Ben Kimim

 
 
 

PARAŞÜTÜME TEŞEKKÜRLER

 
 
Emekli Hava Pilot Tümgeneral
Nedim ASİL
1 nci Üs 113 ncü Filo
29 Ağustos 1956
 

Yıl 1956, 29 Ağustos. 1 nci Üs 113 ncü Filoda teğmenim. Teğmenliğimin son günü...

Brindizi'de (İtalya) yapılacak olan NATO Hava Atış Müsabakaları'nda Hava Kuvvetlerimizi temsil edecek atış timine seçilmiştim. Atış timimiz Bandırma'da yoğun çalışmalarını sürdürüyordu. 30 Ağustosta yapılacak uçuş merasimine katılmam için üssüme (1 nci Üs) geri çağırıldım. Ütğm. Fahrettin TEZEL'in kolunda Eskişehir'e dönerken, Uludağ'ın üzerinde ürkütücü bir patlama ile motorumun kompresörü dağıldı ve uçağımda yangın çıktı. Kokpitimin içi dumanla doldu. Yoğun duman nedeni ile kokpit içinde hiçbir şey göremiyordum. Gaz kolunu geri çektiğim için iniş takımı yukarıda ikaz düdüğünün sesi yaşadığım kaosu arttırıyordu. O anda, tabii olarak, paraşütle atlamaktan başka bir şey düşünemiyordum. Kol liderime durumu bildirmeden -ki büyük hata- hemen kanopimi fırlattım. Jettison sistemimiz otomatik olmadığı için (O yıllarda "Martin Baker Otomatik Fırlatma Sistemi" henüz Hava Kuvvetlerimizde yoktu.) fırlatma tetiğini sıkarak 33 G'lik bir tepki ile havaya fırladım. Gözlerimin kararması geçip şuurum yerine geldiğinde, sandalyem ile birlikte büyük bir hızla ters yönde fırıldak gibi döndüğümü fark ettim. Emniyet bağlarımı çözdüm ve tekmeleyerek sandalyemden ayrıldım. Telaşla paraşütümün deklanşörünü çekerek paraşütümü açtım. Büyük bir sessizlik içinde süzülmeye başladım. Hayatımın kurtuluşu olan "o" muhteşem sessizliğin hazzını hiç bir zaman unutamadım. Paraşütüm açıldığı zaman tahminen yerden 1000 feet kadar yüksekte idim.

Bursa'nın Keles Kasabası, Yağcılar Köyü'nün hemen yakınındaki Domaniç Ormanları'na indikten biraz sonra vefakar köylüler bana ulaştılar ve beni köylerine götürdüler. Cami avlusu köy sakinleri ile dolmuştu. Beni nasıl ağırlayacaklarını bilemediler. Adlarını bilemiyorum, simalarını hatırlamıyorum, ama anılarını hep kalbimde taşıdım. Birliğime haber vermelerini istedim. O günün kısıtlı haberleşme şartları içinde nasıl yaptılar bilmiyorum ama yaptılar. Akşama doğru Top.Tğm. Mithat AYDIN (Hoş bir tesadüf, Kuleli'den sınıf arkadaşım, 42 Pöti Mithat) bir jeep ile beni alıp Bursa'ya götürdü. O geceyi Bursa'da geçirdim. Ertesi gün, 113 ncü Filodan sevgli büyüğüm Yzb. Sami ORDAŞ ve Filomuzun Uçuş Emniyet Subayı değerli arkadaşım Ütğm. Yalçın ERTEMİN, AT-11 Kansan ile gelerek beni aldılar.

O yıllarda terfiler sayfa sayfa gazetelerde yayımlanıyordu. 30 Ağustos 1956 tarihli aynı gazetede, bir sütunda paraşütle atlama olayım naklediliyordu, diğer bir sütunda da üsteğmenliğe terfi edenler listesinde adım yer alıyordu.

Teğmenliğimin son gününde ebedi yolculuktan kıl payı kurtulmam hoş bir tesadüf değil mi?