irtifada (33.000
feet) düz uçuşa geçtiğimizde
dayanılmaz bir hal almıştı.
Neden böyle oluyor diye
düşünürken ve uçuş
göstergelerini kontrol etmeye
devam ederken, farkında
olmaksızın kendimi kaybetmiştim.
Bir müddet sonra kendime
geldiğimde 7.000-8.000 feet
yükseklikte yaklaşık olarak
Diyarbakır meydanına 60 NM.
uzaklıktaydık. |
Alb. ÖZDİLEKCAN bana
“Seni devamlı ikaz ettim,
ancak hiçbir cevap vermedin
ve aynadan görebildiğim
kadarıyla kendinden
geçmiştin, oraj bölgesini
kat eder etmez alçaldım’
dedi. Diyarbakır meydanına
indikten sonra yaptığımız
incelemede, maskemde delik
olduğunu tespit ettik ve
oksijen maskesi yeterince
yüzümü kavrayacak kadar sıkı
değildi. Tabii ki bu zamana
kadar böyle bir olayla
karsılaşmamı önleyen neden,
birlik uçağımız F-84F
uçaklarının son altı aydır
17.000 feet'in üzerinde uçuş
yapmalarının
tahditleşmesiydi. |
Bu olayda çok tipik olarak
HYPOXY hadisesini yasamıştım.
Tabii ki uçakta bulunan ikinci
pilot (Şu anda emekli olan ve
kendilerini saygı ve minnetle
andığım Tuğg. Zeki ÖZDİLEKCAN
sayesinde hayatım kurtulmuştu.
Yaşadığım olaydan sonra filo ve
geri hizmet uçuculuğum
süresince, uçuş teçhizatıma
özellikle dikkat etmişimdir. Bu
nedenle genç uçuculara tavsiyem;
uçuş teçhizatlarına en çok
sevdikleri kadar önem
vermeleridir. |
Kaynak:
Kaynaklar Sayfası Yurtiçi Sıra No: 29 |
|