1971 yılı Mayıs ayı, 8 nci Ana Jet Üs, Üs
Hrk.Sb. idim. 6 ncı ATAF Karargâhında
(İzmir) bir toplantıya katılmak için T-33A
T-Bird uçağıyla Çiğli'ye geldik. Ben
toplantıya katılacaktım ve aynı gün
Diyarbakır'a dönecektik. T-33A öğretmeni
üsteğmen arkadaş beni Çiğli'de bekleyecekti.
Ben toplantıyı müteakip Çiğli'ye döndüm ve
Diyarbakır'a gitmek üzere kalktık. Hava
kapalı idi. 30.000 feet üzerine çıktık.
Üsteğmen arkadaşım önce İzmir ve Kütahya
Radarlarıyla temas etti. Bilahare Ahlatlıbel
Radarı ile çalışma yapmaya başladı. Bir
müddet sonra sesi boğuk çıkmaya başladı. Ben
nasıl olduğunu sordum, cevap vermedi. Radar
aramaya devam etti. Ben cevap vermeye
başladım ve devamlı "oksijen yüzde yüz" diye
ikaz ettim. Bir süre sonra başı yana doğru
düştü. Ben radardan Konya Meydanı'na "baş"
istedim ve radara öğretmen pilottan
kaynaklanan emercensimiz olduğunu, Konya'ya
ineceğimizi söyledim ve alçalmaya başladım.
Konya Kulesi'ne öğretmen pilotun
rahatsızlığını, arka pilot mahallinden iniş
yapacağımı, fakat T-33A uçağında arkadan hiç
iniş yapmadığımı, kuleye veya pist başına
bir T-33A öğretmenini yardım için
çağırmalarını istedim. Kısa süre sonra bir
T-33A öğretmeninin kulede hazır olduğu
bildirildi ve benimle temas kurdu. Bu arada
12.000 feet'te buluttan çıktım. Biraz sonra
üsteğmen arkadaşın başı dikleşti. Nasıl
olduğunu sordum. "İyiyim, niye soruyorsunuz?
dedi. Bir süre konuşmadığı için merak
ettiğimi söyledim. Konya'ya inmekten
vazgeçtiğimizi, Diyarbakır'a devam
edeceğimizi söyledim. 10.000 feet'te devam
ettik. Biraz sonra oksijeni normale aldırdı
ve değişikliğin sebebini sordu. İnince
anlatacağımı söyledim ve indikten sonra
olanları anlattım. Hiçbirini hatırlamadı.
Kask ve maskelerimizi kontrol ettirdik.
Üsteğmenin oksijen hortumunun delik olduğunu
gördük. O günden sonra maskeme çok daha
fazla önem verdim. Müteakiben Haziran
başında kart kontrolüm vardı. Öğretmenden
rica ettim, T-33A'nın arka pilot mahallinden
3 iniş yaptırdı. |