İkinci Dünya
Savaşı
sırasında
Hava
Kuvvetleri'nin
önemi hızla
artmıştı.
Sağlık
sorunu
olmayan ve
istekli Kara
Harp Okulu
öğrencilerinden
seçilenler,
eğitim alıp
yetişmesi
için
yurtdışına
gönderilmelerine
karar
verilmişti. |
Emekli
Tümgeneral
Cevat
Tuna'nın
yazdığı
kitap,
İngiltere'de
uçuş eğitimi
gören Türk
pilotlarını
anlatıyordu...
Cevat
Tuna'nın
satırlarında
şu bilgiler
vardı... |
"İkinci
Dünya Savaşı
devam
ederken
1941-1945
arasında
1941 yılının
A ve B
dönemi
mezunları,
1942
mezunlarının
tamamı ve
1943 yılı
mezunlarının
yarısı
İngiltere'ye
iki yıl
süren uçuş
eğitimi için
gönderildi.
Eğitimleri
tamamladıktan
sonra
Türkiye'ye
geri
döndüler.
1943 mezunu
hava
subaylarının
diğer yarısı
ise uçuş
eğitimlerini
Amerika'da
yaptılar" |
19 Ekim 1939’da
İngiltere ve
Fransa, Türkiye
ile ittifak
anlaşması
imzalamış ve
Türklerle
yakınlaşmayı
arttırmak için
RAF, sadece Türk
Hava Kuvvetleri
öğrenci
pilotlarını
Cronwell’e kabul
etmişti. Böylece
Harp Okulunu
bitiren 1941
devresinden
seçilen 20
havacının,
İngiltere’ye
pilotaj
eğitimine
gönderilmesine
karar verildi. |
20 Hava
subayı, 23
Haziran 1941
tarihinde
Refah şilebi
ile
İskenderun’dan
Mısır’ın
İskenderiye
limanına
hareket
ettiler. O
tarihlerde
Akdeniz
Almanların
kontrolünde
olduğu için
anılan
personelin
Mısır’a
gönderilmesi,
buradan da
İngilizler
tarafından
İngiltere’ye
götürülmesi
kararlaştırılmıştı.
Ancak
hareketinden
beş saat
sonra Refah
şilebi,
torpillenmiş
ve tarihe
"Refah
Faciası"
olarak geçen
bu olayda,
içlerinde on
altı Hava
asteğmeni
olmak üzere
toplam 167
Türk askerî
personeli
hayatını
kaybetmiştir. |
Bu olay Hava
Kuvvetlerinin
kararlılığını
kırmamış ve
17 Mayıs
1942’de ilk
grup 38’inci
Eğitim
Dönemi’ne
katılmak
üzere
İngiltere’ye
ulaşmıştı.
Bunu diğer
dönemler
takip
etmişti.
Öğrenci
pilotlar,
Hurricane ve
Spitfire
tipi
uçaklarda
gelişme
göstermeden
önce, uçuş
kariyerlerine
daha sessiz
Miles Master
tipi
uçaklarda
başlamıştı.
Uçuş
kazaları sık
görülmekteydi
ve bunların
çoğu genç
Türk
havacılar
için ölümcül
sonuçlar
doğurmuştu. |
İLK ŞEHİT TEĞMEN
REŞİT NALBANT |
17 Ağustos 1942
tarihinde,
39’uncu Dönem
Pilotaj
Kursu’nda
bulunan 22
yaşındaki Tğm.
Reşit Nalbant,
Airspeed Oxford
tipi uçak ile
RAF Cronwell’de
inişe teşebbüs
ederken düşmüş
ve 17’nci Uçuş
Eğitim Okulunda
(17. Service
Flying Training
School) görev
yapan ilk Türk
öğrenci şehit
pilot olmuştur. |
Tğm. Nalbant
için
Cronwell
Üs’sünde,
İngiliz ve
60 Türk
subayın
katıldığı
özel bir
cenaze
töreni
düzenlendi
ve naaşı,
Surrey
Brookwood
mezarlığının
askerî
bölümüne
götürüldü. |
Bu olaydan
sadece bir
ay sonra, 19
Eylül
1942’de,
uçuş eğitimi
sırasında
başka bir
ölümcül olay
meydana
gelmiş ve
40’ıncı
Dönem
Kursundan
Tğm. N.
Şengün,
Miles Master
tipi uçağı
ile dalıştan
çıkarken,
Barkston
Heath iniş
sahasına
düşmüştür. |
Öğrenci
Plt.Tğm.
S.Parlak 18
Temmuz
1943’de
Grantham
yakınlarındaki
Belvoir
Castle’ın
kuzeyinde
alçaktan
uçarken,
uçağı (Miles
Master III)
enerji nakil
hatlarına
takıldı ve
Woolsthorpe
yerleşim
yeri
civarına
düştü. Olayı
soruşturmak
üzere bir
heyet
oluşturuldu.
Tğm. Parlak
da, askerî
bir töreni
takiben
Brookwood’a
defnedildi. |
23 Ağustos
1942’de, bu kez
48’inci dönemde
olan Tğm. Esat
Şaşmaz, Hava
alanının üç mil
kuzeybatısındaki
Ashby de La
Launde’da, Miles
Master tipi
uçağı ile yere
çakılmış ve daha
henüz yirmi
yaşındayken
şehit olmuştur.
Tğm. Şaşmaz’ın
cenazesi önce
Cronwell’e
getirildi ve o
da diğer
arkadaşları gibi
Brookwood’a
defnedildi. |
Kuzey
Lincolnshire’daki
Caistor’da
bulunan çimenlik
alan, o
tarihlerde RAF
Cranwell Üssü
tarafından
emercensi pist
olarak
kullanılıyordu.
4 Eylül 1942’de
Tğm. Hakkı
Akarçay,
öğretmen pilot
İngiliz subayı
l.F. Chapman’la
birlikte, Master
W9017 numaralı
uçakla bu
meydanda
havalanmış,
ancak kalkıştan
sadece birkaç
dakika sonra bir
düşman taarruz
uçağı tarafından
saldırıya
uğramıştır.
Saldırı sonucu
düşürülen
uçakta, her iki
pilot da
hayatını
kaybeder. Tğm.
Akarçay’ın naaşı,
Brookwood’a
defnedilir. |
Cevat Tuna,
istihbarat
sistemi
içinde
yetişmemiş
tecrübesiz
personelin
casus olarak
kullanılmasının
ne
Almanya'ya
ne de
İngiltere'ye
fayda
sağlayacağına
dikkat
çekerek, "Bu
bilgi ve
tecrübeden
mahrum
olmaları
sebebiyle
Türk
pilotların
casus olarak
kullanılmaları
düşünülemez.
Esasında
askeri ve
politik
kademelerden
hiç kimseye
böyle bir
görev de
verilmemiştir.
İngiltere'deki
uçuş
eğitimi,
tamamıyla
eğitim
meydanlarında
yapılmıştır.
Savaş
üslerine
girişe
müsaade
edilmediği
için
bunların
yalnız
isimleri
bilinirdi"
diyor.
|
TÜRK
PİLOTUNU
DÜŞÜREN
ALMAN UÇAĞI |
Türk
subayların
İngiltere'de
Almanya'ya
karşı
savaştıklarına
dair iddia
da Cevat
Paşa
tarafından
reddediliyor.
Mezar
taşında "Bir
Alman uçağı
tarafından
düşürülerek
şehit oldu"
ibaresi
yazan Hava
Teğmen Hakkı
Akarçay'ın
uçağının
düşürülüş
hikayesini
Cevat Tuna
şöyle
anlatıyor: |
"1944 yılının
3-4 Eylül gecesi
onun uçağından
evvel kalkan
uçaktaydım.
Olayın gerçek
görgü tanığıyım.
Olay,
İngiltere'nin
kuzeyinde Hvll
denilen yerdeki
ufak çim eğitim
meydanında
olmuştur" |
Teğmen
Akarçay'ın şehit
olduğu gece
Hvll'deki
çimenli eğitim
meydanında gece
uçuşu yapmaya
hazırlandığını
anlatan Tuna,
karartma ile
telsiz susması
olduğunu ve
gecenin
karanlığında
meydanın hafif
şekilde aydınlık
olduğunu tasvir
ediyor. |
Meydan turu,
iniş ve
kalkış
çalışması
yapmak için
tek başına
Master 2
uçağıyla
piste giren
Tuna, yeşil
ışık (Aldis)
ile kalkış
müsaadesi
alarak
havalanır:
"Tedbir
olarak
telsiz
konuşması
yasaktı.
Telsiz
susması
olduğu için
iniş ve
kalkışlar
kırmızı ve
yeşil ışıkla
idare
edilmekteydi.
Lüzumlu
irtifayı
alıp sola
dönüşe
başladığımda
sağ
kanadımın
üzerinden
geçen bir
ışık huzmesi
gördüm. Bir
uçak çok
yakın olarak
üzerimden
geçti. İlk
önce bu
uçağı
İngiliz
uçağı
Beaufighter'a
benzettim.
Rüzgar altı
bacağına
döndüğümde
'Bana niye
işaret
fişeği
attı?' diye
düşünürken
bunun bir
Alman
Junkers Ju88
olabileceğini
ve beni
düşürmek
için
çalıştığını
anladım.
Paniğe
kapılmamıştım
ama süratli
olduğum
halde hemen
inişe
geçtim.
Ancak acele
ettiğim için
uçağı
savurarak
durdurabilmiştim.
Bir kanadı
yere eğik
durumda
durduğunda
lastiğimin
patladığını
zannederek
el frenini
çekip yere
atladım. O
sırada
İngiliz Filo
komutanı
arabasıyla
yanıma
geldi. |
'Tuna ne
oldu?' dedi.
Havadakinin
Alman uçağı
olduğundan
yeterince
emin
olmadığım
için,
'Süratle
geldim.
Lastiğimin
patladığını
zannediyorum,
onu kontrol
ediyorum'
dedim.
Lastik
patlamamıştı.
Savrulma
nedeniyle
dikine çökük
kalmıştı.
Birlikte
kanadı
kaldırarak
normal
duruma
getirdik.
Ben kabine
tırmanırken
filo
komutanı
'Tuna çabuk
uçağını park
yerine
götür,
havada 'Jerry'
(Alman
uçaklarına
verilen
takma ad)
var' dedi.
İşte o zaman
heyecanlanmadım
desem yalan
söylemiş
olurum. |
Birden müthiş
bir paniğe
kapıldım ve
uçağı götürüp
park yerine
bıraktım. Yere
inip barakalara
doğru giderken
barakaların
gerisinde müthiş
bir patlama sesi
duydum. Ardından
gökyüzüne bir
alev sütununun
yükseldiğini
gördüm. Bu alev,
benden sonra
kalkan Teğmen
Akarçay ile
İngiliz pilot
eğitim hocasının
uçağı olup
rüzgar altı
bacağında korsan
Alman uçağı
tarafından bir
anlık ileri
tetik çekişiyle
vurulup
düşürülmüştü.
Her iki pilot da
şehit olmuştu. |
Bana dönüş
esnasında ateş
ettiği için
önlemeli ateşi
becerememişti.
Ben
kurtulmuştum.
Barakaların
önüne geldiğimde
Necdet Horasan,
Oğuz Barut,
Muzaffer Özalp
ile diğer
arkadaşlarım
boynuma sarılıp
geçmiş olsun
derlerken onlara
barakaların
gerisinde
yükselen
alevleri
gösterdim. O
anda hep
birlikte ilk ve
son olarak
gerçek bir hava
çarpışmasına
şahit olmanın
dehşetini
yaşadık. Sevgili
arkadaşımızla
kıymetli
hocamızı
kaybetmenin
acısını
paylaştık." |
DİĞER
KAZALAR VE
ŞEHİTLERİMİZ |
Daha bir
aylık süre
geçmeden
Cronwell’deki
Türk grup,
meslektaşlarından
birini daha
kaybederek
bir kez daha
sarsılır.
Tğm. Ömer
Sümercan,
uçtuğu
Oxford tipi
uçağın
motorları
durup yere
çakılması
sonucu
hayatını
kaybeder. 10
Kasım günü,
bu kez daha
tecrübeli
bir pilotun
başına
felaket
getirir.
5’inci dönem
tekâmül
kursu’nda
öğrenci olan
Tğm. Hüdai
Toros,
eğitim uçuşu
için
Cronwell’den
Spitfire
W3456
uçağıyla
havalanır ve
uçuş
sırasında
göz
kararması
sebebiyle
hava alanı
sınırına
yakın bir
mesafede
bulunan
Heath
Farm’da yere
çakılarak
hayatını
kaybeder. O
da,
Brookwood’da
toprağa
verilir. |
Bu olayın
üzerinden
yaklaşık bir yıl
geçmişti ki,
başka bir
ölümcül kaza
meydana gelir.
10 Ağustos
1944’te Welby’de
düşen Miles
Master tipindeki
uçak, Tğm.
Mustafa Görez’in
hayatına mal
olur. Bir diğer
havacı, Tğm.
Fethi Nejat Ang,
yine bir Miles
Master uçağıyla
gece uçuşunu
tamamlayıp saat
02:00
civarındaki iniş
denemesinde
yüksek kalır ve
Caythorpe
yakınlarında
düşer. Kazada
ölen Tğm. Ang,
27 Eylül 1944’de
defnedilir. |
21 yaşındaki
Tğm. Emin Dönmez
ise 25 Ekim 1944
tarihinde,
eğitim uçuşu
sırasında
kullandığı
Spitfire
uçağının düşmesi
sonucu hayatını
kaybeder. Tğm.
Dönmez de diğer
arkadaşları gibi
Brookwood
mezarlığına
defnedilir. |
Cevat Tuna,
14 pilot
arkadaşından
birini tren
diğerini de
bisiklet
kazasında
kaybettiklerini
hatırlatarak,
uçuş eğitimi
gören 300'e
yakın pilot
içinde 11
pilotun
şehit
olmasının
normal
olduğunu
kaydediyor.
Türk
pilotlarının
personel
dosyalarının
'Top Secret'
olarak
değerlendirilmesinin
ise
stratejik
istihbaratın
biyografik
istihbarat
konusu ile
ilgili
olabileceği
tahminini
yürüten
Tuna, "Bu
değerlendirmenin,
casusluk
iddiaları
ile hiçbir
ilgisi
olduğunu
sanmıyorum.
Uçuş eğitimi
için
gönderilen
Türk
pilotları ne
İngiltere
adına
çarpıştılar
ne Alman
casusuydu.
Onlar Türk
semalarını
korumak
maksadıyla
iyi yetişmiş
bir pilot
olmak için
orada
bulunuyorlardı"
diye
görüşlerini
ortaya
koyuyor. |
Türk Hava
Kuvvetlerini,
eğitim
bakımından da
çağdaşlarının
seviyesine
çıkarmak
amacıyla, İkinci
Dünya Savaşı
yıllarında
pilotaj eğitimi
için
İngiltere’ye
gönderilen ve
oradaki
eğitimleri
sırasında
yaşamlarını
kaybederek şehit
olan bu vatan
evlatları için
defnedildikleri
yerde, 1990’lı
yıllarda
düzenleme
yapılarak "Türk
Hava Şehitliği"
oluşturulmuştur.
Londra’ya 30 mil
uzaklıkta olan
Brookwood’daki
İngiliz askerî
mezarlığı içinde
yer alan Hava
Şehitliği’miz
gayet bakımlı
olup, güzelce
biçilmiş çit
bitkileriyle
çevrelenmiştir. |
Brookwood Türk
Hava
Şehitliği’nde,
15 Hava
subayımızın
kabri
bulunmaktadır.
Bunların 14’ü
pilotaj eğitimi
sırasında şehit
olan 1941-1942
yılı Harp Okulu
mezunu Havacı
subaylar olup
biri de 1836'da
İngiltere’de
görevli iken
vefat eden
Teğmen Arif
Bey’dir. Aslında
Tğm. Arif Bey,
vefat ettiğinde
Woolvich
şehrinin
mezarlığına
defnedilmiş,
daha sonra ise
kabri anılan
şehitliğe
nakledilmiştir. |
İNGİLTERE'DEKİ
ŞEHİTLERİMİZ |
1. Hv.Tğm. Nizamettin Şengün 18/19 Eylül 1942 Talim uçuşunda düşerek, |
2. Hv.Tğm. Ali Aksu 21 Ocak 1943 Havada çarpışarak, |
3. Hv.Tğm. İbrahim Oray 25 Mart 1943 Tren kazasında, |
4. Hv.Tğm. Saim Parlak 17 Temmuz 1943 Tayyaresiyle düşerek, |
5. Hv.Tğm. Esat Şaşmaz 23 Ağustos 1943 Tayyaresiyle düşerek, |
6. Hv.Tğm. Hakkı Akarçay 3/4 Eylül 1943 Gece uçuşu esnasında bir Alman tayyaresinin hücumuna uğramış ve düşmüştür. |
7. Hv.Tğm. Ömer Sümercan 21 Eylül 1943 Tayyaresiyle düşerek, |
8. Hv.Tğm. Kemal Gülçeken 10 Ocak 1944 Tayyaresiyle düşerek, |
9. Hv.Tğm. Mustafa Görez 4 Ağustos 1944 Tayyaresiyle düşerek, |
10. Hv.Tğm. Fethi Ang 24 Eylül 1944 Tayyaresiyle düşerek, |
11. Hv.Tğm. Emin Dönmez 25 Ekim 1944 Tayyaresiyle düşerek, |
12. Hv.Tğm. Hüdai Toros 10 Kasım 1944 Tayyaresiyle düşerek, |
13. Hv.Tğm. Abdullah Ay 4 Nisan 1945 Trafik kazasında, |
14. Hv.Tğm. Reşit Nalbant 17 Ağustos 1942 Talim uçuşunda düşerek, |
|
Kaynaklar |
Hava
Kuvvetleri
Komutanlığı,
Cevat
TUNA
anıları,
Sinan
Arktkn |
Kokpit.aero |
|
NOT:
Şehitlikte
ayrıca 17 Şubat
1959 tarihinde
Başbakan Adnan
Menderes'in de
içinde olduğu,
Londra Gatwick
Havalimanı'na
inerken düşen
THY uçağında
şehit olan Türk
havacıları
içinde bir
kitabe
bulunmaktadır.
Ancak şehit THY
personeli
Türkiye'de
defnedilmiştir.
Şehit olan THY
personeli: |
Abdullah
Parla:
THY
Genel
Müdürü |
Münir
Özbek:
Kaptan
Pilot |
Sabri
Kazmaoğlu:
İkinci
Pilot |
Lütfi
Biberoğlu:
İkinci
Pilot |
Gönül
Uygur:
Kabin
Memuru |
Gündüz
Tezel:
Telsiz
Operatörü |
|
|