Ben Kimim

 
 
 

HEDEFE BİR DAKİKA KALA ATLAMAK OLUR MU?

 
Emekli Hava Pilot Kurmay Albay
Ferit YILMAZOK
9 ncu Ana Jet Üs, 191 nci Filo Balıkesir
19 Ekim 1983
 

Hava Kuvvetleri'nde "Yaygın Mesai" uygulanıyordu. Sabah ilk sortiye Hv.Plt.Ütğm. İbrahim NEDİMOĞLU'nun harbe hazırlık eğitiminin bir parçası olan "Meydana Taarruz" eğitimi için çift kumand uçakla (TF-104G) uçuşa gidecektik. Eğitimi Akhisar Meydanı'nda yapacaktık. Filodan çıkarken Harekât Komutanı Hv.Plt.Kur.Alb. Yılmaz DALKILIÇ (Em.Hv.Plt.Tümg.) ile karşılaştık. Ben filo komutanı ve öğretmen pilottum. "Bu saatte nereye" diye sordu. Ben de; bu uçak STALL oluyormuş (Motorda takat kaybı) nasıl olduğunu görmeye gidiyoruz dedim. Aklımca espri yaptım.

TF-104G "Starfighter" Uçağı
Fotoğraf: Türk Hava Kuvvetleri

Arıza defterini gitmeden önce kontrol ettim. Bir gün önce aynı görevi uçan Hv.Plt.Yzb. Mustafa KOÇ (Öğretmen) tarafından yazılmıştı. Giderildiği, gerekli kontrollerin yapıldığı açıklanıyordu. Zaten ben olayı Mustafa'dan öğrenmiştim. "0.80 Mach üzerinde motorda öksürme olduğunu ve sürat düşünce arızanın gittiğini, görevi iptal ederek meydana döndüğünü ve arızayı "STALL" şeklinde yazdığını" anlatmıştı.

Pist başında, kalkıştan önce üç kez STALL kontrolü yaptım. Motor normaldi. Kalktık ve uçuşun ilk 10 dakikasında motora daha fazla dikkat ettik. Daha sonra her şey normal olunca uçuşa devam ettik. Hedef Akhisar Meydanı idi. Normal profil uçuş süratimiz 480 knot (Yaklaşık saatte 830 kilometre), IP -Hedef arası 540 knot (Yaklaşık saatte 1000 kilometre). IP (Initial Point) hedefe yaklaşık 1-3 dakika mesafede, taarruz ve silah kurma hazırlıklarının tamamlandığı ve sürat arttırmak için akselerasyona (Gaz açılan) başlanılan, tanınması kolay bir doğal veya yapay bir nirengi noktasıdır.

IP'de Ütğm. İbrahim'e alçalmasını ve gaz açmasını söyledim. "Ne kadar alçalayım" dedi. Ben de "Gözünün yiyebildiği kadar alçal (Havacılık tabiri böyledir) dedim. Alçaldı ve gaz açtı. Ben arkadan pek iyi göremediğim için ağaçlara, yüksek gerilim tellerine, telgraf direklerine ve benzeri şeylere çarpmamak için ellerimi sandalyenin koltuklarına dayamış, kıçımı hafifçe kaldırmış, yan taraftan dışarıyı kontrol etmeye çalışıyordum. İşte o sırada motor STALL oldu. Hava Kuvvetleri'nin emri vardı. "Alçak irtifada STALL olaylarında arıza giderilme ile uğraşılmayacak, uçak terk edilecekti" (Atlamalıydık).

STALL'la birlikte Ütğm. İbrahim'den bir ses "Motor durdu efendim."

Kumandalar bende demeden, hemen kumandaları aldım ve uçağı çekmeye, irtifa almaya, yükselmeye başladım. Doğrusu ben de korkmuştum ama, şimdi bunun ne yeri, ne zamanıydı. Bu arada İbrahim'den de periyodik olarak "Motor durdu efendim." ifadesini duyuyordum.

Bir gün önceki olayı şimşek gibi hatırladım. Yzb. Mustafa; 0.80 Mach sürat altında, motordaki öksürmenin kesildiğini söylemişti. Ütğm. İbrahim'e, biraz sonra sürat düşünce STALL'ın geçeceğini söyledim. Ütğm. İbrahim bana "Motor durdu efendim." dedi. Sürat düştü STALL giderilemedi. Ütğm. İbrahim'e bak şimdi gaz kolunu geriye çekince STALL gidecek dedim. Artık biraz sakinleşmiştim. Uçağı yükseltmeye devam ediyordum. Çünkü uçuş okullarında, durmuş motorla ilgili işlemlere başlamadan önce sürat ile irtifa değiştirmemiz, yükselmemiz öğretilmişti.

Gaz kolunu geri çektim STALL giderilemedi. Bu arada motor saatleri uçağın teknik kitabında (Dash-1 "Tire-1) STALL anındaki renkli olarak belirtilen değerlerin aynısını gösteriyordu. Ütğm. İbrahim'e "Saatlere iyi bak!, inince arkadaşlarına anlatırsın" dedim. Ütğm. İbrahim'e "Gaz kolunu geriye çekiyorum, bu defa STALL'ı temizleriz" dedim, yükselişe devam ediyordum.

Gaz kolu IDLE RPM'de (rölantide) STALL giderilemedi ve ben de sürat saatinde 230 knot'ı gördüm. Yaklaşık 310 knot sürat kaybetmiş, işari 9000 feet (Yaklaşık deniz seviyesine göre 3000 metreye) yüksekliğe çıkmıştım.

Motoru durdurup, tekrar çalıştırmaya karar verdim. Eğer çalıştıramazsam ikinci kez deneyecektim. Yine çalıştıramazsam atlayacaktık (Bu kararımı Ütğm. İbrahim'e söylemedim).

"İbrahim motoru durduruyorum. Çalıştırırken sen de benimle iki starteri "ON" yap dedim. Dalışa geçtik ama durmuş motor ile 245 knot sürati bulmak mümkün olmuyor ve çok dik dalış açısı ile dalıyorduk. Dağlar, tepeler de bize yaklaşıyordu. Belki de ben öyle hissediyordum. Artık Ütğm. İbrahim'den de "Motor durdu" ifadesi gelmiyordu.

Motoru durdurdum. Ütğm. İbrahim ile birlikte çift start yaptım. Usulünce gaz açtım. O ne! Motor çalışmadı. Niye çalışmıyor diye düşünürken gaz kolunu IDLE RPM'nin (Rölanti) biraz ilerisine açtığımı fark ettim. Gaz kolunu geriye çekerken motor çalıştı. Oh be dünya varmış diye büyük bir mutluluk duydum. Herhalde İbrahim de duymuştur.

Ben Hava Kuvvetleri'ndeyken uçuş okullarındaki T-37 uçağı hariç (108 saat) hep tek motorlu uçaklarda uçmuştum. Çift motorlu uçaklarda uçanlar kıymetini bilmelidir.

Motor çalıştırıp meydana dönerken, yaklaşık 10.000 feet yükseklikte sürat arttırıp tekrar STALL olacak mı diye denemek istedim. Çünkü; inince ahiret soruları soracaklardı. Arızanın tespit ve teşhisi için doğru bilgiler vermemiz gerekiyordu. Ütğm. İbrahim'in ısrarı ile gaz açmadık ve normal inişe geldik.

Ben F-104G uçağını halâ çok seviyorum. İnince teknik kitaptan grafiklere baktım. İkinci kez motor çalıştırma durumunda kalsaymışız ve motorumuz ikinci denemede çalışsaymış, biz yine de çöküş ile yere çarpacakmışız.

Acaba, atlama kararı versem ve uygulasaydım daha mı iyi olurdu. Bunu şimdi kendime sorabiliyorum. O zaman filo komutanı olarak, aldığım eğitim ve F-104G uçağı ile uçtuğum senelere ayıp olmaz mıydı. Fakat STALL yüzünden çok kaza yaptık. Çok şehit verdik. (Tanrı tüm şehitlerimize rahmet etsin)

Yapılan incelemede yanlış anımsamıyorsam; bir gün önce Yzb. Mustafa tarafından yazılan STALL arızasından dört motorcu teknik elemanın birbirlerinden haberi olmadığını anladık. Oysa çok ciddi bir arızaydı.

Nasılsa kurtulmuştuk. Odamda devre ve sınıf arkadaşım Uçaksavar Tabur Komutanı Cafer TELLİ ile sohbet ederken (Bana geçmiş olsun demeye gelmişti), birdenbire "Ulan Arap çocuğu ben seni hiç bu kadar beyaz görmemiştim." demez mi. Gülüştük geçti ama!..

Acaba benim yerimde siz olsaydınız ne yapardınız. Acaba Ütğm. İbrahim o günkü tecrübesiyle tek kumand uçakta bu olayı yaşasaydı atlar mıydı. Bence atlamalıydı.

 
Yukarıda Anlatılan Olaydan Sonra
Hava Pilot Kurmay Binbaşı Ferit Yılmazok'a
Hava Kuvvetleri Komutanlığı Tarafından Verilen
 18 Aralık 1983 Tarihli Ve 56 Sayılı Uçuş Emniyet Takdirnamesi
 
e-posta : ferityilmazok@hotmail.com
GSM : 0535 5906931