|
|
HERKESE BİRŞEYLER
HATIRLATAN TECRÜBE UÇUŞU |
|
Emekli Hava Pilot Kurmay Albay |
Senai GÜNAL |
|
|
Yıl 1969, bir yıllık
Üsteğmenim ve 7 nci Ana Jet
Üs 182 nci Filo (şimdiki 172
nci Filo) kol uçucusuyum.
Bir gün, Bakım
Komutanlığı'nda görevli
arkadaşımı ziyarete
gidiyordum. Tecrübe uçuş
peninden geçerken teknik
personelin üzerinde çalışma
yaptığı uçağın arkasından
iki metre civarında bir
alevin uzadığını gördüm ve
uçağın yanına gitmek üzere
yolumu değiştirdim. Uçakbaşına
vardığımda yüzü kireç rengine dönmüş halde
baş makinistin uçaktan indiğini gördüm ve
"egzoz harareti 800 santigrat dereceyi geçti
mi?" Diye sordum. Aldığım cevap: "Birkaç
saniye için geçti Üsteğmenim" şeklinde oldu.
Şu anda baş makinistin kim olduğunu
hatırlamıyorum. Sağ ise kulakları çınlasın.
Öldü ise Allah rahmet eylesin. |
Filonun en yeni tecrübe
pilotlarından biri idim.
Rastlantıya bakın ki,
sonradan aynı uçağın tecrübe
uçuşuna verildiğini ve
tecrübeyi benim yapacağımı
uçuş programından öğrendim.
Normal tecrübe uçuş
kontrollerini yaparak,
kalkış ve tırmanış yaptım.
Uçuş ve motor saatleri
değerlerini tecrübe uçuş
formuna kaydettim. 35000 feet'te düz uçuşa
geçtim ve o irtifadaki değerleri de
kaydetmeğe başladım. O ana kadar herşey
normaldi. Biraz sonra motorun ve uçağın
performansını deneyecektim. Aniden büyük bir
patlama, arkasından uğultu ve şiddetli
sarsıntı ile irkildim. Kalemi kâğıdı attım.
Derhal kumandaları tekrar alırken uçuş-motor
saatlerine göz attığımda; Egzoz hararetimin
çok süratli bir şekilde yükseldiğini gördüm.
Gaz kolunu hemen rölantiye çektim. Egzoz
harareti 1000 dereceye kadar yükseldi ve
geri dönerek 750 santigrat derecede istikrar
buldu. Motorun sesi uğultulu ve gürültülü
idi. Gaz kolunu birazcık ileri hareket
ettirmeğe kalkıştığımda, Egzoz hararetimin
derhal yükselmeğe başladığını görünce
vazgeçtim. |
Gaz kolu rölantide, adedi
devir (RPM) %90 ve egzoz
harareti 750 santigrat
derece idi. Akışmetre
değerini şu anda
hatırlamıyorum. |
Uçuş kulesine 35000 feet'te ve meydan
kuzeydoğusu 10 NM mesafede olduğumu, motor
arızası nedeniyle mecburi iniş paterni ile
inişe karar verdiğimi bildirdim. "İniş 030'a
rüzgar sakin, mecburi iniş paterni serbest,
kilitleri de ikaz ediniz" cevabını aldım.
Alçak kilit noktasını, olması lazım gelen
irtifa sürat raporunu verdim. Takiben esas
bacak, son dönüş ve son yaklaşmaya girdim.
Son yaklaşmada uçak el kitabında belirtilen
200 knot sürati tutabilmek için 2000
feet/dakika süzülüş oranını tutmakta
olduğunu gayet iyi hatırlıyorum. Pistbaşı
nöbetçi subayı telsiz konuşmalarını kaçırmış
olacak ki "çok yükseksiniz pas geçiniz"
şeklinde komutta bulundu. Pas
geçemeyeceğimi, motorun arızalı olduğunu
bildirdim. Pistbaşından 1000 feet içeriye
190 knot süratle oturuş gerçekleşti.
Pistbaşından "Süratlisiniz paraşüt açınız."
ikazını aldığımda pist ortasında süratimin
120 knot'a düşmüş olduğunu gördüm.
Aerodinamik frenleme yapıyordum (F-84F
uçaklarında uçanlar gayet iyi hatırlarlar).
Uçak adeta kütle gibi idi. Motorun mevcut
devri bana yeterli olacak hidrolik basıncı
sağlıyordu ama, fren yapmaya gerek
olmaksızın pist sonundaki tecrübe penine
vardım. Motoru durdurdum. |
Uçağın egzoz borusunun iç
kısmının beyaz ve çizikler
içinde olması motorun
durumunu belirtiyordu. |
Takiben iki-üç gün sonra
motoru görmek üzere Bakım
Komutanlığı'na gittim. Motor
tamiri mümkün olmadığından
hangar dışında arazide
duruyordu. Bütün kompresör
ve türbin palleri
kırılmış, bükülmüş halde idi. |
Üs anket heyetinin soruları
başladı. "Kuş mu motoru bu
hale getirdi?" Halbuki kuş
çarpmasını kanıtlayacak bir
işaret yoktu. "Rulede ve
kalkışta screenleri açık unuttun motor
taş aldı." Böyle bir ihtimalin mümkün
olmadığını ve kalkışı screenler (Hava alığı
önündeki kafes şeklindeki pancur) kapalı
iken yaptığımı belirttim. "O halde screenler
kapalı kaldı, hava alığı buzlandı, buz
parçaları motoru hasarlandırdı" dediler.
Screenleri kapalı unutmadığımı, kapalı
kalsalardı dahi Ağustos ayında Malatya'da
sıcaklığın 35 santigrat derece dolayında
olmasının bu ihtimali mümkün kılmayacağını
ifade ettim. |
BİR HATIRLATMA: F-84F
uçaklarında uçanlar
hatırlarlar yaz aylarında
motor çalıştırmak özel
dikkat isterdi. Egzoz
hararetinin 800 santigrat
dereceyi aşmaması için
derhal motor çalıştırmadan
vazgeçmeye kadar bir sürü
tedbir uygulanırdı. 800
santigrat derecenin
geçilmesi halinde ise,
ulaşılan hararet ve süresi
Form-781'e yazılır ve uçak
uçuşa alınmazdı. |
Uçuştan birkaç gün önce
aynı uçaktan, motor
çalıştırma esnasında,
alev uzaması olduğunu
gördüğümü,
başmakinistten "800
dereceyi birkaç saniye
geçti" cevabını
aldığımı, motor
arızasının aşırı metal
yorgunluğundan ve aşırı
hararetten takip eden
uçuşta dahili F. O. D.
(yabancı madde hasarı)
yaptığını belirten
kanaatim makul bulundu. |
Bu olaydan çıkarılacak
dersler okuyucuların
yüksek takdirine
bırakılmıştır. |
|