İrfan SARP |
Emekli Hava Pilot Tümgeneral |
|
NATO'nun 1987
yılı hava tatbikatları
kapsamında, Mayıs ayı içinde
Alman Hava Kuvvetlerinin bir
Alpha Jet filosu ile Haziran ayı
içinde Belçika Hava
Kuvvetlerinin bir Mirage 5
filosunun Diyarbakır Üssü'ne
intikal edeceği ve Diyarbakır'da
konuşlu CF-104 uçaklarıyla
müşterek planlanacak
tatbikatlara katılacağı
bildirilmişti. |
Daha önce
Eskişehir'de Üs Komutanı olarak
görevliyken NATO tatbikatları
kapsamında üssümüze intikal eden
ABD Hv.Kv.'nin F-15 ve F-111
uçaklarıyla uçtuğum gibi, bu
görevimde de Alpha Jet ve Mirage
5 uçaklarıyla uçmak fırsatı
bulabilirim diye aklımdan
geçirdim. |
Mayıs iyi
içinde planlanan günde Alman Hv.Kv.'ne
bağlı Alpha Jet filosundan 8
uçak Diyarbakır meydanına gelip
indi. Uçaklar park yerlerine
park ettirilip emniyete
alındıktan sonra pilotlar ile
yer personeli misafirhaneye
yerleştirildi. |
Alpha Jet,
Fransız Dassault ve Breguet
firmaları ile Alman Dornier
firmasının müşterek ürettiği iki
kişilik hafif taarruz ve jet
eğitim uçağıdır. İlk uçuşunu
1973 yılında gerçekleştirmiş,
1979 yılında Fransız Hava
Kuvvetleri, 1980 yılında Alman
Hava Kuvvetleri'nde göreve
başlamıştır. Bu uçağı kullanan
diğer ülkeler, Belçika, Kamerun,
Fas, İngiltere, Katar, Mısır,
Nijerya, Portekiz, Tayland ve
Togo'dur. |
Alman Hava
Kuvvetleri'nin bir
Alpha Jet uçağı |
|
|
Alpha Jet
filosunun komutanının karargâhı
ziyareti sırasında kendisinden,
mümkünse uçaklarıyla bir sorti
uçuş yapmak istediğimi söyledim.
Filo Komutanı Yarbay, NATO
tatbikatları için intikal
ettikleri yabancı meydanlarda
ilk günkü uçuşlarını Orientation
(Civar Tanıma) uçuşu şeklinde
planladıklarını ve ilk defa
geldikleri Diyarbakır'da civarı
bilen bir pilotla uçmasının
kendisi için de çok yararlı
olacağını ve Orientation uçuşunu
benimle uçmaktan büyük bir
memnuniyet duyacağını söyledi. |
Filoda CF-104'lerle
ve zaman zaman da T-33 eğitim
uçaklarında yaptığım uçuşlarda
Güneydoğuda Siirt, Hakkari,
Şırnak ve Yüksekova bölgeleri
üzerinde uçmuş ve bu arazileri
havadan tanımak imkanı
bulmuştum. Tepelerinin
yükseklikleri 4.000 - 4.500
metreyi bulan dağlarla kaplı bu
bölgeler kış aylarında boydan
boya bembeyaz bir kar örtüsüne
bürünür ve bahar aylarına kadar
dağların tepelerinden kar hiç
eksik olmaz. Kış mevsiminden
bahar aylarına yaklaşırken,
havaların ısınmaya başlamasıyla
beraber, kar ve buzların
tabandan itibaren erimesiyle çığ
olayları meydana geldiğini
biliyorduk. Meydana gelen çığ
olaylarında bazen can
kayıplarının olduğuna dair
haberleri gazetelerde okurduk.
Çığ olaylarının meydana
gelmesinde yüksek seslerin ve
aşırı gürültülerin etkili
olduğunu bildiğimiz için, Güney
Doğu'nun karla kaplı tepeleri
üzerinden uçarken, motor
gürültüsünün çığ olaylarına yol
açmaması için bu dağlar üzerinde
fazla alçalmamaya çok dikkat
ederdik. |
Güney Doğu
bölgesi gibi, Doğuda, Van Gölü,
Ağrı; Süphan ve Nemrut dağları
ve Karadeniz sahili üzerinde de
uçarak havadan bu bölgeleri
tanımak şansı bulmuştum.
Genellikle Doğu bölgesinde
yaptığım alçak profil
uçuşlarında Dicle Nehri ve
vadilerini de havadan
tanımıştım. |
Alman Alpha
Jet Filosu Komutanı Yarbay ile
yapacağım Civar Tanıma (Orientation)
uçuşu bu sefer, Fırat Nehri ile
bu nehrin meydana getirdiği
Keban Baraj Gölünü tanımak için
güzel bir fırsat olacaktı. Alman
Filo Komutanına harita üzerinde
böyle bir civar tanıma uçuşu
planladığımı söyleyince tahmin
edemeyeceğim kadar ilgi
gösterdi. Harita üzerinde
kendisine uçuş rotamızı izah
ederken, kendisinin Fırat nehri
ve Keban Barajı hakkında oldukça
fazla bilgi sahibi olduğunu
gördüm. Alman Filo Komutanının
Dicle ve Fırat nehirleri ve
Mesopotamia hakkında derin bir
bilgiye sahip olması aslında
beni hiç şaşırtmamıştı. Çünkü
görevde bulunduğum yurtdışı
ülkelerinde, yabancı
arkadaşlarla yaptığım
sohbetlerde, Dicle ve Fırat
nehirlerinin ve bu nehirlerin
arasında yer alan
Mezopotamya'nın Batı kültüründe
büyük bir yeri ve önemi olduğuna
pek çok vesileyle şahit
olmuştum. Mesela İngilizce
yayınlanan The World History
(Dünya Tarihi) kitabında,
Mezopotamia başlığı altında
yazılı şu cümle çok dikkatimi
çekmişti. "History begins in
the Near East" (Tarih,
Yakın Doğu'da başlar).
|
Alman Filo
Komutanına civar tanıma
uçuşumuzu Fırat nehri
güzergahını tanıyacak şekilde
planladığımı söyleyince,
kendilerine okullarda,
"medeniyetin beşiği" olarak
okutulup öğretilen
Mezopotamya'yı teşkil eden iki
nehirden biri üzerinde uçmaktan
son derece memnun olacağını
ifade etti. |
Sırası
gelmişken Fırat Nehri konusunda
ansiklopediden çıkardığım kısa
bir bilgiyi birlikte
hatırlayalım. Fırat, Türkiye'nin
en verimli ve su potansiyeli en
yüksek nehridir. Başlangıç
noktaları Ağrı Diyadin'den
başlayan Murat Nehri ve Erzurum
Dumludağ'da başlayan Karasu
Nehri'dir. Nehrin bu kaynak
noktasındaki yüksekliği 3.589
metredir. |
Nehrin en
önemli kolları Murat Nehri,
Karasu Nehri, Tohma Çayı, Peri,
Çaltı ve Munzur Çayı'dır.Fırat
nehri Erzincan, Tunceli, Elazığ,
Malatya, Diyarbakır, Adıyaman ve
Gaziantep il sınırlarını
belirledikten sonra Suriye, daha
sonra Irak topraklarına girer.
Irak'ta denize uzak olmayan bir
noktada Dicle Nehri ile
birleşerek Şatt'ül-Arab'ı
oluşturur ve Basra Körfezi'ne
dökülür. Toplam uzunluğu 2.800
km., Türkiye sınırları içinde
kalan bölümün uzunluğu ise 1263
km'dir. Fırat üzerine
Türkiye’nin en büyük barajları
inşa edilmiştir. Bu barajlardan
Keban Barajı (Elazığ), Karakaya
Barajı (Malatya-Elazığ), Atatürk
Barajı (Adıyaman-Şanlıurfa),
Birecik Barajı (Birecik) ve
Karkamış Barajları
tamamlanmıştır. Ayrıca Fırat'ın
suyu, iki adet olarak inşa
edilen Şanlıurfa tünelleri ile
yıllardan beri suya hasret olan
Harran Ovası ve çevresindeki
topraklara ulaştırılmıştır. |
Fırat Nehri ve Keban
Barajı boyunca
yaptığımız uçuşun
rotası |
|
|
Alman Filo
Komutanıyla uçuş öncesi
brifingimizi yaparken bana Alpha
Jet uçağının el kitabı (Flight
Manuel) üzerinden uçak hakkında
ayrıntılı bilgi verdi. Uçağın
kalkış mesafesinin pist
sıcaklığına bağlı olarak 1.300
feet ve iniş mesafesinin 1.700
feet civarında olduğunu; kısa
pistlere iniş ve kalkış
özelliğiyle Alpha Jet'in,
otoyollar ve çim sahalar
üzerinden rahatça harekata
katılabileceğini izah etti. |
O gün uçuş
programına yazılan uçuşumuzu,
kalkıştan sonra Diyarbakır
batısında 10.000 feet irtifaya
tırmanış, 10.000 -15.000 feet
arasında uçağın değişik
performanslarda uçuş
karakteristiklerini tanımak,
takiben 1.000 feet irtifaya
alçalıp Fırat vadisi boyunca
uçtuktan sonra tırmanıp
Diyarbakır'a dönüş şeklinde
planladık. |
Uçak başına
gittik. Alman Filo Komutanı
benim arka pilot mahallinde
bağlanmama yardım etti. Sonra
kokpiti tanıttı, uçuş ve motor
saatlerinin yerlerini gösterdi.
Acil durumlarda yapılacak işleri
ve paraşütle atlamak gerekirse
jettison kolunun yerini ve
atlama usullerini izah etti.
Takiben kendisi ön pilot
mahalline girip motor çalıştırdı
ve pist başına rule yaptı. |
Diyarbakır
pistinden kalktıktan sonra Filo
Komutanı kumandaları bana verdi.
Meydan batısında tırmanıp uçağın
performansını tanıtıcı
hareketleri yaptık. Şimdi sıra,
planladığımız şekilde Fırat
Nehri üzerinden alçaktan uçarak
bu nehri ve civarındaki
arazileri tanımaya gelmişti. |
Ben
Merzifon'da F-86'larla uçarken
silahlı keşif görevlerinde,
Kızılırmak nehrinin vadilerinde
çok uçmuştum. Eskişehir'de
T-33'lerde uçuş öğretmenliği
yaparken de Sakarya nehrini ve
vadilerini tanımıştım ama Dicle
ve Fırat Nehri vadileri boyunca
uçmaya fırsat bulamamıştım. |
Bir muharip
jet uçağında Fırat vadisi
üzerinde orta ve yüksek
irtifalardan uçulurken, Keban
Baraj Gölü'nün ne kadar uzun
olduğu pek fark edilmiyor. Biz
yaptığımız brifingte, harita
üzerinde, Fırat nehrinin, Pertek
güney doğusundan Kemaliye
ilçesine kadar olan mesafesini
yaklaşık 75 Deniz Mili civarında
ölçmüş ve uçuş zamanımızı da 250
knot süratle yaklaşık 20 dakika
civarında hesap etmiştik.
Doğrusu, Fırat nehri, ve Keban
Baraj Gölü üzerinde alçaktan
yapacağımız 20 dakikalık bir
uçuş, bu nehri ve civarını
tanımak için oldukça uzun ve
tatmin edici bir uçuş olacaktı.
|
Kalkıştan
sonra Filo Komutanı kumandaları
bana verdi. Meydanın batısında,
10.000 - 15.000 feet irtifalar
arasında uçağın performansını
tanıtıcı hareketleri yaptıktan
sonra, Elazığ doğusunda, 1.000
feet irtifaya alçaldım. Pertek
ilçesinin güney doğusundan Fırat
Nehri'nin kıvrımına girdim.
Civarı iyi tanıyıp görebilmek
için süratimizi 250 knot gibi
oldukça düşük bir sürate
ayarladım. Alçak irtifadan düşük
süratle Batı istikametinde
Fırat'ın çok hoş görülen
kıvrımlarını takip ederek
uçuşumuza devam ettik. |
Pertek
güneyinden batı istikametinde
Fırat'ın oldukça genişleyerek
Keban baraj gölünü meydana
getirdiği kıvrımlarını takip
ederek Keban Barajı'nın olduğu
noktaya kadar yaptığımız
yaklaşık 10 dakikalık uçuştan
büyük zevk almıştık. Keban
Barajı santralının üzerinde 360
derecelik bir tur atıp bu dev
santralı yakın mesafeden gördük.
|
Bu noktadan
itibaren nehrin kıvrımları Kuzey
istikametinde daralmaya başlıyor
ve oldukça derin vadilerin
arasından geçiyor. Keban
Gölü'nün kuzey istikametine
doğru Kemaliye ilçesine kadar
Fırat'ın derin vadileri
üzerinden uçtuk. Uçuş hayatım
boyunca ilk defa Fırat nehrinin
üzerinde bu kadar alçak
irtifadan, bu kadar uzun süreli
ve son derece keyifli bir uçuş
yapmıştım. |
Kemaliye
üzerinden geriye, Diyarbakır
rotasına dönüp optimum irtifaya
tırmandıktan sonra meydan turuna
girerken kumandaları Filo
Komutanına verdim. Filo Komutanı
bana Alpha Jetin piste kısa iniş
performansını göstereceğini
söyledi. Son yaklaşmada en düşük
süzülüş süratiyle piste
tekerlekleri koyup uçağın 2.000
feetten daha kısa mesafede
durdurulacağını gösterdi. Pist
içinde ruleye devam ve uçuşumuzu
tamamladık. |
Fırat ve
Keban Barajı Gölü üzerinde alçak
irtifadan yaptığımız bu uçuş
benim unutulmaz uçuşlarımdan
biri olmuştu. Alman Filo
Komutanı ile birlikte yaptığımız
uçuş kendim kadar, onu da
etkilemişti. Filo Komutanı, bu
uçuşta, henüz bir lise
öğrencisiyken okullarında
öğretilen Mezopotamya'nın iki
nehrinden birinin üzerinden
uçarak bu tarihi nehri tanımak
fırsatı bulduğu için bu uçuşun
anılarında ayrı bir yer
tutacağını söyledi. Kendisi o
zamana kadar her yıl bir çok
NATO ülkesinde tatbikata
katıldığını, ve her gittiği
yabancı meydanda ilk sorti
uçuşlarını Civar Tanıma (Orientation)
uçuşları şeklinde
programlandırdıklarını, ancak
şimdiye kadar uçtuğu yabancı
ülkelerin hava meydanlarında
yaptığı Oriantation uçuşlarından
hiç birinin, bugün yaptığımız
tarihi Fırat nehri uçuşu kadar
kendisini etkilemediğini
söyledi. Böyle bir uçuşu
kendisine yaptırdığım için
teşekkürlerini ifade etti. |
|