Hava Pilot Kurmay Yarbay |
Melih BAŞTÜRK |
2000-2001 |
İstanbul - Kahire |
|
|
2000 yılının Temmuz ayında Hava Kuvvetleri
Komutanlığından gelen ve sabah brifinginde
okunan "Altın Kanatlar Projesine Pilot
Seçimi" konulu bir emirde; Türk
havacılığının ilk uzun uçuşu olan ve ilk
hava şehitlerinin (Fethi Bey, Nuri Bey ve
Sadık Bey) verildiği, 1914 yılında yapılan
Osmanlı İmparatorluğu'nun itibarını artırmak
maksatlı İstanbul-Kahire uçuşunun anısına
TRT ile birlikte bir proje planlandığı ve
projede gönüllülük esası ile yüzbaşı
rütbesinde 2 pilot seçileceği bildirilmişti.
Ayrıca emirde uçuşun, Hava Kuvvetleri
Komutanlığı tarafından imal edilecek olan
BLERIOT - IX uçağına benzer bir uçak ile
yapılacağı da belirtilmişti. |
|
İstanbul-Kahire
Seferi Öncesi
Uçuş Ekibi/8
Şubat 1914 |
Sadık, İsmail
Hakkı, Fethi ve
Nuri Beyler |
|
Emri okuyan devre arkadaşım Yzb. Taner
YÖNEY'e, "Beni yaz." diye işaret ettim. Bir
müddet sonra Yzb. YÖNEY bana "Altın
Kanatlar" için gönüllü olup olmadığımı
tekrar sordu. Ben de "Evet, hatta iki kişi
beraber gidelim." dediğimde kendi ismini de
yazacağını ve seçimin Harekât ve Üs Komutanı
tarafından yapılacağını belirtti. Takiben
karargâhta kura çekilerek Yzb. YÖNEY'in
isminin gittiğini öğrendim, ancak mesleki
olarak bana çok şey kazandıracağını
düşündüğüm bu projede yer alamamak beni
biraz üzmüştü. Projeye Hv.Plt.Yzb. Taner
YÖNEY ile 1'inci Ana Jet Üs K.lığından Hv.Plt.Yzb.
Serdar YAPICI seçilmişti. Bir süre sonra
Yzb. YÖNEY tarafından 2'inci Hava İkmal
Bakım Merkez Komutanlığı FASBAT Müdürlüğünde
yapılan toplantıda ikinci uçağı yapılacağı
ve ilave bir pilot ile bir seyrüsefer
subayının seçileceği söylendiğinde çok
sevinmiştim. Ancak konu ile ilgili bir
gelişme olmayınca ben de umudumu kesmiştim. |
15 Eylül 2000 Salı günü, Batı Kurye Dönüşü
görevinde Konya'ya inişte kule, harekât
komutanını aramamı söyledi. Park yerine
gidinceye kadar konunun ne olabileceği
hakkında yorumlar yaptım, ancak Altın
Kanatlar hiç aklıma gelmedi. Harekât
Komutanı Hv.Plt.Kur.Alb. Hüseyin BELPINAR'ı
aradığında bana: "BAŞTÜRK, sen Altın
Kanatlar'a gönüllüsün değil mi? diye sorunca
birden çok şaşırdım. "Elbette Komutanım"
dediğimde: "Zaten ben de Hava Kuvvetlerine
sabah sorduklarında senin ismini vermiştim."
cevabını alınca çok sevinmiştim. Benimle
birlikte Hv.S/S Yzb. Ömer DEMİRAYAK da proje
için seçilmişti. Böylece uçuculuk hayatımın
en önemli tecrübesini yaşayacağım, çok özel
bir projeye dahil olmuştum. |
Ekim ayı ile birlikte zaten başlamış olan
çalışmalara ben ve Yzb. DEMİRAYAK da dahil
olmuştuk. 2000 Ekim ayından itibaren 2'inci
HİBM K.lığı personeli ile birlikte yoğun bir
çalışmanın içine girmiştik. Hv.Müh.Yzb.
İbrahim CAN ve Hv.Müh.Yzb. Cem ACAR, Hv.Müh.Ütğm.
Efkan KIR ile Ahmet KELEŞ, Fahri ERDEM,
Ahmet EROĞLU, H. Ömer ÇINAR, Remzi NARİN,
Orhan TÜRTEKİN, Recai BALOĞLU, Murat
SOYGÜLLÜCÜ, M. Emin TUĞRUL, Ethem ÖZTÜRK,
Mehmet TÜZÜN, Murat TÜRKTEKİN, N. Mehmet
TRABZONLU, Oktay SAZAK, Mustafa GÜLENAY,
Emine ISINMIŞ, Yılmaz KARAKUŞ, Orhan BALCI,
Ö. Sait AKSOY, Ceyhun CİVAN, Mustafa BAYKARA,
Cemil ASLAN, Orhan IŞIK, Orhan MENDİ, Ali
DENİZ isimli işçi ve sivil mühendisler
projenin uçak yapımı ile görevlendirilen
2'inci HİBM K.lığı ekibini oluşturmaktaydı.
Uçuş ile ilgili tüm konular Hv.K.Hrk.Bşk.lığıı,
Eğitim Daire, Uçuş Eğitim Şube Müdürlüğü ve
basın konuları ile Hv.K.Gensek. Basın Halkla
İlişkiler Şube Müdürlüğü tarafından
yürütülmekteydi. |
|
|
|
|
İlk Altın
Kanatlar |
Uçağın Çizimleri |
|
Öncelikli olarak proje TRT ile birlikte
yapılan bir proje olduğu için konu devamlı
olarak basın ve yayın organlarının
gündeminde idi. Zaman zaman TRT ile birlikte
toplantılar yapılarak projenin programını
çıkarmaya çalışıyorduk. Aynı zamanda
bizlerin de yapılacak uçakları uçurmak için
bazı eğitimlere ihtiyacımız olduğu ortaya
çıkmıştı. Hiçbirimizin kuyruktan tekerlekli
uçaklarda uçuş tecrübemiz yoktu. Öncelikle
kuyruktan tekerlekli uçak karakteristiğini
öğrenmek için Türk Hava Kurumu envanterinde
bulunan PZL-104 Wilga uçakları ile 5 sorti
uçuş yaptık. Ayrıca hiç uçmamış, ilk
tasarımı ve imalatı yapılacak bir uçağın
nasıl uçurulacağı, ne gibi test aşamalarına
tabi olacağı konularında süreci belirledik.
En önemlisi uçuş eğitimini almadığımız bir
uçağı test edecek hem de kendimizi
eğitecektik. O güne kadar yeni bir uçakla
uçmayı bizlere öğreten her zaman bir uçuş
öğretmenimiz olmuştu. Ancak bu kez biz kendi
kendimize öğrenecektik. |
Hava Kuvvetleri ile TRT'nin yapmış olduğu
sözleşme gereği Bleriot-IX tipi Muavenet-i
Milliye (Fethi Bey ve Sadık Bey) ve
Depperdussin tipi Prens Celalettin (Nuri Bey
ve İsmail Hakkı Bey) uçaklarının
İstanbul'dan sefere başladıkları 8 Şubat'ta
Ankara'da yapılacak olan törene uçakların
yetiştirilmesi gerektiği için Yzb. CAN ve
ekibi ile hummalı bir çalışma içine girdik.
ODTÜ Uçak Mühendisliği Bölümü öğretim
elemanlarından Prof.Dr. Ali Behiç GÜVENTÜRK
ile Doç.Dr. Serkan ÖZGEN'in danışmanlığı ile
2'inci HİBK K.lığında uçağın tasarımı
yapıldı. Tasarım Bleriot-IX uçağını
andıracak şekilde özgün bir tasarım idi.
İsimleri Fethi ve Sadık olacak olan
uçakların yapımına 2000 Kasım ayında
başlandı. Bu arada 2'inci HİBM K.lığı ekibi
ile birlikte uçakların test usullerini
belirlemek için çalışmalarımız devam
ediyordu. Bu kapsamda FAR-VLA (Very light
Aircraft) Test Procedures isimli dokümandan
test profillerini çıkarırken, bir yandan da
uçakların el kitapları, normal ve emercensi
usullerini belirliyordu. |
15 Ocak 2001 tarihinde ilk uçak
tamamlanmıştı. Uçağın gövdesi ve kanatları
metal çerçeve üzerine bezle kaplanarak
yapıldı ve uçak altın sarısı renge boyandı.
Belirlediğimiz test profillerini uygulamaya
başladık. İlk başta herşey planlandığı gibi
devam ediyor ve bir an önce uçağı
havalandırmak için sabırsızlanıyorduk. |
|
İlk Altın Kanatlar Uçağının
Yapımı (FASBAT Tesisleri) |
|
|
Prototip olarak Üretilen İlk
Altın Kanatlar Uçağı (FASBAT
Tesisleri) |
|
Adeta kendi içimizde küçük bir filo
olmuştuk. Uçuş için göğüs ve kol armaları
yapılmıştı. Program çıkarıyor, programda
uygulanacak test profillerini belirliyor, en
kıdemli iki kişi tarafından imzalanmasıyla
her gün yaptığımız faaliyetleri, Hava
Kuvvetleri Kurmay Başkanı Hv.Korg. Aydoğan
BABAOĞLU'na arz edilmek üzere Eğitim Daire
Başkanlığına belgegeçer ile gönderiyorduk.
Yer testleri bir aşamaya kadar ulaşmış ve
pist üzerinde uçuş aşamasına kadar
gelmiştik. Ancak kuyruktan tekerlekli uçak
karakteristiği olarak belirlenen, perdövites
süratinin 2/3'ünde yerden kesilmesi gereken
kuyruk tekerleği bir türlü yerden
kesilmiyordu. Bu bizim için büyük bir
problemdi. Hem 8 Şubat 2001'de yapılacak
törenden önce uçağı uçurmak istiyorduk, hem
de çok sabırsızlanıyorduk. 45 knot olarak
tespit edilen perdövites süratinin 2/3'ü
olan 30 knot'ın üzerine çıkmamıza rağmen
kuyruk tekerleği yerden kesilmiyordu. Hatta
kalkış süratinin üzerine dahi sürati
artırmıştık, ancak sonuç olumsuzdu. |
|
|
|
Altın Kanatlar Göğüs ve Kol
Armaları |
|
2001 Ocak ayı içerisinde önce Hava
Kuvvetleri Kurmay Başkanı Hv.Korg. Aydoğan
BABAOĞLU, daha sonra da Hava Kuvvetleri
Değerlendirme ve Denetleme Başkanı Hv.Korg.
Faruk CÖMERT 12 'inci Hv.Ulş. Ana Üs
K.lığını ziyaretlerinde bizlere uçuş
emniyetinin her şeyin üzerinde olduğu ve
bizlere ne kadar güvendiklerini
belirtmişlerdi. Ancak biz hâlâ uçağımızı
uçuramamıştık. Yzb. CAN ve bizler bu uçağı
bu hali ile uçuramayacağımızı anlamış
ve yeni uçak için çalışmalara başlamıştık,
ancak 8 Şubat'ta yapılacak törene yeni
uçağın yetişemeyeceğini anladığımız için ilk
prototipi tören için Ankara'ya götürdük. |
8 Şubat 2001 tarihinde "Altın Kanatlar Bir
Cesaret Öyküsü" tören sonrası, Hava
Kuvvetleri Komutanı Hv.Org. Ergin CELASİN'in
törenden sonra verdiği "Uçağın (Bleriot-IX)
aynısını yapmanız şart değil, günümüz
koşullarında, uçuş emniyet kuralları
içerisinde sizin bu projede özgün bir uçağı
emniyetle uçurmanız bizim için daha önemli."
direktifi 2'inci HİBM K.lığı ekibini ve
bizleri çok rahatlatmış ve yeni bir
başlangıç yapmıştık. Uçakta bazı
değişiklikler yapılarak yeniden imal edildi
ve bir ay gibi kısa sürede hazır hâle
getirildi. 2'inci HİBM K.lığı ekibi ve biz
gece gündüz, hafta sonu demeden devamlı
çalışarak 2001 Mart ayında uçağın testlerine
tekrar başladık. 20 Şubat 2001 tarihinde
daha önce ABD'de NTPS (National Test Pilot
School)'da kısa test pilotluğu kursu almış
olan Hv.Plt.Yzb. Mehmet YEŞİLYURT da aramıza
katılmıştı. |
|
İlk Altın Kanatlar Uçağında Hv.K.Kur.Bşk.Hv.Korg.
Aydoğan BABAOĞLU |
Tarafından Motor Çalıştırma |
|
FASBAT Tesisleri - 5 Ocak 2001 |
|
Bu arada ben Hava Harp Akademisi sınavlarını
kazanmıştım ve 15 Nisan 2001 tarihinde 3
hafta süreyle kursa katılacaktım. Komuta
katının benim projeden ayrılıp
ayrılmayacağım konusundaki kararını
heyecanla bekliyordum. 12'inci Hava
Ulaştırma Ana Üs Komutanı Hv.Plt.Tuğg. Ömer
İNAK benim projede kalmam konusunun uygun
olacağını ve Akademi öncesi kurs programını
sordu. Ben de 3 haftalık kurs programının
proje takviyesini etkilemediğini, kursların
15 Nisan'da başlayıp Mayıs ayının ilk
haftası biteceğini, test uçuşlarına ise
hafta sonları katılabileceğini arz ettim.
2001 Mart ayı içerisinde Kayseri'ye ziyarete
gelen Hava Kuvvetleri Harekât Başkanı Hv.Plt.Tümg.
Hasan AKSAY benim programımın proje
programında problem olmayacağını belirterek
projede kalmamın uygun olduğunu belirtince
dünyalar benim olmuştu. |
Hazırlanan test profillerini hepimiz tek tek
uyguluyorduk. 4 Nisan 2001 günü 40 knot'a
kadar sürat artırıp kuyruğun yerden kesilip
kesilmediğini kontrol edecektik. O gün ilk
Yzb. YEŞİLYURT pist boyunca gidip gelecekti.
Ancak uçağın pistte hızlanışını takip
ederken birden havalandığını görünce bizler
de adeta sevinçten havalara uçtuk. Uçak
nihayet uçuyordu, ancak biz çok kızgındık.
Çünkü ilk uçuracak olan pilotu kura ile
tespit edecektik. 3 kez (ground hop) pist
üzerinde havalanıp tekrar indi ve park
yerine dönünce kendisini önce kutladık,
sonra da cezalandırdık. |
|
Alb.G.KURUBAŞ, Hv.Korg.A.BABAOĞLU,
Hv.Org.E.CELASİN, G.ELÇİ, Hv.Tuğg.C.KURNAZ |
Yzb.T.YÖNEY, Yzb.M.BAŞTÜRK,
Yzb.S.YAPICI, Yzb.Ö.DEMİRAYAK |
|
Sırayla pist üzerinde uçuş yaptıktan sonra
uçağın tırmanış ve performans testlerine
sıra geldiğinde uçağın sürat kazanamadığını
ve tırmanış varyosunun 200 fpm'in üzerine
çıkmadığını görünce yeni bir problem ile
karşılaşmıştık. Uçağın özgün tasarımından
dolayı sürükleme çok yüksekti. önce uçağın
arka bölümünde (ikinci pilotun arkasından
kuyruğa kadar olan bölge) açık olan çerçeve
de gövde ile aynı şekilde bezle kaplanarak
boyandı. Aşamalı olarak performans
artışlarını gözlemlemeye çalışıyorduk. Ancak
çok fazla bir artış olmamıştı.
|
Uçak üzerinde 115 beygir gücünde Turbo
Charger bir motor vardı. Yzb. CAN daha güçlü
ve kısa zamanda temin edilecek bir motor
arayışına girdi. Anadolu Üniversitesi
Havacılık Bölümündeki TB-20 uçaklarında 4
silindirli 180 Bg. Lycoming motorlar
bulunduğu ve bunları kullanabileceğimiz
konusu 2'inci HİBM Komutanı Hv.Plt.Tümg.
Süleyman ARIKAN'a arz edildi. Gerekli
koordineler kurularak Anadolu
Üniversitesinden 2 adet motor temin edildi,
revizyon yapıldı, bakım ekibi ve
arkadaşlarımın gece gündüz çalışmasıyla tüm
hesaplar yeniden yapıldı ve üç gün içinde
uçaklara takıldı. Bu arada ben İzmir'de
kurslara katılmıştım, ama aklım hep
arkadaşlarda idi. Ders aralarında, değişen
her durumu takip ediyordum. |
Yeni motor takılınca problemin çözüleceğini
düşünüyorduk. Bu iş artık tamamdı. Bu arada
Sadık isimli ikinci uçağın da yapımına
başlandı. Yeni motorla ilk uçuşu Yzb. YAPICI
yapacaktı. Ben de İzmir'de heyecanla sonucu
bekliyordum. Ama uçuş sonunda süratte 5
knot, tırmanış oranında ise 100 fpm'lik
artış olmuştu. Sonucu merakla bekleyen bütün
ekip ve 2'inci HİBM Komutanı Hv.Plt.Tümg.
Süleyman ARIKAN hayal kırıklığına uğramıştı.
Tümg. ARIKAN ekibe: "Siz benden yakında
Transall motoru istersiniz." diyerek hayal
kırıklığını dile getirmişti. Ancak suçlu da
bulunmuştu. Suçlu uçak üzerinde bulunan ve
uçağın Bleriot uçağını andıran gövde altında
ve üzerindeki tel bağlantılarıydı. Bu tel
bağlantılar kesildi. Kanat altlarına
mukavemeti artırması için iniş takımlarına
bağlantılı profiller konuldu ve iniş takım
tekerlekleri sürükleme yaratmayacak şekilde
kapaklar takıldı. Artık yapılacak her şey
yapılmıştı. Sonuç olarak Fethi 13,500 feet,
Sadık ise 14,200 feet irtifaa tırmanmış,
sürat azami 110 knot'a, ortalama seyir
sürati ise 85 ila 90 knot'a yükselmişti. Bu
değerler bizi dünyanın en mutlu insanları
yapmıştı. Hafta sonları da ben Kayseri'ye
gelerek test uçuşlarına katıldım. Artık
Altın Kanatlar uçuşuna başlamaya hazırdık.
|
ALTIN KANATLAR UÇUŞ VE TÖREN
PROGRAMI |
TARİH |
TÖREN |
GÖSTERİ |
UÇUŞ ROTASI |
MESAFE |
15 Mayıs 2001 Salı |
İstanbul Töreni |
Türk Yıldızları |
İstanbul-Yalova |
40 NM |
16 Mayıs 2001
Çarşamba |
|
|
Yalova-Eskişehir |
60 NM |
20 Mayıs 2001
Perşembe |
Eskişehir Töreni |
|
|
|
21 Mayıs 2001
Pazartesi |
|
|
Eskişehir-Afyon |
64 NM |
22 Mayıs 2001 Salı |
Afyon Töreni |
Türk Yıldızları |
|
|
23 Mayıs 2001
Çarşamba |
|
|
Afyon-Konya |
102 NM |
24 Mayıs 2001
Perşembe |
Konya Töreni |
Türk Yıldızları |
|
|
25 Mayıs 2001 Cuma |
|
|
Konya-Adana |
141 NM |
26 Mayıs 2001
Cumartesi |
Adana Töreni |
Türk Yıldızları |
|
|
27 Mayıs 2001 Pazar |
|
|
Adana-Gaziantep |
|
28 Mayıs 2001
Pazartesi |
|
|
Gaziantep-Halep |
153 NM |
30 Mayıs 2001
Çarşamba |
|
|
Halep-Lazkiye |
94 NM |
31 Mayıs 2001
Perşembe |
|
|
Lazkiye-Beyrut |
115 NM |
1 Haziran 2001 Cuma |
Beyrut Töreni |
|
|
|
3 Haziran 2001 Pazar |
|
|
Beyrut-Şam |
240 NM |
4 Haziran 2001
Pazartesi |
Şam Töreni |
|
|
|
5 Haziran 2001 Salı |
Şehitlik Töreni |
|
|
|
6 Haziran 2001
Çarşamba |
|
|
|
|
7 Haziran 2001
Perşembe |
|
|
Şam-Amman-Tel Aviv |
230 NM |
8 Haziran 2001 Cuma |
Tel Aviv Töreni |
|
|
|
9 Haziran 2001
Cumartesi |
Teberiye Anıtı
Töreni |
|
|
|
10 Haziran 2001
Pazar |
|
|
Tel Aviv-Beersheva |
59 NM |
11 Haziran 2001
Pazartesi |
Beersheva Töreni |
|
|
|
12 Haziran 2001 Salı |
|
|
Beersheva-El Ariş |
48 NM |
13 Haziran 2001
Çarşamba |
|
|
El Ariş-Port Said |
127 NM |
14 Haziran 2001
Perşembe |
|
|
Port Said-Kahire |
94 NM |
15 Haziran 2001 Cuma |
Kahire Töreni |
|
|
|
18 Haziran 2001
Pazartesi |
|
|
Kahire-İskenderiye |
101 NM |
19 Haziran 2001 Salı |
|
|
Uçağın Sökülmesi |
|
20 Haziran 2001
Çarşamba |
|
|
İskenderiye-Ankara |
|
21 Haziran 2001
Perşembe |
|
|
Uçakların Montesi |
|
22
Haziran 2001 Cuma |
|
|
Ankara Töreni |
|
|
|
12 Mayıs 2001 Cuma günü uçakların
kanatları sökülerek bir C-160 uçağı ile
Kayseri'den İstanbul'a getirildi. 15
Mayıs 2001 günü saat 14:00'de yapılacak
olan tören için son hazırlıklar yapıldı
ve sabah hepimiz uçaklarla birer sorti
uçuş gerçekleştirdik. Hava Kuvvetleri
Komutanı Hava Orgeneral Ergin CELASİN ve
Devlet Bakanı Rüştü Kazım YÜCELEN'in
katılımları ile icra edilen törenle
İstanbul'dan Yalova'ya yola çıktık. |
Belirlenen program doğrultusunda
uçuşlarımızı tamamladık. Yurt içinde
Eskişehir, Afyon, Konya ve Adana'da
Türk Yıldızları'nın gösterileri ile
törenler icra edildi. Törenler
esnasında biz de protokol üzerinden
uçuş yaparak inişi takiben törenlere
katılıyorduk. Yurt dışında ise
Beyrut, Şam, Tel-Aviv, Beersheva ve
Kahire'de törenler gerçekleştirildi.
Yurt içi ve yurt dışı törenlerinin
tamamı TRT2 aracılığı ile canlı
olarak yayınlandı. Ayrıca Şam
Selahattin Eyyübi Camii'nin içinde
yer alan İstanbul-Kahire uçuşunun
şehitlerinin mezarı başında ve Fethi
ve Sadık Beylerin şehit oldukları
yer olan Taberiye Anıtı'nda yapılan
törenlerde canlı olarak yayınlandı. |
Şam Selahattin Eyyübi Camii'nin
içinde yer alan, İstanbul-Kahire
uçuşu şehitlerinin mezarı
başında çok anlamlı ve duygulu
anlar yaşadık. Mezarları başında
durduğumuz ve imkânsızlıklar
içinde Türk havacılığının bu
günlere gelmesinde canlarını
feda ederek katkı sağlayan ilk
hava şehitlerimiz olan Fethi,
Nuri ve Sadık Beyler de adeta
bizlerle birlikte bütün rotayı
uçuyorlardı. Özellikle Lübnan
Dağları'nı geçerken şiddetli
türbülansa maruz kaldığımızda
Fethi Bey'in kendi uçağına
ilişkin söylediği: "Deniz
üstünde uçarken daima rahat
ettim. Uçak adeta düz bir satıh
üzerinde gidermiş gibi dengesini
hiç bozmuyor, sağ gibi akıp
gidiyordu. Kanat ve dümeni
kullanmaya bile lüzum
görmüyordum. Keyfim geliyor,
şarkı söylemeye ve birkaç parça
çikolata yemeye başlıyordum.
Lakin karada, hele dağlık arazi
üzerinden geçerken iş
değişiyordu. Tepeler üzerinden
vadilere geçince uçakta dehşetli
sallanmalar, bilhassa baş aşağı
devrilmeler peyda oluyordu. Bazı
yerlerde uçak öyle alçalmaya
başlıyordu ki, tekrar dengesini
sağlayıncaya kadar çok zahmet
çekiyordum. Bunun da sebebi
soğuk bir hava tabakasından
birdenbire sıcak bir tabakaya
geçtiğimiz zaman, her iki tabaka
arasındaki dengesizlikti..."
sözleri aklımıza gelmişti. Bir
muz bahçesi içerisinde ancak
1990 yılında bulunan ve Fethi ve
Sadık Beylerin düştükleri yere
Osmanlı Devleti tarafından 1914
yılında dikilen Taberiye Anıtı
ise o büyük havacıların yaptığı
fedakârlıkların ve
kahramanlıkların gururunu ve
hüznünü bizlere anlatıyordu.
|
|
Şam Selahattin
Eyyübi Camii |
İstanbul-Kahire
Uçuşu
Şehitlerinin
Mezarları |
|
|
|
Taberiye Anıtı -
İsrail |
|
Yaptığımız uçuşlarda birçok
farklı tecrübeler yaşadık.
Tüm uçuşları yakın kol
uçarak iki uçak olarak icra
ettik. Toplam 5 uçucu
olmamızdan dolayı, her sorti
bir kişi boşta kalıyor, uçuş
planı ve diğer koordineleri
yapıyordu. Rota boyunca
bakım ve TRT ekibi ile
malzemeleri taşımak
maksadıyla Tel-Aviv'e kadar
bir C-160 Transall,
Tel-Aviv'den sonra da bir
C-130 Hercules uçağı eşlik
etmişti. İlk kol kalkışını
Lazkiye'den kalkarken (1
numara YAPICI - YÖNEY, 2
numara BAŞTÜRK - DEMİRAYAK)
yapmıştık. Uçuş okulundan
yıllar sonra ilk kez kolda
kalkış yapmıştım. Diğer bir
önemli hatıra da Kahire'ye
inişte yakalandığımız sis
hadisesiydi. Port Said'den
kalkışta aldığımız hava
durumuna göre Kahire'de
görüş 4000 metre idi. Ancak
iniş saatimizden önce 5000
metre üzerinde olması
bekleniyordu. Biz de 1
Numara YAPICI - DEMİRAYAK, 2
Numara BAŞTÜRK - YEŞİLYURT
olacak şekilde TAF raporuna
güvenerek kalkış yaptık.
Kahire'ye yaklaştığımızda 1
numaranın ikazı ile ATIS'i
dinlediğimde Kahire'de
görüşün 1200 metre olduğunu
öğrendim ve lidere aktardım.
Bu arada Kahire Yaklaşma
bize ILS mevcut olup
olmadığını sordu. Lider bana
sorduğunda: "Mutabıkız,
GPS'te 05 ILS bilgileri
mevcut, yapabiliriz." diye
fikrimi belirttim. Uçağımız
her ne kadar VFR uçuş için
uygun olsa da (Seyrüsfer
sistemi olarak; 1 sulu
pusula, bir emercensi durum
cayrosu ve GARMIN 195 GPS
mevcuttu.) her meydanın alet
alçalmaları da yanımızda
mevcuttu. GARMIN 195 GPS'te
de tüm meydanların VOR, NDB
ve ILS alçalmaları yüklü
olduğu için 05 sol pistine
ILS alçalması talep ettik.
Bu arada bizden önce inen
C-130 Hercules uçak komutanı
tam ILS minimumlarında pisti
gördüklerini belirtti.
Koldan ayrılarak iki uçak
peş peşe alçalmayı yaptık.
Dikey görüş mevcuttu, ancak
yatay görüş kısıtlı idi ve
biz de tam ILS
minimumlarında piste görerek
indik. Bu da bizim için
unutulmaz bir anı olmuştu. |
18 Haziran 2001 günü
proje kapsamında son
uçuşumuzu yaparak
İskenderiye'ye
indiğimizde uçuş ve
bakım ekibi olarak
çok duygulu anlar
yaşadık. Bize tevdi
edilen İstanbul -
Kahire uçuşunu
tamamlamanın gururu
ile birlikte, bizim
için çok özel olan
Fethi ve Sadık
uçaklarından
ayrılmanın
üzüntüsünü
yaşıyorduk. Artık
proje sona ermişti.
İlk şehitlerimiz
Fethi, Nuri ve Sadık
Beyler ile uçuşu
tamamlayan İsmail
Hakkı, Kemâl ve
Salim Bey'lerin
unutulmamaları
gerektiğini ve
yaptıkları görevin o
günün koşullarında
büyük bir cesaret
örneği olduğunu he
gittiğimiz yerde
anlattık. Çünkü
onların üçü şehit
olmuş, biri yaralı
kurtulmuş ve ancak
bütün bu
olumsuzluklara
rağmen üçüncü ekip
tereddütsüz bu
görevi yerine
getirmişti. Onların
bu kahramanlıkları
için bizler modern
test ve denemeler
ile üretilen
uçaklarla uçmuş ve
onların hatıralarını
yaşatmaya
çalışmıştık. Bu
yaptığımız uçuş,
bizlerin Türk Hava
Kuvvetlerinde aldığı
eğitimin ne kadar
üst düzeyde olduğunu
bir kez daha
gösterdi. |
|
Altın Kanatlar Uçuş ve Bakım Ekibi |
İskenderiye - 18 Haziran 2001 |
|
Tüm uçuş ve
yer ekibi
olarak,
ulusal
havacılık
tarihimizin
temel
taşlarından
olan
İstanbul -
Kahire
seferinin
anısına
düzenlenen
"Altın
Kanatlar
Projesi"nde
yer almış
olmanın
gururunu
yaşama
fırsatını
bizlere
sağlayan ve
hiçbir zaman
bizden
desteklerini
esirgemeyen
komutanlarımıza
şükranlarımızı
sunarız. |
|
|
Ankara Töreni Sonrası |
22 Haziran 2001 |
Hv.S/S Yzb. Ömer DEMİRAYAK, Hv.Plt.Yzb. Taner YÖNEY, Hv.Plt.Yzb. Serdar YAPICI, Hv.Plt.Yzb. Melih BAŞTÜRK, Hv.Plt.Yzb. Mehmet YEŞİLYURT |
|
|
Dünya
havacılık
tarihine,
Türk
havacılığının
büyük
bir
kahramanlığı
olarak
geçen
İstanbul
-
Kahire
seferinde
havacılık
yönünden
alınacak
birçok
ders
vardır.
Türk
havacılığının
bu
günlere
gelmesinde
büyük
katkıları
olan
ve
havacılık
tarihimizin
ilk
şehitleri
olan
Fethi,
Sadık
ve
Nuri
Beyleri,
uçuşta
yaralanan
İsmail
Hakkı
Bey'i
ve
uçuşu
tamamlayan
Salim
(İLKUÇAN)
ve
Kemal
Beyleri
ve
tüm
şehitlerimizi
rahmet
ve
şükranla
anıyoruz. |
Behçet Kemal Çağlar'ın Fethi Bey'e atfen yazdığı dizelerde belirttiği gibi: |
|
"Aslan uçtu" diye söylenir methi; |
|
Bu kutsal toprağın çocuğu Fethi... |
|
Kahrolur darbanla elbet her zaman |
|
Olursa bakış yan ve maksat eğri; |
|
Bak; Fethiye oldu sayende Meğri, |
|
Kartalım! Gölgende hürdür bu vatan. |
|
|