Ben Kimim

 
 
 

T-33 UÇAĞI İLE İLK SOLO UÇUŞUM

 
Emekli Hava Pilot Kurmay Albay
Salih YAZICI
Çiğli-İZMİR
Mart 1969
 

Mart 1969 Ayında Çiğli-İzmir Askeri havaalanında T-33 jet uçaklarında eğitime başlamıştım. Öğretmenle 10 sorti uçuştan sonra yalnız olarak eğitime başladığım ilk solo uçuşumdu. Hava açık ve güneşli, eğitim için mükemmel idi. İlk yalnız uçuşum olduğu için çok heyecanlı idim. Uçağın harici ve dahili kontrollerini yaptım. Motoru çalıştırıp kuleden kalkış iznini aldıktan sonra havalandım. Bana tahsis edilen uçuş sahasına giderken 17.000 feet’e tırmandım. Uçuş bölgesini kontrol ettikten sonra hocam tarafından tekrar etmem istenen hava hareketlerine başladım. “Tembel sekiz, şandel, küban sekizi“ vs hareketleri peş peşe tekrar etmeye başladım. Zaman su gibi geçiyordu. Uçaktaki zaman saati arızalı olduğu için kol saatimden 45 dakikalık çalışma süresini takip ediyordum. Aniden karşımdaki kritik yakıt seviyesini gösteren kırmızı lambanın devamlı yanıp söndüğünü gördüm. Yakıt seviyesine baktığımda 450 galon yakıtımın kaldığını gördüm. Bir şeyler yanlış gitmiş ve kritik yakıt seviyesine düşmüştüm. Kontrol ettiğimde kol saatimin hava manevraları esnasında “G” yükü nedeniyle durduğunu gördüm. Önce Çiğli meydan istikametine döndüm. Minimum yakıta kalındığında yapılması gerekli usulleri uygulamaya çalıştım. Meydana olan uzaklığa bakarak mevcut yakıtın yetip yetmeyeceğini hesaplamaya çalıştım ama bu soruya açık bir cevap bulamadım. Kötü senaryo olarak yakıt yetmezse motor duracaktı. Karaya mecburi inişte yaşama şansımın olmadığını biliyordum. Dolayısı ile paraşütle atlamam için gerekli hazırlıkları yapmaya başladım. Aşağı baktığımda İzmir körfezinin mavi suları ve şehrin kenar semtleri görünüyordu. Motor duruncaya kadar beklemeyi planladım ancak 2000 feet altında paraşütün açılmayacağını bildiğim için en geç 2000 feet de bir karar verecektim Meydan turuna yaklaştığımda 50 galon yakıtımın kaldığını gördüm. Bu yakıt iniş için yeterli görünüyordu 1500 feet e kadar alçaldım ve yaklaşma müsaadesi istedim. Kule yaklaşmaya devam etmemi ve inişte 1 numara olduğumu söyledi. Meydan turuna girdiğim sırada bir başka uçak emercensi yaklaşma istedi. Kule de haklı olarak bana geniş bir tur atmamı söyledi. Meydan turunu tamamlayacağımdan pek emin değildim. Emercensi durumda olmama rağmen olayın kendi saatimden kaynaklanması nedeniyle itiraz edemeden tura devam ettim. Yakıt göstergesi sıfır gösteriyordu. Çaresiz bir şekilde yakıtın bitmemesi için çırpınıyordum. Allahtan şansım yaver gitti ve meydan turunu tamamlayıp inişi tamamladım. Ancak o birkaç dakikalık bu süre bana birkaç yıl gibi geldi. Uçaktan yere indiğimde sırılsıklam ter içinde yeri öpüyordum. Uçuştan ayrılma endişesi ile olayı kimseye rapor edemedim. Ancak çok büyük bir kazayı kıl payı atlatmıştım. Bu olay bana 42 yıllık uçuculuk hayatım boyunca hiç unutmayacağım bir ders vermişti. Geçmiş yıllarda gerek Hava Kuvvetlerinde gerekse Sivil havacılıkta birçok kazanın bunun gibi basit sudan sebeplerden kaynaklandığını gördüm. Ancak 2000 li yıllardan itibaren tüm havacılık camiasının uçuş emniyeti yönünden çok mesafe aldığını gördüm.