|
c.
1921 Yılında Askeri Harekât: |
|
1920
yılı sonlarına doğru Çerkez Ethem ve
emrindeki 1 nci Seyyar Kuvvetler Türkiye Büyük Millet Meclisi
Hükümeti'ne karşı 29 Aralık 1920'de isyan etti. Memleketi savunmak,
düşmanla çarpışmak amacı ile yurt içinde çeşitli yerlerde bir takım
çeteler meydana gelmişti. Ancak, bunların bir kısmı fırsat buldukça
köyleri ve halkı soymakta idiler. Çerkez Ethem isyanı 5 Ocak 1921'de
kısmen bastırılmışsa da Yunan ileri hareketi devam ettiğinden,
yapılan Birinci İnönü Savaşı asilerin tamamen yok edilmesini ve
huzur sağlanmasını geciktirmişti. |
|
(2)
Çerkez Ethem Beyannamesi: |
|
Yunanlıların İnönü
mevzilerine taarruz
ettikleri 9 Ocak 1921 günü
akşamı saat 16.00
sıralarında Uşak tarafından
gelen bir Yunan uçağı Afyon
üzerinde 15 dakika kadar
uçup şehir ve civarına
beyanname attı. Türkçe
basılmış, altında Kuvvayı Millîye
Komutanı Ethem imzalı beyannamenin içeriği şöyle idi: |
MASUM MİLLET VE ASKER KARDEŞLERİM
|
Ankara Hükümeti
rezilleşmektedir. 29 Aralık
tarihinde gönderdiğim
memleket ihtiyaçlarına ait
telgrafımın gazetelerde
yayınlanmasını isteyiniz. |
Askerler şerre alet
olmayacağız, Ahirette
mesuliyetinizde korkunuz. |
Maziden intibah olarak her
türlü felaketi ve vatanı
kurtarmayı haris
menfaatlerine kurban etmek
isteyenlere karşı hakkınızı
müdafaa ediniz. |
Şahsi
ihtiraslara alet olmayınız. |
Ey
subay arkadaşlar; Emir kulu
olmaktan sarfınazar ediniz. |
Allahın kulu değilseniz,
aksi halde geliyorum ha son
pişmanlık fayda vermez. |
Umumi Kuvvay-ı Milliyeti Komutanı
Ethem
|
23
Ocak 1921'de Çerkez Ethem kuvvetleri İzzettin
(Çalışlar) komutasındaki güçler karşısında kesin yenilgiye uğradı ve
dağıldı. Ethem bir süre Sındırgı Bölgesi'nde dolaştı. Ordu
birliklerinin Çerkez Ethem ve asileri yakalamak için baskıları
artınca Çerkez Ethem Yunanlılara sığınarak Kurtuluş Savaşı davasına
ihanet etti. |
|
(3) 1921 Yılında Yurt İçinde Ayaklanmalar: |
|
1921
yılında 25 Mayıs 1920'den
beri süren Aynacıoğulları olayı ancak 21 Kasım 1921'de sonuçlanmıştı. 1921
yılında 6 Mart - 17 Haziran 1921 Koçkırı Ayaklanması, bunlara ilave
olarak Birinci Dünya Savaşı'nın ilk yıllarında başlayıp bölgeyi
devamlı surette rahatsız eden Pontus ayaklanması da 6 Şubat 1923'de
bastırıldı. Pontus, Rum çeteleri içinde en iyi teşkilatlanmış ve en
tehlikeli olanı idi. Bunlar doğuda Rize'den İstanbul Boğazına kadar
olan Kuzey Anadolu topraklarında bir Pontus Devleti kurma hayali
peşinde idiler. |
|
(4)
Birinci İnönü Zaferi: |
|
Çerkez Ethem isyanını fırsat bilen Yunan
Komutanlığı, 6 Ocak 1921'de Bursa - Eskişehir ve Uşak - Afyon
bölgelerinde ileri harekete geçti. Cephe Komutanlığı, durumun
ciddiyetini görerek Ethem'e karşı Kütahya'da iki alaylı bir tümen
ile bir süvari grubu bırakıp, geri kalan kuvvetleri süratle Batı
Cephesine çekti ve İnönü'de mevziine girdi. |
6–8
Ocak 1921 tarihleri arasında
24 ncü Tümenin bazı
birlikleri ve keşif kolları
Yunan kuvvetlerini oyaladı.
Fakat 8 Ocak 1921 akşamı
Yunanlılar birliklerimiz ile
İnönü'de karşılaştı. 9 Ocak
1921'de İnönü mevzilerine
saldıran Yunanlılar bir
müddet başarılı oldular. |
Türk
Kuvvetleri; İnönü'nün kuzey
kanadında 24 ncü Tümen,
demiryolunun güneyinde 4 ncü
Tümen, Kovalca'nın batı ve
güneyinde 11 nci Tümenler ile yığınak yapmıştı. 10 Ocak 1921 sabahı
saat 06.30'da bütün cepheyi kaplayan yoğun sisten faydalanan Yunan
kuvvetleri güney kanattaki 11 nci Tümen cephesine saldırdı. Türk
topçusu hedefi göremediği için ateş açamıyordu. Yunanlılar mevziin
solundaki İntikam tepeyi zaptettiler. Öğleden sonra karşı taarruza
geçen Türk kuvvetleri bu tepeyi geri aldı. Kuzey kanattan yapılan
saldırıda, 24 ncü Tümen mevziine henüz yerleşmekte olduğundan ve
sisin yoğun olması nedeniyle gelen kuvvetleri tanıyamadı. Sol
kanadın ileri mevzilerini savunan 143 ncü Alay, gelen kuvvetleri
dost zannederek zamanında ateş açamadı. Yunanlılar kolaylıkla
mevzilerimize girdiler. Alay,Teke - Rıza Paşa - Gündüz Bey hattını
kapamak için Rıza Paşa sırtlarını tutmaya çalıştı. |
Merkezden ilerleyen bir
Yunan alayı, 143 ncü Alayla,
24 ncü Tümen arasındaki
boşluktan sızdı ve Poyra'yı
işgal etti. İnönü
İstasyonu'nun kuzeyinden
sızan Yunan kuvvetleri
tehlikeli bir durum
yaratmıştı. Bu sebeple cephe
karargâhı istasyondan
güneydeki İnönü kasabasına
taşındı. İstasyonda bulunan
174 ncü Alayın İhtiyat
Taburu ve istasyon kuzey
sırtlarındaki Hücum Taburu
ile bir Süvari Bölüğü kuzey
cephesine gönderildi. |
24
ncü Tümen ile irtibat
kesildiğinden 4 ncü ve 11
nci Tümenler Kütahya'ya
doğru çekilmeye
zorlanıyordu. Bu sebeple
İnönü mevziindeki bütün
kuvvetlerin 8–10 kilometre
doğuya doğru Beşkardeş Dağı
- Oklubalı hattına çekilmesi kararlaştırıldı. Yunan
birlikleri çekilen Türk kuvvetlerini takip etmedi. Türk kuvvetleri
saat 22.00'dan itibaren yukarıdaki hatta yerleşmeye başlamışlardı.
Bir kısım personelin cepheden Eskişehir'e kadar geri gitmeleri,
buradaki halkı telaş ve heyecana düşürmüştü. Bu arada Uşak yönünden
saldıran Yunan kuvvetleri önemli bir faaliyet ve başarı
sağlayamamıştı. |
İnönü
mevzilerinde akşam karanlığı
ile birlikte silah sesleri
ve topçu atışı durmuş,
bölgede derin bir sessizlik
hüküm sürmeye başlamıştı.
Batı Cephesi birlikleri
Beşkardeş Dağı - Oklubalı hattında savunma yapacak şekilde hazırlanıyordu. 11 Ocak
1921 sabahı havanın açık ve güneşli olmasına rağmen Yunan
kuvvetlerinin bir faaliyeti izlenemedi. |
11
Ocak 1921 günü sabahın erken
saatlerinde köylülerden
Yunanlıların, Türk
kuvvetlerinin sürekli
direnişleri karşısında
İnönü'den çekilmeye
başladıkları öğrenildi.
Yunanlıların 11 Ocak 1921'de
3 ncü Yunan Kolordu
birliklerinin bir kısmı ile
yaptıkları taarruz harekâtı
iyi yönetilemeyen bir tertip
ve şekilde cereyan etmişti.
Uşak bölgesindeki 1 nci
Yunan Kolordusu başarılı bir
harekât yapamadı. Türk
birliklerini de tespit
edemedi. Çerkez Ethem de Yunanlılara beklediklerini veremedi. Yunan komutanlığı
İnönü cephesine gelen Türk takviye birlikleri hakkında abartılmış
belgeler atmıştı. Sonraki günlerde daha üstün Türk kuvvetleri ile
çarpışma ve yenilme endişesi, alınan çekilme kararına gerekçe teşkil
ediyordu. |
Birinci İnönü Savaşı'nda
Yunan kuvvetleri sayısal
olarak, Türk kuvvetlerinin
üç katıydı. İnönü Savaşı
devam ederken, Çerkez Ethem'e karşı Kütahya'da bırakılan 61 nci Tümen şiddetle
direniyordu. Genç Türk Ordusu ilk ciddi sınavını Batı Cephesi'nde
büyük başarı kazanarak vermişti. Bu başarı Fransızları ve
İtalyanları çok etkilemişti. Sevr Anlaşması'nı Osmanlı Hükümeti'ne
zorla kabul ettirmek isteyen İngilizler el altından Yunanlıları
teşvik ediyor ve yardımlarını da artırarak direnmesi gittikçe artan
Millî Türk Ordularını eğitim ve ikmali tamamlanmadan kesin olarak
yenmek istiyorlardı. |
Daha sonra Yunanlılar Bursa
yöresinde yığınak yapmaya
başladılar. Bursa'da üç
piyade tümeni, bir süvari
tugayından kurulu 3 ncü
Kolordu, İzmit ve Gemlik'te
birer tümen, Uşak civarında
üç piyade tümeninden kurulu
bir kolordu ve Büyük
Menderes Vadisi'nde de bir
tümen bulunuyordu. |
Türk kuvvetleri ise; Batı
kesiminde İzmit'e karşı
Kocaeli grubu olarak bir
tümen, Bursa'ya karşı birer
süvari ve piyade tümeni,
İnönü mevziinde üç tümen ile
Yunan saldırısını
karşılamaya hazırlanıyordu. |
Güney kesimindeki Türk
Kuvvetleri; |
Uşak'a karşı bir tümen,
Afyon'da 12 nci Kolordu
Karargâhı, iki piyade ve bir
süvari tümeni, Kütahya'da
birer piyade ve süvari
tümeninden kurulmuştu. |
41 nci Piyade Alayının bir
kısmı da Fransızlara karşı
savaşmak üzere Pozantı'ya
gönderilmişti. |
Savaşın başlarında, Güney
Cephesi'nden birer süvari ve
piyade tümeni Batı
Cephesi'ne getirildi. Daha
sonra Güney Cephesi'nden iki
tümen ile Kocaeli grubu Batı
Cephesi'ne kaydırılmıştı. |
|
(5)
Birinci İnönü Savaşı'nda Türk Hava Harekâtı: |
|
|
(a) 1 nci Uçak Bölüğü'nün Harekât ve Faaliyetleri. |
|
1921 yılı başlarında 1
nci Uçak Bölüğü'ne ait
uçaklar Millî Kuvvetleri
karşı isyan eden Çerkez Ethem kuvvetlerinin
üzerinde uçup keşif yaptılar ve beyanname attılar. 6 Ocak 1921'de
Bursa - Uşak yörelerinden başlayıp İnönü ve Dumlupınar mevzilerimize
kadar gelişen Yunan saldırısı sonucu yapılan İnönü savaşının devam
ettiği 9 -11 Ocak 1921 tarihlerinde faal durumdaki iki uçak en az
beş keşif ve bombardıman görevi yapmıştı. 6 Ocak 1921'de Vecihi ve
Behçet, Rasıt Sıtkı ile birlikte muharebe sahası üzerinde keşif ve
bombardıman görevleri yaptılar. |
Vecihi (HÜRKUŞ) 8 Ocak 1921'de av uçağı ile
Söğüt'ün doğusunda ve Bozüyük - Karaköy şosesi üzerindeki Yunan
birliklerine taarruz etti. |
9
Ocak 1921 günü saat
10.00'da Sivil Pilot
Behçet ve Rasıt Yüzbaşı
Yusuf Kenan AEG C-IV uçağı ile havalanarak Bilecik
- Küplü ve Karaköy civarında uçuş yapmış, bu bölgedeki yollarda
önemli düşman kuvvetlerinin bulunduğunu keşfetmişti. Karaköy
doğusundaki sırtlarda ise 50 – 60 Yunan askerinin bulunduğunu
görmüş, Vecihi de av uçağı ile düşman birliklerini bombalamıştı. |
Aynı gün saat 13.00'de
Behçet, Bölük Komutanı
Yüzbaşı Muhsin (ALPAGOT) ile yaptığı keşif uçuşunda, Bozüyük yönünde
iki Yunan süvari bölüğünün yürüyüş halinde olduğu, 500 metre
gerisinde de bir piyade alayının Bozüyük'e yaklaşmakta olduğu tespit
edildi ve Yunan alayının üzerine bomba atıldı. |
Bu keşifler sonucu,
Bozüyük'e giren Yunan
birliklerinin bir piyade
alayı ile süvari
birliklerinden ibaret
olduğu, diğer Yunan
kuvvetlerinin Mezit Boğazı'nı takip ederek
Karasu vadisine girdikleri ve Karaağaç tepelerine doğru
ilerledikleri tespit edildi. Saat 13.00'da Yunan kuvvetlerinin güney
kanadına taarruz edilerek Karaağaç tepeleri geri alındı. İnönü
mevziinin sol kanadı tehlikeye girdiğinden birliklerimiz taarruza
girişti ve Yunan birliklerinin ilerlemesini durdurdu. |
10 Ocak 1921 sabahı
yoğun sis nedeniyle
keşif uçuşu yapılamadı.
Öğleden sonra Sivil
Pilot Behçet ve Rasıt
Teğmen Sıtkı (TANMAN) AEG C-IV uçağı ile bir sorti keşif uçuşu yaptı. Keşif
sonucu, Yunanlıların bir gün önce bulundukları mevzilerde tutunmaya
çalıştıkları, karşılıklı yoğun topçu ateşinin devam ettiği fakat
Yunan hatlarının gerisinde herhangi bir hareket ve ihtiyat
birliğinin görülmediği rapor edildi. Aynı gün Vecihi'de (HÜRKUŞ) av
uçağı ile havalanıp İnönü bölgesindeki Yunan siperlerini bombaladı
ve alçak irtifadan makineli tüfek ateşine tuttu. Alçak uçuş
esnasında Yunan mevzilerinden atılan mermilerden isabet alan uçakla
savaş hattına mecburi iniş yaptı. Vecihi uçağın düşman eline
geçmesini önlemek amacıyla uçağı ateşe verdi ve Türk mevzilerine
doğru koşarak hayatını kurtardı. |
11 Ocak 1921 sabahı
düşman kuvvetlerinin
herhangi bir faaliyeti
görülmedi. Bu durumdan
şüphelenen Batı Cephesi
Komutanlığı düşmanın
taarruz hazırlığı
yapabileceğini
düşünerek, keşif kolları
çıkarmış ve bir hava
keşfi yapılmasını
emretmişti. Bu keşif
görevi Sivil Pilot
Behçet ve Rasıt Üsteğmen
Sıtkı (TANMAN)
tarafından AEG C-IV uçağı ile yapılmıştı. Yapılan bu keşif görevinde
İnönü ve Bozüyük'te Yunan birliklerinin herhangi bir faaliyette
bulunmadığı görülmüştü. Karaköy İstasyonu'nun yanmakta ve düşmanın
artçı kuvvetleri Pazarcık'tan çekilmekteydi. Uçağın motoru oldukça
fazla ısındığı için derhal birliğine dönmesi gerekiyordu. Ancak, bu
keşfin çok önemli olması nedeniyle uçak bir başka Türk birliği
yakınına inmiş ve keşif raporu telefonla bildirilmişti. |
12 Ocak 1921'de Yunan
uçakları Eskişehir'i
bombaladı. Bu
bombardımanda Vecihi'nin
23 yaşındaki kız kardeşi
şehit oldu. Vecihi'nin
eniştesi Binbaşı Bedri
Bey'in bir kaç gün önce
kayıp haberi gelmişti.
Binbaşı Bedri Bey'in
kızı Eribe 1936
yılında paraşüt atlamalarında şehit olmuştu. |
Birinci İnönü Savaşı
sonunda hava harekâtına
katılan pilot ve rasıt
beş subay ve astsubay
Batı Cephesi
Komutanlığının emri
gereği para ile
mükâfatlandırılmıştı. Bu
havacılar Sivil Pilot
Vecihi ve Behçet ile
Rasıt Yüzbaşı Muhsin,
Rasıt Üsteğmen Y. Kenan,
Rasıt Teğmen Sıtkı'dır. |
16 Mart 1921'de
uçakların uzun mesafeli
uçuşlarda motor arızası
göstermesi sebebiyle
meydanların cepheye daha
yakın olması
isteniyordu. Bu yüzden
Batı Cephesi Komutanı
İsmet (İNÖNÜ) tarafından
bölüğün Eskişehir'den
İnönü'ye getirilmesi
emredildi. İnönü
kasabasına iki kilometre
uzaklıktaki bir alan
düzeltilerek hava
meydana olarak
hazırlandı. Bölük 23
Mart 1921'de İnönü'ye
taşınmaya başladı. Acele
ile seçilen alan 60 x
180 metrelik bir sahayı
kaplıyordu. Bu saha,
güvenli kalkış için
oldukça küçüktü, ayrıca
meydanın 500 metre
güneyinde kalkış için
tehlike arz eden dağlık
bir bölge bulunuyordu.
İstasyon civarındaki
eski meydan ise çamur
kaplıydı. İnönü'de
faaliyetlerine devam
edemeyeceğini anlayan
bölük, Eskişehir'e
dönmeyi teklif etti. |
Teklifi uygun görülen
bölüğün, tekrar
Eskişehir'deki Muttalip
Meydanı'na dönmesi kabul
edildi. Bu sırada
Eskişehir atölyelerinde
eski DWF C-V keşif uçaklarından birinin
tamiri bitirilmek üzere idi. Bölükteki havacılar uçağın uçuşa
elverişli olduğuna dair rapor verilmesini istemişlerdi. |
Fransa Hükümeti ile
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Hükümeti
arasında devam eden
barış görüşmeleri
nedeniyle, Fransızlar
Franklin Bouillon isimli bir temsilcilerini Ankara'ya
göndermişlerdi. Bu diplomat, Yunan
mezalimini görmek ve Batı Cephesi'ni gezmek
üzere Eskişehir'e geldiğinde, Cephe
İstihbarat Müdürü Baki (VANDEMİR) ile
gezerken Muttalif Meydanı'na da geldi.
Burada gövdeleri yama içinde, motorları
kırık dökük ve kaportası patates suyundan
yapılmış emayitle kaplı ALBATROS uçağını
görünce "Ne delice kahramanlık, elbette
muharebeyi kazanırsınız azizim" demekten
kendini alamamıştı. |
|
Franklin Boullion ve İsmet İnönü
|
|
|
(b) 2 nci Uçak Bölüğü'nün Harekât ve Faaliyetleri: |
|
Birinci İnönü Savaşı
sırasında 12 nci Kolordu
emrindeki 2 nci Uçak
Bölüğünde faal olarak
yalnız bir ava uçağı
bulunuyordu. Bölük
Komutanı Yüzbaşı Fazıl
ve Teğmen Halil (ZİVER) bu
uçak ile harekâta katılmışlardı. Bu uçakla Afyon, Dumlupınar ve Uşak
havalisinde beş sorti muharebe uçuşu yaptılar. Düşmanın Dumlupınar
gerilerindeki durumunu bu keşif uçuşlarıyla tespit ve rapor
etmişlerdi. |
Birinci İnönü Savaşı
sonunda hava harekâtına
katılan pilot ve rasıt
beş subay ve astsubay
Batı Cephesi
Komutanlığının emri
gereği para ile taltif
edilmişlerdi. Bu
havacılar; Pilotlar
Sivil Vecihi ve Behçet
ile Rasıtlar Yüzbaşı
Muhsin, Üsteğmen Y.
Kenan ve Teğmen
Sıtkı'dır. |
14 Mart 1921'de Batı
Cephesi Komutanı İsmet
(İNÖNÜ) şu mesajı
göndermişti. |
|
İnönü Meydan Muharebesi
muzafferiyetinin amillerine; |
|
Havacılarımıza hassaten selam ve
teşekkür ederim. |
|
Batı Cephesi
Komutanı ve
Genelkurmay Başkanı |
|
Mirliva İsmet" |
|
|
23 Mart 1921 günü, Yunan
3 ncü Kolordusu
Yenişehir - İnegöl, 1
nci Kolordusu da
Dumlupınar - Afyon
yönünde harekete geçti.
Yenişehir - İnegöl
bölgesinde; Türk 1 nci
Piyade ve 3 ncü Süvari
Tümenleri ile
Dumlupınar'daki 23 ncü
Tümen bu harekâtı
önlemek için karşı
koymuşlardı. Kuzeydeki
Yunan 3 ncü Kolordusunun
harekâtı etkili oluyor
ve hızla gelişiyordu.
Yunan 3 ncü Kolordusu
akşama doğru Yenişehir-
Hasanpaşa hattına vardı.
Güneyde ise Banaz - İslamköy doğusundaki tepeleri aldılar. |
|
İkinci İnönü Savaşlarından önce
tarafların durumu
|
|
24 Mart 1921 sabahı saat
08.30'da yeniden
saldırıya geçen Yunan
kuvvetleri İncirlik
mevziini işgal edip
ileri hareketlerine
devam ederek akşama
doğru Bilecik'in kuzey
sırtlarını alıp Bakras, Gümüşdere, Elmalı hattına kadar ilerledi. Güneyde ise
Dumlupınar ve Toklu tepelerini işgal ettiler. |
25 Mart 1921'de
takviyeli bir Yunan
taburu Kocaeli'den ilerleyerek Sapanca'ya girdi. Yunan kuvvetleri Batı'da
üç tümenle Yeniköy - Küplü - Pazarcık doğusundaki hatta kadar,
Güneyde öğleden sonra üç koldan ileri harekete geçen Yunan
kuvvetleri akşam olurken Beşkimse-Sinanpaşa hattına kadar
ilerlediler. Bu savaşlarda 23 ncü ve 57 nci Türk Tümenleri fazlaca
kayıp vermişti. Buna rağmen Cephe Komutanlığı bu iki tümene,
kuzeydeki süvari birlikleriyle doğu yönünde çekilerek Altınbaş -
Seyitgazi yolunun kapatılması emrini verdi. 2 nci Süvari Tümenine de
Konya yolunu kesmesi emredildi. |
26 Mart 1921'de Kocaeli
bölgesindeki takviyeli
iki Yunan taburu
Adapazarı'nı geçerek,
doğuya doğru ilerlemeye
başladı. Türk 33 ncü
Süvari Alayının karşı
taarruzu ile Yunan
taburları Sakarya'nın
batısına sürüldü. Fakat Memnuniye Yunanlıların elinde
kaldı. Yunan kuvvetleri batıda Söğüt, Gündüzbey yönünde ilerleyerek
61 nci Tümenin ileri mevzilerine kadar girdi ve Gündüzbey düştü.
Güneyde Sinan Paşa doğrultusundaki ilerleme çok sınırlı olmuştu. |
27 Mart 1921'de bir
Yunan tümeni, İnönü
Mevzisinin kuzeyindeki Gündüzbey'den saldırıya geçti. Karşı taarruza geçen 61
nci Tümen düşmanı durduramadı. Merkezdeki 24 ncü Tümen ile yapılan
saldırı sonucu 61 nci Tümen esas mevzisine çekildi. Sol kanat
kuvvetleri ile Pazarcık yöresindeki Yunan kuvvetlerinin gerilerine
yapılan taarruz da başarı sağlayamadı. Akşamüzeri, bütün Türk
birlikleri kesin savunma için esas mevzilerine çekildiler. |
Güney kesiminde yeniden
saldıran Yunan
birlikleri, kanatlarda
başarı sağladılar.
Taarruz, Afyon yönünde
gelişti. Türk birlikleri
iki grup halinde
Afyon'un kuzey ve
doğusuna doğru çekildi. |
28 Mart 1921 sabahı
Yunanlılar İnönü
mevziinin sağ kanadına
büyük kuvvetlerle
saldırdı ve Hayriye
doğusundaki Türk
mevzilerine girdilerse
de karşı taarruz sonucu
geri çekilmek zorunda
kaldılar. Öğleye doğru
takviye alan Yunan
kuvvetleri, Hayriye'nin
doğusundaki Metristepe'yi ele geçirdi. Merkezde bir Yunan tümeni
Düzdağ yönünde ileri harekâta geçti ancak fazla ilerleyemedi. |
Sol kanattaki Yunan
tümeni iki yönden
saldırıya geçti, İntikam
Tepe'de çok kanlı
savaşlar oldu. Sol
kanatta bulunan 3 ncü
Süvari Tümeni ile iki -
üç Yunan süvari alayı
arasında akşamın geç
saatlerine kadar süren
çarpışmalar oldu. Ağır
kayıp veren Yunan
birlikleri saldırıyı
durdurdu. |
Aynı gün güney kesiminde
Yunan ileri harekâtı
devam etti. Afyon'un
doğu sırtları
Yunanlıların eline
geçti. Birliklerimiz
kuzey doğu yönünde
çekilmeye başladı. |
29 Mart 1921'de İnönü
Mevzisinin sağ kanadına
şiddetle yüklenen
Yunanlılar öğleye kadar
gittikçe artan
saldırılarda bulunmuş,
başarı
sağlayamamışlardı.
Böylece Yunan
taarruzları kırılmıştı.
Öğleden sonra da bu
saldırılar devam etmiş,
Türk topçusunun
atışlarıyla bu taarruz
da önlenmişti. |
|
İkinci İnönü Savaşı (29 Mart 1921)
|
|
Aynı gün Cephenin
merkezinde herhangi
bir çarpışma olmadı.
Piyade ve süvari
birliklerinden
kurulu Yunan
kuvvetleri sol kanat
açığından Türk
mevzilerinin
gerisine sarkma
girişiminde
bulunmuş, ancak
yedek kuvvetlerin
zamanında
müdahalesiyle başarı
sağlayamamıştı.
Güney kesiminde,
kuzeye ve doğuya
doğru ilerleyen
Yunan kuvvetleri,
kuzeyde Kazlıgöl - Resulbaba tepeleri hattında
durduruldu. Afyon doğusunda Sülümenli - Çobanlar yönünde ilerleyen
Yunan birlikleri, Türk birliklerinin karşı taarruzu ile ağır kayıp
vererek geri çekildi. Türk kuvvetleri Çobanlar'ın batı sırtlarını
ile geçirdi. |
30 Mart 1921'de
sabah saat
06.30'da
Yunanlılar
yeniden sol
kanattan
taarruza geçti,
fakat ağır
kayıplar vererek
geri çekilmek
zorunda kaldı.
Gün içinde 22
taarruz ve karşı
taarruz
yapılmıştı. Sağ
kanatta Yunan
kuvvetlerinin
şiddetli baskısı
sonucu, 11 nci
Tümen biraz geri
çekildi. 31 Mart
1921'de İnönü
Mevzisinin sağ
kanadındaki
Elmacık Dere
kuzeyinde
yerleşen Yunan
birliklerine
karşı Türk
birliklerinin
yaptığı karşı
taarruz sonucu
Yunanlılar geri
çekilmek zorunda
kaldı. |
Türk Kafkas
Grubu kuvvetleri
de sol kanatta, Kandilli'nin güney batısına taarruz eden Yunan birliklerini karşı
taarruzla geri attı. Aynı gün güney bölgesinde bir faaliyet olmadı.
Kuzey kesimindeki bütün birlikler 4 ncü Süvari Tugayı hariç İnönü
bölgesine kaydırıldı. |
Batı Cephesi'nde
Yunanlılar Türk
Ordusu'nun karşı
taarruzları
sonucu
başarısızlığa
uğramıştı. 1
Nisan 1921'de
yapılan hava
keşifleri,
düşmanın tamamen
geri çekildiğini
göstermekteydi.
Piyade ve süvari
birliklerinin
Yunan ordusunu
kanatlardan
takip etmesi
emredildi.
Uçaklar da
takibe katılarak
bomba ve
makineli tüfek
ateşi ile Yunan
birliklerini
zorladılar.
Yunanlılar
Eskişehir-Bilecik-Bursa
ve Bozüyük-Pazarcık-İnegöl-Bursa
yönlerinde geri
çekilirken,
birliklerimiz
yakından takip
etti. Kocaeli'deki
Türk kuvvetleri ise kuzey ve sağ kanattan hareketle Yenişehir
yönünde sıkıştırdığı Yunan artçılarını imha etti. |
Köprübaşı -
Yenişehir
yolundan çekilen
Yunan
kuvvetlerinin
gerilerine
taarruz eden
Türk birlikleri,
Köprübaşı ve
Yenişehir'i
kurtardı. Çok
miktarda Yunan
malzemesi ele
geçirildi, bir
kısım Yunan
askeri de esir
alındı. 3 Nisan
1921'de Pazarcık
- İnegöl
yolundan
Bursa'ya çekilen
Yunan tümenine
taarruz eden
Türk birlikleri
Yunanlılarla
savaşarak
Bilecik'e girdi.
Sokak
çatışmalarında
düşmana ağır
kayıplar
verdiren Türk
birlikleri,
Yunanlıları Aksu
mevzilerine
kadar kovaladı. |
Güneyde Yunan
taarruzu Çay -
Bolvadin
hattında
durdurulmuştu.
Düşman
İnönü'deki
yenilgi üzerine
7 Nisan 1921'de
Afyon'u
boşalttı.
Aslıhanlar
civarında
savunma yaparak
imha edilmekten
kurtuldular ve
yakından takip
edilmediklerinden
11 Nisan'da
Dumlupınar
mevziinde
tutunabildiler. |
Mustafa Kemal
ATATÜRK, İkinci
İnönü Zaferini
şöyle
anlatmıştı. |
"Efendiler,
İtilaf
Devletleri,
delege hey'etimiz vasıtasıyla yaptıkları tekliflerin
cevabını almayı beklemeden, daha delegelerimiz yolda iken,
Yunanlılar bütün ordusuyla ve bütün cephelerimize karşı taarruza
geçtiler. |
Görüyorsunuz ki
Efendiler, Yunan
taarruzu
konferans ve
sulh hikâyesini
bize zaruri
olarak terk
ettiriyor. Şimdi
müsaade
buyurursanız,
size bu taarruzu
ve sonucunu arz
edeyim: |
Yunan ordusunun
Bursa ve
doğusunda önemli
bir grubu, Uşak
ve doğusunda
diğer bir grubu
vardı. Bizim de
kuvvetlerimiz,
Eskişehir'in
kuzey -
batısında,
Dumlupınar'da ve
doğusunda olmak
üzere iki grup
halindeydi.
Bundan başka,
Yunanlıların
İzmit'te bir
tümenleri, bizim
de ona karşılık
Kocaeli Grubu
bulunuyordu.
Yunanlıların
Menderes boyundakibirliklerine
karşı da birliklerimiz vardı. Yunan ordusunun Bursa ve Uşak
grupları, 23 Mart 1921 günü ileri harekâta geçtiler. İ s m e t P a
ş a komutasında bulunan Batı Cephesi birlikleri, arz ettiğim gibi,
Eskişehir'in kuzey - batısında yığınak yapmıştı. Karar, savaşı İnönü
mevzilerinde kabul etmekti. Ona göre tedbir alınıyor ve hazırlıklar
yapılıyordu. Düşman, 26 Mart akşamı, İs m e t P a ş a 'nın işgal
ettirdiği mevzilerin sağ kanadı ilerisine yanaştı. Ertesi günü bütün
cephede karşılaşmalar oldu. Düşman 28'de sağ kanadımıza taarruza
geçti. 29'de her iki kanattan taarruz etti. Düşman yer yer önemli
başarılar elde ediyordu. 30 Mart günü şiddetli savaşlarla geçti. Bu
savaşların da sonucu düşman lehine oldu. |
Bundan sonra
sıra bize
geliyordu. İ s m
e t P a ş a 31
Mart günü, karşı
taarruza geçti
ve düşmanı
yenerek, 31 Mart
- 1 Nisan gecesi
geri çekilmeye
mecbur etti.
Böylece, inkılâp
tarihimizin bir
sayfası, İkinci
İnönü zaferiyle
yazılmış oldu. |
Efendiler,
düşman
çekilirken Batı
Cephesi Komutanı
ile 1 Nisan günü
yapılan
yazışmalar, o
günün
duygularını
tespit eden
belgelerdir. O
duyguları
yeniden
canlandırmak
için, müsaade
buyurursanız, o
günkü
yazışmalardan
bazı telgrafları
olduğu gibi
okuyacağım: |
Metristepe,
1.4.1921 |
Saat 18.30'da Metristepe'den gördüğüm durum: Gündüzbey kuzeyinde sabahtan beri dayanan ve artçı olması muhtemel olan bir düşman müfrezesi, sağ kanat grubunun taarruzu ile düzensiz olarak çekiliyor. Yakından takip ediliyor. Hamidiye yönünde karşılaşma ve faaliyet yok. Bozöyük yanıyor. Düşman, binlerce ölüsüyle doldurduğu savaş meydanını silahlarımıza terk etmiştir. |
|
|
Batı Cephesi Komutanı İsmet |
|
|
Ankara,
1.4.1921 |
İnönü
Savaş
Meydanında
Metristepe'de
Batı
Cephesi
Komutanı
ve
Genel
Kurmay
Başkanı
İsmet
Paşa'ya |
Bütün
dünya
tarihinde,
sizin
İnönü
Meydan
Muharebeleri'nde
üzerinize
yüklendiğiniz
görev
kadar
ağır
bir
görev
yüklenmiş
komutanlar
pek
azdır.
Milletimizin
istiklâl
ve
varlığı,
dahice
idareniz
altında
görevlerini
şerefle
yapan
komuta
ve
silah
arkadaşlarınızın
kalbine
ve
vatanseverliğine
büyük
bir
güvenle
dayanıyordu.
Siz
orada
yalnız
düşmanı
değil,
milletin
makûs(*)
talihini
de
yendiniz.
İstila
altındaki
talihsiz
topraklarımızla
birlikte
bütün
Vatan,
bugün
en
ücra
köşelerine
kadar
zaferinizi
kutluyor.
Düşmanın
istila
hırsı,
azminizin
ve
vatanseverliğinizin
yalçın
kayalarına
başını
çarparak
paramparça
oldu.
Adınızı
tarihin
şeref
abidelerine
yazan
ve
bütün
millete
size
karşı
sonsuz
bir
minnet
ve
şükran
duygusu
uyandıran
büyük
gaza
ve
zaferinizi
tebrik
ederken,
üstünde
durduğunuz
tepenin
size
binlerce
düşman
ölüleriyle
dolu
bir
şeref
meydanı
seyrettirdiği
kadar,
milletimiz
ve
kendiniz
için
yükseliş
parıltılarıyla
dolu
bir
geleceğin
ufkuna
da
baktığını
ve
hakim
olduğunu
söylemek
isterim. |
|
(*)
Tersine
dönmüş |
|
|
(7) İkinci
İnönü Savaşı'nda Hava
Harekâtı:
|
|
|
(a)
1 nci Uçak Bölüğü'nün Harekât ve Faaliyetleri: |
|
Muttalip Meydanı'ndaki 1 nci Uçak Bölüğü Personeli: |
Bölük Komutanı: Rasıt Yüzbaşı Muhsin |
Rasıt Yüzbaşı Kenan |
Pilot Üsteğmen Sıtkı Remzi |
Rasıt Üsteğmen Hasan Basri |
Rasıt Üsteğmen Celal |
Pilot Astsubay Hayrettin |
Pilot Astsubay Fehmi |
Sivil Pilot Fazıl |
Sivil Pilot Behçet |
Sivil Pilot Vecihi |
|
İkinci İnönü Savaşı,
23 Mart 1921
sabahı
Yunanlıların üç
kolorduyla
saldırıya
geçmesiyle
başladı. Aynı
gün Pazarcık'ta
bulunan Batı
Cephesi Komutanı
düşman ileri
harekâtını
izlemek için bir
hava keşfi
yapılması için
saat 13.00'da
Pazarcık posta
hanesinden
verdiği telgraf
emri 40 dakika
sonra Muttalip
Meydanı'na
iletildi. |
23 Mart 1921
günü saat
15.00'da Sivil
Pilot Hasan
Fehmi ve Rasıt
Üsteğmen Hasan Basri AEG C-IV keşif uçağı ile
havalandılar. Kalkıştan sonra meydana gelen motor arızası nedeniyle
uçak geri dönmek zorunda kaldığından görev yerine getirilememişti. |
Sivil Pilot
Vecihi, av uçağı
ile Yunanlıların
Kuzey Kolordu
bölgesi olan;
Yenişehir,
Bilecik, Söğüt,
İnegöl ve
Pazarcık
bölgesinde bir
keşif uçuşu
yaptı. Yürüyüş
halindeki Yunan
kıtalarına bomba
ve makineli
tüfek taarruzu
yaptı. |
24 Mart 1921'de
Vecihi bir sorti
daha yaparak
Söğüt - Bilecik
arasındaki
yoldan ilerleyen
bir Yunan
alayını
bombaladı ve
makineli tüfek
ateşine tuttu. |
25 Mart 1921'de
Vecihi düşmanın
Hamamlı -
Domaniç yolu
üzerindeki
kuvvetin sınıfı,
miktarı, kol
başının yerini
tespit için
keşif uçuşuna
hazırlanırken
Eskişehir'e
doğru iki Yunan
uçağının
yaklaştığını
haber aldı ve
karşılamak üzere
havalandı.
Kalkıştan sonra
motoru
arızalandığı
için geri dönmek
zorunda kaldı.
Arıza
giderildikten
sonra işgal
altındaki
İstanbul'dan
kaçan Üsteğmen
Fehmi Yemen,
Yunan
uçaklarıyla
savaşmak üzere
Vecihi'nin uçağı
ile havalandı.
Kalkıştan sonra
uçak yine motor
arızası yaptı.
Meydana dönüp
inmek için
yaptığı sola
dönüşte sürat
kaybına uğrayan
uçak çakıldı ve
Üsteğmen Hasan
Fehmi Yemen
şehit oldu. |
|
Şehit Pilot Üsteğmen A. Fehmi Yemen
|
|
Hasan Fehmi
Yemen'in babası
da asker idi.
Babası Yemen'de
görevli iken
burada doğmuştu.
Rasıt olarak
görev yaparken
Almanya'ya
gönderildi.
Orada rasıt
olarak uçtu.
Londra
bombardımanına
birkaç kez
katıldı. Kendini
sevdiren Hasan
Fehmi Almanlar
tarafından pilot
olarak
eğitilmişti. |
Meydan üzerine
gelen Yunan
uçakları meydan
ve civarını
bombalamış ancak
önemli hasar
olmamıştı. |
Bu sıralarda
eldeki uçaklar
faal
olmadığından 2
nci Uçak
Bölüğünden uçak
istendi. 27 Mart
1921'de 2 nci
Uçak Bölüğünden
Teğmen Halil Ziver bir av uçağı ile geldi. Bu sırada
Yunanlıların ilerleyiş yönleri ve kuvvetlerinin yerini öğrenmek için
bir keşif uçuşu yapılması istendi. Bu emir üzerine Sivil Pilot
Vecihi 27 Mart'ta Söğüt dolaylarının keşfi için bir uçuş yaptı.
Söğüt'ün kuzeyinde, çadırlı bir ordugâh ve iki tabur, güneyinde; bir
piyade alayı ve karargâhı, daha güneyde; bir bölük kuvvetinde Yunan
birliği ve çeşme mevziinin 15 kilometre doğusunda iki bölük
kuvvetinde bir yürüyüş kolu olduğunu tespit etti. Alayın
karargâhını bombaladı ve makineli tüfek taarruzu yaptı. |
28 Mart 1921
sabahı Vecihi av
uçağı ile tekrar
keşfe çıktı.
Keşif sırasında
Söğüt'ün bir
kilometre
kuzeyinde; iki
tabur ve çadırlı
ordugâh, bir
kilometre
güneyinde; yol
kenarında
uçaklara karşı
kamufle edilmiş
yürüyüş kolunda
bir tabur, bunun
bir kilometre
kuzeyinde; bir
alaylık ordugâh
olduğunu tespit
etti. Alay
karargâhını
bombaladı ve
makineli tüfek
taarruzu yaptı. |
29 Mart 1921
günü öğleden
sonra Vecihi av
uçağı ile İnönü
Savaş alanı
üzerinde bir
keşif uçuşu daha
yaptı. Bozalan'ın kuzeydoğusunda savaş siperlerini keşfetti. Bozalan'ın
kuzeyinde Yunan topçusu uçağa ateş açtı. Daha geride yürüyüş kolu
görülmüyordu. Gündüzbey kuzeyi bulutlarla kaplı olduğundan herhangi
bir şey görülmedi. |
30 Mart 1921
günü sabahı
Asteğmen Halil Ziver,
ALBATROS D-III av uçağı ile bir uçuş yaptı. Gündüzbey ve Söğüt
bölgesi bulutlarla kaplı olduğu için hiçbir şey görülmüyordu. Öğleye
doğru bulutlar dağıldı ve Asteğmen Halil Ziver 12.22'de tekrar
havalandı. Bozüyük - Çepniyörük yönünde keşif uçuşu yaptı. Keşif
sonucu sağ kanat gerisinde yürüyüş kolu olmadığı, Kızılcapınar'a iki
kilometre mesafede çadırlı bir ordugâh bulunduğunu tespit etti.
Bozöyük'e girmekte olan 300 kadar Yunan süvarisi tespit edildi. Sol
kanatta ve düşman gerilerinde herhangi bir faaliyet görülmüyordu. |
31 Mart 1921
günü öğle üzeri
Sivil Pilot
Vecihi, İnegöl - Bozöyük - Yayla, Bozöyük - Söğüt - Gündüzbey yönlerinde
birer keşif görevi daha yaptı. İnönü'nün kuzey sırtlarında bir Yunan
taburunun istirahat ettiğini tespit etti. Boyöyük, Karaköy, Pazarcık
yolları üzerinde yürüyüş halinde önemli bir Yunan kuvveti görülmedi.
Bozöyük'ün üç kilometre güneyinde bir Yunan taburu ile daha geride
yol kenarında istirahat eden 400 kadar süvari olduğu tesbit edildi.
Söğüt'te yer yer yangınlar görülüyordu. Gündüzbey kuzeyindeki yol
kenarında bir süvari alayı ve bir topçu bataryası istirahat
halindeydi. |
31 Mart 1921
günü öğleden
sonra Asteğmen
Halil Ziver bir keşif görevi yaptı. Bu keşif sırasında İnönü - Bozöyük
arasında, Bozöyük'ten 50 kadar Yunan nakliye aracının Karaköy
yönünde hareket ettiği görüldü. Düzdağ Tepesi sırtlarının kuzeyinde
ve vadi içinde, kolbaşı batıya doğru yönelmiş bir Yunan taburunun
yürüyüş halinde olduğunu tespit etti. Söğüt'deki yangınların halen
devam ettiği görülüyordu. Söğüt'ün kuzeyinde Ertuğrul Gazi yolunda
30 – 35 araçlık nakliye kolu istirahat ediyordu. Bu keşifler
düşmanın kesin olarak geri çekilmekte olduğunu göstermekteydi. |
1 Nisan 1921 günü
Vecihi saat
14.20'de uçağı
ile bir keşif
görevi daha
yaptı. Gündüzbey'de 60 – 70 kamyonluk bir grup
yol kenarında istirahat ediyordu. Ertuğrul Gazi'nin türbesinden
Bilecik'e kadar yol üzerinde dağınık yürüyüş kolları ve ağırlıklar
kuzeye doğru çekilmekteydi. Bilecik İstasyonu'nda da çok sayıda
Yunan askeri ve nakil aracı bulunmaktaydı. |
Karaköy - Bözöyük şosesi üzerindeki beklemenin üç
kilometre güneyinde, kuzeye doğru ilerleyen bir topçu bataryası,
gerisinde düzensiz şekilde ilerleyen bir piyade bölüğü ve topçu
bataryası, onun önünde ise bir süvari birliği yürüyordu. |
Bozöyük - Pazarcık yolu ve tepelerde bir piyade
taburu istirahat ediyordu. Bözöyük yönünde 10 kader araba ile
ilerleyen bir nakliye kolu görülüyordu. Havadan yapılan bu
keşifleri, kara keşifleri de teyit ediyordu. Bu duruma göre
Yunanlıların sağ ve sol kanatlarda makineli tüfek kıtalarıyla
takviye edilmiş kuvvetli artçı birliklerinin korunarak çekilmekte
olduğu tespit edilmişti. Cephe Komutanlığının bulunduğu Çukurhisar'a
atılan keşif sonu raporu zaferi müjdeliyordu. |
İkinci İnönü
Savaşı
süresince
bölükteki AEG C-IV
ve DFW C-V tipi iki keşif uçağı arızalı olduğu için faydalanılamadı.
Buna karşılık bir veya iki av uçağı ile dokuz çıkış yapan pilotlar
görevlerini başarı ile tamamlamışlardı. Bir hafta sonra Eskişehir'e
gelen İsmet Paşa Ordusunu ve Havacıları kutlamıştı. |
|
(b) 2 nci Uçak Bölüğünün Harekât ve
Faaliyetleri: |
|
Tecrübeli ve
başarılı
havacıların
bulunduğu 2
nci Uçak
Bölüğü, 12
nci Kolordu
emrinde idi.
İkinci İnönü
Savaşı
süresince
elinde faal
durumda
bulunan tek
ava uçağıyla
harekâta
katılmıştı.
Yüzbaşı
Fazıl ve
Asteğmen
Halil Ziver pilot olarak görev
yapıyorlardı. |
Savaşın ilk
iki günü
olan 23-24
Mart 1921'de
bölük
harekâta
katılmadı.
25 Mart 1921
sabah
yapılan
keşifte, bir
Yunan
alayının
Dumlupınar (Düvertepe) civarında istirahat ettiği
rapor edildi. Öğleden sonra Yüzbaşı Fazıl av uçağı ile yaptığı
keşifte; Uşak, Paşacık, Dumlupınar yolunda bir süvari yürüyüş kolu
tespit etti. Sabah keşfinde Dumlupınar kuzeyinde demiryolunun dirsek
yaptığı Düvertepe dolaylarında görülen ordugâhın kalktığı ve kıtanın
yürüyüşe geçtiği, topçu taburunun Arpagediği tepelerinde toplandığı
tespit edildi. Bu keşifler, Yunanlıların öğleye kadar Dumlupınar'ın
doğusuna geçmediğini gösteriyordu. |
26 Mart
1921'de
Yüzbaşı
Fazıl av
uçağı ile
yaptığı
keşifte;
Afyon -
Altıntaş -
Dumlupınar
yollarında
herhangi bir
Yunan
birliği
olmadığı
fakat bir
Yunan
yürüyüş
kolunun saat
10.00'da
Sinan
Paşa'ya
girdiği,
diğer bir
kolun Karaköse, Çiftlik arasında yürüyüş
halinde olduğunu tespit etti. Bu birliklerin gücü ve miktarı
hakkında yeterli bilgi alınamadı. |
Aynı gün
saat
11.45'de
Asteğmen
Halil (ZİVER) bir
keşif daha yaparak şu raporu verdi. Balmahmut'daki Türk mevzilerine
doğru ilerleyen Yunan kuvvetlerine ait süvari öncüleri Küçükhöyük'le
Sinan Paşa arasına gelmişti. Öncülerle birlikte topçu bataryası da
yürüyüşe devam ediyordu. Üç - beş kilometre uzunluğunda ve muhtelif
birliklerden kurulu yürüyüş kolunun iki yanında giden iki süvari
bölüğü, kolun güvenliğini sağlamaktaydı. Keşif görevi sonucunda
Yunanlıların Sinan Paşa'ya doğru ilerlemekte oldukları anlaşılmıştı. |
Bu hava
keşifleri ve
yerden
yapılan
diğer
keşifler;
Yunanlıların
iki piyade
tümeni ve
bir süvari
alayı ile
birlikte
yolun her
iki yanında
Saraylık-Balmahmut-Köprülü
hattına
doğru
ilerlediklerini
gösteriyordu. |
Saat
16.00'da
yapılan
keşiflerle,
Yunan
birliklerinin Örenköy güneyindeki Türk mevzilerine yaklaştığı
tespit edilmişti. |
27 Mart
1921'de
Yüzbaşı
Fazıl av
uçağı ile
bir keşif
daha yaptı.
Bir Yunan
topçu
bataryası
ile iki
süvari
bölüğü Afyon
- Altıntaş
yönünde
ilerliyordu.
Saat
09.00'da bu
birliklerin
kolbaşısı Çatalçeşme hizasına gelmişti. Ağırlıklar ve geriden gelen
iki Yunan bölüğü de Balmahmut İstasyonu'na girmişti. Yunan topçusu
da büyük Çukurca yöresine gelmişti. Yunan birliklerinin Afyon'a
yaklaştığı ve şehrin tehlikede olduğu görülüyordu. Afyon'da
konuşlanmış bulunan 2 nci Uçak Bölüğünün tek faal uçağının düşman
eline geçmesini önlemek amacıyla uçak Pilot Asteğmen Halil Ziver
tarafından Eskişehir'e getirildi. |
28 Mart
1921'de
Yunanlılar
Afyon'a
girmeden
önce, 2 nci
Uçak Bölüğü
personeli ve
ağırlıkları,
12 nci
Kolordu
Karargâhı
ile beraber
geriye
çekildi. |
Yunan
kuvvetlerinin
23 Mart
1921'de
başlayan
taarruzları
bir hafta
kadar
sürmüş, 30-31 Mart 1921
gecesinden
itibaren
geri
çekilmeye
başladıkları
görülmüştü. |
1 Nisan
1921'de Batı
Cephesi
Komutanlığı
tarafından
görevlendirilen
uçaklarla
sabah
saatlerinde
yapılan
keşif
uçuşları
sonucu, saat
14.45'de
alınan
raporda;
Bütün
cephede
Yunan
kuvvetlerinin
birbirini
takip eden
aralıklı
gruplar
halinde
çekildiği
anlaşılıyordu.
Raporda,
Bilecik
civarında
görülen bir
yürüyüş
koluna 16
kilogramlık
bir bomba
atıldığı ve
piyade
yürüyüş
kollarına
makineli
tüfek
hücumları
yapıldığı
belirtiliyordu. |
11 Nisan
1921'de
Yunanlılar
Afyon'u
boşaltıp
Dumlupınar
mevzilerine
çekilince 2
nci Uçak
Bölüğü, 12
nci Kolordu
Karargâhı
ile birlikte
yeniden
Afyon'a
intikal
etti.
ALBATROS D-III
av uçağı da Asteğmen Halil Ziver tarafından Eskişehir'den Afyon'a
getirildi. |
Kuruluş
bakımından
aksaklıkları
kalmayan,
savaş
tecrübeleri
devamlı
artan 1 nci
ve 2 nci
Uçak Bölüğü
uçucuları
Kara
Kuvvetleri
ile
işbirliğinde
daha aktif
rol
oynuyorlar
ve faydalı
oluyorlardı. |
|
(8) İkinci İnönü Savaşı Sonrası Hava Faaliyetleri:
|
|
İkinci İnönü
Savaşı
sonrası 1
nci Uçak
Bölüğünde
uçak
sıkıntısı
devam
ediyordu. Bu
arada bölüğe
önce AEG C-IV keşif
uçağı ve sonra da Fiat (Erzurumlu Nafiz–2) uçağı tahsis edildi. Bu
uçaklarla Mayıs - Haziran 1921 aylarında Bursa dolaylarında
keşiflere devam edildi. Erzurumlu Nafiz–2 uçağı bir uçuş görevinde
motor arızası nedeniyle İnegöl yakınlarında mecburi iniş yapmış ve
uçak araba ile meydana taşınırken daha çok hasara uğramıştı. Uçak
trenle Eskişehir'den Polatlı tamirhanesine gönderildi. AEG C-IV
keşif uçağı da eğitim uçuşları sırasında hasara uğradığı için
Polatlı'ya gönderildi. 1 nci Uçak Bölüğü yine tek av uçağı ile
kaldı. Bu uçağın da motoru yenilenme gerektirdiği için bir süre
hizmet dışı bırakılınca Bölüğün uçuş faaliyetlerine ara verildi.
Kısa bir süre sonra Fiat (Erzurumlu Nafiz–1) uçağı Bölük emrine
verilerek uçuşlar tekrar başlamıştı. |
|
Nafiz-1
|
|
29 Haziran
1921'de
keşif
görevinden
dönen
Erzurumlu
Nafiz–1
uçağının
motoru
Pazarcık
üzerinde
durdu ve
mecburi iniş
yaparken
hasara
uğradığı
için Polatlı
tamirhanesine
sevk edildi.
Üç dört gün
sonra tamiri
tamamlanan
bir av uçağı
Polatlı'dan
Eskişehir'deki
Bölüğüne
iade edildi. |
|