İrfan SARP |
Emekli Hava Pilot Tümgeneral |
|
Hava Harp
Akademisi'nde öğretime
başladığım 1968 yılında, Geri
Hizmet Uçucusu statüsünde
tamamlamakla mükellef olduğum
uçuşlarımı, Balıkesir 9'ncu
Üs'de, F-84F uçaklarıyla
yapmıştım.. Bir sonraki yıl
uçuşlarımı Eskişehir'de 1'nci
Üs'de yine F-84F uçaklarıyla
tamamladım. 1970 yılında Silahlı
Kuvvetler Akademisi'nde iken
uçuşlarımızı Konya 3'ncü Ana Jet
Üssü'nde T-37 tipi jet eğitim
uçaklarında yapmamız
programlandı. |
T-37
uçaklarının tarihçesiyle ilgili
sizlere kısa bir bilgi vereyim.
ABD Hava Kuvvetleri, 1950'li
yılların başında, ilk uçuşa
başlayan pilot adaylarının jet
uçaklarına intibak etmeleri
için, öğretmen ve öğrencinin yan
yana oturacakları bir kokpit
dizaynına sahip küçük, hafif,
ekonomik bir uçağın temini
planlaması yapıyor ve Cessna
firması imalatı olan T-37
uçağını seçiyor. İlk uçuşunu
Kasım 1954'te yapan bu
uçaklardan toplam 1.269 adet
imal ediliyor. Uçağın iki küçük
motoru çok ince bir ses
çıkardığından T-37 uçağına
cıvıldayan kuş anlamında TWEET
ismi veriliyor. |
İzmir-Çiğli 2'nci
Jet Eğitim Üs'süne
Bağlı Bir T-37 İniş
İçin Yaklaşırken |
|
|
ABD Hava
Kuvvetleri başlangıç jet eğitim
uçağı olarak kokpiti yan yana
sandalyeli bir model seçerken,
ABD Donanma Hava Kuvvetleri ise,
yan yana pilot sandalyeli
kokpiti olan bir uçağı pilot
eğitimi için uygun bulmuyor ve
uçak gemilerinden görev yapacak
pilotlarının eğitimi için,
tandem (arka arkaya pilot
sandalyeli) model olan T-2
Buckaye uçağını tercih ediyor. |
Türkiye ABD
askeri yardımından temin ettiği
T-37 uçaklarını 1963 yılından
itibaren envanterine almaya
başladı. Değişik zaman
periyotlarında toplam 75 adet
temin edilen bu uçaklar, Hava
Kuvvetlerimizde 49 yıl hizmet
gördükten sonra 2012 yılında
servis dışı bırakıldı. |
Uçuşlarımızı
tamamlamak için Yeşilköy Askeri
Havaalanından kalkan bir C-47
ulaştırma uçağıyla ayda bir defa
Pazar günü Konya'ya gidiyor,
hafta içinde uçuşlarımızı
yaptıktan sonra Cuma günü
Yeşilköy'e dönüyorduk. |
Akademi
öğrencilerinden hiç birimiz bu
uçaklarla daha önce uçmamıştık.
Bizim devrelerimiz uçuş okulunda
öğrenci pilot olarak eğitime
başladığımızda T-37 uçakları
henüz Hava Kuvvetlerimizin
envanterine girmemişti. Bu
uçaklarla uçuşumuz planlanınca,
Konya 3'ncü Hava Üssü'nde uçağın
yer derslerini görüp filonun
uçuş öğretmenleriyle yeterli
intibak uçuşumuzu tamamladıktan
sonra, T-37 uçaklarında yalnız
uçuş sertifikalarımızı aldık.
|
Cessna T-37C Tweet
Uçağının Kokpiti |
|
|
Anılarımın
daha önceki bölümlerinde
anlattığım gibi ben ilk uçuşa
başladığım İzmir- Gaziemir'de
eğitim uçuşlarımı, MKEK Uğur-4
ve T-6 uçaklarıyla yapmıştım.
Pilotaj eğitimi için
gönderildiğim Amerikada,
eğitimimi T-34 ve T-28
uçaklarında yapmış; jet eğitim
uçuşlarımı da T-33 uçaklarında
tamamladıktan sonra uçuş brövemi
almıştım. |
Yukarıda
modellerini saydığım pervaneli
ve jet eğitim uçaklarından
hepsinin kokpiti, öğretmen ve
öğrencinin arka arkaya oturduğu
"Tandem" şeklinde idi. Uçuş
öğretmeni olarak atandığım Jet
Eğitim Filosu'nda ve daha sonra
uçuş birliklerinde yıllarca
uçtuğum T-33 uçaklarında
pilotların arka arkaya oturduğu
kokpitte uçmaya büyük alışkanlık
kazanmıştım. Konya'da uçuşlarımı
yapacağım T-37 uçakları, o
zamana kadar alışık olduğumdan
farklı şekilde, pilotların yan
yana oturduğu bir kokpit
düzenine sahip ilk jet eğitim
uçağı olacaktı. |
Aslında, ilk
uçuş birliğim olan Merzifon
Üssü'nde görevliyken, yan yana
pilot sandalyesi olan, çift
motorlu, pervaneli, AT-11
ulaştırma uçaklarıyla irtibat
görevlerinde 2'nci pilot olarak
50 saat kadar uçuş yapmıştım.
Ama o bir ulaştırma uçağıydı ve
muharip pilotların eğitiminde
kullanılmıyordu. Eskişehir'de Üs
Komutanı olarak görevliyken de
ABD Hava Kuvvetlerinin yan yana
pilot sandalyeli çift motorlu
F-111 uçağında bir sorti
uçmuştum. Bu uçak da yetişmiş
pilotların görev yaptığı bir
uçaktı ve başlangıç pilot
eğitiminde kullanılan bir model
değildi. |
Ayrıca,
Ankara- Akıncı (Mürted) Üssü'nde
F-104 filosunda uçarken, F-102
Filo Komutanı Binbaşı Nejat
Yılmaz ile yan yana pilot
sandalyesi olan TF-102 Her Hava
Av (AWX- All Weather Fighter)
uçağında bir sorti uçuş
yapmıştım. Bu çift pilotlu TF-102
uçağında, filoya yeni atanan
pilotlara tek kişilik
F-102'lerde uçmadan önce radar
ve atış sistemlerinin
kullanılması eğitimi
veriliyordu. O günkü uçuşumuzda,
Bnb.Yılmaz sağ pilot
sandalyesinde, ben sol pilot
sandalyesinde diğer bir F-102
ile radar önleme görevi
yapmıştık. Belki de hep tek
kişilik kokpitte uçmuş olmamdan
dolayı o gün yan yana kokpitte
bu uçuşu yaparken, keşke bu çift
kişilik F-102'nin kokpitini,
pilotları yan yana değil de arka
arkaya (Tandem) oturacak şekilde
yapsalarmış diye içimden
geçirmiştim. |
Konumuzun
dışında olmakla beraber, F-102
uçaklarıyla ilgili bir hususu bu
vesileyle sizlerle
paylaşmalıyım. Her Hava Önleme
Av (AWX) uçağı olarak dizayn
edilen F-102'ler, sadece radar
veya Infrared (ısı güdümlü)
Falcon füzeleri ve istendiğinde
2.75 inçlik güdümsüz roketler
atabilecek konfigürasyonda
dizayn edilmiştir. Maksimum
Kalkış Ağırlığı (Maximum Take
Off Weight - MTOW) 31.500 libre
gibi oldukça ağır ve gövde hacmi
olarak da oldukça büyük olmasına
rağmen, F-102 uçağına bir
makineli top
yerleştirilmemiştir. 1950'li
yılların konseptine göre
F-102'ler, bir savaş durumunda
uçuş kolları halinde gelmesi
düşünülen, o zamanın Sovyet
bombardıman uçaklarına karşı,
gövdesinin içindeki kızaklarda
taşıdığı füze ve roketleri
salvolar halinde atarak savunma
görevlerini yerine getirecek bir
kullanma konsepti uyarınca
dizayn ve imal edilmiştir.
Amerikalı planlayıcıların o
zamanki kullanma konsepti ne
olursa olsun, kullandıkları av
uçağında makineli topun
bulunmamasını ben hep yadırgamış
ve bir av önleme uçağının
olmazsa olmazı olan makineli
topun F-102 uçağında
bulunmamasını büyük bir eksiklik
olarak görmüşümdür. Oldukça
büyük gövdeli olan bu av önleme
uçağının kanadının, gövdesinin,
burnunun bir yerinde bir hacim
bulunup oraya bir makineli top
yerleştirilmemiş olmasını, kim
ne derse desin, ben, uçağın
planlayıcılarının yaptıkları çok
ciddi ve affedilmez bir hata
olarak değerlendirmişimdir.
Amerikalı planlayıcılar,
F-102'lerde uçan ve uçaklarında
bir makineli top bulunmamasını
büyük bir eksiklik olarak gören
pilotlarının ısrarlı talepleri
üzerine, F-102'de yaptıkları
büyük hatayı, F-102'den
geliştirip modernleştirdikleri
F-106 uçaklarının gövde altı
merkez kompartımanına bir adet
20 mm.lik Vulcan makineli top
yerleştirerek düzeltmişlerdir. |
Neyse, tekrar
konumuza dönelim. Konya'ya geri
hizmet uçuşlarımızı tamamlamak
üzere gittiğimizde, daha önce
filoda öğretmen pilotla
eğitimimizi tamamlayıp yalnız
uçuş sertifikalarımızı
aldığımızdan, iki Akademi
öğrencisi birlikte uçuş
programına yazılıyorduk. |
Beraber uçuşa
gittiğimiz arkadaşlarımla uçuş
programına yazılırken sortinin
birinde ben sol pilot
sandalyesinde, sınıf arkadaşım
sağ pilot sandalyesinde; ondan
sonraki sortide yerlerimizi
değiştirerek ben sağ sandalyede,
arkadaşım sol sandalyede
uçuşlarımızı yapıyorduk. |
Bu
uçuşlarımızda, sol pilot
sandalyesinde uçarken sağ kanat
ile sağ kanadın arka tarafını
göremeyişim veya tersi; sağ
pilot sandalyesinde uçarken sol
kanat ve sol kanadın arkasını
göremeyişim, bende bu uçağın
kokpit dizaynının bir muharip
pilotun yetiştirilmesi için
uygun olmadığı kanaatini
uyandırmıştır. Kokpitte yan yana
oturularak uçuş eğitimi
yapılmasını ben, bir ara
televizyonda gösterilen Biri
Bizi Gözetliyor (BBG Evi)
dizisine benzetmiştim. Eğer bir
pilot muharip uçakların
kokpitinde tek olarak uçacaksa,
eğitimini yaptığı uçakta da tek
olarak uçmalıdır. Elbette burada
söylenmek istenen, muharip
pilotların yetiştirilmesinde
uygulanan eğitimin şekliyle
ilgilidir. Hava Kuvvetlerimizde
pilotaj eğitimine yeni başlayan
bir öğrenci pilota, pervaneli
uçaklardan farklı özelliklere
sahip jet motoru ve jet uçağının
uçuş performansları T-37
uçaklarında tanıtıldıktan sonra
tekamül uçuşlarını önlü arkalı
sandalyesi (Tandem) olan ve ses
üstü sürat yapabilen ilk jet
eğitim uçağı olma özelliği
taşıyan T-38 uçaklarında
tamamlamakta ve uçuş brövelerini
kazandıktan sonra uçuş
birliklerine gönderilmektedir. |
Ticari
uçakların ve havayolu
uçaklarının kokpitlerinde iki
pilot daima yan yana uçtuğundan,
ticari ve havayolu pilotlarının
eğitimlerinde, yan yana pilot
sandalyeli eğitim uçakları
kullanılmaktadır. |
Konya'da T-37
uçaklarında bir yıl süreyle 60
saat uçuş yapmıştım.
Uçuşlarımızı tek uçakla,
kolumuzda başka bir uçak
olmadan, ya alet uçuşu ya da
seyrüsefer uçuşu şeklinde
planlıyorduk. |
Seyrüsefer
uçuşlarımızdan bazılarını
meteorolojik duruma bağlı
olarak, alçak irtifadan,
bazılarını da orta irtifadan
yapıyorduk. Güney bölgesinde
Akdeniz sahilinin açık olduğu
günlerde sabah sortisinde güneşi
arkadan alarak, İskenderun'dan
başlayıp Antalya'ya kadar olan
sahil şeridinde, öğleden sonra
sortisinde ise, güneşi arkadan
alarak Antalya'dan başlayıp doğu
istikametinde sahil boyunca
İskenderun'a kadar yaptığımız
uçuşlar en sevdiğimiz uçuşlardı.
Ayrıca Göller Bölgesi ve Toros
Dağları üzerinde yaptığımız
uçuşlardan da büyük zevk
alıyorduk. |
Konya'da bir
yıl boyunca yaptığımız uçuşlar,
güney bölgesini, havadan adeta
karış karış tanımama imkan
sağlayan unutulmaz uçuşlarım
arasında yerini almıştır. |
|