Ben Kimim

 
 
 

HİPOKSİ

 
Hava Pilot Üsteğmen
Ali AKKAŞ
171 nci Filo Komutanlığı
2003
 

2003 yılında 131 nci Filo K.lığında harbe hazırlık eğitimimi tamamladıktan sonra Malatya 171 nci Filo K.lığına atandım. Yaklaşık 3 ay içerisinde F-4E 2020 eğitimimi tamamladıktan sonra filoda kısmen harbe hazır uçucu olarak uçmaya başladım. Artık filoya alışmış ve Türkiye'nin en güzel filolarından 171 nci Filo K.lığında çok güzel görevler yapmaya başlamıştık. Her geçen gün yeni tecrübeler ediniyor, havacılığı bir yaşam tarzı olarak benimsiyordum.

Yine güzel bir günde tecrübelerle dolu olacak bir uçuş için Malatya Erhaç'tan 2'li kolun 2 numarası olarak kalkış yapmıştım. Görevimiz LTD-13'te deniz atışı idi. Bunun için gidiş irtifaı olan FL 225 seviyeyi almıştık. Liderin ikazıyla taktik kolda yerimi aldım. Yaklaşık uçuşun 15'inci dakikasında benim gözlerim hafif kararmaya başlamıştı ve hafif de baş ağrısı olmuştu. Bu nedenle arka kokpitimle sürekli konuşuyor, kendimi meşgul etmeye çalışıyordum. Lideri de bulanık görmeye başlamıştım. İlk olarak aklıma gelen, "Acaba gözlerim mi bozuldu?" olmuştu ama bu olamazdı ve ben de hemen oksijeni %100'e aldım ve arka kokpitime lideri hafif bulanık görmeye başladığımı ve oksijeni %100'e aldığımı ikaz ettim. Arka kokpitim de benim ses tonumdan dolayı olacak ki benim sinirli olduğumu ama kendisinin çok iyi olduğunu ve kendini o gün çok mutlu hissettiğini söylemişti.

Bu konuşmaların geçtiği sırada biz LTD-13'e yaklaşmış ve atış için alçalışa başlamıştık. Sahaya girip 1x30 CCIP sim, 2x30 CCIP yaş, 2x20 strafe atışı yaptıktan sonra sahayı terk ederek dönüş irtifaı olan FL 255 seviyesi almıştık ve yine liderin ikazıyla taktik koldaki yerimi almıştım. Bu sefer bende gidiş esnasında olanlardan daha şiddetli göz kararması oluyordu. Lideri de daha bulanık görüyordum. Yine arka kokpiti ikaz ettim ve oksijeni %100 aldım, ama gidiş esnasında oksijenin %100'e almamla olan fayda bu defa olmamış, kendimi giderek daha kötü hissetmeye başlamıştım. Yine arka kokpitim kendini çok iyi hissettiğini söylemişti. Artık kesin olarak uçakta anormal bir durumun olduğunu anlamıştım. Bunun üzerine kabin tazyikini kontrol ettiğimde, kabin altimetresinin yaklaşık 25.000 feet'leri gösterdiğini fark etmiştim. Arka kokpitime arka kokpit altimetresinin kaç olduğunu sorduğumda yine 25.000 feet cevabını almıştım. Ama artık muhakeme yeteneğim kaybolmaya başlamış, gereken hesabı yapamamıştım.

F-4E 2020 uçağında kabin tazyiki 23.100 feet üzerinde iken iç tazyik dış tazyikten 5 PSI fazla okumalı ve altimetre hesabında kabin altimetresi = (uçulan irtifa - 6000 feet) / 2 + veya - 2.000 içerisinde olmalıydı. Uçak içerisinde kabin altimetresinin normal gösterdiği söylentileri duyuluyor ama bir yanlışlık olduğu hissediliyordu. Artık çok zamanımız yoktu. Hemen lideri ikaz ederek 10.000 feet altına alçalmamız gerektiğini söyledim ve derhâl 10.000 feet altına alçaldık. Bir süre sonra her şey normale dönmüş ve muhakeme edebilir hale gelmiştik. Uçağımızın kabin tazyikini sağlayan went knob çok hafif çekili olduğundan kabin tazyiki kaybolmuş ve biz de hipoksi olmuştuk. Gidiş esnasında oksijeni %100'e almamız ve kısa süre yüksek irtifada kalmış olmamız çok problem olmamış, ama dönüş esnasında irtifaın da 25.000 feet üzerinde olması ve uzun süreli bu irtifada uçmamız beni ve arka kokpitimi Hipoksi'ye yaklaştırmıştı. Artık muhakeme edebilmiş ve emniyetle inişimizi gerçekleştirmiştik.

 

F - 4E  2020