İrfan SARP |
Emekli Hava Pilot Tümgeneral |
|
NATO'nun
planlı müşterek hava
tatbikatları kapsamında Alman
Hava Kuvvetleri'nin Alpha Jet
uçaklarından teşkil edilen bir
filosunun Mayıs ayı içinde
Diyarbakır Üssü'nde katıldığı
tatbikattan bir ay kadar sonra,
Belçika Hava Kuvvetlerinin
Mirage 5 uçaklarından teşkil
edilen filosu tatbikat göreviyle
Diyarbakır'a geldi. Alman Alpha
Jet uçağıyla tatbikat programı
içinde bir sorti uçmak fırsatı
bulmuştum. Ayni şekilde Mirage 5
uçağıyla da bir sorti uçmak için
girişimde bulundum ve planlanan
tatbikatın ikinci gün yapılacak
uçuş programına kendimi
yazdırdım. |
Fransız
Dassault Aviation firması
tarafından dizayn edilip
üretilen ve ilk uçuşunu 1967
yılında yapan Mirage 5,
süpersonik bir taarruz uçağıdır.
İstendiğinde nükleer silah da
taşıyıp atabilme kabiliyetine
sahiptir. Uçağın, İsraillilerin
Kfir ismiyle imal ettikleri çok
benzer tipi başta olmak üzere
pek çok modeli bulunmaktadır.
|
Mirage 5
uçağı, asli kullanıcıları Fransa
ve Almanya'dan başka; Birleşik
Arap Emirlikleri, Arjantin,
Belçika, Şili, Kolombiya,
Ekvator, Mısır, Gabon, İsrail,
Libya, Pakistan, Peru, Güney
Afrika, Venezuela ve Zaire Hava
Kuvvetleri tarafından
kullanılmıştır. |
Belçika Hava
Kuvvetlerinin bir
Mirage 5 uçağı |
|
|
NATO müşterek
tatbikat görevleri kapsamında
planlanan o günkü uçuşumuz,
Sarıkamış bölgesinde konuşlu
bulunan kendi kara
birliklerimizle koordineli
olarak, muhasım (KIRMIZI)
tarafın kara unsurlarının tank
ve zırhlı muharebe araçlarına
temsili taarruzlar şeklinde
planlanmıştı. Tatbikat
senaryosuna göre KIRMIZI tarafın
zırhlı birlikleri, Sarıkamış
ilçesinin 10 mil kadar
doğusundaki tepeliklerin
ilersindeki arazi üzerine
yayılmışlardı. |
Yıllık
programlı milli tatbikatlar ile
NATO tatbikatlarında muharip
uçakların yaptıkları atışların
ve temsili taarruzların
Komutanlar tarafından yerinde
izlenmesi usuldendi. Bu amaçla,
uçakların temsili taarruzlarının
rahatça görülebileceği uygun ve
emniyetli bir yere gözlem çadırı
kurulurdu. Bu NATO tatbikatı
için KIRMIZI zırhlı araçların ve
tankların görülebileceği uygun
bir yere tatbikat gözlem çadırı
kurulmuştu. Tatbikatı yerinde
izlemek üzere 3'nci Ordu
Komutanı, 9'ncu Kolordu
Komutanı, Diyarbakır 2nci Hv.Kv.Komutanı,
ile NATO ülkeleri temsilcileri
gözlem çadırında yerlerini
almışlardı. |
Tatbikat
programında Mirage 5 ve CF-104'ler,
ayrı ayrı, 4'lü kollar halinde,
belli zaman aralıkları ile
gözlem çadırının ilersindeki
arazide bulunan KIRMIZI
kuvvetlerin tank ve zırhlı
araçlarına temsili taarruz
dalışları yapacaklardı. |
Bizim dörtlü
kolumuz, Belçikalı Filo Komutanı
Binbaşının lider olarak uçacağı
üç adet tek kişilik Mirage 5 ile
bir adet çift kişilik Mirage 5
uçağı şeklinde programa
yazılmıştı. Çift kişilik Mirage
5'in ön kokpitinde Belçikalı
Yüzbaşı, arka kokpitinde ben,
görev kolunun üç numarası olarak
uçacaktık. |
Beraber
uçacağımız Yüzbaşı, uçuş öncesi
brifinginde bana Mirage 5'in
özelliklerini ve uçuş
parametreleri hakkında Uçuş El
Kitabı (Flight Manuel) üzerinden
bilgi verirken, bu uçağın sıcak
iklimlerde, park yerinde motor
çalıştırdıktan sonra, kalkışa
gitmek için rule yaparken,
pilotları büyük sıkıntıya sokan
bir özelliğini anlattı. Uçağın
kanopisinin hassas bir yapıya
sahip olduğunu ve bu yüzden
kanopi açık şekilde rule
yapamadıklarını, kokpitin
soğutma sisteminin ise rulede,
motorun rölanti devirlerinde
kokpiti soğutmaya yeterli
olmadığını, ancak kalkıştan
sonra yüksek motor devirlerinde
kokpit soğutma sisteminin
verimli çalıştığını anlattı.
Uçağın kanopisinin bu
özelliğiyle Diyarbakır gibi çok
sıcak bir meydanda rule yapmak
oldukça rahatsız edici olacaktı.
|
Belçikalı
Filo Komutanı, uçağın ruledeki
bu rahatsız edici özelliğini
misafir bulundukları 182'nci
Filo Komutanlığına bildirmiş ve
bu bilgi de Diyarbakır uçuş
kulesine iletilmiş. Meydan
trafiğinde her zaman iniş
önceliği olan uçaklar
bulunmadığı takdirde kendilerine
kalkışta öncelik verileceği
bildirilmiş. |
Aylardan
Haziran olmasına rağmen hava
sıcaklığı gölgede 40 dereceye
yaklaşıyordu. Biz eskiden
Diyarbakır'da görev yapan
arkadaşlarla konuşurken onlar,
Diyarbakır'ın sıcaklığını tasvir
etmek için, yaz mevsiminde açık
park yerinde bulunan bir uçağın
kanadı üzerinde yumurta kırılsa,
beş dakika içinde pişeceğini
söylerlerdi. İleriki yıllarda
uçaklar için kapalı sığınaklar
yapıldıktan sonra uçakların
açıkta, kızgın güneş altında
kalmalarından meydana gelen bu
problem ortadan kalkmıştı. |
Kol liderimiz
uçuş öncesi brifingini yaptıktan
sonra açık park yerinde bulunan
uçaklarımızın başına gittik.
Planladığımız saatte dört uçak
motor çalıştırıp pist başına
doğru ruleye başladık. Kanopi
kapalı ve soğutucunun etkisiz
olduğu durumda yaptığımız rulede
gerçekten buram buram
terlemiştik. Neyse ki uçuş
kulesi kalkışta bize öncelik
verdi ve hiç beklemeden piste
girip kalkışlarımızı yaptık.
|
Kalkıştan
sonra rotamızda tırmanırken
taktik kolda yerlerimizi aldık.
Ön kokpitte uçan Yüzbaşı
kumandaları bana verdi. Hedef
bölgesine kadar uçup uçağın
kumandalarına ve uçuş
karakteristiklerine aşina oldum. |
Bize verilen
görev uyarınca, her pilot
taşıdığı temsili mühimmatı hedef
üzerinde tek geçişte bırakacak
ve alçaktan kaçış manevrası ile
hedef bölgesinden uzaklaşacaktı. |
Sarıkamış'a
yaklaşırken dörtlü kolumuzun
lideri, İleri Hava Kontrolörü -
İHK (Forward Air Controller-FAC)
ile telsiz teması kurdu. İHK'lar
hedef bölgesini görebileceği
uygun bir noktada veya bir araç
veya helikopter içinde
telsiziyle muharip uçakları
hedeflere yönetmekle görevli
pilotlardır. Liderimiz İHK ile
telsiz teması kurunca, İHK,
lider uçağa taarruz edeceği
hedefin yerini tarif etti. Bu
arada liderin talimatıyla dört
uçak, yaklaşık 1.000 feet
aralıklarla kademeye geçtik. Bu
arada ben de kumandayı, hedefe
taarruzu yapacak olan öndeki
pilota verdim. |
İHK'nın
yönlendirmesiyle liderimizin
dalışa geçip kendisine tarif
edilen hedefe temsili taarruzunu
ve çok alçaktan yatış dönüşle
kaçınma hareketi yaptığını
uzaktan takip ettim. Bizim 1.000
feet önümüzdeki iki numara da
bir hedefe dalıp taarruz
ettikten sonra kaçınma
hareketini yapıp uzaklaştı.
|
IHK telsizde
bizim uçağımıza taarruz
edeceğimiz tank hedeflerinin
yerlerini tarif etti. IHK'nın
tarif ettiği noktaya yaklaşınca
arazide iki tankı yan yana durur
vaziyette gördük. Pilot yüzbaşı
dönüşle beraber tankları çok
güzel karşıladı ve süratini
artırarak yaklaşık 30 derecelik
bir dalış açısıyla tanklara
yaklaşmaya devam etti. Bu arada
ben de interfondan kendisine
tankları çok güzel karşıladığını
söyledim. Bu dalış açısıyla çok
düzgün bir şekilde tanklara
yaklaşırken, 100 feet (30,5
metre) irtifaya kadar alçaldı.
Hedefin üzerinden neredeyse
silme geçerken kaçınma hareketi
için ani bir yatış ve dönüşle
uçağı neredeyse terse yakın bir
pozisyona geçirip alçak irtifada
dönüşle kaçınma hareketini
tamamladı. Doğrusu bu kaçınma
hareketi güzeldi ama 100 feet
gibi çok alçak irtifada terse
yakın bir şekilde verdiği
kaçınma kumandasında biraz
tedirginlik duyduğumu itiraf
etmeliyim. Bir pilot bu gibi
hareketleri kendisi yapınca çok
tabii bir hareket olarak görüyor
ama başka bir pilotun arkasında
tedirginlik duyabiliyor. O gün
bizim dalışlarımızı gözlem
çadırından takip eden bir
arkadaşımın sonradan bana
anlattığına göre, bizim çok
alçak irtifada terse yakın
geçerek yaptığımız bu kaçınma
hareketi, taarruz dalışlarını
çadırdan seyreden komutanları
çok korkutmuş. |
Temsili
taarruzumuzu tamamladıktan sonra
dört uçak Diyarbakır'a dönüp
inişimizi yaptık. Uçaklarımızı
park ettikten sonra bizi park
yerinden alan minibüs ile filoya
dönerken, kolumuzun lideri
Binbaşı bana:"Efendim, bizim
Belçika Hava Kuvvetlerinde
uyguladığımız bir geleneğimiz
vardır. Filomuzun uçağıyla ilk
defa uçan pilotu biz ıslatırız"
dedi. Ben de kendisine
"Dünyadaki bütün Hava Kuvvetleri
gelenekleri ile yaşar. Elbette
bu geleneğinizi uygulamanız
gerekir. Ben de bu geleneğinizi
uygulamanızdan büyük mutluluk
duyarım" dedim. |
Filo önünde
minibüsten indiğimizde, kolda
uçtuğum pilotlar filonun
önündeki küçük süs havuzunun
suyuyla beni bir güzel
ıslattılar! |
Şimdi
düşünün, yaşım 51! Muharip jet
uçağı Mirage 5'te ilk defa
uçuyorum ve uçuştan sonra genç
pilotlar tarafından
ıslatılıyorum! O yaştaki bir
pilotu bundan daha fazla mutlu
edecek ne olabilir? |
İşte benim
Mirage 5 ile uçuşumun hikâyesi
de böyle! |
|