Ben Kimim

 
 
 

KENDİME YALAN MI SÖYLEMELİYDİM

 
Emekli Hava Pilot Kurmay Albay
Ferit YILMAZOK
4 ncü Ana Jet Üs, 141 nci Filo Mürted-Ankara
1971
 

Hava Pilot Teğmen Hasan AKSAY (Emekli Hava Pilot Orgeneral, 2009-2011 yıllarında 27 nci Hava Kuvvetleri Komutanı) ile birlikte F-104G uçaklarına 1970 yılı Kasım ayında ara tayinle atanan ilk iki pilot teğmendik. 1971 yılı 30 Ağustos'unda da Mümtüz TOLLUOĞLU atanmıştı.

Belki duymuşsunuzdur. F-104 uçaklarının orijinal adı STARFIGHTER (Yıldız Avcısı), Türkiye'deki takma adı UÇAN TABUT ve Almanya'daki takma adı ise DUL BIRAKAN'dır. İşte bu uçakta; benim 1970-1993 yılları arasında başka bir tip uçakta uçmadan yaklaşık 23 yılım geçti. Kim ne derse desin, ben F-104 uçağını çok sevmiştim. Halâ da severim.

Yeni atandığım dönemlerdi. Harbe hazırlık eğitimini yeni tamamlamıştım. 141 nci Filo'da (Mürted-ANKARA) uçuyordum. Filo Komutanımız Hava Pilot Kurmay Yarbay Alâaddin GÜVEN'di (Emekli Hava Pilot Korgeneral).

İnişi takiben arıza defterine "Sert iniş" arızası yazdım. Tek kumand F-104G uçağı ile uçmuştum. Bu arızadan dolayı uçak iniş takımlarının X-Ray kontrolünden geçmesi gerekiyordu. İş uzayacaktı. Eğer bir de kontrolde çatlak veya kırık çıkarsa; uçak eğitim uçuşundan uzun süre ayrı kalacaktı. Filonun faal uçak sıkıntısı vardı. Tecrübesiz olduğum ileri sürülerek arızanın tarafımdan kaldırılması istendi. Kaldırmadım. Pistbaşı nöbetçi subayına ve uçuş kulesine iniş şeklimde bir anormallik olup olmadığını sordular. Her iki taraf ta "Diğer F-104G'ler nasıl indiyse o şekilde indi." şeklinde yanıt verdiler. Ben yine arızayı kaldırmadım. Bana göre "Sert iniş"ti.

Öğretmen kontrolünde çift kumand uçak ile (TF-104G) iniş-kalkış eğitimine alındım. Yani dolaylı olarak cezalandırıldım.

Uçak X-Ray çatlak kontrolüne alındı ve çatlak tespit edildi. Ben haklı çıkmıştım ama aynı zamanda psikolojik olarak yıpranmıştım.

Birkaç gün sonra, oldukça kıdemli ve yaşlı Haşim Başçavuş (F-104G uçaklarını GELİN diye sever, her şeyiyle ilgilenirdi.) filo komutanının yanına geldi ve "Üsteğmenimizi cezalandırmak, rencide etmek yerine takdir etmelisiniz" dedi. Çünkü, iniş takımlarındaki çatlak tespitinin doğru, fakat çatlağın daha önceden başka bir uçuşta meydana geldiğini, çünkü artık korozyon (pas) oluştuğunu, eğer bu arıza yazılmayıp ta devam edilseydi, başka bir uçuşta kaza-kırıma neden olabileceğini anlattı.

Filo Komutanı ile birlikte beni teselli ettiler. Ben de rahatladım. İyi ki; kendimi kurtarmak için arızayı kaldırmamakta ısrar etmişim.

Yine bir gün mesai bitimine yakın inişe geldim. Emercensi pistte normalden hızlı rule yapıyordum. (Mesai arabalarına yetişmek için. Normal koşullarda şehre gidişimiz 45 dakika sürüyordu. Yetişemezsem; ne zaman gideceğim belirsizdi.) Frenlerim aniden boşaldı, arıza yaptı, tutmaz oldu. Toprağa çıktım. O uçağın (623 numaralı) bu arızası filoda herkes tarafından biliniyordu. Hatta Üs Komutanı Hv.Plt.Tuğg. Tarık GÖKERİ'nin özel olarak uçtuğu uçaktı. Ne zaman ki fren tutmama arızası (İnişten sonra tutmuyor daha sonra pistin sonuna doğru tutuyordu, Arıza yazılıyor fakat bir türlü giderilemiyordu.) ile karşılaştı; artık o uçakla uçmayacağını bildirmişti.

Daha sonraları Kontrol Heyet Başkanımızın; bu olayın tek nedeninin "Hızlı Rule" yapmış olmamdan kaynaklandığını ifade etmesi beni çok incitmişti. Ne yapmalıydım sizce?

 
e-posta : ferityilmazok@hotmail.com
GSM : 0535 5906931