Türkiye’de
uçak
üretiminin
kökleri,
1912
yılından
beri ilk
uçak
modelleri
üzerinde
yapılan
tamir
işlemlerine
dayanmaktadır.
Aynı yıl
Ayastefano/Yeşilköy’deki
ana hava
meydanında
onarım
tesisleri
kurulmuştur.
Bunu 1’inci
Dünya Savaşı
sırasında
9’uncu umuru
Havaiiye
emrinde,
Ayastefano/Yeşilköy,
Şam, Bağdat,
İzmir ve
Konya’daki
atölyelerle
birlikte
düzenli bir
bakım
teşkilatı
oluşturulması
takip
etmiştir.
Ayastefano/Yeşilköy,
Şam ve
Bağdat’taki
onarım
çalışmalarının
son derece
ayrıntılı
yapılması
teşkilatı
uçak üretimi
noktasına
yaklaştırmıştır.
Kurtuluş
Savaşı
sırasında
Türkiye tek
başına
kalmış,
uçakların
uçmasını
sağlamada
geçici
çözümler ve
pratik zeka
kural haline
gelmişti.
“Kurtuluş
Savaşı”
sırasında
güvenilir
bir uçak
kaynağı ve
tedarikine
ilişkin
olarak
öğrenilen
dersler
şüphesiz ki
en kısa
zamanda
Türkiye’de
bir uçak
üretim
tesisi kurma
yönündeki
kararın da
etkili
olmuştur. |
Kurtuluş
Savaşı’nın
1922 yılı
sonlarında
kazanılmasını
takiben
sonra birkaç
yetenekli
Türk
havacısı,
kendi
uçaklarını
yapma, hatta
bir Türk
havacılık
endüstrisi
başlatma
düşüncesi
üzerinde
durmaya
başladı.
Pilot Vecihi
(daha sonra
Vecihi
Hürkuş ),
bir Türk
uçağı yapma
konusunda
ilk adımı
atan ilk
kişiydi.
1924 yılında
birkaç Türk
mühendisi,
Avrupa’da
uçak üretimi
yapan
çeşitli
ülkelere
eğitime
gönderildi.
1926 yılında
Fransız
Hanriot
şirketinin
yardımıyla
Yeşilköy’de
bir hava
eğitim okulu
kuruldu. Bu
gelişmeler
doğrultusunda,
Türkiye’de
bir havayolu
ve uçak
fabrikası
kurmak
amacıyla
1923 yılında
Almanya’daki
Junkers
fabrikasıyla
bağlantı
kuruldu.
Junkers,
Kayseri’deki
TOMTAŞ uçak
fabrikasını
Ekim 1926’da
resmi olarak
hizmete
açtı. |
BÜYÜK TÜRK UÇAK İMALATÇILARI KRONOLOJİSİ |
- Vecihi Hürkuş / Kendi askeri tasarımları, 1924 |
- TOMTAŞ / Tayyare, Otomobil Ve Motor Türk Anonim Şirketi, 1925 |
- KTF / Kayseri Tayyare Fabrikası, 1932 |
- Selahattin Alan / Uçak tasarımları, 1932 |
- Hava Kuvvetleri Komutanlığı / Uçak Fabrikası, 1942 |
- M.K.E.K. / Makine Ve Endüstrisi Kurumu, 1952 |
- 2'nci HİBM / Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanlığı, Kayseri |
- 1'nci HİBM / Hava İkmal Ve Bakım Merkezi Komutanlığı, Eskişehir |
- 901'nci Hava Aracı Ana Depo Ve Fabrika Komutanlığı, 1984 |
- TAİ / Türk Havacılık Ve Uzay Sanayi, 1985 |
|
|
Yeşilköy Tayyare İstasyonu'nda Albatros Uçaklarının Montaj Ve Bakımı, 1917 |
Fotoğraf: Türk Hava Kuvvetleri arşivi |
|
|
Yunan Deniz Kuvvetleri'nden Ele Geçirilen DH.9 Halkapınar-İzmir'de onarımda |
Halkapıar-İzmir, 1923 |
|
Fotoğraf: Türk Hava Kuvvetleri arşivi |
|
Vecihi Bey
başlangıçta
teknisyen,
daha
sonraları
pilot olarak
Osmanlı
havacılık
birimlerinde
hizmet
vererek uzun
bir kariyere
sahip
olmuştur.
Ruslardan
ait çift
motorlu
Caudron G.4
tipi bir
uçak sağlam
olarak ele
geçirildiğinde
bu karmaşık
uçağı
uçurmayı
kendi
yetenekleriyle
öğrenmeyi
başarmıştır
( o zamana
kadar
Osmanlı
Ordusu hiç
çift motorlu
bir uçak
uçurmamıştı).
Savaş esiri
olarak
Rusların
eline
düşmesine
rağmen 1918
yılında
kaçmayı
başardı.
1919 yılında
Anadolu’da
Mustafa
Kemal Paşa
komutasındaki
Kurtuluş
Savaşı
kuvvetlerine
katıldı.
Tükenmek
bilmeyen
enerjisinin
de
katkılarıyla
Ordu
Havacılık
Hizmetleri
Konya’da
yeniden
düzenlendi.
Burada hurda
halinde terk
edilmiş
birkaç uçak
uçuşa
elverişli
hale
getirilip
Uşak ve
Eskişehir’deki
ilk iki
bölüğe
teslim
edildi.
Vecihi
cephede
uçaklarla
önemli
uçuşlar
gerçekleştirdi
ve kritik
İnönü ile
Sakarya
muharebeleri
sırasında
yapılan
önemli keşif
uçuşlarında
kendini
gösterdi.
1922
yılında,
“Başkumandanlık”
muharebesinden
önce acilen,
yeni gelen
Albatros C.XV
uçaklarını
teslim almak
üzere
Karadeniz
kıyısındaki
Samsun’a
gitti. Tüm
zorluklara
rağmen,
teslim
alınan
parçalardan
iki uçağı
uçuşa
elverişli
hale
getirmeyi
başardı. Bu
uçaklarla
Yunan
kuvvetlerinin
son
hezimetine
katılmak
için
aceleyle
geri döndü.
Mayıs
1923’te
İtalyan
2-motorlu
Caproni tipi
bir
bombardıman
uçağı
Trakya’ya
zorunlu iniş
yapmış ve
terk edilmiş
olarak
bulundu.
Yerinde
inceleme
yapmak üzere
Vecihi
gönderildi.
İnanılmaz
bir şekilde
Vecihi ve
teknisyeni
uçağı tamir
edip İzmir’e
uçarak
getirmeyi
başardı.
“Kurtuluş
Savaşı”nın
kazanılması
ve
Türkiye’de
barışın
yeniden
sağlanmasıyla
birlikte
Vecihi, 1923
yılında yeni
Hava
Hizmetleri
için uçak
tedarik
etmek
amacıyla
Avrupa’ya
gönderilen
“Hava
Komisyonu”na
katıldı. Bu
sırada
Türkiye’nin
kendi
uçaklarını,
teklif
olunanlar
kadar iyi
derecede
yapabileceği
konusunda
ısrarlarına
devam etti.
İddiasını
kanıtlamak
amacıyla,
Türkiye’ye
döndükten
sonra ilk
uçağını
yanlızca
askeri
amaçlarla
üretti.
Vecihi K.VI
isimli uçak
ilk uçuşunu
28 Ocak
1925’te
gerçekleştirdi. |
|
|
|
Vecihi K.VI |
Vecihi K.XIV |
Vecihi V-XVI Nuri Bey |
Çizim: Ole Nikolajsen arşivi |
Çizim: Ole Nikolajsen arşivi |
Çizim: Ole Nikolajsen arşivi |
|
|
|
Vecihi K.VI Uçağı |
Vecihi K.VI Uçağı |
Fotoğraf: Türk Hava Kuvvetleri arşivi |
Fotoğraf: Türk Hava Kuvvetleri arşivi |
|
|
|
|
Vecihi K.XIV Uçağı |
Vecihi K.XIV Uçağı |
Fotoğraf: Türk Hava Kuvvetleri arşivi |
Fotoğraf: Türk Hava Kuvvetleri arşivi |
|
TOMTAŞ
TAYYARE,
OTOMOBİL VE
MOTOR TÜRK
ANONİM
ŞİRKETİ |
Milli
Savunma
Bakanlığı ve
Alman
Junkers
Şirketi,
uçak, motor
ve otomobil
üretimi için
Kayseri’de
tam
teşekküllü
bir
fabrikanın
kurulması
için 15
Ağustos 1925
tarihinde
bir sözleşme
imzaladılar.
Fabrikanın
finansmanı
Türkiye
Cumhuriyeti
Hükümeti ve
Junkers
şirketi
arasında
eşit olarak
paylaştırılacaktı.
1’inci Dünya
Savaşı
sırasında
Türkiye’de
pilot olarak
hizmet
görmüş olan
Alman Hans
G.
Sachensberg,
genel müdür
olarak tayin
edildi. Türk
hükümeti ve
Junkers
şirketinin
yaşadığı
mali
güçlükler
dolayısıyla
tesisin
inşası
planlanandan
uzun sürdü,
fakat
sonunda
Frankfurt aM
merkezli
Alman
şirketi P.
Holzmann
A.G.
tarafından
büyük ve o
zamanlar
için oldukça
modern bir
tesis inşa
edildi.
Fabrika
başlangıçta
beş büyük
üretim
hangarı,
ofisler ve
bir enerji
santralının
yanı sıra
idari
personel ve
çalışanlar
için
konaklama
tesislerinden
oluşuyordu.
Tüm
güçlüklere
rağmen, 120
Alman uzman
ve 240 Türk
personelden
oluşan bir
kadroyla
fabrika 6
Ekim 1926
tarihinde
açıldı. |
Başlangıçta
fabrikanın
iki aşamada
açılmasına
karar
verildi. Bu
aşamalardan
ilki Türk
Ordusu’na
ait, önceden
teslim
edilmiş A.20
ve F.13
uçaklarının
revizyon ve
bakımını
kapsayacaktı.
Daha sonra,
takip eden
yılda (1927)
aşamalı
olarak
montaja;
sonrasında
ise
Danimarka’dan
teslim
alınan
Madsen
makineli
tüfekleriyle
donatılmış
ek A.20 tipi
uçakların
imalatına
başlanacaktı.
Üretim
çalışmalarının
yoluna
girmesini
takiben Türk
milli
havayolları
için F.13 ve
G.24 nakliye
uçakları
üretilecekti.
İlk
anlaşmanın
bir kısmı
Türk
hükümetinin
çok sayıda
uçak sipariş
etmesi
şeklinde
olup, bu
aslında
Junkers için
tüm planın
cazip
noktasıydı
(ve finansal
çıkarıydı).
Ancak Türk
hükümeti,
çok sayıda
uçak sipariş
etmek için
gerekli
finansal
kaynağa
sahip
değildi ve
fabrika
resmi olarak
açıldığında
Ordu
tarafından
40 adet A.20
sipariş
edildi. Bunu
ordu için
Türk Tayyare
Cemiyeti
(daha sonra
Türk Hava
Kurumu THK)
tarafından
sipariş
edilen 20
adet uçak
takip etti. |
1927 yılında
,
planlandığı
gibi,
Almanya’nın
Dessau
kentindeki
Junkers’tan
teslim
alınan çizim
ve
şablonlarla
A.20
uçaklarının
bakım ve
onarım
çalışmaları
başlatıldı.
Motor
fabrikası
henüz
tamamlanmadığı
için
planlanan
motor montaj
işlemleri
gerçekleştirilemedi.
Aslında Türk
Ordusu için
5 Mayıs 1926
tarihinde
sipariş
edilen 20
adet A.20L2
tipi uçaktan
oluşan
partinin
montajının
ve askeri
standartlara
dönüştürülmesinin
TOMTAŞ
tarafından
yapılması
gerekiyordu,
fakat bu
işlemler
TOMTAŞ
yerine
Eskişehir’de
Junkers
tarafından
yapıldı.
Türk ve
yabancı
personele
farklı
ödemeler
yapılması
nedeniyle
şikayetler
Ancak
faaliyet
dönemi kısa
oldu, çünkü
yabancı ve
Türk
personele
yapılan
ödemelerdeki
farklara
ilişkin
olarak
rahatsızlıklar
yükselmeye
başlamıştı
ve durumun
mahkemece
çözülmesi
gerekiyordu.
Ordu Hava
Birlikleri
Genel
Müfettişi
Muzaffer
Ergüder
tarafından
hazırlanan
bir raporun
teslim
alınması ve
değerlendirilmesiyle
fabrika 28
Haziran 1928
tarihinde
kapatıldı ve
son olarak
27 Ekim’de
iflas ettiği
ilan edildi.
Tayin edilen
bir
komisyon,
tasfiye
işlemini
denetledi ve
30 Ocak 1930
tarihinde
TOMTAŞ
şirketi,
Junkers
şirketine
mahkemenin
karar
verdiği
miktarda bir
ödemenin
yapılmasıyla
tasfiye
edildi.
Oldukça
kapsamlı bu
tesisi Türk
Silahlı
Kuvvetleri
devraldı. |
|
|
A 20'nin Yenilenmesini İçeren Komple Bakım İşlemi |
Fotoğraf: Türk Hava Kuvvetleri arşivi |
|
A 20 Ve F 13 Uçaklarının Üretim Hangarında Ağır Bakımı |
Fotoğraf: Türk Hava Kuvvetleri arşivi |
|
|
|
|
Önünde A 20 Uçaklarının Park Etmiş Olduğu Üretim Hangarlarından Biri |
Fotoğraf: Türk Hava Kuvvetleri arşivi |
|
KTF -
KAYSERİ
TAYYARE
FABRİKASI |
TOMTAŞ
şirketinin
tasfiyesini
takiben,
kapsamlı
uçak üretim
tesisi, 1930
yılında Türk
Silahlı
Kuvvetleri
tarafından
devralındı.
Bir süre
uçak bakımı
faaliyetleri
gerçekleştirildi,
fakat
Silahlı
Kuvvetler
mümkün olan
en kısa
sürede uçak
üretimine
yeniden
başlamak
istiyordu.
Çeşitli
şirketlerle
temasa
geçildi,
ancak 1932
yılında
Birleşik
Devletler’deki
Curtiss Uçak
Şirketi
yardım
sağlamayı
kabul etti. |
Fabrika,
1932 yılında
yeni ismiyle
KTF -
KAYSERİ
TAYYARE
FABRİKASI,
Savunma
Bakanlığı
emri altında
açılarak
kısa süre
sonra
1000’den
fazla
mühendis ve
işçiden
oluşan bir
personeli
işe aldı.
İlk olarak
Amerikan
tasarımı
uçaklardan
oluşan bir
dizi,
Curtiss av
uçağı,
Fledgling
tekamül
eğitim uçağı
ve Fleet 7
akrobasi
eğitim uçağı
kısmen monte
edildi ve
kısmen
üretildi.
Daha sonra
Alman
şirketiyle
birlikte bir
lisans
sözleşmesi
kapsamında
Gotha 145A
tipi çift
kanatlı
eğitim
uçakları
üretildi.
Gotha eğitim
uçaklarının
üretimi
azalırken,
THK için 27
adet ahşap
planör (Rus
tipi US-4,
PS-2 ve G-9)
imal edildi.
Bir sonraki
proje, 26
adet P-24C
tipi uçağın
montajı ve 6
adet P-24A,
17 adet
P-24C ve 2
adet P-24G
tipi uçağın
aşamalı
olarak
imalatından
oluşuyordu.
Bunlardan
Polonya
orijinli
P.24 tipi av
uçaklarının
imalatı, 2
adet P.24G
modeliyle
sonuçlanarak
1939 yılında
tamamlandı.
1938-39
yıllarında,
P.24
imalatına
paralel
olarak
modernleştirilmiş
Curtiss Hawk
II’nin bir
modelinin
üretimi
üstlenildi;
bu kapsamda
16 uçak
tamamlandı.
Resmi olarak
uçak üretimi
1939 yılı
sonlarında
sona erdi ve
1940 yılında
tesis,
“Kayseri
İkmal
Merkezi”
olarak
yeniden
adlandırıldı.
Bununla
birlikte, 26
adet Miles
Magister
eğitim uçağı
1941-42
döneminde
imal edildi.
Bundan sonra
THK uçak
fabrikası bu
uçakların
üretim
lisansını
devraldı. |
|
Önceleri TOMTAŞ Olan Kayseri Tayyare Fabrikası'nın Görünüşü |
Fotoğraf: Türk Hava Kuvvetleri arşivi |
|
|
|
|
Üretimi Tamamlanan Gotha Go-145 Uçağı |
Fotoğraf: Türk Hava Kuvvetleri Arşivi - Celal Dökmen albümü |
|
PZL P-24A Uçağına Motor Montajı Yapılırken |
Fotoğraf: Türk Hava Kuvvetleri arşivi |
|
|
|
|
|
Kanat Montajı |
Fotoğraf: Türk Hava Kuvvetleri arşivi |
|
Miles Magister Uçaklarının Montajı Yapılırken |
Fotoğraf: Türk Hava Kuvvetleri arşivi |
|
|
SELAHATTİN
ALAN UÇAK
TASARIMLARI |
Selahattin
Resit Alan,
1920’li
yılların
sonlarında
THK’nun
sponsorluğunda
hava
mühendisliği
eğitimi için
Fransa’ya
gönderilen
24 genç hava
mühendisinden
biriydi.
1930 yılında
Türkiye’ye
döndükten
sonra,
Silahlı
Kuvvetler
tarafından
kullanılmakta
olan A.20 ve
Breguet Br.19
tipi
uçakların
yerini almak
üzere bir
ordu
irtibat/hafif
bombardıman
uçağı
tasarlamaya
başladı.
Prototip,
Alman Walter
Gemma I
motoru ve
Amerikan
yapımı
pervanesi
haricinde
Türk yapımı
parçalarla
yapıldı.
Üretim 1932
yılında
tamamlandı
ve ilk uçuşu
1933 yılında
yapıldı.
Selahattin-1/MMV-1
(Milli
Müdafaa
Vekaleti-1)
olarak
adlandırılan
uçak 2
kişilik bir
mürettebata
sahipti 225
km/s hıza
erişebiliyor
ve havada
2,5 saat
kalabiliyordu.
Uçak, 29
Ekim 1933
Cumhuriyet
Bayramı’nda
düzenlenen
hava
gösterisi
sırasında
lider uçak
olma
şerefine
sahip
olmasına
rağmen
Silahlı
Kuvvetlerce
reddedildi
ve yerine Br.19-7
modeli
uçaklar
satın
alındı. |
Selahattin
Alan hayal
kırıklığına
uğramış olsa
da motoru ve
diğer
parçaları
kullandı ve
beraberindeki
3 mühendisin
de
yardımıyla
ALAN-2 iki
kişilik
genel maksat
uçağının
üretimini
gerçekleştirdi.
Bu tasarımın
da üretimi
reddedilince
Eskişehir
Bakım
Fabrikası’ndaki
işini
bıraktı ve
İstanbul’da
Nuri Demirağ
uçak
fabrikasına
katıldı.
Burada
ALAN-2
tasarımını
Nu.7
tasarımı ile
başarılı bir
şekilde
birleştirerek
Nu.D-36 çift
kanatlı
eğitim
uçağına
dönüştürdü.
Daha sonra
yine çift
motorlu bir
yolcu uçağı
tasarlandı.
Alan, 1943
yılında
İnönü hava
meydanında
iniş
yaparken
uçağın ters
dönmesi
neticesi
hayatını
kaybetti. |
|
|
Alan-1 |
Çizim: Ole Nikolajsen arşivi |
|
Alan-2 |
Çizim: Ole Nikolajsen arşivi |
|
|
|
Selahattin ALAN |
Fotoğraf: Türk Hava Kuvvetleri arşivi |
|
|
|
|
Selahattin ALAN Tarafından Tasarım Ve Üretimi Yapılan |
MMV-1 Uçağı |
Fotoğraf: Türk Hava Kuvvetleri arşivi |
|
Selahattin ALAN Tarafından Tasarım Ve Üretimi Yapılan |
MMV-2 Uçağı |
Fotoğraf: Türk Hava Kuvvetleri arşivi |
|
|
TÜRK HAVA
KURUMU (THK)
UÇAK
FABRİKASI |
Türk Hava
Kurumu’nun
16 Şubat
1925 tarihli
kuruluş
tüzüğünde şu
ifadeler yer
almaktadır:
“2)
Uçakların ve
materyallerin
aerodinamik
yapım ve
denemesini
yürütebilecek
mühendisler
eğitmek ve
uçak motoru
tasarlama ve
bakımını
yapma
konusunda
bilgi sahibi
olmak. 3)
Uçak üretimi
için özel
tesisler
kurmak.”
Tüzük
çerçevesinde
1925 yılında
bir Mekanik
Okulu
kuruldu ve
iki yıl
içinde 172
öğrenci
eğitildi. Bu
öğrencilerden
onu daha
sonra
ustalık
belgelerini
almak üzere
Fransa’daki
Hanriot
fabrikalarına
gönderildi.
Dört öğrenci
de
Fransa’daki
Uçak
Mühendisliği
Okulu’na
gönderildi. |
THK kendi
planörlerini
üretmek için
1936 yılında
Ankara
yakınındaki
Akköprü’de
bir
marangozluk
fabrikası
kurdu (bina
bugün
THK’nın
basımevi
olarak
kullanılmaktadır).
Kendi yapımı
planör
üretimine
başlamak
amacıyla THK
mühendislerinin
bir kısmı
Rusya’ya,
bir kısmı
ise
Almanya’ya
kursa
gönderildi.
1933 yılında
Rusya
THK’ya, Sch-5,
G-9, US-4,
PS-2 ve
US-11
modellerinin
her birinden
birer tane
olmak üzere
toplam 5
planör
hediye etti
ve edinilen
bilgiler
sayesinde,
bu
örneklerle
birlikte
1939 yılına
kadar
fabrikada
122 planör
üretildi.
Planörlerin
tamamı THK
planör
okuluna
tahsis
edildi. 1939
yılında
Kayseri
Tayyare
Fabrikası’ndaki
uçak bakım
ve onarım
çalışmaları
nedeniyle
Türk Hava
Kuvvetleri
milli uçak
endüstrisinde
yeni ve
tamamlayıcı
güçlerin
oluşmasını
destekledi.
Bu nedenle
bu konu THK
için yüksek
önceliği
olan bir
konu haline
geldi. 1940
yılı
sonunda,
yabancı
uzman edinme
fırsatından
faydalanmak
suretiyle,
Alman
istilası
karşısında
ülkelerinden
kaçan 24
Polonya
vatandaşı
teknik
eleman işe
alındı. Türk
hükümetinin
da
desteğiyle
mühendis,
ustabaşı ve
teknisyenlerden
oluşan tam
bir takım
oluşturdular.
Türk
mühendislere
tamamen yeni
bir tayyare
fabrikası
kurma görevi
verildi. Bu
sayede,
uzmanlardan
oluşan grup
ilk adım
olarak
Akköprü’deki
70 kişilik
iş gücüne
sahip eski
atölyeyi 113
kişilik bir
personele
sahip modern
bir
fabrikaya
dönüştürdü.
KTF’nin 26
adet
Magister
eğitim
uçağının
üretimi için
İngiltere’deki
Miles
firmasıyla
yapmış
olduğu
anlaşma 1941
yılında
THK’nın da
lisans
altında
üretimini de
kapsayacak
şekilde
genişletildi.
Modernleştirilmiş
fabrika 1941
yılı
sonlarında
Magister
eğitim uçağı
parçalarının
yapımına
başladı.
Ayrıca 1
Mart 1942
tarihinde
PZL 24 av
uçaklarının
bakımına
başlandı.
Aynı zamanda
Ankara
yakınlarında
Etimesgut’ta
yeni bir
fabrikanın
inşaatı
başladı. Bu
fabrika 1942
yılında tek
çatı altında
5840 m2’ye
sahipti ve
878 kişiye
istihdam
sağlıyordu.
Yeni fabrika
1944 yılında
Magister
modeli
uçaklar
yapmaya
başladı ve
ilk olarak
ordu için 20
uçaktan
oluşan bir
partinin
üretimi
tamamlandı.
1945 yılında
fabrika
tamamlanmıştı;
daha sonra
13.790
m2’lik bir
alanı
kapsadı ve
1200 kişiyi
istihdam
etti.
Sonunda 80’i
yapılan
Magister
tipi
uçakların
lisanslı
üretimine ek
olarak yerel
uçak
tasarımından
oluşan bir
program
başlatıldı
ve 1942 yılı
boyunca ilk
yerel
projenin
(büyük
nakliye
planörü
THK.1)
tasarımı
tamamlandı
ve prototip
oluşturulup
test uçuşu
tamamlandı,
ancak seri
üretimine
başlanmadı.
Aynı
zamanda, tek
kişilik
akrobasi
eğitim uçağı
olarak THK.2
projesi
tasarlandı.
Uçuş
testleri
başarılı bir
şekilde
tamamlandı
ve 1945
yılında altı
örnekten
oluşan bir
partinin
üretimine
başlandı ve
1946 yılında
tamamlandı.
Bu
çalışmalar
doğrultusunda
en az 54
planör
üretildi.
Tamamı
yabancı
tasarımlardan
esinlenen
veya
kopyalanan
asgati 54
adet planör
üretimi
gerçekleştirildi.
Bu üretimler
THK.3(3
ad.),
THK.4(13
ad.),
THK.7(40
ad.) ve Rus
US-4(8 ad.)
modellerinden
oluşuyordu
ve tamamında
yerli
malzeme
(ahşap,
kumaş ve
tutkal)
kullanılmıştı
.1945
yılında
savaşın sona
ermesiyle
birlikte,
Magister
üretimi
THK’nın
kendi uçuş
okulunun
ihtiyaçlarına
hizmet
edecek
şekilde
yeniden
yönlendirildi
ve 1948
yılında
yapım
bitmeden
önce 60
örnek
tamamlandı.
1 Nisan
1947’de
fabrika 547
çalışanı işe
aldı,
bunlardan
98’i teknik
personel,
85’i idari
personel,
357’si ise
çalışandı.
Polonyalı
uzmanların
sayısı o
sıralarda
ulaştığı en
son sayı
olan 27’den
4’e
düşürüldü.
Tasarım ve
üretim
faaliyetlerinin
yanı sıra,
THK
uçaklarının,
Türk ordusu
uçaklarının
ve Türk
Havayollarının
bakım ve
onarımı
şeklinde
onarım
çalışması da
Etimesgut’ta
yapıldı.
Bahsedilen
son çalışma
tedarik
edilen C-47
tipi
uçakların DC-3
havayolu
standart
uçağına
dönüştürülmesini
de
kapsıyordu. |
|
Etimesgut-Ankara'daki Türk Hava Kurumu Fabrikasının Açılışı |
Fotoğraf: Ole Nikolajsen arşivi |
|
|
Bu sıralarda
Türk
aerodinamik
bilimi,
Ankara’da
modern bir
rüzgar
tüneli
(tünel hala
duruyor ve
kısa süre
önce
modernleştirildi)
yapıldığında
ileriye
doğru büyük
bir adım
atmış oldu
ve birkaç
aerodinamik
tekamül
projesi
başlatıldı.
Bunlar
arasında bir
uçan kanat
planörü (THK
13) ve itici
pervaneli
bir gezinti
bir uçağı
(THK 14)
bulunuyordu.
Rüzgar
tünelindeki
deneylerin
haricinde
aerodinamik
modeller bir
THK 5 hafif
uçağının
üzerinde
uçuruluyordu. |
Uçak
üretiminin
yanı sıra
bir motor
üretim
fabrikasının
kurulması da
planlanıyordu.
Başlangıçta
3 mühendise
planlama işi
verildi ve
1944 yılında
İngiltere’deki
De Havilland
ile iki
anlaşma
imzalandı.
İlki Gipsy
Major-1
motoru için
üretim
lisansını;
ikincisi ise
Birleşik
Krallık’ta,
daha sonra
yeni
fabrikada
Türk
personelin
eğitimini
kapsıyordu.
29 Ekim
1948’de
Ankara’da
Gazi
Çiftliği’nde
motor
fabrikası
açıldı ve
141 eleman
işe alındı.
Aynı yıl,
planlanan 25
Gipsy Major-X
145HP tipi
motordan
20’si
tamamlandı.
Bunun
ardından 30
motordan
oluşan bir
partiye daha
başlandı,
fakat
giderek
artan mali
güçlükler
dolayısıyla
bunlar
üzerindeki
ilerleme
oldukça
yavaşlamıştı. |
THK’nın
Magister
siparişinin
tamamlanmasının
ardından
Etimesgut’taki
fabrikaya
gelecek
başka
sipariş
bulunmuyordu.
Aynı dönemde
Türk Silahlı
Kuvvetleri,
eğitim,
nakliye ve
hava keşif
görevleri
için ABD’den
önemli
miktarda
bedelsiz
uçak yardımı
aldı. Dünya
ve Türkiye
genelindeki
ekonomik
ortam durgun
olduğu için
fabrikanın
varoluş
sebebi, yani
uçak satışı,
ortadan
kalktı.
Fabrika,
Hava Kurumu
için giderek
daha fazla
mali yük
haline
geldiği için
satılmasına
karar
verildi. 5
Nisan 1952
tarihinde
olağanüstü
bir toplantı
düzenlendi,
MKEK’ten
gelen bir
teklif kabul
edildi ve
aynı yıl 18
Haziran’da
fabrika
devredildi.
Satış fiyatı
4 Milyon
Türk
Lirasıydı |
|
|
THK-2 |
Çizim: Ole Nikolajsen arşivi |
|
THK-5 |
Çizim: Ole Nikolajsen arşivi |
|
|
|
|
|
THK-11 |
Çizim: Ole Nikolajsen arşivi |
|
THK-10 |
Çizim: Ole Nikolajsen arşivi |
|
|
|
THK-13 |
Çizim: Ole Nikolajsen arşivi |
|
|
|
|
İmalatı Tamamlanmış THK-1 Nakliye Planörü |
Fotoğraf: Ole Nikolajsen arşivi |
|
Miles Magisterler Montaj Hattında |
Fotoğraf: Ole Nikolajsen arşivi |
|
|
|
|
|
THK-1 Gövde İmalatı |
Fotoğraf: Ole Nikolajsen arşivi |
|
Miles Magisterler Nihai Montaj Hattında |
Fotoğraf: Ole Nikolajsen arşivi |
|
|
|
|
|
THK-2 Akrobasi Eğitim Uçağı Prototipi |
Fotoğraf: Ole Nikolajsen arşivi |
|
THK-2 Eğitim Uçakları Montaj Hangarı Önünde |
Fotoğraf: Ole Nikolajsen arşivi |
|
|
|